Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/640 E. 2022/661 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/640 Esas
KARAR NO : 2022/661
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik hizmeti sunduğu … numaralı tesisatın bulunduğu … Mah. … Sok. No: …/İstanbul adresindeki mahalde müvekkil şirket çalışanlarınca muhtelif tarihlerde yapılan kontrollerde davalı borçlunun, idareye kayıtsız sayaçtan kaçak elektrik kullanımı yaptığı tespit edilerek bir adet kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiğini, elektrik kullanımının gerçekleştirildiği adreste abone kaydı olmayıp, abonesiz kaçak elektrik kullanıldığını, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden miktarları tahsil etmek amacıyla 16.04.2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca ve fer’ilerine itiraz edildiğini ve borcun tahsili için açılan icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;tutulan tutanak her ne kadar kaçak elektrik kullanımı ile ilgili olarak tutulmuş ise de ortada kaçak olarak kullanılan bir enerji olmadığı gibi bunun muhatabının da müvekkili olmadığını, davacının ileri sürdüğü kayıtsız ve mühürsüz abonesiz sayaç iddiasının gerçek olmadığını, davacının yetkili çalışanlarının daha önce de defalarca kez işyerine gittiklerini ve hukuken ilgisi olmayan gerek mülkiyet gerekse kiracılık vasfı olmayan kişiler adına tutanak düzenlediklerini, kaldı ki işyerinde mevcut bir sayacın olduğunu ve bu sayacın davacı şirket Bedaş’ta kayıtlı olup işlem görmekte olduğunu, bahse konu edilen ve kaçak tabir edilen elektrik enerjisinin bu sayaçtan geçmekte olduğunu, abonelik sözleşmesinin de … San. Tic. Ltd. Şti. adına yapıldığını, işbu yapılan abonelik sözleşmesine göre kaçak elektrik tutanağının tutulduğu, şirkette elektriğin sayaçtan geçilmek suretiyle kullanılmakta olduğunu, dolayısıyla kaçak olarak adlandırılabilecek bir enerji kullanılmadığını, sayaçtan geçerek normal kullanıma dahil olan elektrik enerjisinin davacı şirket tarafından kaçak elektrik olarak tanımlandığını, müvekkili aleyhine açılan … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/… Esas ve 2012/… Karar nolu dosyasıyla kaçak elektrik kullanımı ile ilgili karşılıksız yararlanma suçundan dolayı davalı aleyhine açılan kamu davasının düşmesine karar verildiğini, daha önce yine davalı müvekkili aleyhine yapılan icra takipleri nedeniyle davacı şirket aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… Esas (yeni … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/ … Esas) sayılı dosyasıyla menfi tespit ve istirdat davası açtıklarını belirttiklerini, davacı şirket çalışanları tarafından tutulan 22.02.2008 ve 21.10.2008 tarihli tutanaklarda, davalının sözleşmesi olmayan sayaçtan kaçak elektrik kullanımı olarak tarifelendirilen tutanağa göre müvekkili aleyhine icra takibi yapılarak haksız kazanç elde edilmeye çalışılmasının, davacı şirket nezdinde sebepsiz zenginleşmeye neden olacağının belirtildiğini, davacının 1 yıllık yasal süre geçtikten sonra açmış olduğu işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, aksi halde haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 06/10/2020 tarih, 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararında; “…Kaçak elektrik tutanağı incelendiğinde, tutanağın tutulduğu adresin ve vergi numarasının … San. ve Tic. Ltd.Şti.’ne ait olduğu, ticaret sicil müdürlüğü ve vergi dairesinden gelen cevabi yazılarla anlaşılmıştır. Kaçak elektriği kullanan limited şirket olup, şahıs şirketi değildir.
Kaçak elektrik kullanımının davalı tarafından değil, dava dışı şirket tarafından yapıldığı, davalının kaçak elektrik kullanımı ile ilgisi bulunmadığı, anlaşılmış olup, kaçak tespitinin yapıldığı yerde dava dışı şirketin, … no’lu elektrik tesisatı ile faaliyet gösterdiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin, 15/10/2020 tarih ve 2018/… E.-2020/… K. sayılı, “…kaçak tespitinin yapıldığı yerde dava dışı şirketin faaliyet gösterdiği konusunda ihtilaf yoktur.Yerleşik yargısal uygulamada kabul edildiği üzere; tüzel kişiliğin varlığı asıl olup borcun yükümlüsü olan bir tüzel kişilik bulunmakta iken şirketin ortaklarına ya da başka bir şirkete karşı bu borçtan dolayı yönelinemeyecektir. Ancak tüzel kişiliğin kötüye kullanıldığı bazı istisnai hallerde tüzel kişilik perdesi aralanmak suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu cihetine gidilebilecektir.Uygulamada ve doktrinde tüzel kişi ile ortaklarının alanlarının ve malvarlığının birbirine karışması halinde, yetersiz sermaye durumunda, aynı şirketler topluluğu içinde yer alan kardeş şirketler arasında koşulların varlığı halinde ve çok istisnai hallerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisinin uygulanmasının mümkün olabileceği de kabul edilmektedir.“Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” ana kuralın istisnası olarak ancak belirli ve sınırlı durumlarda “sakınılarak” uygulanması gereken bir yoldur….” ilamı ile de şirketin borçlarından dolayı, şirket ortaklarının ve şirket yetkilisinin sorumlu tutulamayacağı açıkça karar altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK m.114 gereği dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli koşullardandır. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp incelemek durumunda olup,husumet ehliyeti mahkemece resen gözetilmesi gereken dava şartı olduğundan, yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, şirketin borçlarından dolayı, şirket ortaklarının ve şirket yetkilisinin sorumlu tutulamayacağından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacının davasının PASİF HUSUMET yönünden reddine…” karar verildiği,
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, … Hukuk Dairesi’nin, 15/09/2021 tarih, 2021/… Esas ve 2021/… Karar Sayılı ilamıyla; “…Uyuşmazlık, kaçak elektrik tutanağı nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; tutanağın tutulduğu adreste … San. ve Tic. Ltd.Şti.nin … no’lu elektrik tesisatı ile faaliyet gösterdiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, kaçak tutanağının davalı adına düzenlenmiş olduğu, icra takibinin de şirket aleyhine değil, yetkili aleyhine başlatılmış olduğu, mahkemece 06/10/2020 günlü karar celsesinde davacı vekilinin hazır olduğu, esas hakkında da beyanda bulunmuş olduğu anlaşılmaktadır.
721 sayılı Türk Medeni Kanunun 49.maddesi hükmüne göre tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Aynı kanunun 50.maddesi hükmüne göre de organları, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar ve organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar. Bu hukuksal olguların sonucu olarak tüzel kişinin organı niteliğindeki yöneticilerin, tüzel kişi adına ve yararına işledikleri haksız fiillerden dolayı zarar gören üçüncü kişilere karşı tüzel kişi ile birlikte Borçlar Kanununun 41 ve Türk Medeni Kanunu’nun 50/3.maddesi hükmüne göre haksız fiil faili olarak sorumlu tutulmaları gerekir.
Bu halde tüzel kişinin ve organlarının sorumluluğun türünün Borçlar Kanununun 51.maddesi hükmünde düzenlenen zincirleme (müteselsil) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur.
Dosya içeriğinden, davacının şirketin yönetici ortağı olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, kaçak elektrik kullandığı belirlenen dava dışı şirkette kaçak elektrik kullanımı nedeniyle yöneticinin de şirketle birlikte ve şirket gibi haksız fiilden, bir başka deyişle kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan zarardan müteselsil sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılarak takibe konu borcun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla; davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, tutanağın davalı hakkında tutulduğu ve takibin de davalı hakkında başlatıldığı da gözetilerek işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine…” karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın 20221/… Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
…. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayılı takip dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… E. sayılı dosyası, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/… E. Sayılı dosyası, kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağı, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, faturalar, ticari defterler ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayıl dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, kaçak elektrikten kaynaklanan toplam 12.452,80-TL. alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %16,80 temerrüt faizi ve fer’ileri birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde borca ve icra takibine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının, davalıdan, kaçak elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk edilen fatura alacağına dayalı, takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, İstinaf kaldırma kararından önce, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Elektrik Mühendisi … tarafından hazırlanan 11/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…Dosya kapsamı üzerinden yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı … … A. Ş. ile davalı … … arasındaki anlaşmazlığın nedeni; davalı/borçlunun işyerindeki … nolu elektrik tesisatı üzerinden sözleşmesiz ve idareye kayıtsız sayaçtan 3.972,30 TL asıl alacak tutarlı kaçak elektrik kullanımı yapıldığı tespit edilmiştir. Davalının, 2007/09 – 2008/02 – 2008/10 dönemlerine ait elektrik tüketimlerinin son ödeme tarihlerinde ödenmemesi nedeniyle ; davacı tarafından 16.04.2016 icra takibi başlatılmıştır. Davalının, EPDK’ nın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri yönetmeliğinde belirtilen hükümlere aykırı üavranıldığının sonuç ve kanaatine varılmıştır. Elektrik enerjisi kullanan her bir tüketicinin kendisine tahakkuk ettirilen enerji bedelini ödeme bildiriminde belirtilen son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür. Davalının, davacı yana 10.499,73 TL borçlu durumda olduğunun…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için, İstinaf kaldırma kararından sonra, dosyadan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 11/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; “…16/04/2016 icra takip talebinde belirtilen toplam: 3.972,30-TL asıl alacağın son ödeme tarihilerinden itibaren 16/04/2016 icra takip tarihine kadar olan sürede yıllık %16,80 faiz üzerinden gecikme faizlerinin hesaplanması talep edilmiştir.
-EPDK’nın Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin madde 15’de perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. Maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz hükmü bulunmaktadır. Bu hükümlere göre işletilecek gecikme zammının usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür. Davalının, davacı yana 10.501,34-TL borçlu durumda olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 10/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” …Davacı … … A.Ş. ile davalı … … arasındaki anlaşmazlığın nedeni; davalı / borçlunun iş yerindeki … nolu elektrik tesisatı üzerinden sözleşmesiz ve idareye kayıtsız (Yasal şekilde tesis edilmemiş) mevzuata aykırı bir şekilde sayaçtan geçirilmek suretiyle kaçak elektrik tüketimi yapıldığı tespit edilmiştir.
Davalının … nolu elektrik tesisatından sözleşmesiz sayaç üzerinden kullandığı elektrik enerjisiyle ilgili yapılan inceleme ve değerlendirmelere neticesinde;
Davalı … …’nın yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacı kuruma 11.900,40-TL elektrik tüketim borcunun bulunduğu,
16/04/2016 icra takip tarihi itibariyle; asıl alacak + gecikme faizi + gecikme faizinin KDV’siyle birlikte davacı kuruma toplam: 11.900,40-TL. borçlu durumda olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görülmüştür.
….Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 25/09/2012 tarih, 2008/ … E.-2012/… K. Sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, katılanın (müştekinin) (mahkememiz davacısı) … … A.Ş., sanığın (mahkememiz davalısı) Bahatdin Helvacı, olduğu, kaçak kullanılan elektrik nedeniyle karşılıksız yararlanma suçundan açılan davanın, sanığın kaçak elektrik bedelini ödemiş olması nedeniyle, kamu davasının düşmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2015 tarih, 2014/… E.-2015/… K. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacısının (mahkememiz davalısı) …, davalısının (mahkememiz davacısı) … … A.Ş. olduğu, mahkememize konu kaçak elektrik tutanaklarından ve diğer başkaca tutanaklardan dolayı kaçak elektrik bedeli altında tahsil edilen elektrik paralarının davalıdan istirdatına ilişkin açılan davanın, reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 3.HD. ‘nin 2013/18974 E.,2015/18989 E.,2014/18095 E. sayılı örnek içtihatlarında, “… davalı kurum elemanları tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, davacının kaçak elektrik tükettiğinin kabulü gerekir…” hükmü gereği, davalı, icra dosyasında her ne kadar borca itiraz etse de, kaçak elektrik tespit tutanağının aksini ispat edecek bir belge dosyaya ibraz etmemiştir.
Mahkememizce, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından kaçak elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk edilen fatura, kaçak elektrik tespit tutanağı, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalının, davaya konu adreste, abone sözleşmesi yapılmaksızın, kaçak olarak, … tesisat nolu sayaçtan elektrik enerjisi kullandığının tespit edildiği ve buna ilişkin tespit tutanağı düzenlendiği, davacının düzenlemiş olduğu, kaçak elektrik tespit tutanağının, davalı tarafından aksinin ispat edilemediği, davacının, kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden, Elektrik Piyasası Tüketici hizmetleri Yönetmeliği’nin 44, 45 ve 46. Maddeleri hükümleri gereğince, yapılan hesaplama ile tahakkuk ettirilen faturanın usulüne uygun düzenlendiği, davalı tarafından, düzenlenen faturaların ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar alacaklı olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazının yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasından, 3.972,30-TL. asıl alacak, 6.718,74-TL. işlemiş gecikme faizi, 1.209,36-TL. faizin KDV’si olmak üzere, toplam 11.900,40-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,80 gecikme faizi ve faizin %18 KDV’si uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasından, 3.972,30-TL. asıl alacak, 6.718,74-TL. işlemiş gecikme faizi, 1.209,36-TL. faizin KDV’si olmak üzere, toplam 11.900,40-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,80 gecikme faizi ve faizin %18 KDV’si uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın, %20’si olan 2.380,08-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 812,91-TL. harçtan peşin alınan 212,67-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 600,24-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 552,40-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 31,40-TL. başvurma harcı + 212,67-TL. peşin harç toplamı olan 244,07-TL.’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi-tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.251-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.195,50-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 55,50-TL.’nin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.