Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2023/150 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/484 Esas
KARAR NO : 2023/150

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 1998 yılından bu yana, en sonuncusu 11.02.2020 tarihli olmak üzere ve … adresinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonu için 5 yıl süreli bir Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, mezkur sözleşmeye göre …, davalıya akaryakıt ürünleri ikmal edecek, davalıda sözleşme şartlarına göre münhasıran …’ten aldığı bu ürünleri mezhur istasyonda son tüketicilere satacağını, davalının finansal zorlukları gerekçe göstererek müvekkili ile akdetmiş olduğu tüm sözleşmeleri feshetmek istediğini müvekkiline ilettiğini, bunun üzerine taraflar arasında 11.02.2020 tarihli bir fesih Protokolü imzalandığını ve Bayilik Sözleşmesi ve eski mahiyetindeki protokollerin feshedildiğini, mezkur fesih protokolünde davalının, işbu davaya konu borçlarını ikrar ettiğini, davalının, davacıdan bayilik ve indirimler/mali destekler almak adına altında imzası olan Ürün Alım Taahhütnamesi’ne aykırı olarak 368,79 ton eksik ürün aldığını, ton başına cezai şart tutarı olan 388 TL ile çarpıldığında davalının toplam cezai şart borcunun 143.092,85 TL olduğunu, hesaplamaya esas bu verilerin hem müvekkili hem de davalı kayıtlarında mevcut olduğunu, müvekkilinin ayrıca davalıya, eksik ürün aldığını noterden gönderdiği ihtarnameler ile uyardığını ve ihlal gidermesini talep ettiğini, davalının, mezkur ihlale yol açarak 50.000 TL’lik cezai şartı muaccel hale getirdiğini, sözleşmesinin erken sonlanmasına sebep olan, davalının, sözleşmenin 25.maddesi gereği müvekkile 50.000 TL cezai şart ödemek zorunda olduğunu, 5.000 TL akaryakıt ürün alım taahhüdüne aykırılıktan doğan cezai şart, 5.000 TL sözleşmenin erken sona ermesinden kaynaklı cezai şart olmak üzere toplam 10.000 TL alacaklarının sözleşmesi faiz/ticari temerrüt faiziyle beraber davalıdan tahsiline ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava dilekçesindeki eksik alımın ne kadar olduğu değerinin ne kadar olduğu belirtilmesine rağmen belirsiz alacak davacı açmasında hukuki yararı olmadığını, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın açmış olduğu iş bu davanın haksız kazanç elde etme niyetiyle açıldığını, davacı tarafın sözleşme ile üstlendiği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davacıdan sözleşme kapsamında gerekli hizmeti ve ürünleri alamamış olduğunu, müvekkili şirketin uzun soluklu sözleşmeye daima riayet etmesine rağmen davacı tarafın piyasa şartlarına oranla ağır koşulları sebebiyle gerekli satımı yapamamış olduğunu, müvekkilinin satım yapamaması da yine davacıdan kaynaklanmakta olduğunu, davacı tarafın piyasa şartlarına göre ağır koşulları sebebiyle müvekkili firma akaryakıt sektöründe ticari hayatına devam edemediğini, müvekkili firmanın akaryakıt istasyonunu satmak zorunda kaldığını, müvekkili firma ile davacı firmanın, sözleşme şartlarının ağırlığı, davacının piyasa şartlarına göre yüksek talepleri ve bu talepler dolayısıyla satış yapılamaması, satış yapılamaması sebebiyle ürün talebinde bulunulamaması hususunda bir çok kez görüşüldüğünü, müvekkilinin eksik ürün alımının davacıdan kaynaklandığını belirterek, davacının mesnetsiz ve haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, otogaz bayilik sözleşmesindeki asgari alım taahhüdünün davalı bayi tarafından yerine getirilmediği gerekçesine dayalı cezai şartın ve sözleşmenin erken sona ermesinden kaynaklı cezai şartın tahsili talebine ilişkindir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 20/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız bir biçimde işletmesini devretmek ve LPG satış lisansını iptal ettirmek suretiyle sona erdirdiğini, davalının üstlendiği alım taahhüdü sebebiyle davacının kar kaybını tazmin etmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme dikkate alındığında, davacının dönem sonunda veya sözleşme sona erdiği anda talepte bulunulabileceğini, davacı her bir yıl sonu veya dönem sonu itibariyle kar kaybının belirlenmesini talep ediyorsa, ilk yıl bakımından 26.692,85 TL talepte bulunabileceğini, ikinci ve sonraki yıllara yönelik talep imkânının dava tarihi itibariyle oluşmadığını, davacı sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle talepte bulunuyorsa, ilk yıl için 388 TL ton başı fiyatın ikinci yıl için 470,84 TL olarak hesaplanması gerektiği ve ikinci yıl içinde fesih gerçekleştiğinden, peşin istenecek kar kaybı bakımından ikinci yıl ton başı değerinin sabitlenerek sonraki yıllarda da bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği benimsenmeli ve davacının 167.944,85 TL kar kaybı talep edebileceğini, davacının ayrıca haksız fesih sebebiyle 57.805,00 TL cezai şart talep edebileceğini, talep edilen kar kaybı ve cezai şart miktarlarının davalının iktisaden mahvına yol açıp açmayacağı hususunda dosyada veri bulunmadığını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 16/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; bilirkişi heyetlerince kök raporda hesaplanan cezai şart bedelinin davalının mahvına sebebiyet vermeyeceği görüşlerinin oluştuğunu mütalaa etmişlerdir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/4521 E., 2021/7202 K. Sayılı ilamında “Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesine ek olarak akdedilen ürün alım taahhütnamesinin g bendinde, davacının eksik alıma dayalı cezai şart alacağını yıl sonunda veya toplam olarak sözleşme süresinin sonunda isteyebileceği belirlenmiştir. Bu durumda TBK’nın 179/2 maddesine göre, bu cezai şart alacağının istenmesi bakımından artık ihtirazi kayda gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalının ilk akaryakıtı alım tarihi olarak kabul edilen 28.05.2014 tarihinden, dava tarihine kadar tamamlanmış birer yıllık süreler göz önünde bulundurularak hesaplanacak cezai şart alacağına hükmedilmesi gerekmekteyken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile bayilik sözleşmesine ek olarak akdedilen ürün alım taahhütnamesine göre davacının cezai şart alacağını yıl sonunda veya toplam olarak sözleşme süresinin sonunda isteyebileceğinden dava tarihine kadar tamamlanmış birer yıllık süreler göz önünde bulundurularak hesaplanacak cezai şart alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Akaryakıt bayilik sözleşmelerinde yer alan ”yıllık asgari alım taahhüdü” ‘ ne uymama halinde öngörülen ceza koşulu (cezai şart) hükümleri 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158/11. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179/11.) maddesindeki ifaya ekli ceza koşulu (cezai şart) niteliğindedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında 11/02/2020 tarihli otogaz bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, davacının sözleşmenin eki niteliğindeki ürün alım taahhüdünün davalı bayii tarafından yerine getirilmediğini belirterek sözleşmede eksik alınan ürün karşılığında öngörülen cezai şart alacağının ve sözleşmenin davalı tarafından erken sona ermesinden kaynaklı cezai şartın tahsilini talep ettiği, sözleşmenin 25.maddesinde bayinin sözleşmeyi ve taahhütlerini ihlal etmesi halinde 50.000 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı(bu miktarın her sözleşme dönemi sonunda Tüfe oranında artırılması şartıyla), davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız bir biçimde işletmesini devretmek ve LPG lisansını iptal ettirmek suretiyle sona erdirdiği, davacının sözleşmenin haksız feshi ve erken sona ermesinden kaynaklı olarak sözleşmenin 25.maddesi nedeniyle cezai şart talep edebileceği, davacının talebi ile bağlı kalınarak mahkememizce bu sebebe dayalı 5.000 TL cezai şarta hükmedildiği, ayrıca bayilik sözleşmesinin eki niteliğindeki ürün alım tahhütnamesinde davalının yıllık asgari 75 ton, toplamda 375 ton otogaz ürünü almayı taahhüt ettiği, taahhütnamenin a maddesinde davalının sözleşme süresinin sonunda veya her bir yıllık sözleşme süresinin sonunda eksik kalan miktar üzerinden ton başına kar mahrumiyeti ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalının yıllık taahhüt edilenden az ürün aldığı, davacının bu nedenle eksik kalan miktar üzerinden cezai şart talep edebileceği, bilirkişi heyeti tarafından davacının ilk yıl bakımından 26.692,85 TL talepte bulunabileceğinin tespit edildiği, davacının talebi ile bağlı kalınarak davalıdan ürün alım taahhüdüne aykırılık nedeniyle 5.000 TL cezai şart isteyebileceği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hükümde kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, 5.000 TL akaryakıt ürün alım taahhüdüne aykırılıktan doğan cezai şartın ve 5.000 TL sözleşmenin erken sona ermesinden kaynaklı cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 512,32‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 170,78 TL peşin harç toplamı olan ‭230,08‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ‭3.130,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Artan avansın ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.