Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/663 E. 2022/933 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/663 Esas
KARAR NO :2022/933

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:22/10/2021
KARAR TARİHİ:23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili arasında yıllardır devam etmekte olan ticari ilişkinin devam ettiği süreçte müvekkili tarafından davalı borçluya avans verilmekte ve bu avans karşılığında da davalı tarafından müvekkiline mal satışı ve teslimi yapıldığını, tarafların ticari ilişkileri uzun bir süre bu şekilde devam ettiğini ve yine müvekkili tarafından davalı borçluya yüklü miktarda avans ödemeleri yapıldığını, ancak müvekkili tarafından banka yolu ile yapılmış olan son avans ödemeleri davalı borçluya ulaşmış olmasına rağmen davalı borçlu tarafından mal teslimi yapılmadığını, bu sebeple müvekkilinin davalı borçludan 421.365,84 TL alacaklı olduğunu, davalı borçlunun mal teslimi yapmadığı gibi bir de müvekkiline hiç bir gerçekliği bulunmayan 16/07/2020 düzenleme tarihli, 733.682,35 TL bedelli ve 17/07/2020 düzenleme tarihli, 36.401,40 TL bedelli aturalar düzenlediğini, işbu faturalara konu mal ve hizmetin müvekkili şirketçe davalı taraftan alınmadığını, bu faturalara yasal süresinde … 39. Noterliği’nin 05/08/2020 tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz edildiğni ve faturaların davalı borçluya iade edildiğini, davalı borçlu müvekkili tarafından gönderilmiş olan avanslar karşılığında hiçbir mal teslimi yapmadığı gibi müvekkili tarafından banka yolu ile gönderilmiş olan avans tutarlarını da müvekkiline iade etmediğini, açıklanan nedenlerle müvekkilinin cari hesap alacağının tahsili amacı ile … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlu/ davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini beyan etmiş ve itirazın iptali ile takibin devamına ve takip sonrası ticari faiz ile alacağın tahsiline karar verilmesini, davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın arabuluculuk başvurusunda konu etmediği icra inkar tazminatını huzurdaki davada ileri sürmesinin hukuken mümkün olmadığını, icra inkar tazminatı yönünden dava şartı yerine getirilmemiş olduğundan, icra inkar tazminatı yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın icra takibinin dayanağı olarak cari hesap alacağını gösterdiğini, öncelikle belirtmek gerekir ki taraflar arasında imzalanmış herhangi bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, TTK ml.89/2 hükmü gereği cari hesap sözleşmesi yazılı yapılmadıkça geçerli olamayacağını, bu nedenle davamı tarafından icra takibine dayanak yapılan cari hesabın hukuken geçersiz olduğunu, zira davacının yazılı bir cari hesap sözleşmesi sunmadığını, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki olduğunu fakat davacının iddia ettiği gibi yüklü miktarda avans ödemesi verilerek mal temini olmadığını, müvekkili ile davacının ticari ilişkisi devam ederken, müvekkilinin deposunun bulunmaması nedeniyle davacı tarafın müvekkilinin mallarını kendi deposunda muhafaza edildiğini, müvekkilinin en son 16 ve 17 Temmuz 2020 tarihlerinde davacıya fatura düzenlediğini, bunun akabinde davacı yeni mal talebinde bulununca müvekkili şirketin eski bakiyenin ödenmesi halinde mal tedarikini yapabileceğini söylediğini, takip talebinde %10 faiz talep edilmiş iken ödeme emrinde %16,75 oranında faiz yer alması, yani talepten fazlasının ödeme emrine konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan etmiş ve arabuluculuk davca şartı yerine getirilmeden talep edilen icra inkar tazminatı talebinin reddine, haksız ve mesnetsi davanın reddine, haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle takip tutarının %20’si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Mahkememizce davalı tarafın 178.114,63.TL bedelli fatura nedeniyle alacaklı olmadığı kabul edildiği takdirde, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelere göre davacı tarafın 30.12.2020 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 443.682,46.TL alacaklı olduğu (Talep 421.365,84 TL), davalı tarafın 178.114,63.TL bedelli fatura nedeniyle alacaklı olduğu kabul edildiği takdirde davacı tarafın 30.12.2020 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 265.567,83 TL alacaklı olduğunu, tarafların %20 tazminat taleplerinin Mahkememiz takdirinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 21/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Tarafların sunmuş olduğu bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçelerinde yer alan hususlar incelenmiş olup, kök raporda değişiklik yapılması gereği doğmadığı, Mahkememizce davalı tarafın 178.114,63 TL bedelli fatura nedeniyle alacaklı olmadığı kabul edildiği takdirde, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelere göre davacı tarafın 30.12.2020 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 443.682,46 TL alacaklı olduğu (talep 421.365,84 TL), davalı tarafın 178.114,63 TL bedelli fatura nedeniyle alacaklı olduğu kabul edildiği takdirde davacı tarafın 30.12.2020 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 265.567,83 TL alacaklı olduğu, tarafların %20 tazminat taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu mütalaa edilmiştir.
İstanbul Bam 43.Hukuk Dairesinin 2020/888 E.,2022/656 K., 25/05/2022 tarihli ilamında “Yukarıda açıklandığı üzere davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların dayanağının da usulüne uygun olduğunun ispatlanması gerekli olup, fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması ve/veya faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına davacının iddialarını ispata elverişli değildir. Bu nedenle davacının ticari defterlerinin lehe delil niteliği bulunmamaktadır.
Takip konusu 19/01/2018 tarihli e-faturada Mehmet Sarıahmet isimli bir kişiye atfen imza yer almakla birlikte faturadaki malların teslimine ilişkin herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Bu kişinin davalı çalışanı olup olmadığı bir yana, bu haliyle bahsi geçen imza malların teslim edildiğini ispata elverişli değildir. Faturaların tebliğ edilmiş olması hali dahi malların teslimini ispata yeterli değildir. Davacı taraf mail yazışmalarına dayanmış ise de, maillerde bir siparişten bahsedilmekle birlikte bu siparişin teslim edildiğine ilişkin davalıdan sadır olmuş bir beyan bulunmamaktadır. Bu durumda davacı taraf fatura ve cari hesap ekstresi uyarınca borç sebebine ilişkin olarak malların davalıya teslim edildiğini ispatlayamamıştır. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.” gerekçesi ile faturanın tebliğ alınmasının ve faturaya itiraz edilmemesinin tek başına alacağın ispat edilmesi için yeterli olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davacının alacaklı olup olmadığının araştırılması için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, bu kapsamda bilirkişiden raporlar alındığı ve tarafların BA-BS formlarının ilgili vergi dairelerinden celbedildiği, davalının davacıya kestiği 178.114,63 TL’lik faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve BA formu ile bildirilmediği, bu fatura konusu malların davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davalı tarafça delil olarak mailler gösterilse de 27.07.2020 tarihli mailde belirtilen mutabakata konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerine işlenmesi nedeniyle bu hususta bir uyuşmazlık olmadığı, 31.03.2020 tarihli mail ile 178.114,63 TL’lik faturanın tebliğ edildiği belirtilse de üstte belirtilen İstinaf kararında belirtildiği gibi faturanın tebliğ edilmesinin malların tesliminin ispatı için yeterli olmadığı kanaatiyle, davaya konu alacağın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması ve 178.114,63 TL’lik fatura konusu malların davacıya teslim edildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği hususları birlikte değerlendirilerek taleple bağlı kalınarak hükümde gösterilen tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olduğu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 421.365,84-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında 84.273,16-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 28.783,50 TL. harcın peşin harçtan mahsubu ile bakiye 23.779,88‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 5.003,62 TL peşin harç toplamı olan ‭‭5.062,92‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 61.991,22 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ‭1.066‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
8-Artan avansın ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır