Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2021/649 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/612 Esas
KARAR NO:2021/649

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:01/10/2021
KARAR TARİHİ:15/10/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın 09/01/2020-09/01/2021 tarihleri arasında … numaralı … PAKET SİGORTA POLİÇESİ ile müvekkil sigorta şirketi tarafından Sigorta Poliçesi ile poliçe de belirlenen risklere karşı, poliçede yazılı teminat limitleri çerçevesinde sigortalandığını, müvekkil sigorta şirketi nezdinde sigortalı …’a ait … adı altında faaliyet gösteren iş yerinde 06/06/020 tarihinde … Belediyesi sorumluluk alanında bulunan, …’ye ait rögarın çökmesi nedeni ile hasar meydana geldiğini, rögar kapağı çökmesi sonucu 25/06/2020 tarihinde … Belediyesi’ nin rögarı yenilemesi ile su sızıntısının kesildiğini, bunun üzerine sigortalı …’ın hasar meydana geldikten sonra oluşan hasarın tespiti ve tazmini için müvekkil sigorta şirketine olayı ihbar etmiş olduğunu, müvekkili nezdinde … nolu hasar dosyasının açıldığını, … numaralı hasar dosyası kapsamında konusunda uzman ve bağımsız sigorta eksperi tarafından hasar mahallinde yapılan teknik ve mali incelemeler neticesinde sigortalı iş yerinin yan tarafında bulunan …’ye ait rögarda meydana gelen çökme sonucu rögar içerisinden taşan suların duvar diplerinden taşarak sigortalı iş yerine sirayet etmesi ve iş yerine ait yaklaşık kullanım alanı 115 m2 olan zemine döşemeli laminat parkenin ıslanmış ve kabarmış, alçıpan duvar boyasının ıslanmış ve kabarmış, duvar kağıtlarının su sızıntısı sebebi ile ıslanmış, lekelenmiş ve ek yerlerinden ayrılarak kalkmış olduğunun tespit edildiğini, söz konusu hasarın, ekspertiz raporunda yağışlara bağlı olmaksızın meydana gelmiş olduğunu ve bu kapsamda dâhili su teminatı kapsamında değerlendirmeye alındığının belirtildiğini, bu rapora göre hasar gören laminat parkenin yenilenmesi için 5.750-TL ( 115 m² X 50,00 TL/m² ) talepte bulunulduğunu, hasar değerlendirmesinin bu tutar üzerinden %20 eskime tenzili uygulanarak yapıldığını, laminat parkelerde oluşan hasar için 4.600-TL hasar meblağının belirlendiğini, hasar gören alçıpan duvarların yenilenmesi için (işçilik dahil) 3.000-TL talepte bulunulduğunu, hasar değerlendirmesinin bu tutar üzerinden %15 eskime tenzili uygulanarak yapıldığını, alçıpan duvarlarında oluşan hasar için (işçilik dahil) 1.575-TL hasar meblağının belirlendiğini, duvar kağıtlarının yenilenmesi için (işçilik dahil) 1.750-TL, tutkal duvar kağıdı için 400-TL talepte bulunduğunu, hasar değerlendirmesinin bu tutar üzerinden %10 eskime tenzilinin uygulanarak yapıldığını, duvar kağıtlarında oluşan hasar için (işçilik dahil) 2.550-TL hasar meblağının belirlendiğini ve tutkal bedeli olarak 400-TL hasar meblağı belirlendiğini, 03/07/2021 tarihinde alınan ekspertiz raporu sonucuna göre meydana gelen hasar miktarının toplamda 9.125-TL olarak belirlenmiş olduğunu ve 13/07/2020 tarihinde …’a 9.125-TL sigorta tazminatı ödendiğini, Davalı …’nin kendi bünyesi içinde yürüttüğü hizmeti hatalı sunduğunu ve gerekli bakım ve özeni göstermediğini, davalı …’nin atık suların aktarımını sağlayan su hattını yetersiz ve bakımsız bir halde bırakarak davaya konu hasara sebebiyet vermesi nedeniyle kusurlu ve sorumlu olduğunu, …’nin yağış sularının kontrollü bir biçimde yerleşim yerlerinden uzaklaştırmakla da yükümlü olduğunu, meydana gelen hasarda davalı/borçlular … Belediyesi ve …’nin zarar veren olarak sorumlu olduğunu, bu nedenle söz konusu zararın giderilmesi amacıyla davalı/borçlu … Belediyesi ve … aleyhine … 21. İcra Dairesi …/… Esas sayılı dosyası ile asıl alacak 9.125-TL ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 560,31-TL faiz olmak üzere toplamda 9.685,31-TL icra takibi başlatıldığını, sözü edilen takibe karşı davalılar/borçlular tarafından takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini ve yapılan itiraz sonucunda huzurdaki davadan önce … Arabuluculuk Bürosunun …/… numaralı dosyası ile ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak yürütülen müzakereler sonucunda anlaşma sağlanamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya dair tüm dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalıların … 21. İcra Dairesi …/… Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamını, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazimatına mahkûm edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacaklının borç sebebi olarak gösterdiği rogar kapağının çökmesi sonucu dahili su sirayeti neticesi ortaya çıkan zararda belediyelerinin bir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, su tahliye kanalları ve rogar kapaklarının sorumluluğunun …’ye ait olduğunu, ilçe belediyelerinin bu konuda görev ve sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, ödeme emri ekinde bulunan sigorta expertiz raporunda da sadece …’ye rücu imkanının olduğunun özellikle belirtildiğini, alacaklıya bir borçlarının bulunmadığını, davanın belediyeleri açısından husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkememiz tarafından belediyelerine gönderilen 04/10/2021 tarihli müzekkere ile “… A.Ş. tarafından sigortalı bulunan …(… Firması)’ın iş yerinde yaşanmış dava konusu 06/06/2020 tarihli olay ile ilgili hasar kayıtlarının gönderilmesi” talep edildiğini, belediyelerinin … İşleri müdürlüğü’nün 08/10/2021 tarihli … sayılı yazısı ile konu ile ilgili bir belgenin bulunmadığını bildirdiğini, belediye tarafından mahallinde hasar kaydı tutulmamış olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan müvekkilinin aleyhine İhtiyati haciz talebi içerir açılan huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, işbu davada Mahkememizin görevli olmadığını, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olguların hizmet kusurundan kaynaklanan tam yargı davası niteliğinde olduğundan, davanın ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. ve 13. maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılmasının gerektiğini, davanın süresi içerisinde açılmamış olduğunu, tazminat talebinin zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsü kişiyi öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde açılmadığından huzurdaki işbu davanın “süre yönünden reddi“ gerektiğini, dava ehliyetinin tespiti açısından poliçe kapsamının detaylı incelenmesi gerektiğini, eldeki davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklı rücu davası olduğuna göre davacının akdi halef olarak dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, poliçede dâhili su teminatının bulunmadığını, şehir su şebekesi arızası durumunu kapsayıp kapsamadığını, bina içindeki ve dışındaki su borularının patlaması ve su basması sonucu oluşan zararların teminat dışı tutulup tutulmadığının incelenmesi gerektiğini, dava konusu olayla ilgili olarak ilgili Daire Başkanlığı tarafından yapılan incelemede Alo … Çağrı hattına abone tarafından belirtilen adresle ilgili olarak herhangi bir olumlu yada olumsuz kanal arıza kaydı oluşturulmadığının tespit edildiğini, 22/06/2020 tarihinde … nolu işemri ile belirtilen adrese kanal arıza kaydı oluşturulmuş olup ekip yönlendirilmiş olduğunu, abone tarafından bina parsel bacası gösterilemediğinden arızaya müdahele edilemediğini, yapılan incelemede bina parsel bacasının hiç olmadığını, parsel bağlantısının İdareleri standartlarına uygun olmadığının tespit edildiğini ve 25/06/2020 tarih ve … nolu iş emri ile bina parsel bacası yapılıp, parsel bağlantısı yenilenmiş olduğunu, hasarın oluştuğu adresteki binanın iskanın olmadığının tespit edildiğini, idarelerinin bir hizmet kusurunun bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın öncelikle usulden, bu talepleri kabul görmemesi halinde esastan reddine karar verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davalının sorumluluğundaki rögar kapağının çöktüğünü ve çökme nedeniyle davacı sigortacının sigortalısı işyerine zarar verdiği iddiasına dayalı olarak 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. 17.01.1972 tarih ve 1970/… E., 1972/… K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Davalı … ve … Belediyesi tacir olmadığından her iki tarafın tacir olma koşulu gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre davanın her iki tarafının tacir olmadığı ve davanın alacak davası olup mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı bu nedenle Mahkememizin bu davada görevli olmadığı anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına
6-Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır