Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/545 E. 2022/704 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/545 Esas
KARAR NO :2022/704

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/09/2021
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkili şirketin tekstil – aksesuar ürünlerini satıp teslim etmiş olduğunu ve bu satışlardan kaynaklı faturalarını usulüne uygun şekilde davalıya göndermiş olduğunu, davalının ise ilgili faturalara ilişkin itiraz etmemiş dolayısıyla faturaları kabul etmişse de tüm bunlara karşılık anılan ürünlerin satış bedellerini ödememiş olduğunu, bunun üzerine taraflarınca icra dosyası kapsamında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçlu / davalının haksız ve mesnetsiz bir şekilde likid olan bu alacağa karşı itiraz etmiş olduğunu, zorunlu arabuluculuk görüşmesinde davalının, anılan borcun ödemesini gerçekleştirmemiş ve anlaşamama tutanağı düzenlenmiş olduğunu, ticari defter ve kayıtlarda da açıkça yer alan müvekkili şirket alacağının bilirkişi incelemesi ile de tespit edileceğini, hal böyle iken bilirkişi, defter incelemesi yapılmasını ve akabinde haklı davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davaya konu borcu müşterilerinden temin ettiği çekin, bono ve nakit ödemeler ile ödemiş olduğunu, ancak yapılan ödemelerin müvekkilinin borcuna yansıtılmamış olduğunu, kabul etmemekle birlikte, alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatının talep edilmesinin, haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu,
bu kapsamda müvekkili aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açmış olduğu davanın reddini, kötü niyetli olarak açılan davada, davacı aleyhinde %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, BA- BS formları, faturalar, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, fatura alacağından kaynaklı olarak, 50.100,52-TL. asıl alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş,bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.Davacı tarafın dava konusu 2021 döneme ait noter onaylı yevmiye, defter-i kebir, envanter defteri açılış tasdilerinin yasal süresi içerisinde tasdik ettirildiği, kapanışı zorunlu yevmiye defterinin kapanış tasdiki yasal süre bitimi henüz dolmaması sebebiyle yaptırılmadığı,
2.Davalı tarafından Sayın Mahkemenin 21.12.2021 tarihli 1 n.olu celsesinde belirtilen gün ve saat de incelemeye katılan olmadığı, celsenin 4-d maddesine göre inceleme gününden önce yerinde inceleme yetki talebinin olmadığı, davalının itiraz dilekçesi ekinde de bahse konu ödemelere ilişkin delil sunmadığı görülmüş olup, davalının davaya ilişkin itiraz hususları belirtilen sebeplerle iş bu raporda değerlendirilemediği,
3.Davacı ile davalı arasında ticari ilişki 2021 yılı içerisinde gerçekleştiği; davacının davalıya tekstil ürünü düğme ve aksesuarı satışı yaptığı davalının ise peyder pey ödemeler yaptığı,
4.Davacının davalıya ürün satış bedellerini elektronik ticari faturayla yansıttığı, 7 gün içerisinde elektronik ekranda fatura red imkanı bulunan ticari faturaların davalı tarafından kabul edildiği ve 01.03.2021-30.06.2021 tarih aralığındaki tüm faturaların davalı BA formunda beyan edildiği,
5.Davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2021 tarihi itibariyle 50.100,50 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu,
6.Bu alacağın 2021 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı,
7.Huzurdaki dava toplam 50.100,52 TL fatura alacağını davacı tarafından 02.09.2021 tarihide …. İcra Müdürlüğü’nün … E dosyası ile icra takibi başlatıldığı, Fatura alacağının adi faiziyle birlikte talep ettiği, davacının defter ve kayıtlarında alacağının 50.100,52 TL olarak tespit edildiği,
İtirazın iptali ile takibin devamı gereği, talepten önce işlemiş yasal faiz talebinin olmadığı ve talep edilen tutarın dava dilekçesindeki harca esas değerle örtüştüğü anlaşılmış olup icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen %9 oranında adi işlemiş faizin yerindeliğinin Mahkemeniz görev alanı ve takdirinde bulunduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Yargıtay 11.HD.16/01/2017 tarihli, 2016/2630 E.-2017/258/ K. sayılı kararında vurgulandığı üzere, mahkemece tacir olan taraflara ticari defterleri sunmaları için kesin süre verilmesi halinde, davacı tarafın ticari defterlerini verilen kesin süre içerisinde ibraz etmesine karşın, davalı taraf ticari defterlerini verilen kesin süre içerisinde sunmaz ise, artık, davacı yanca usulüne uygun tutulan ticari defterleri onun (davacının) lehine delil niteliğine haizdir. Davacının icra takibine konu ettiği tutarlar eğer davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde yer almakta ise (kayıtlı ise) bu durumda davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması nedeniyle ispat yükü kendisinde olan tarafın (davacının) ticari defterleri davacı lehine deli olacaktır.
Somut olayda, Mahkememizin 21/12/2021 tarihli duruşmasının, 4/b nolu ara kararı ile, “Taraf vekillerine, müvekkillerinin bilirkişi incelemesine esas olacak ticari defter, kayıt ve belgelerini inceleme gün ve saatinde ibraz etmek üzere TTK ‘nun 83 ve HMK ‘nun 219/2 ve 222. maddeleri gereğince süre verilmesine, inceleme günü defter ve belgelerini hazır etmedikleri takdirde defter ve belgelerinin ibrazından kaçınmış sayılacaklarına karar verileceği hususunun….” davalı vekiline, duruşma tutanağının tebliği ile ihtarına karar verildiği, davalı vekiline duruşma tutanağının ihtaren tebliğ edildiği,davalı tarafça inceleme gününde defter ve belgelerin ibraz edilmediği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, davacının ticari defter ve belgeleri, BA ve BS formları, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini inceleme günü sunmadığı, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturaları düzenlendiği, bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun tutulmuş, lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında faturaların kayıtlı olduğu, davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı (Yargıtay 15. H.D. 13/06/2018 T. 2016/2310 E.- 2017/2537 K.), davalı şirketin, davacıdan mal alımında bulunduğuna ilişkin, davaya konu faturaların Maslak Vergi Dairesi’ne de bildirimde bulunduğu, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form BA) ile de icra takibine konu faturaların beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ….”(Yargıtay 19. H.D. 15/11/2012 T. 2012/9636 E.- 2012/17068 K. sayılı ilamı) Yargıtay’ın ilgili kararı gereği de, davalı yanca mal alındığı, vergi dairesine bildirimde bulunduğu, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ve faturaların karşılığının da ödendiğinin ispat edilemediği, buna ilişkin dosyaya dekont, ödeme makbuzu vs. sunulmadığı, davacının davaya konu faturalara ilişkin alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 50.100,52-TL. asıl alacak üzerinden davalının itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 50.100,52-TL. asıl alacak üzerinden davalının itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si olan 10.020,10-TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 3.422,36-TL. harçtan, peşin alınan 855,59-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 2.566,77-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL. başvurma harcı + 855,59-TL. peşin harç + 1.000-TL. Bilirkişi ücreti + 73-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.987,89-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır