Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/626 E. 2022/446 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/626 Esas
KARAR NO :2022/446

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/10/2021
KARAR TARİHi:14/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin davalıya yemek hizmeti sunulması hakkında anlaştıklarını, eksiksiz ve kusursuz olarak yemek hizmet sunduklarını, bu kapsamda KDV Dahil olarak; 3.365,09 TL tutarında 31/07/2021 tarihli fatura, 5.163,79 TL tutarında 28/07/2021 tarihli fatura, 3.320,26 TL tutarında 21/07/2021 tarihli fatura, 8.888,94 TL tutarında 14/07/2021 tarihli fatura, 9.039,94 TL tutarında 07/07/2021 tarihli fatura, 3.331,06 TL tutarında 30/06/2021 tarihli fatura, 8.931,64 TL tutarında 28/06/2021 tarihli fatura, 9.024,56 TL tutarında 21/06/2021 tarihli fatura, 9.182,03 TL tutarında 14/06/2021 tarihli fatura, 8.657,46 TL tutarında 07/06/2021 tarihli faturadan kalan bakiye tutar olan 7.586,69 TL olmak üzere 67.834,00 TL (KDV Dahil) tutarında 10 adet faturadan alacaklı olduklarını, Davalının sundukları mutabakat formları ile borcu kabul ettiğini, fatura içeriği, hizmete davalının itirazının olmadığını, buna rağmen cari hesap borcunu ödememesinin davalının kötü niyetli olarak hareket edildiğinin açık bir göstergesi olduğunu, davalının şifahi ya da yazılı bir ayıp ihbarı da olmadığını, davalının fatura kesim tarihlerinde ödemelerini peşin olarak yapması gerekirken ödemelerini yapmadığını, 67.834,00 TL borcunun olduğunu, Davacının bakiye 67.834,00 TL borcun tahsili için … 6. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, işlemiş faiz talep etmediklerini, bu iyi niyetlerine karşın davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak borca ve ferilerine itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, taraflar arasında gerçekleşen Arabuluculuk toplantısı sonucu uzlaşma sağlanamadığını belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan ile müvekkil arasında bir ticari ilişki olduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, İhtilafın davacı yanın müvekkil aleyhine muaccel olmayan bir kısım fatura alacağı sebebiyle icra takibi başlatmasından ve ihtiyati haciz kararı alınarak müvekkilin adresine hacze gelinmesinden kaynaklandığını, alacaklı görünen ile müvekkil arasında 11.03.2021 tarihli bir hizmet sözleşmesi olduğunu, Sözleşmenin 7. Maddesi gereğince tarafların mutabık kaldığı faturalar 90 gün sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, somut olayda sözleşme ile hüküm altına alınan muacceliyet şartının mevcut olduğunu, bu faturalardan sadece 38.055,98 TL’lik kısmında tarafların mutabık olduklarını, kalan kısım ile ilgili mutabakatın mevcut olmadığını, Alacaklı taraf fatura bedellerinin 90 gün sonra ödeneceğine dair taraflar arasında akdedilen bu kurala riayet etmeden, 90 günlük süre dolmadan diğer deyişle ortada muaccel bir alacak olmadan ilk faturanın ödeme vadesinden 14 gün önce 23.08.2021 tarihinde faturaları … 6. İcra Müdürlüğünün …/ … E sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini, Sözleşmesel ilişkiyi gizleyerek muaccel bir alacak varmış gibi … 21. ATM …/… D.İş ayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alarak infazı için müvekkilin adresine hacze geldiğini, müvekkil tarafından cebri icra tehdidi altında ihtiyati haciz kararına konu olan iktar olan 38.055,98 TL ve günün masrafları olarak 429,80 TL olmak üzere toplam 38.545,18 TL dosyaya depo edildiğini, bilindiği üzere; kural olarak icra takibinin başlatılabilmesi ve ihtiyati haczin istenebilmesi için alacağın vadesi gelmiş olması gerektiğini, (TTK 257/1). Sözleşmenin 7. Maddesinde “yüklenicinin, bu sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirdiği 1 aylık hizmet bedeli karşılığında, mutabık kalınan referans kişi başı birim fiyatı uyarınca düzenleyeceği faturanın, işverene ulaşmasına müteakip, işveren 90 gün vadeli çek olarak ödeme yapacaktır. ” düzenlemesi mevcuttur. “İhtiyati haciz talep edence sunulan ve ihtiyati haciz talep edilen faturaların 07/06/2021 tarihi ile başladığı, ihtiyati haciz talebinin ise 30/08/2021 tarihinde yapıldığı buna göre dayanak yapılan ve mahkememizce ihtiyati haciz kararı verilen faturalar ile ilgili 90 günlük sürenin dolmadığı, alacağın henüz muaccel hale gelmediği anlaşılmakla mahkememiz ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.” denilerek “İtiraz eden borçlu vekilinin talebinin KABULÜ İLE, Mahkememizin … D.İş sayılı 06/09/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, İhtiyati haciz kararı doğrultusunda konulan hacizler var ise bunların kaldırılması için icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,” ilişkin hüküm kurulduğunu, Sözleşmesel ilişki içinde ödemelerin hangi vade ile yapılacağı açıkça belirlenmiş ihtiyati haczin icrası sebebiyle haciz işlemi nedeniyle adrese gelinmesi sebebiyle işçiler arasında huzursuzluk yaşanmış, müvekkilimin araçları ve taşınmazları haczedilmiş, müvekkil kredi ilişkisi içinde olduğu bankalarla ilişkilerinde bu hacizler nedeniyle zarara uğradığını, Asıl kötüniyetli olan sözleşmeye aykırı davranan, muacceliyet şartını içeren sözleşmeyi hem ihtiyati haciz dosyasında hem de huzurdaki dosyada gizleyen davacının olduğunu, davacı yan ayrıca kötü niyet tazminatı ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
… 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 67.834,00-TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 11.03.2021 tarihli Taşıma Yemek Hizmetleri başlıklı sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin konusu başlıklı 3. maddesinde davacının kendi mutfağında, kendi temin ettiği malzemelerle, kendi personeli ile yemeğin pişirilmesi, taşınması ve davalı personeline dağıtılması ve dağıtım sonrası hizmetlerin davacı tarafından verileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Sözleşmenin 5.maddesinde hizmet bedeli kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 7. Maddesinde aylık hizmet bedeline ilişkin mutabık kalınan faturanın davalıya ulaşmasından itibaren 90 günlük çek ile ödeme yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Taraflar arsındaki ihtilaf 38.055,98 TL dışındaki faturalar bakımından mutabakat olup olmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı ve varsa alacağın miktarı noktalarında toplanmakta olup, taraflara ait BA_BS formları celbedilmiş tüm deliler toplanmış alacağın varlığı ve varsa miktarı bakımından bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Huzurdaki davanın; davacı yüklenici/yemek hizmeti veren tarafından, davalı işveren/yemek hizmeti alan aleyhinde, 23/08/2021 tarihinde … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 67.834,00 TL asıl alacağı için başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali davası olduğu, Sayın Mahkeme Kalemi tarafından 01.04.2022 tarihli “Bilirkişi Yemin ve Teslim Tutanağında” 4 no.lu ara kararında: “Bilirkişiye davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarını incelemesini teminen HMK 218. maddesi gereğince yerinde inceleme yetkisi verilmesine, incelemenin 15/04/2022 günü saat 16:00’da … Mh. … San. Sit. A 11 Blok No: 21 … … adresinde yapılmasına, bilirkişi teslim tutanağının taraflara tebliğine,” eklinde karar verildiği, Verilen görev çerçevesinde davacının belirtilen adreste 15.04.2022 tarih 16:00 saatinde yapılan inceleme ile; davacının 2021 yılına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin takdiri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalı taraf vekili, inceleme kararının verildiği 08.03.2022 tarihli celsede bulunmuştur, Sayın Mahkemece aynı celsede “…taraflara müvekkillerinin ilgili yıllara ait tüm ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmeleri aksi halde HMK 219,220,222, maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve duruma göre defterlerin içeriğinde göre diğer tarafın beyanlarının kabul edileceği meşruhatını içerir davalıya tebligat çıkarılmasına…”, hususları ihtar edilmesine rağmen; Davalı taraf inceleme günü mahkemede bulunmamıştır, ticari defterleri de ibraz edilmemiştir, bu durumda davacının yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına itibar edilip edilmeyeceği hususu münhasıran Sayın Mahkemenin takdirindedir. Davalı araf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmemiş olup; Bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran Sayın Mahkeme’nizin takdirinde bulunduğu, Davacı yüklenici … Yemek ile davalı işveren … Makine arasında 11.03.2021 imza tarihli, “Yemek Hizmetleri Sözleşmesi” başlıklı tarafların kaşe ve imzaları ile 4 sf. ve 10 maddeden ibaret bir sözleşmesi imzalandığı, 1. Sözleşme Hukuku Açısından Durum Değerlendirmesi: Taraflar arasında imzalanmış olan hizmet sözleşmesinin 7. Maddesine göre, her ayın faturasının tanzim ve tebliğ edilmesinden itibaren hesaplanacak 90 gün sonrası için davalı borçlunun, O TARİHE KEŞİDE EDİLMİŞ ÇEK VERMEK SURETİYLE borcunu ifa edeceği, bir diğer ifadeyle fatura tanziminden sonra hesaplanacak 90 gün sonrası için davalı borçlunun borcunun muaccel olacağı açıkça kararlaştırılmıştır. Borçlunun alacaklıya borç tutarını içeren çek vermesi, İFA UĞRUNA EDİMDİR. Borç, ancak bu çekin tahsil edilmesiyle ifa edilmiş sayılır. Çekin ödenmemiş olması ihtimalinde borçlunun borcu sona ermeyecektir. Davalı borçlunun ifa uğruna edim olarak nitelendirdiğimiz çek teslim etme borcunda temerrüde düştüğü de bir gerçektir. Taraflar arasındaki hesap tablosu ve icra takip tarihi olan 23.08.2021 tarihleri mukayese edildiğinde, takip tarihinden geçmişe doğru hesaplanan 90 süreye karşılık gelen 23.05.2021 tarihi esas alındığında, takip tarihi itibariyle davacı alacaklının davalıdan 32.881,29 TL muaccel alacağının bulunduğu görülmektedir. Davacının faturalar bakımından, her bir fatura için 90 günü bitiminden itibaren faiz talep etme hakkı bulunmaktadır. Taraflar, alacağın doğduğu tarih ile 90 gün sonrası için akdi faiz ödeneceğine ilişkin bir hükme yer vermemişlerdir. 23.08.2021 takip tarihinden 90 gün geriye gidildiğinde 23.05.2021 tarihine göre davacının 32.881,29 TL muaccel alacağının bulunduğu; bu alacağı takip tarihinden önce 90 gün sürede, banka yoluyla 08.06.2021 tarihinde 10.000,00 TL, 16.06.2021 tarihinde 11.357,07 TL, 10.08.2021 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 41.357,07 TL olarak muaccel olan 32.881,29 TL’nin 8.475,78 TL fazla ile ödendiği; Dolayısıyla; Bir sonraki fatura olan 28.05.2021 tarihli 653 no.lu 8.866,53 TL faturaya da muacceliyet tarihinden önce olmak üzere 8.475,78 TL’sinin ödendiği görülmektedir. Netice itibariyle 23.08.2021 takip tarihi itibariyle davacının cari hesapta faturaya dayalı olarak 67.834,00 TL alacağı doğmuş olmakla birlikte taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. Maddesi gereği, kararlaştırılan 90 gün ödeme süresi nedeniyle bu miktar alacağının muaccel olmadığı görülmektedir. Mali İnceleme ve Değerlendirmeler Açısından Değerlendirme İle; Davacının muhasebe kayıtlarına göre; Davacının davalıya kestiği yemek bedeli faturaları ve davalının kısmen çekle ve banka havalesi yoluyla ödemeleri sonrasında 23.08.2021 takip tarihinde davacının davalıdan yukarıda belirtilen 1-10. sıralarda belirtilen toplamda 68.904,77 TL faturalardan bakiye 67.834,96 TL alacaklı olduğu, Alacağının varlığının davacının davalıya kestiği yukarıda belirilen 10 adet ve 68.904,77 TL e-faturalardan (temel fatura4) kaynaklı 67.834,96 TL bakiye alacaktan kaynaklandığı, Davacı davalıya kestiği faturalarda belirtilen irsaliye tarih ve no.ları ile “yemek bedeli Akşam-Öğlen/Kahvaltı-Yoğurt” şeklinde yemek hizmeti karşılığında davalıya hizmet verdiği, Davalıya kesilen faturalar e-fatura ve temel e-fatura türündedir. Temel faturada; faturanın göndericiden alıcıya ulaşmasını esas alan e-fatura senaryosudur. Fatura alıcısı fatura üzerinde herhangi bir teknik problem olmadığı müddetçe faturayı kabul etmekle yükümlü olduğu, Ayrıca davacı tarafından inceleme sırasında davalıya kesilen faturaların Maliyeden davlıya tebliğine ilişkin belgeler sunulmuş olup; İlgili faturaların e-fatura ve temel fatura türünde olduğu davacı tarafından kesilen her bir faturaya sistem tarafından üretilen ETTN5 no ile faturaların kesildiği ve davalıya e-arşiv izni kapsamında iletildiği/tebliğ edildiği, Dolayısıyla davacının davalıdan 23.08.2021 takip tarihinde muhasebe kayıtları anlamında 