Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2022/784 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/556 Esas
KARAR NO :2022/784

DAVA:Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:08/09/2021
KARAR TARİHİ:27/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalı şirketin 27/03/1985 tarihinde kurulduğunu, müvekkilinin tescili gerçekleşmiş olan işbu davalı şirkette pay sahibi olduğunu, davalı şirketin, “aile şirketi” olarak kurulduğunu, hali hazırda faaliyetlerine devam ettiğini, davalı şirketin 2020 yılına ait yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısının, 09/06/2021 tarihinde şirket merkezinde gerçekleştiğini, davalı şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 10/05/2021 tarih ve 10326 sayılı nüshasında ilan etmiş olduğu gündem maddeleri doğrultusunda görüşmelere başlandığını, ancak söz konusu toplantının gündem maddelerinin görüşülmesi esnasında, bilgi talebinde bulundukları sorulara yeterli, tatmin edici, somut denetime elverişli cevaplar verilmediğini, Yönetim Kurulunun 2020 yılı Faaliyet Raporu, Karşılaştırmalı İşletme Ayrıntılı Bilançosu, Karşılaştırmalı İşletme Ayrıntılı Gelir Tablosu, Finansal Tablolar ve Denetleme Raporu gibi belgelerde tespit ettiğimiz çelişki ve eksiklikler hakkında bilgi verilmesi yönündeki taleplerinin karşılıksız kaldığını, buna ek olarak toplantı öncesinde şirket merkezinde incelemeye açılmış belgelerin de taraflarınca incelendiğini ve günümüz ekonomik koşullarda göz önüne alınarak yüksek bulunmuş giderler ile çelişki tespit edilmiş hususlar kapsamında sorular sorulduğunu ancak davalı şirket tarafından, söz konusu cevapların yönetim kurulu faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu gibi belgelerde yer aldığı ifade edildiğini, öte yandan bazı soralara ise eksik, hatalı ve çelişkili yanıtlar verildiğini ve detaylı bilgi vermekten kaçınıldığını, buna göre 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında davalı şirketten bilgi talebinde bulunulduğunu ancak taraflarına aydınlatıcı cevaplar verilmediğini, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu ve kuruluşundan beri kar dağıtımı yapmadığını, aynı zamanda herkesçe bilindiği üzere İSO 500 listesinde yer alan ve kâr elde eden bir şirket sahiplerinin temettü hakkından yıllardır haksız vere yoksun bırakıldığını, davalı şirketin kötü niyetli olduğu hakkında hiçbir şüphe bulunmamakta olduğunu, müvekkilinin söz konusu şirketin kardeşi hakim hissedarı … tarafından yönetilmesi ve aralarındaki güven ilişkisine istinaden kendi çıkarlarının da bugüne kadar korunduğuna duyduğu inançla şirket içerisindeki kendi haklarını ihlal eden fiillerden habersiz kaldığını, uzun yıllar sonra müvekkilinin, davalı şirketin haksız eylemlerinden haberdar olmasının ardından haklı olarak usulüne uygun bir şekilde …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile bilgi alma ve inceleme hakkından yararlanılabilmesi … TTK.nın 437/3. maddesi gereğince dava açıldığı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile özel denetçi atanmasına ilişkin dava açıldığı ve İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile pay defterinin düzeltilmesi istemli bir dava ikame edildiğini, davanın açılması akabinde pay defterinin bulunamadığının davalı şirket tarafından ifade edildiğini ve bu hususta zayi belgesi davası açıldığının belirtildiğini, sadece söz konusu husus dahi davalı şirket içerisindeki haksız ve hukuka aykırı, müvekkilinin haklarını ihlal eden fiillerin en açık göstergesi olduğunu, 2020 yılına ait yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi hakkında, davacı tarafça sorulan sorulara istinaden davalı şirket tarafından yeterli, tatmin edici, hukuki denetime elverişler cevaplar verilmediğini, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ilgili toplantıda faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesi aşamasına geçildiğini, ancak müzakere aşamasında herhangi bir oylama yapılmadığını, bu nedenle kabul edilmiş, geçerli bir faaliyet raporu bulunduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, somut olayda geçerli hale gelmiş ve denetime elverişli bir faaliyet raporu mevcut olmadığından, söz konusu raporun geçersizliği ile tutanak karar no:2’nin hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesinin gerektiğini, aksi düşünülmesi ihtimalinde ise müvekkilinin, söz konusu gündem maddesi bakamından bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamadığından ilgili genel kurulun kararının batıl olduğunu, bağımsız denetim raporu bağlı şirketleri içerisine alacak şekilde düzenlenmiş olduğundan yeterli karşılaştırma yaparak şirketin belirtilmiş olan, tespit edilebilen hususlara ilişkin yeterli bilgi sahibi olamadıklarını, bu nedenle muhalefet şerhi düştükleri hususlar tekrar edilerek bir kısmı belirtilmiş çelişkilerin giderilmesi, bu hususta şirket kayıtlarının özel denetime tabi tutulması ve hissedarlar ile yetkilendirecekleri uzmanların denetime açılması talebi davalı şirkete sunulduğunu, ayrıca … ve …’ın birbirlerine ve ilişkili oldukları taraflara olan borç ve alacak kayıtlarının ayrıntılı olarak açıklanması gerekirken ve ortada birçok aydınlatılmamış konu ve cevaplanmamış soru mevcut iken denetçi raporunun kabul edilmesi ve denetçinin ibrasının görüşülmesinin aykırılık teşkil ettiğini, 2020 yılı bilanço, kâr-zarar hesaplarının okunması ve müzakeresi esnasında 2018, 2019 ve 2020 yılına ait genel kurul toplantılarında ifade edildiği üzere, bilanço ve kâr-zarar hesapları doğrultusunda sağlıklı ve adil bir şekilde kâr dağıtımı hakkında karar verilebilmesi … söz konusu belgelerin hissedarlarla paylaşılması gerektiğinden bilanço ile kâr-zarar hesaplarının geçersizliği ile tutanak karar no:4’ün hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesinin gerektiğini, 2020 yılı faaliyetlerinden dolayı yönetim kurulu üyesinin ibrası hakkında; 09/06/2021 tarihli genel kurul toplantısı esnasında eksikliklerin dile getirildiğini, ancak söz konusu bilgi ve belge taleplerinin davalı şirket tarafından yeterli bir şekilde yerine getirilmediğini, bu nedenle aydınlatılması gerekilen sayısız konu olduğundan yönetim kurulunun ibrası aşamasına geçilmesinin mümkün olmadığını, yönetim kurulu kâr dağıtımı önerisi hakkında, olağan genel kurul toplantısında kâr payı dağıtılmasını etkileyebilecek tespit edilen çelişkili ve izah edilmesi gereken hususlara ve muhalefet şerhi hususlarına yanıt verilmesi gerektiğini ve bu nedenle kâr dağıtımı gündem maddesinin görüşülmesinin ertelenmesi talep edildiğini, davalı şirketçe soru taleplerinin karşılıksız kalması nedeniyle müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmasının, işbu gündem maddesi bakımından da engellenmiş olduğunun belirtildiğini, bu nedenle TTK.nın 447. madde hükmü bağlamında ilgili gündem maddesinin müzakeresi neticesinde alınmış olan kararın da batıl olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı, ikramiye gibi haklarının tespiti müzakeresi hakkında, hissedar …’nin vekili … tarafından Yönetim Kurulu üyesine aylık brüt 4.000 TL ödenmesi teklifini haziruna sunulduğunu, bu hususta müvekkili Serap Kalaylı ve diğer hissedarlardan … tarafından ilgili gündem maddesinin görüşülmesi esnasında red oyu kullanıldığını, ancak ilgili gündem maddesinin içerik olarak hissedarların oy çokluğu ile kabul edildiğini, davalı şirket kâr elde etmesine rağmen kuruluşundan bu yana kâr dağıtımı yapmadığını, buna rağmen eşitlik ilkesine aykırı olarak Yönetim Kurulu Üyesi hakim hissedar …’ye aylık olarak bir ücret ödenmesi hakkaniyet ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yönetim kurulu üyesi olarak seçilmiş … yönünden aylık 4.000 TL ödenmesine karar verilmiş olmasının eşit işlem yasağına aykırı olduğunu, dağıtılabilir kârın mevcut olmasına rağmen hissedarlar hiçbir şekilde kardan yararlanamaz iken hakim Hissedar ve Yönetim Kurulu Üyesi …’ye ihtiyacı olmadığı açık olan miktarın düzenli olarak ödenmesi hususu taraflarınca kabul edilebilir bir durum olmadığını, TTK.nın 397 ve devamı hükümleri uyarınca Bağımsız denetçi seçimi hakkında, Denetim Şirketine ödenen yüksek meblağlara rağmen raporların somut denetime elverişli hazırlanmaması ve ilgili raporda ciddi hatalar ve çelişkiler olması nedeniyle taraflarınca sektörde bilinen en az 3 denetim firmasından teklif alınması ve verilen tekliflerin tartışılması teklif edilmiş olmasına rağmen bu teklifin çoğunluk pay sahipleri tarafından kabul edilmediğini ve….A.Ş.’nin denetim şirketi olarak seçilmesine karar verildiğini, hiçbir sebep gösterilmeksizin bu teklifin kabul edilmemesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşan hiçbir yanı bulunmadığını, yönetim kuruluna TTK. 395 ve 396 maddelerine istinaden yetki verilmesi oylamaya sunulduğunu, bu husustaki muhalefet şerhleri toplantı esnasında dile getirildiğini, yapılan oylama sonucu ilgili yetkilerin yönetim kurulu üyesi hakim hissedar …’ye sağlanmasına karar verildiğini, Yönetim Kurulunun tek üyesi ve çoğunluk pay sahibi …’nin, ailesinin çoğunluk oya sahip olmasının sonucu olarak ibra edildiğini, herhangi bir kar dağıtımı yapmadığını, istediği bilgi ve belgelerin azınlık pay sahiplerinin incelemesine sunulmamasını sağladığını, yalnızca şirketle kendisi veya başkası adına işlem yapabilme ve şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendisi veya başkası hesabına yapabilme ve aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak olarak girebilme yetkilerine istinaden son derece muğlak ve geniş yetkilerin kendisine tanındığını, tüm bunlarla birlikte beraber değerlendirildiğinde, şirkette azınlık pay sahiplerinin ve eşit işlem ilkesinin hiçe sayıldığı, hakkaniyete aykırı birçok işlem tesis edildiğini, usulsüz işlemlerden ötürü şirketin fazlasıyla zarara uğradığının aşikar olduğunu, iptali istenilen tüm kararların, uygulanması halinde şirkete büyük zararlarına sebebiyet verileceğinin açık olduğunu belirterek, davalı … … San. Tic. A.Ş.’nin 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararlardan; 2,3,4,5,6,7,8,9 numaralı kararlarının ayrı ayrı her birinin TTK.nın 447. maddesi uyarınca hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini, işbu talebin kabul edilmemesi halinde ilgili kararların usul ve yasaya aykırı şekilde alınmış olmaları nedeniyle ayrı ayrı her birinin TTK. 445 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; 09.06.2021 tarihinde gerçekleştirilen 2020 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında, TTK.nın 437/1 madde hükmü uyarınca hissedarların incelemesine sunulması gereken tüm belge ve bilgilerin toplantının yapılmasından 15 gün önce şirket merkezinde ve şubelerde hazır bulundurulduğunu, bu durumun hissedarlara iadeli taahhütlü posta ile gönderilen toplantı davetiyelerinde açıklandığı gibi davacı vekiline de ayrıca bildirildiğini, davacı vekili aracılığıyla bu belgelerin birer örneğini teslim aldığını, davacının toplantı sırasında yönelttiği sorulara da detaylı şekilde cevap verildiğini, verilen cevaplar üzerine davacının sorduğu ek sorulara da detaylı şekilde cevap verildiğini, gerek davacının soruları ve gerekse sorulan sorulara verilen cevapların genel kurul toplantı tutanağına detaylı olarak yazıldığını, davacının iddialarının aksine, davalı şirkette azlık haklarının korunması ve aydınlatma yükümlülüğü kapsamında tüm gerekenlerin yapılmakta olduğunu, davacının dilekçesinin 5. maddesinde yer alan bilgi talebi olduğunu ileri sürdüğü hususların gerçekte şirketin kar/zarar tablosu ile bilançosunda son derece açık olarak yer alan konular olduğunu, davacının bu hususta sunmuş olduğu genel beyanlar bilgi alma talebi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının bilgi alma hakkı hususunda açık ve belirli taleplerde bulunması gerektiğini, esasen davacının tüm genel kurul toplantılarının tutanaklarına yazdırdığı hususların, bilgi edinme hakkının kapsamını aştığını, davalı … AŞ’nin genel hesap isimlerinden hareketle tüm iş ve işlemlerinin bildirilmesi ve evrak örneklerinin verilmesinin istendiği görülmekte olduğunu, TTK.nın 437. maddenin gerekçesinde, bilginin sözlü olarak verileceğinin belirtildiğini, davacının gerek olağan genel kurul toplantı tutanaklarına yazdırdığı hususların gerekse dava dilekçesinde belirttiği hususların sözlü bilgi alma/verme kuralına uymadığını, davacının amacının davalı … AŞ’nin tüm iş ve işlemlerini içerecek şekilde talepte bulunduğunu, bu durumunda bilgi edinme hakkı kapsamını aştığını ve genel talep/soru mahiyetinde olduğu açıkça görülmekte olduğunu, davacının taleplerinin, şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının incelenmesi anlamını taşıdığını, bu incelemenin de pay sahibinin sorusunu ilgilendirdiği oranda yapılabileceğinin tartışmasız olduğunu, TTK’da pay sahiplerine şirket defter ve kayıtlarını doğrudan inceleme yetkisi verilmediğini, bu kapsamda davacının dilekçesinin 5. maddesinde ileri sürdüğü hususların bilgi alma kapsamında olduğu değerlendirilemeyeceğini, davacının dilekçesini 5.i maddesindeki iddiasının aksine, şirketin sermayesinin nakit olarak 3 kat artırılmadığını, 31.12.2020 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlarla, şirketin sermayesinin 63.304.988 TL’den 116.695.012 TL artırılarak, 180.000.000 TL’ye çıkartıldığını, artırılan sermayenin 82.957.421,42 TL’lik kısmının şirket iç kaynaklarından karşılandığını, bu kısımla ilgili davacıda dahil tüm hissedarlara hisseleri oranında bedelsiz hisse verildiğini, artırılan sermayenin 33.737.590,58 TL’lik kısmı nakit olarak artırıldığını, sermaye artışının gerekçeleri gerek sermaye artışı genel kuruluna ilişkin şirket Yeminli Mali Müşaviri tarafından hazırlanan sermayenin ödendiğine dair raporda, gerek yönetim kurulu raporunda detaylarıyla yazılı olarak hissedarlara sunulduğunu, ayrıca olağanüstü genel kurul toplantısı sırasında hazır bulunan yönetim kurulu başkanı tarafından detaylı açıklamalar yapıldığını ve hissedarlar tarafından toplantıda hazır bulunan YMM’ye sorulan sorulara YMM tarafından sözlü cevaplar verilerek sermaye artışının gerekçeleri açıklandığını, davalı şirket geçmiş yıllarda kar elde ettiği dönemlerde davacı da dahil tüm hissedarların oy birliğiyle aldığı kararlarla kar dağıtımı yapmadığını, yine davacının kabul oyu kullandığı 2019 yılına ilişkin 31.03.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında şirket karının %5’inin dağıtılmasına karar verildiğini, bu kapsamda davacının dilekçesinin 8.i maddesindeki “ … Şirketimiz faal üretken ve kar elde eden bir Şirket olmasına rağmen Şirket hissedarları uzun yıllardır temettü haklarından mahrum bırakılmaktadır. …” iddiası gerçek dışı bir iddia olduğunu, davacının dilekçesinin 5.ii maddesindeki sorusunun detayı cevabının da genel kurul toplantısı sırasında verildiğini, şirket üst düzey yöneticilerine ödenen ücretlere ilişkin detaylı açıklama yapıldığını, … A.Ş. ve … San A.Ş. ‘de üst düzey yönetici pozisyonunda görev yapan yöneticilerden “Grup” unvanıyla görev yapan yöneticiler, her iki şirkette birden üst düzey yönetici olarak görev aldığını, ancak SGK prim ödemeleri tek şirket üzerinden yatırıldığını, davacının dilekçesinin 5.iii maddesindeki sorusunun detaylı cevabı da genel kurul toplantısı sırasında verildiğini, … … AŞ’nin inşa ettiği … Etap projesindeki finansman ihtiyacının, bankaların … AŞ’ne yeterli miktarda kredi vermemeleri nedeniyle grup şirketi olarak … Sanayi ve Dış Ticaret AŞ’den aldığı borç parayla karşılandığını, bu işlem … … AŞ kredi kullandığını ve bu krediler … Etap projesini bitirmesi … köprü kredi olarak … AŞ tarafından … AŞ’ne aktarıldığını, … AŞ’nin, … AŞ’den aldığı bu borçların muhasebe ve vergi mevzuatına uygun olarak TCMB avans işlemlerinde uygulanan faiz oranları üzerinden adatlandırılarak faiz faturaları düzenlendiğini, bu grup içi borçlandırma işleminin, davacı Serap Kalaylı’nın … AŞ’de Yönetim Kurulu Başkan Vekili olduğu dönemde gerçekleşmiş iş ve işlemler olduğunu ve bilgisi dahilinde olduğunu, ayrıca davacı Serap Kalaylı’nın, … AŞ’nin … A.Ş. ile birleşmesi genel kurulunda da birleşme bilançosuna kabul oyu kullanarak bu grup içi borçlanma işlemini onayladığını, davacının dilekçesinin 5.iv maddesindeki sorularına da yapılan genel kurul toplantısında detaylı olarak cevap verildiğini ve ayrıca Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunda da bu hususa ilişkin detaylı bilgiler yer aldığını, söz konusu satış işleminin … A.Ş.’nin finansman ihtiyacı nedeniyle gerçekleştirildiğini, satış işleminde serbest piyasa fiyatları dikkate alınarak işlem yapılmadığını, bu amaçla SPK’ya akredite bir gayrimenkul değerleme şirketinden ekspertiz raporu alındığını, bu hususa ilişkin bilgilendirmeye 2019 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunda da yer verildiğini, satış bedelinin bir kısmı … A.Ş.’nin … A.Ş.’ye olan cari hesap borçlarına mahsup edildiğini, bakiye kısmı ise … A.Ş.’nin ticari faaliyetlerinde kullanıldığını, davacının dilekçesinin 5.v maddesindeki sorularına da yapılan genel kurul toplantısında detaylı olarak cevap verildiğini, davacının dilekçesinin 5.vi maddesindeki sorularına da yapılan genel kurul toplantısında detaylı olarak cevap verildiğini, 01.01.2020 – 31.12.2020 dönemi içerisinde kullanılan Euro, TL ve ABD doları cinsinden kredilerin şirketin nakit akış durumuna göre tedarikçi ödemeleri, personel ücretleri ve diğer ticari faaliyetlerin finansmanı amacıyla kullanılmış olduğunu, bu kredilere ilişkin anapara, faiz, vade ve bakiyeleri gösteren listeler Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ekinde hissedarlara sunulduğunu, davacının dilekçesinin 5.vii maddesindeki sorularına da yapılan genel kurul toplantısında detaylı olarak cevap verildiğini, davacının iddiasının aksine … A.Ş.’de 2020 yılında herhangi bir gayrimenkul yatırımı yapılmadığını, … A.Ş.’nin 2020 yılında yaptığı makine ve teçhizat yatırımlarına ilişkin tüm bilgilerin yönetim kurulu faaliyet raporu ile finansal tablolarda ve ayrıca bağımsız denetim raporunda detaylı olarak yer aldığını, gerek Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu, gerek finansal tablolar ve gerekse bağımsız denetim raporunun toplantı öncesi davacı Serap Kalaylı tarafından imza karşılığı teslim alındığını, tüm bu hususların davacı Serap Kalaylı’nın bilgisi dahilinde olduğunu, davacının dilekçesinin 5.viii maddesindeki sorularına da yapılan genel kurul toplantısında detaylı olarak cevap verildiğini, esasen davacının bu sorusunun dilekçesinin 5.i maddesindeki sorusunun tekrarından ibaret olduğunu, davacının bu sorusunun dilekçelerinin 9.maddesinde detaylı olarak yer aldığını, davacının dilekçesinde yer alan diğer sorularına da yapılan genel kurul toplantısında detaylı olarak cevap verildiğini, dava dilekçesinde yer alan ve davacı tarafça genel kurulda yöneltilen soruların kapsamına bakıldığında, bu soruların ticari sır niteliğinde olduğunu ve TTK.nın 437/3 madde hükmü ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda bilgi alma hakkı dışında kaldığının görüleceğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü haksız, mesnetsiz ve gerçek dışı iddialarına dayanarak 09/06/2021 tarihli olağan genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti ve iptaline karar verilmesi talebiyle huzurdaki davaya açmasının hakkın kötü kullanılması niteliğinde olduğunu, davacının kar dağıtılmaması ile ilgili iddialarının kötü niyetli ve gerçek dışı olduğunu, davalı şirketin geçmiş yıllarda kar dağıtılmamasına ilişkin davacının da oyu ile oy birliğiyle karar verildiğini, davacının şirket hisselerine haksız müdahale edildiği yolundaki iddialarla İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayısıyla dava açtığını, davacının bu yöndeki haksız iddialarına anılan dosyada gerekli cevapların verildiğini, davacının iddiasının aksine yönetim kurulu raporunun hissedarların onayına sunulan bir rapor olmadığını, raporun okunmasından sonra müzakereye açıldığını, bağımsız denetim raporlarının da onaya tabi olmadığını, davacının davalı şirketin yapılan her genel kurulu hakkında dava açtığını belirterek davacının iddialarının haksız, mesnetsiz, gerçek dışı, yanıltıcı beyanlara dayalı ve hukuki yarardan yoksun olduğunu ve TMK.nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti veya iptali davasıdır.
Davalı şirkete ait ticaret sicil dosyası ve Genel Kurul Toplantı tutanağı ve ekleri celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır.
Bilirkişiler … ve Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 09/05/2022 ve 19/09/2022 tarihli rapor ve ek raporlarında; 2 ve 3 numaralı gündemde bir karar olmadığından butlanın veya iptalinin gerekmeyeceğini, 4,5,6,7,8 ve 9 numaralı gündem maddelerinde alınan kararlar bakımından herhangi bir butlan sebebinin bulunmadığını, 4,5, 6, 7, 8 ve 9 numaralı gündem maddelerine ilişkin olarak davacının toplantıya katılan vekilinin, kararlara peşinen muhalefet ettiği, kararlar alındıktan sonra muhalefet şerhlerinin verilmediğini, Yargıtay uygulamasında bu durumda pay sahibinin iptal davası açma hakkının bulunmadığının kabul edildiğini, ayrıca her bir gündem maddesi bakımından da iptali gerektirir bir kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılığın bulunmadığını belirtmişlerdir.
Davacı, davalı … … San. Tic. A.Ş.’nin 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2,3,4,5,6,7,8,9 nolu kararlarının hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ilgili kararların TTK. 445 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesine talep etmiş, davalı davanın reddini talep etmiştir.
Anonim şirketlerde genel kurul kararının iptali TTK.nın 445. maddesinde ve butlanı ise 447. maddesinde düzenlenmiştir. TTK.nın 446.maddesinde iptal davası açabilecekler düzenlenmiştir.
I – İptal sebepleri
MADDE 445- (1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
II – İptal davası açabilecek kişiler
MADDE 446- (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,
b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,
c) Yönetim kurulu,
d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri,
iptal davası açabilir.
II) Butlan
MADDE 447- (1) Genel kurulun, özellikle;
a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan,
kararları batıldır. Şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı şirketin 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısının 2 ve 3 nolu gündeminde bir karar olmadığından butlanın veya iptalinin gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısının 4,5,6,7,8 ve 9 numaralı gündem maddelerinde alınan kararlar bakımından TTK.nın 447. maddesi kapsamında herhangi bir butlan sebebinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının kararların iptali talebinin incelenmesinde; genel kurul toplantısına davacı vekilinin katıldığı ve kararlara peşinen muhalefet ettiği, kararlar alındıktan sonra muhalefet şerhleri vermediği anlaşılmıştır. Davacının vekilinin daha karar alınmadan önce karşı çıkıp itiraz ettiği (peşin muhalefette bulunduğu), bu şekildeki muhalefet öneriye karşı çıkma olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın, muhalefetin bulunmadığı, karardan sonra davacının bu karara muhalif olduğuna dair bir şerh yazmadığı gibi bu karara muhalif olduğuna dair ayrı bir yazılı beyan sunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek … kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği, bu hususun dava şartı olduğu, buna göre ilgili genel kurul kararlarının iptali davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 11. HD’nin 2019/2841 E., 2019/6994 K., 2018/1008 E., 2019/6586 K., 2018/4369 E., 2019/5761K. 2018/3790 E., 2019/5497 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.)
Açıklanan nedenlerle davacının, davalı … … San. Tic. A.Ş.’nin 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2,3,4,5,6,7,8,9 nolu kararlarının hükümsüzlüğünün tespitine veya iptaline karar verilmesi taleplerinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip ….
e-imzalıdır