Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/544 E. 2022/314 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/544 Esas
KARAR NO :2022/314

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/09/2021
KARAR TARİHİ:29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 03/09/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketi ile davalı … arasında süregelen ticari ilişki gereği müvekkili tarafından davalıya mal satışı gerçekleştirilmiş olduğunu ve davalı/borçlu adına satış ilişkisinden dolayı çeşitli tarih ve bedellerde faturalar tanzim edilmiş olduğunu, fakat davalı … tarafından ödemeler gerektiği gibi gerçekleştirilmediğinden müvekkili firmanın, cari hesap özetinde de görüleceği üzere 50.360,61-TL alacaklı konumuna gelmiş olduğunu, bakiye alacak için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalı … aleyhine ilamsız icra takibine başlanmışsada, davalı şahısın, haksız ve mesnetsiz bir şekilde borçtan kurtulmak adına 23.03.2021 tarihinde asıl alacağa, faize, ferilerine, vekalet ücretine, takibe dayanak belgeye ve icra takibine itiraz ettiğini, davalı firmanın kötü niyetli itirazının iptaline, temerrüdün takip tarihi olan 09.03.2021 itibari ile geçekleştiği göz önünde bulundurularak, itiraz sebebiyle takip öncesi faiz talep edilmemiştir ) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizin hüküm altına alınmasına ve icra takibinin 50.360,61 TL üzerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte devamına, itirazlarında kötü niyetli ve haksız olan davalı tarafın, alacağın % 20’sinden az olmamak koşulu ile icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini taleple dava ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celbedilmiş ve incelenmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4635 E., 2020/3911 K. sayılı ilamında “Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince temyize konu dava mutlak ticari dava değildir. Uyuşmazlık satım ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davalı, tacir sıfatına haiz bulunmamakta olup, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca ticari nitelikli olmayan davalara bakma görevi genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece görev hususunun resen gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile uyuşmazlık satım ilişkisinden kaynaklansa da davalı tarafın tacir olmaması nedeniyle ticari davadan bahsedilemeyeceği ve ticaret mahkemesinin görevli olmayacağı belirtilmiştir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a)Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur. Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Kayseri Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevapları ile davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın satım ilişkisine dayandığı, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4-Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır