Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/659 E. 2022/39 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/659 Esas
KARAR NO : 2022/39

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete … nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı kamyonet vasıflı araç, 05/06/2018 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde Bitlis İli, Ahlat İlçesi istikametinden Tatvan ilçesi istikametine doğru seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek refüje çarpması neticesinde meydana gelen tek taraflı yaralamalı/ölümlü trafik kazasında davacıların desteği …’ın vefat ettiğini, davacıların desteği 01/03/2001 doğumlu…, kaza tarihinde henüz 17 yaşında ise de, olay tarihinde ve öncesinde tarla işlerinde çalışarak ailesinin geçimine katkı sağladığını, olay gününde müteveffa, yine aynı iş kapsamında çalışma amacıyla sürücüye ait kamyonette yolcu olarak bulunmaktayken yaşamını yitirdiğini, baba …ve anne …’ın kızlarının vefatı ile destekten yoksun kaldıklarını, …plakalı kamyonet vasıflı aracın … no’lu Trafik Sigortasını düzenleyen davalı şirkete dava öncesinde 02/07/2018 tarihinde yapılan başvuruya istinaden davalı şirketçe 13/12/2018 tarihinde davacılara toplamda 84.590,96 TL ödeme yapılmış olduğunu, davalı şirketçe yapılan işbu ödemenin yetersiz olduğundan bahisle tarafımızdan davalı şirket aleyhine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası marifetiyle tazminat davası açılmış olup, yapılan yargılamada dosyaya sunulan 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda Anne … için 125.058,11 TL, baba … için 142.752,61 TL hesaplanmış olduğunu, mahkemece ıslah ve talep artırım dilekçeleri dikkate alınmak suretiyle Anne … için 68.249,52 TL, baba … için 103.501,32 TL’ye hükmedilmiş olduğunu, bu nedenle Mahkemenizce yapılacak yargılamada hüküm tarihine en yakın tarihte tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek bakiye destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesi istemiyle işbu davayı açma zarureti hasıl olmuş olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen sebepler muvacehesinde; ölümlü trafik kazası nedeniyle, hüküm tarihine en yakın tarihte tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek bakiye destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, huzurda görülmekte olan davadaki taleplerine ilişkin, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla dava açılmış olduğunu, söz konusu davada, müvekkili şirketin dava öncesi yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak davacı …için 68.249,52 TL, davacı … için 103.501,32 TL, tazminata hükmedilmiş olduğunu, mahkeme gerekçeli kararı henüz tarafımıza tebliğ edilmemiş olmakla, söz konusu kararın henüz kesinleşmemiş olduğunu, HMK 114/1-I maddesi ” ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması hususunu dava şartı olarak düzenlemiş olup, davacılar tarafından açılan aynı konudaki davanın henüz kesinleşmediği göz önüne alındığında, derdestlik itirazımızın kabulü ile huzurdaki davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, derdestlik itirazımız saklı kalmak kaydıyla, davacı tarafça, huzurda görülmekte olan davadaki taleplerine ilişkin, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla dava açılmış olup, söz konusu davada, müvekkili şirketin dava öncesi yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak davacı … için 68.249, 52 TL., davacı …için 103.501,32 TL. Tazminata hükmedilmiş olduğunu, davacı iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, söz konusu karar ile hükmedilen tazminat tutarları ve tüm fer’ileri davacı tarafa ödenmiş olduğunu, HMK 114/1-I maddesi ” i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması hususunu dava şartı olarak düzenlemiş olup, davacı tarafça açılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasında, talep konusu belirsiz alacak olarak belirtilmiş, söz konusu yargılama sırasında, bilirkişi raporu uyarınca öncelikle talep arttırım dilekçesi ile talep sonucu arttırılmış, yargılama sırasında alınan 2. Bilirkişi raporu doğrultusunda, dava değeri ıslah edilmiş olduğunu, mahkeme tarafından, bilirkişi raporunda hesaplanan tutarlar üzerinden müterafik kusur indirimi yapılarak hüküm kurulmuş olduğunu, davacının huzurda görülmekte olan davadaki taleplerine ilişkin kesin hüküm söz konusu olduğundan, davanın usulden reddinin gerekmekte olduğunu, davacı tarafın huzurda görülmekte olan davaya konu talepleri, 05.06.2018 tarihli trafik kazasından kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı KTK’nun 109.maddesi uyarınca “Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmünü amir olup , davacı talepleri zamanaşımına uğramış olmakla, davanın zamanşımından reddinin gerekmekte olduğunu, hiçbir talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olup, sigortalı araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu davacı yanca ispat edilmeli olduğunu, davacı tarafın taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı taleplerine konu …plakalı araç, 26.03.2018-26.03.2019 vadeli … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik) Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket tarafından sigortalanmış olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu sakatlanma ve ölüm kişi başına 360.000-TL. İle sınırlı olduğunu, davacı taraf, dava dilekçesinde, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu iddiasında olup, söz konusu iddianın tarafımızdan kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, belirtilen sebeplerle, kusur incelemesinin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesini talep ettiklerini, davacılara SGK’dan gelir sağlanıp sağlanmadığı hususunun araştırılmasını talep ettiklerini, araç sürücüsü hakkında şikayetçi olunup olunmadığı hususunun tespiti için ceza soruşturmasına ilişkin dosyanın celbedilerek, CMK’nun uzlaşmaya ilişkin hükümleri uyarınca uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının, tespitinin gerekmekte olduğunu, hiçbir iddiayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı talebine konu tazminatın hesaplanması için gerçek gelirin davacı tarafça ispatı ve buna ilişkin delil sunulması gerekmekte olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket tarafından yapılan dava öncesi ve derdest diğer dava ile yapılan ödemelerin yeterli olup olmadığının hesabında ödeme tarihi hesap tarihi kabul edilerek tazminat hesaplanması gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıların huzurda görülmekte olan davadaki taleplerine ilişkin dava öncesi 13.12.2018 tarihinde, 84.590,96 TL. ,06.10.2021 tarihinde derdestlik itirazımıza konu mahkeme ilamında hükmedilen 171.750,84 TL. olmak üzere toplamda 256.341,80 TL. toplam tazminat ödenmiş olduğunu, müvekkili şirket, davacı tarafça usulüne uygun temerüde düşürülmediğinden faiz talebine ve oranına itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerekmekte olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket aleyhine tazminat hesaplanması halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerekmekte olduğunu, yukarıda belirtilen sebeplerle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kal izahına çalıştıkları nedenlerle, öncelikle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi taktirde, esasa ilişkin cevaplarımız uyarınca davanın esastan reddine, karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava trafik kazasından kaynaklı ölüm nedeniyle bakiye destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
TBK 53. Maddesi ”Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:1. Cenaze giderleri.2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” hükmünü içerir.
TBK 55. Maddesi; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” hükmünü içermekte olup destekten yoksun kalma zararları bu çerçevede belirlenecektir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, derdestlik, kesin hüküm, usulüne uygun başvuru yapılıp yapılmadığı, zamanaşımı, meydana gelen kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacıların yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Davacı, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasından tazminat davası açıldığını 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda Anne … için 125.058,11 TL; baba …için 142.752,61 TL hesaplandığını, mahkemece ıslah ve talep artırım dilekçeleri dikkate alınmak suretiyle Anne … için 68.249,52 TL; baba …için 103.501,32 TL’ye hükmedildiğini, bu nedenle, yapılacak yargılamada hüküm tarihine en yakın tarihte tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek bakiye destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; mahkememiz davasına konu ölümlü trafik kazası nedeniyle davalılar Quick Sigorta, Ayhan Gültaç ve Mahmut Tuncel hakkında 1.000,00 TL maddi tazminat ile manevi tazminat istemli belirsiz alacak davası açıldığı, Mahkemece alınan;
14/10/2021 tarihli raporda; Ödeme tarihi itibariyle davacı …’nın zararının PMF-1931 esas alınarak %36,47’ sinin karşılandığı, talep edebileceği bakiye zararın 64.193,49 TL olduğu, Ödeme tarihi itibariyle davacı … ’nın zararının TRH-2010 esas alınarak %38,10’ nun karşılandığı, talep edebileceği bakiye zararın 59.415,77 TL olduğu, Ödeme tarihi itibariyle davacı … ’nın zararının PMF-1931 esas alınarak %28,77’ sinin karşılandığı, talep edebileceği bakiye zararın 100.735,33 TL olduğu, Ödeme tarihi itibariyle davacı … ’nın zararının TRH-2010 esas alınarak %38,30’ nun karşılandığı, talep edebileceği bakiye zararın 63.021,91 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği anlaşıldı.
15/02/2021 tarihli ek raporda; Rapor/Hesap tarihi itibariyle davacı anne … ‘nın PMF-1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 85.311,90 TL olduğu, Davacı baba… ‘nın PMF-1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 129.376,64 TL olduğu yönünden görüş ve kanaat bildirdiği anlaşıldı.
16/04/2021 tarihli bilirkişi 2. Ek raporda; Rapor/Hesap tarihi itibariyle davacı anne … ‘nın TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Bakiye Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 125.058,11 TL olduğu, Rapor/Hesap tarihi itibariyle Davacı baba … ‘nın TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Bakiye Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 142.752,61 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği anlaşıldı.
Mahkeme gerekçesinde; ”Davacıların uğramış olduğu destekten yoksun kalma zararlarının tespiti için mahkememizce dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından düzenlenen ve mahkememizce de benimsenen 15.02.2021 tarihli raporda da açıklandığı gibi Davalı …A.Ş. tarafından davacı … ’a 13.12.2018 tarihinde 40.713,82 TL, Davalı …A.Ş. tarafından Davacı … ’a 13.12.2018 tarihinde 43.877,14 TL ödeme yapıldığı, Ödeme Tarihi itibariyle davacı … ’nın yapılan ödemenin davacının zararını karşılama oranının %51,28 olduğu, Ödeme Tarihi itibariyle davacı … ’nın yapılan ödemenin davacının zararını karşılama oranının %41,19 olduğu, Yapılan ödemelerin ödeme tarihinden rapor/hesap tarihine kadar geçen süre temel alınarak güncellenip, rapor/hesap tarihi itibariyle hesaplanan zararlardan tenzil edildiği, Rapor/Hesap tarihi itibariyle davacı anne… ‘nın PMF1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Bakiye Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 85.311,90 TL olduğu, Rapor/Hesap tarihi itibariyle Davacı baba … ‘nıN PMF1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Bakiye Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 129.376,64 TL olduğu tespit edilmiş olup, 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 05.03.2020 sayılı kararı iptal kararı dikkate alınarak PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemi kullanılarak bu hesaplamanın yapıldığı, bu hesaplama şeklinin mevcut kriterlere uygun olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce her ne kadar 8 nolu celsede Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/2598 esas 2021/34 Karar sayılı ilamında TRH20 0 tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiği belirtildiğinden ilgili ilam uyarınca TRH2010 tablosu ile Progresif rant Yöntemi ve 2021 asgari ücret artışı dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor alınmasına cihetine gidilmiş ise de dosyanın gelinen aşaması itibari ile davacı vekili tarafından usul ve yasaya uygun olarak bir kez ıslah bir kez de talep artırımı yaptığı bu durumun yerleşmiş yargıtay içtihatlarında uygun olduğu ve davacının bu talepleri ile bağlı kalınması gerektiğinden mahkememizce alınan iş bu 16.04.2021 tarihli ek rapora itibar edilmeyerek 15.02.2021 tarihli rapordaki miktarlar üzerinden hesaplamalar yapılarak iş bu rapor benimsenmiştir.” denilmiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından kısmi dava olarak bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir. Taraflar arasında görülen ve mahkememiz dava tarihi itibariyle henüz kesinleşmeyen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasından davacılar tarafından belirsiz alacak davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda 15.02.2021 tarihli rapordaki miktarlar üzerinden hesaplamalar yapılarak iş bu rapor benimsenerek ve mütefarık kusur indirimleri yapılarak davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verildiği, İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporlarına göre davacıların17.02.2021 ve 11.11.2020 tarihlerinde talep artırım ve ıslah dilekçeleri verdiği, dilekçelerinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı ve raporlara itiraz edilmediği, mahkemece yapılan yargılamada davacıların talep artırım dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile bağlı kalındığı ve 6.04.2021 tarihli ek rapora itibar edilmeyerek 15.02.2021 tarihli rapordaki miktarlar üzerinden hesaplamalar yapılarak iş bu raporun benimsendiği, mahkemece son rapor benimsenip ve fakat talep artırım-ıslah talebindeki miktarla bağlı kalınarak hüküm kurulmadığı ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği hususları hep birlikte gözetildiğinde anılan mahkeme kararına göre bakiye bir talepte bulunulamayacağı, uyuşmazlıkla ilgili yargılamanın henüz kesinleşmediği, derdest ve belirsiz alacak davası olduğu, ek davaya da konu olamayacağı kanaatine varılmakla davanın derdeslik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının Derdestlik nedeniyle HMK’nun 114/1-ı ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2022

Katip
¸

Hakim
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.