Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/596 E. 2022/729 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/596 Esas
KARAR NO :2022/729

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/09/2021
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.02.2020 günü saat 16.30 sıralarında … Mahallesi … üzerinden … istikametine doğru sağ şeritte seyir eden … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …, 1382 Sokak kesişiminde dönüş yapacağı esnada plakası bilinmeyen beyaz renkli … marka araç ile çarpışması sonucu motosikletinin hakimiyetini kaybetmesi neticesinde, yolun sol şeridinde … yönünde doğru … plakalı aracıyla seyir eden …’ın aracının sağ ön çamurluk ve sağ dikiz ayna kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili … söz konusu kazada yaralandığını, Sağlık Bilimleri Üniversitesi … … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ve … … … Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, müvekkilde dava konusu kaza dolayısıyla “kafatası kırığı ve beyin kanaması, göğüs kafesi kırığı” meydana geldiğini, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından 07.06.2021 tarihinde düzenlenen 2378 sayılı Sağlık Kurulu Raporuna göre davacı müvekkilin geçirmiş olduğu kaza neticesinde özür oranının % 32 olarak belirlendiğini, davaya konu kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde, oluşan maddi zararın başvurulan … Hesabı tarafından karşılanması amacıyla doğrudan doğruya … Hesabı’na 11.03.2020 tarihinde başvurulmuş ve ödeme yapılması için gerekli tüm evraklar kuruma teslim edildiğini, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, 2918 sayılı KTK’ nın 97. Maddesince; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” Söz konusu kanun değişikliği uyarınca 11.03.2020 tarihinde davalı kuruma yapılan yazılı başvuruya … Hesabı tarafından talebi karşılayacak nitelikte bir cevap gelmediğinden iş bu davayı açtıklarını belirterek Davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla; 5.800,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı masrafı, 100,00 TL sürekli bakıcı masrafı, 50,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı … Hesabı’na başvuru tarihi olan 11.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının ispata muhtaç olduğunu, olayda müvekkili kurumun sorumluluğunu gerektirir somut bir olgu olmadığını, dosyadaki evrakların incelenmesinde davacının anlatımı dışında kazanın tespit edilemeyen aracın kusuru nedeniyle gerçekleştiğine dair, olayın oluşuna ilişkin davacının kusurlu olmadığına ilişkin hiçbir tespit bulunmadığını, dava konusu kazaya, tespit edilemeyen aracın neden olduğunun ispatlanamadığını, görgü tanığı beyanları, kamera kayıtları ve sair deliller birlikte toplanarak kuşkuya mahal vermeyecek şekilde kazanın gerçekleştiğinin ispatlanmasının gerektiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 190/1 “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Türk Medeni Kanunu madde 6 “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Dolayısıyla zarar gördüğünü iddia eden, zararın gerçekleştiği somut olayı, zararını ve zarar verenin kusuru ispatlamak zorunda olduğunu, plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ve bu aracın kazaya sebebiyet verdiğinin ispatlanmasının gerektiğini, kazaya neden olan aracın müvekkili … Hesabı’nın sorumluluk kapsamında bulunan araçlardan olması gerektiğini, kolluk tarafından tutulan kaza tespit tutanağına göre davacı … kazanın oluşunda asli, tam ve tek kusurlu olduğunu, tespit edilemeyen bir araç kazaya neden olmadığını, davacının iddia ettiği kalıcı maluliyet oranının tespiti için sağlık kurulu raporunun alınmasının gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararından müvekkil kurumun sorumluluğu bulunmadığını, geçici Bakıcı gideri tazminatından müvekkil kurumun sorumluluğu bulunmadığını, tedavi giderlerinden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğudur. İşleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten ve teşebbüs sahibi sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması başlıklı 86. maddesi ”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmünü içerir. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşın, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görendedir.
5684 sayılı yasının … hesabı başlıklı 14.maddesi:” (1) Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur.(1) (2) Hesaba; a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için, d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için, başvurulabilir.” hükmünü içerir
5684 sayılı yasanın açık hükmü gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla … Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu anlamda … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Celbedilen … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; davacının müşteki, dava dışı sürücü …’ın şüpheli olduğu, alınan bilirkişi raporu içeriğine göre müştekinin asli kusurlu olduğu, şüphelinin ise kusurlu olmadığının tespit edildiği, soruşturma evrakı kapsamına göre meydana gelen olayda şüphelinin kusurlu olmadığından takipsizlik kararı verildiği, … 4.Sulh Ceza Hakimliğinin … D.İş sayılı dosyasında takipsizlik kararına itirazın reddine karar verildiği, görülmüştür.
Dosyada mevcut kaza tespit tutanağı incelendiğinde; … marka aracın olay yerinden firar etmesi nedeniyle kusur dağılımı yapılamadığı, beyanlara göre sürücü… kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafından sunulan 28/06/2021 tarihli uzman mütalaa raporunda faili meçhul … sürücüsünün %50 asli kusurlu, davacı sürücü …’ın %50 asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığı şeklinde mütaala edildiği görülmüştür.
Soruşturma dosyasındaki emniyet ifadesinde davacı; kazanın ne şekilde meydana geldiğini ve kendisine hangi aracın çarptığını hatırlamadığını beyan etmiştir.
Soruşturma dosyasındaki emniyet ifadesinde dava dışı … ifadesinde; ” 01.02.2020 günü sat: 16:30 sıralarında kendi sevk ve idaremdeki … plaka sayılı aracım ile … istikametinden tramvay yolu üzerinde sol şeritte seyir halinde idim.Sağ şeritte … plaka sayılı motosiklet seyir halinde giderken yine sağ şeritte giden plakasını bilmediğim beyaz renkli … marka araca 1382 sokağa dönerken çarptı.Daha sonra bu motosiklet hızını alamayarak benim aracın sağ ön tampon ve sağ çamurluk kısmından çarptı.Daha sonra şahıs motosikleti ile birlikte yere düştü.112 görevlilieri ve trafik ekipleri geldi.Gelen 112 görevlileri yere düşen motosiklet sürcüsünü hastaneye götürdüler.Kazaya karışan beyaz renkli … marka araç olay yerinde durmayarak kaçtı. Bu kaza sonucunda benim aracımın sağ çamurluk ,sağ dikiz aynası ve tampon zarar gördü.Benim kaza ile ilgili herhangi bir kusurum yoktur.” demiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf tazminata esas kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme sürelerinin tespiti ve zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranının tespiti bakımından mahallinde keşif yapılarak bilirkişiden rapor alınması için … Asliye Ticaret Mahkemesine Talimat Yazılmıştır.
… 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Kazanın 01.02.2020 günü saat 16.30 sıralarında … İli, … İlçesi, … Mahallesi, …üzerinde meydana geldiği, kaza mahallinin bölünmüş yol olduğu, yolun 2 şeritli 7 mt. genişliğinde, platform genişliğinin ise 25 mt. olduğu, yol kenarında yaya kaldırımı olduğu, yatay güzergâhının düz, düşey güzergâhının eğimsiz olduğu, hızın 50 km/h olarak uygulandığı, trafik levhaları, şerit çizgisi ve aydınlatma mevcut, görüşün açık, trafik yoğun meskun mahal kazaya etken yol sorunu olmadığı, … sokağın ise tek yönlü sokak olduğu, sokağın sadece tek bir aracın geçişine olanak verecek şekilde trafiğe açık olduğu,
Faili meçhul … marka araç sürücüsü sevk ve idaresindeki aracı ile gündüz vakti, meskün mahal, görüşün açık, zeminin kuru, trafıiğin yoğun işlediği iki şeritli bölünmüş yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, yolun sağ kısmında seyir halinde ve 1382 sokak kavşağına yaklaştığında sağa doğrultu manevrasına yönelip 1382 sokağa bulvarına giriş yapmak istediği, isterken de arkasında gelen trafik akışını kontrol etmediği, sağ şeritte seyreden motosikleti dikkate almadan sağa dönüş yaptığı, kaza yerinde durmayarak firar ettiği, manevraları düzenleyen kurallara uymadığı, bu davranışı nedeni ile yaratmış olduğu ortamda, trafik akımı için tehlike ve engel teşkil edip davacı idaresindeki motosikletinin güzergâhını kapatarak çarpmasına maruz bırakması olayında; gereken dikkat özen yükümlülüğüne aykırı araç kullandığından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusurlu sayılırlar durumunu belirleyen madde 84/f, 84/j maddeleri ile aynı kanunun 46/(b-c) maddelerini ihlal ettiği, kazanın oluşumunda eşit düzeyde Etken Olduğu,… plakalı motosiklet sürücüsü …’ın… Bulvarında 1382 sokak kavşağı istikametine sağ şeritte seyir halinde olduğu, önünde aynı istikamete seyreden plakası ve sürücüsü belirlenemeyen … marka aracın 1382 sokağa dönüş yapması sonucu bu aracın arka stop lambası kısımlarına (dosya kapsamında Olay Yeri Araştırma Tutanağında arka stop lambasına ait kırık parçalar tespit edilmiştir.) çarparak kontrolünü kaybedip aynı istikamete sol şeritte seyreden … plaka sayılı aracın sağ yan kısımlarına çarptığı, 1382 sokak kavşağına yaklaştığında hızını azaltmadığı ve önünde seyreden araçları yeterli mesafeden takip etmediği, önündeki araçların manevralarını takıp etmediği, kural ihlali yaparak araç sürücülerine karşı dikkatli ve tedbirli davranmadığı, araç sürerken yola ve trafik durumuna gereken dikkat ve özeni göstermediği bu yükümlülüklerine aykırı araç kullandığından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusurlu sayılırlar durumunu belirleyen madde 84/d, 84/d maddesi ile aynı kanunun 52/(a-b) ve 56/c maddelerini ihlal ettiği, kazanın oluşumunda eşit düzeyde Etken Olduğu,
… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın somut olayda kural ihlali görünmediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacının keşif sırasında verdiği ifade dikkate alındığında; Faili meçhul … marka araç sürücüsü sevk ve idaresindeki plaka sayılı aracı ile gündüz vakti, meskün mahal, görüşün açık, zeminin kuru, trafiğin yoğun işlediği iki şeritli bölünmüş yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, yolun sağ kısmında yer alan 1382 sokağa girdiği, sokağın tek yönlü yol konumunda olduğu, bir nedenle bu sokaktan geri çıkış yapmak istediği, isterken de arkasında yer alan Bulvar üzerindeki trafik akışını kontrol etmediği, sağ şeritte seyreden motosikleti dikkate almadan geri çıkış yaptığı, kaza yerinde durmayarak firar ettiği, manevraları düzenleyen kurallara uymadığı, bu davranışı nedeni ile yaratmış olduğu ortamda, trafik akımı için tehlike ve engel teşkil edip davacı idaresindeki motosikletinin güzergâhını kapatarak çarpmasına maruz bırakması olayında; gereken dikkat özen yükümlülüğüne aykırı araç kullandığından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67/b maddesini ihlal ettiği, kazanın oluşumunda tek Etken Olduğu, mütaala ediliği görüldü.
Davacı talimat dosyasında keşif sırasında beyanında; “ben kaza sonrasında yaralandığım ve bilincimi kaybettiğim için olayı tam olarak hatırlamıyorum olay tarihinde ben … ili … semtinde bulunan … Sipariş isimli iş yerinde kurye olarak çalışıyordum, görgü şahitlerinin beyanlarına göre bu iş yerinden teslim aldığım siparişi ilgilisine teslim etmek üzere …Bulvarı üzerinde motorsiklet ile seyir halindeymişim, bu sırada … Sokağa hatalı giren bir aracın geri geri manevra yaptığını ve benim bu araca duramayarak çarptığımı sonrasında sol şeritte bulunan diğer araca çarparak kazanın meydana geldiğini ve yaralandığımı öğrendim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazı üzerine, itirazlar ve dosyada mevcut bilirkişi raporları irdelenerek ATK’dan kusura ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan ATK raporunda sonuç olarak; ”… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosya evrak sureti içeriği, trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve uzman mütalaa raporu içeriği, tüm beyanlar, keşif tutanağı, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı, davacı sürücünün olayı hatırlamadığını beyan ettiği, tanık beyanında hem motosikletin hem de beyaz renkli … olarak belirtilen aracın sağ şeritte seyrettiğini belirttiği dikkate alındığında kazanın yukarıda “OLAY” bölümünde anlatılan şekilde meydana geldiği anlaşılmış olup A) Davacı sürücü … meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, aynı istikamette seyreden aracın seyir durumunu dikkate alması gerekirken sevk ve idaresindeki motosikletin sağ şeritte aynı istikamette seyreden ve kavşakta sağa dönüş yapan araca çarpmasıyla meydana gelen olayda kusurludur. B) Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsü sağ şerit üzerinden sağa dönüş yaptığı sırada meydana gelen olayda kusurlu davranışına rastlanılmamıştır. C) Sürücü … sol şerit üzerinde seyri sırasında sevk ve idaresindeki otomobile aynı istikamette sağ şeritte seyreden ve kaza yapan motosikletin çarptığı olayda kusurlu davranışına rastlanılmamıştır.” Şeklinde mütaala edildiği görüldü.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı plakası ve kimliği tespit edilemeyen … marka araç sürücünün kusuruna atfen bu davayı davalıya yönelttiği, mahkememizce talimat dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre kaza mahallinin bölünmüş yol olduğu, yolun 2 şeritli 7 mt. genişliğinde, platform genişliğinin ise 25 mt. olduğu, … sokağın ise tek yönlü sokak olduğu, sokağın sadece tek bir aracın geçişine olanak verecek şekilde trafiğe açık olduğunun anlaşıldığı, soruşturma dosyasında ifadesi alınan dava dışı diğer sürücü … kendisinin sol şeritte seyir halinde olduğunu, Sağ şeritte seyir halinde olan davacının kullandığı … plaka sayılı motosikletin yine sağ şeritte giden plakasını bilmediği beyaz renkli … marka araca 1382 sokağa dönerken çarptığını beyan ettiği, davacı ise soruşturma dosyasındaki emniyet ifadesinde kazanın ne şekilde meydana geldiğini ve kendisine hangi aracın çarptığını hatırlamadığını beyan ettiği, davacının talimat dosyasında … marka aracın geri geri gelmesi nedeniyle kazanın gerçekleştiğini görgü tanıklarında öğrendiğine ilişkin iddiasının ispata muhtaç olduğu ve kazanın dava dışı sürücü …’ın ifade ettiği şekilde sağ şeritte seyir eden davacının yine sağ şeritte seyreden plakası tespit edilmeyen … aracın 1382 sokağa dönerken bu araca çarptığı şeklinde gerçekleştiğinin kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu ve kazanın bu şekilde gerçekleştiğinin mahkememizce kabul edildiği, her iki aracın aynı istikamette ve her ikisi de sağ şeritte seyir ettiği, dolaysıyla davacının önünde seyir eden plakası ve kimliği tespit edilmeyen … marka araçla olan takip mesafesini koruması gerektiği, bunu yapmayarak … marka araca 1382 sokağa döneceği sırada arakadan çarptığı, plakası ve kimliği tespit edilmeyen … marka aracın kural ihlali yaptığında dair herhangi bir bir kanıt olmadığı, dolaysıyla plakası ve kimliği tespit edilmeyen … marka aracın meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, davacının tam kusurlu olduğu bu nedenlerle … marka araca kusur izafe eden raporlara iştirak edilmediği ATK raporunun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu değerlendirilerek, kusur yönünden ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,4‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 6.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …

Hakim …