67.834,00 TL alacaklı olduğu hesaplanmakla birlikte takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olduğu, Ancak; davacının davalıdan 23.08.2021 takip tarihinde cari hesapta 67.834,00 TL alacaklı olsa da; iş bu raporun “III. SÖZLEŞME HUKUKU AÇISINDAN DURUM DEĞERLENDİRMESİ” kısmında belirtildiği üzere; “Netice itibariyle 23.08.2021 takip tarihi itibariyle davacının cari hesapta faturaya dayalı olarak 67.834,00 TL alacağı doğmuş olmakla birlikte taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. Maddesi gereği, kararlaştırılan 90 gün ödeme süresi nedeniyle bu miktar alacağının muaccel olmadığı”, hususunun mütalaa edildiğinden; Bu nedenle faiz hususunda teknik şartlar oluşmadığından faiz hususunda da değerlendirme yapılamadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 11.03.2021 tarihli tarihli yemek alımına ilişkin sözleşme imzalanmış, sözleşmenin 7. maddesinde ödemelerin mutabık kalının faturanın davalıya ulaşmasından itibaren 90 gün vadeli çek ile yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde her ne kadar 38.055,98 TL dışında mutabakat olmadığı iddia edilmiş ise de; davacı tarafından kesilen faturanın e fatura olduğu ve davalıya iletildiği, davalı vekilinin 23.04.2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde davacının takip tarihi itibariyle faturaya dayalı 67.834 TL alacağı alacağı doğmuş olmakla bilikte muaccel olmadığı yönündeki beyanı da dikkate alındığında faturalar konusunda taraflar arasında mutabakatın var olduğunu, faturaların takip öncesinde davalıya ulaştığı ve fatura konusu hizmet içeriğine bir itirazın olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunun tespit edildiği, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 67.834,00 TL alacaklı olduğu, sözleşme gereği borç tutarını içeren çek verilmesinin ifa uğruna edim olduğu, davalının ifa uğruna edim olarak nitelendirilen çek teslim etme borcunda temerrüde düştüğünün de bir gerçek olduğu belirtilmekle birlikte devamında sözleşmenin 7. Maddesi gereği kararlaştırılan 90 gün ödeme süresi nedeniyle alacağın muaccel olmadığı yönündeki görüş mahkememizce benimsenmemiştir. Şöyle ki, Kambiyo senedi olan çek bir ödeme aracıdır. Sözleşmenin 7.maddesinde ödeme için bir vade belirtilmemiş, fatura ulaştığında 90 gün vadeli çekle ödeme yapılacağı belirtilmiştir. İfa şekli çekle ödemedir ve çek bir peşin ödeme aracıdır. Çekin vadeli olarak düzenleneceğinin kararlaştırılması temel borcun vadelendirildiği sonucunu doğurmayacaktır, sözleşmeye göre fatura davalıya ulaştığında çekin verilmesi gerekir, bilirkişi raporu ile de çekin verilmemesi nedeniyle davalının temerrüde düştüğü kabul edilmekle birlikte 90 günlük vadeli çekle ödeme kararlaştırıldığından alacağın muaccel olmadığı yöndeki tespit yerinde görülmemiştir. Davalı sözleşme gereği çekle ödeme yaptığında borcundan kurtulacaktır. Kambiyo senedi olan çek cirolanmak suretiyle piyasaya sürülebilen, tedavülü kabil bir evraktır. Çekle ödeme yapıldığında davacı da ödeme aracı olan çeki cirolamak suretiyle tedavüle sokabilecektir. Sözleşmeye göre çekin ileri tarihli ( 90 gün ) düzenlenmesinin kararlaştırılması alacağın vadelendirilmesi olarak görülmemiş, mutabık kalınan faturanın davalıya ulaşması, yani ödeme aracı olarak çekin teslim edilmesi gereken tarih muacceliyet tarihi olarak değerlendirilerek ve davacının takip tarihi itibariyle alacağının muaccel olduğu sonucuna varılmakla davacının davasının kabulü ile; davalının … 6.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın 67.834,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının … 6.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın 67.834,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 4.633,74-TL harçtan, peşin alınan 1.158,44-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.475,30-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 9.618,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı + 1.158,44-TL peşin harç + 2.400,00-TL bilirkişi ücreti + 58,00-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 3.675,74‬-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı