Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2021/559 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/457 Esas
KARAR NO :2021/559

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalılar arasında ticari ilişkiden ve bağlı cari hesaplardan kaynaklanan 163.982,53 TL tutarında fatura alacağının bulunduğunu, davalıların borçlarını ödememesi üzerine aleyhlerine müvekkil tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılarak ödeme emrinin gönderildiğini, ödeme emrinin davalılardan …ye tebliğ edilmesine müteakip İcra Müdürlüğü’ne taraflarınca başvurulduğunu ve haksız, mesnetsiz, kötü niyetli olarak takibe itiraz etmeleri akabinde diğer davalılardan … …. Ltd’de takibe, ödeme emrine re’sen muttali olduklarını beyan ederek kendi adlarına takibe ve borca itiraz etmeleri neticesinde söz konusu takibin durduğunu, ancak davalıların işbu itirazları asılsız ve mesnetsiz olduğunu, iptalinin gerekmesinin gerektiğini, öyle ki, davalıların takip dosyasına mübrez itirazlarında, ödeme emrine müstenit dayanaklar (faturalar) olmadığından hareketle böyle bir borçlarının bulunmadığını belirterek borçlarının inkar ettiklerini, oysa yapılacak bilirkişi incelemesi ile cari hesap kayıtları ve faturalarla birlikte müvekkil ile davalıların arasındaki ticari ilişki açıkça görüleceğini, davalıların müvekkil şirketin tüm iyi niyetli çabalarına karşın müvekkil şirketten tedarik etmiş oldukları malların bir kısım ödemesini yapmadıklarını ve son olarak borçlu şirkete … 34.Noterliği’nin 13/11/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin taraflarına gönderildiğini ancak ihtarnameyi tebliğ alan davalı şirketin herhangi bir cevap vermediğini, oysa müvekkil şirketin tabii hakkı olarak ticari hayatına sorunsuz devam edebilmesi ve faaliyetlerinin sekteye uğramaması için yaptığı mal satışı karşılığında hak ettiği kazancını tahsil etmesinin gerektiğini, yukarıda izah olunan gerekçelerle davalıların borca ilişkin haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline, takibin devamı ile 163.982,53 TL asıl alacağın ise takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ile dava ettiği görüldü.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalılardan … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ne davacı ve diğer davalı ile herhangi bir ticareti ne de dava konusu edilen alacak ile hiç bir bilgisinin bulunmadığını, davacının dava müstenidi faturalar ile sabit olduğunu, dava konusu ettiği alacak nedeniyle aktif taraf ehliyeti/davacı sıfatı bulunmadığını, düzenlenen faturalar ile açıkça sabit olduğunu, koşulların bulunması halinde yapılan ihracat ve ihracat bedeli ödenmemesi işlemleri nedeniyle yöneltilebilecek tüzel kişilikte bu malların ihracatının yapıldığı … adlı şirket olduğunu, açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, davacının İİK 67/2 maddesi uyarınca takip/dava miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, davacının yargılama gideri ve ücreti vekalet ödemeye mahkum edilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 24/02/2015 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında; “…Davacı taraf satış yapılan firmaların davalıların yönlendirmeleri doğrulusunda tespit edildiğini iddia etmiş ise de davalı … uk. Ltd. İster Ticari İşler tellalı sayılsın ister acente sayılsın her iki durumda da dava dışı şirkete yapılan satıştan dolayı fatura alacağından sorumlu olmaz. Zira ticari işleri tellalında tellalın işi tarafları bir araya getirip sözleşmenin kurulması ile görevi sona erer. Sözleşme konusu edimin yerine getirilmesinden sorumlu olmaz. Diğer taraftan davalı şirket malların satışının yapıldığı şirketin acentesinin kabul edildiği takdirde de davanın doğrudan acenteye değil malın satışının yapıldığı şirkete izafeten acenteye karşı açılması gerekirdi. Kaldı ki davacı … uk limitedin acente olduğunu da ispat edememiştir. Satılan malların bir kısmının bedelinin davalı tarafından ödenmiş olması ödenmeyen tüm borcu üstlenmiş sayılamaz. Bu nedenle davacının davasının reddine karar verilmiştir…” karar verildiği,
Kararın, davacı vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2012 tarih 2015/9265 Esas ve 2016/408 Karar sayılı ilamında; “…Takibe konulan faturalar davalı … UK Ltd. ile dava dışı … isimlerine düzenlenmiştir. Dosyada mündemiç … Gümrük Müdürlüğüne ait gümrük beyannamelerinde de davalı şirket … UK Ltd.’nin ismi bulunmaktadır. … Gümrük Müdürlüğünün gümrük beyannamesi uyarınca çıkışı yapıldığı bildirilen malların hangi şirket tarafından teslim alındığı ve yurt dışına çıkış işlemlerini ise hangi şirketin gerçekleştirdiği anılan gümrük müdürlüğünden sorulup, gerekirse gümrük mevzuatından anlayan konusunda uzman bir bilirkişiye de inceleme yaptırılarak, malların davalı şirketlere teslim edilip edilmediğinin tespiti yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde inceleme yapılmadan sadece defter kayıtlarına itibar edilmesi sonucu eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA…” karar verildiği, bozma sonrası dosya mahkememize gelerek … Esas sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 08/05/2019 tarih, … Esas, 2019/711 Karar sayılı ilamında; “…Yukarıdaki tespitler neticesinde Mahkememizin … Esas sayılı dosyası yönünden, dava konusu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilen malların davalılardan … … tarafından alındığı sabit olduğundan, Mahkememizce davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilen 120.605,59 TL asıl alacak ve 2.407,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.013,57 TL alacaktan davalı … …’nin sorumlu olduğu, diğer davalı … San.Tic.Ltd.Şti.’nin taraflar arasında gerçekleşen ticari iş ile ilgisinin ispat edilemediği kanaatiyle davacının davalı … San.Tic.Ltd.Şti.’ye karşı açtığı davanın reddine, davacının icra takibini kötüniyetli olarak başlattığı somut olarak ortaya konulamadığından davalı … San.Tic.Ltd.Şti.’nin kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacının davalı … …’ye karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile; davalı … …’in ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 120.605,59 TL asıl alacak ve 2.407,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.013,57 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline imkan sağlayacak şekilde takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, takibe konu alacak likit olduğu anlaşılmakla 120.605,59 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının … …’den alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleşen Mahkememizin … Esas-… Karar sayılı dosyası yönünden ….İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilen malların davacı tarafından yurtdışına gönderildiği ancak alıcısının dava dışı …(…) LTD.T/A … olduğu, her iki davalı yönünden malların teslim alındığı ya da ilgilerinin bulunduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş, davacının icra takibini kötüniyetli olarak başlattığı somut olarak ortaya konulamadığından, davalıların kötüniyet tazminatı talepleri de reddedilerek sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir…” karar verildiği,
Kararın, davacı vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/04/2021 tarih 2020/3922 Esas ve 2021/4122 Karar sayılı ilamında; “…
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya ilişkin bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl davada asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın tamamen reddedildiği gözetilerek dava değeri üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken diğer davalı … …. ile reddedilen miktar üzerinden tek vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamış, hükmün davalılar yönünden bozulması gerekmiştir.
3- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi ile birleşen davada verilen hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davada verilen hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi ile birleşen davada verilen hükmün ONANMASINA…” bozma sonrası dosya mahkememize gelerek, 2021/457 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, malların satış ve ihracına ilişkin fatura ve belgeler, ticaret sicil kayıtları, mail yazışmaları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Bozma öncesi (… Esas) Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 01/12/2014 tarihli bilirkişi kök raporunda; “…Rapor içerisinde belirttiğim üzere, incelenen davacı şirkete ait defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı … San.ve Tic.Ltd.Ştine ait defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmamış olduğu, Davacının kayıtlarına göre satışı yapılan mallar için davalı … … şirketi adına faturaların ve GÇB.ler ile ATR belgelerinin düzenlenerek yurt dışına satışının gerçekleştirilmiş olduğu, Davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti adına düzenlenen bir faturanın bulunmadığı, Davacı kayıtlarında yine davalı … …. adına hesap açılmış ve kayıtlarda bu firmadan 120.605.59 TL alacak gözüktüğü, İcra takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu tutar, asıl alacak olarak 120.605,59-TL + İşlemiş Faiz olarak 2.407,98-TL olmak üzere toplam 123.013,57-TL olduğu, tarafımdan gerekli hesaplama yapılmış olup, davacının davalı … …’den alacaklı olduğu, bu alacaktan diğer davalının sorumluluğunun takdirinin Sayın Mahkemenin olacağı kanısına varılmıştır…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Bozma öncesi (… Esas) Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 13/12/2017 tarihli bilirkişi kök raporunda; “…Dava dosyasına YMM bilirkişi tarafından ibraz edilen, davacı …’un hesaplarında yapılan incelemedeki tespitlere göre; davacının 11.01.2013 takip tarihinde davalılardan … UK Ltd.’den (İngiltere) 120.605,59 TL alacaklı olduğu, Diğer davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. (Türkiye) ile davacı arasında ise herhangi bir açık hesap ilişkisi olmadığı, Davalı … Ltd. Şti.’nin davalı … UK’nın Türkiye’deki işlerini takip ettiği, davalı … Ltd. Şti.’nin … UK’nın borcundan sorumlu olup olmadığı hususunun takdirinin Sayın Mahkemeni’ze ait olduğu, Davacının Sayın Mahkeme tarafından alacaklı olduğunun kabulü halinde; … E. Sayılı Yönünden İncelemeler; Davacı tarafından …. İcra Müd. … E. sayılı 11.01.2013 tarihli icra takibinde yukarıda bulunan faturalardan kalan bakiye olarak 45.757,900 EURO karşılığı 2,940 TL kur üzerinden 134.760,56 TL asıl alacak talep edildiği, Yukarıda açıklandığı üzere davacının takibe ve iş bu davasına konu ettiği faturaları ve gümrük beyannameleri ile A.TR’leri … (İngiltere) adına düzenlediği, davacının ise açık hesap alacağına dayanak ödemeleri davalı … UK Ltd.’den aldığı, bu sebeple de davacının davalı … UK Ltd. olarak açık hesapta takip ettiği, Her iki icrada takip tarihinin 11.01.2013 tarihi olduğunun görüldüğü, 19.11.2012 temerrüt tarihinden 11.01.2013 takip tarihine kadar olan sürede davacının davalıdan olan 120.605,59 TL alacağına 2.407,98 TL işlemiş faiz talep edebileceği, TCMB verilerinden 11.01.2013 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının talep gibi 9613,75 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 120,605,59 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 913,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, Faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, Davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Bozma öncesi (… Esas) Hukukçu … tarafından hazırlanan 04/03/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; “…
a) Yüce Yargıtay Özel Dairesi’nin bozma kararı kapsamında, davacı yanın 15.1.2019 tanzim tarihli dilekçe ekinde 8 sayfadan oluşuk T.C. Ticaret Bakanlığı Muratbey Gümrük Müdürlüğü’nün 32073169/622.03 tarihli yazısı ve ekleri suret olarak dosyaya ibraz edilmiş, aynı makamın bahse konu yazısının “üst yazısı” da, mezkür makamı tarafından asıl olarak dasyaya intikal ettirilmiştir. b) Bu yazıların içeriğine göre, gümrük kayıtlarının gerek doğrudan alıcı olarak gerekse dolaylı olarak, alıcı olan/ alıcının yerine geçerek onun hesabına işlem yapan alarak davalılardan … … Ltd, firmasının hareket ettiği; bu firmanın (bu davalının) şirket merkezinin Birleşik Krallık’ta bulunduğu gözetildikte, onun defterlerinin mali müşavir bilirkişi tarafından incelenemediği, ancak dosyada yer alan kayıtlar ile evrak ve davacı kayıtlarına istinaden hesaplama yapılarak görüş bildirildiği arılaşılmaktadır. Mübrez gümrük kayıtlarının da incelenmesi ve dosya bütününe göre -asfi takdir sayın Mahkemeye ait olmak kaydı ile- S.M.M.M. bilirkişi sayın … tarafından 13.12.2017 bu dosya için tanzim tarihli Rapor’da (asıl ve birleşen dosya) açısından belirlenen rakamlarda onun (borçtan sorumluluk anlamında) borçlu” ve ezcümle ‘davacıya karşı sorumlu olduğu” mütalaa edilebilecektir. Mali müşavir olmadığımızdan; rakamsal hesaplama, faiz oranı, faizin baslandıc anı ve defter tetkiki cenahlarından bir görüş serdetmemiz ise bahis konusu değildir ve o yönden de daha evvel mübrez, mezkur mali müşavir bilirkişi raporunu Sayın Mahkemenin değerlendirmesine sunmakla iktifa mevkiindeyiz.
c) Davalılardan … San. ve Ticaret Ltd. Şti. (kısaca: …) açısından meseleye bakıldıkta ise, bu şirket ile ilgili muhasebesel kayıtlar, iki davalının ortaklık/temsil yapısı sayın S.M.M.M. bilirkişi …’nın dosyaya mübrez mezkur Raporu’nda 10-13. sayfaları arasında açıklanmaktadır. Buradan hareket edilince, klasik “gerçek kişilik teorisi (— gerçeklik teorisi”) ” esaslı “tüzel kişilik kavramı” bakımından meseleye bakılacak ve dosya verileri değerlendirilecek olursa (bu konuda bkz: DURAL/ÖĞÜZ, Türk Özel Hukuku/ C. 1/ Kişiler Hukuku, İstanbul 2015,sh. 223 ve ayrıca sh.213) tüzel kişilerin kurucularından ve ortaklarından tam istiklali bakış açısı ile, …’nin davacıya karşı mesuliyeti olmadığı ve dolayısıyla, bu secenek vüçe Mahkemece benimsenirse, onun huzurdaki davacıya karşı borçlu bulunmadığı mütalaa edilebilecektir. d) Buna karşılık yeni hukuk doktrini iki kardeş kavramı gündeme getirmektedir: “Tüzel kişilik perdesinin aralanması” ve “organik bağ” (bu konuda, yakıılıklar ve farklılıklar icin bkz: ÖZTEK/MEMİŞ: Şirketler Hukuku ve İcra İflas Hukuku İlkeleri Açısından Borçlu Şirketin Alacaklılarını Hâkim Ortağa Karşı Korunması, /1. Uluslararası Ticaret Hukuku Sempozyumu, 2. 2. 2008: Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması, sh. 208 vd). Bahsi geçen kapsamda, eğer sayın Mahkeme, sayın SMMM. bilirkişi …’nın daha evvet dosyaya mübrez mezkur Rapor’unun 10.-13. sayfaları arasında yer alan tespitlere göre, ister “tüzel kişilik perdesinin aralanması” kuramı açısından meseleye baksın, isterse “organik bağ” kuramı açısından meseleye baksın, somut durumda, MK. md. 2 hükmünün uygulanmasına bağlı olarak, Imtersource TR’nin de davacıya karşı mesul olduğu sonucuna varacak olursa (DURAL/ÖĞÜZ, age. sh. 214 ve 215), bu seçenekte, davalılardan …’nin de “teselsül hükümlerine göre ve ödemede tekerrür olmaması kaydı. ile” hesaplanan borç sebebiyle diğer davalı ite beraber davacı yana karşı mesul olduğuna hükmedebilecektir…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Yukarıdaki tespitler neticesinde dava konusu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilen malların davalılardan … … tarafından alındığı sabit olduğundan, Mahkememizce davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilen 120.605,59 TL asıl alacak ve 2.407,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.013,57 TL alacaktan davalı … …’nin sorumlu olduğu, diğer davalı … San.Tic.Ltd.Şti.’nin taraflar arasında gerçekleşen ticari iş ile ilgisinin ispat edilemediği kanaatiyle davacının davalı … San.Tic.Ltd.Şti.’ne karşı açtığı davanın reddine, davacının icra takibini kötüniyetli olarak başlattığı somut olarak ortaya konulamadığından davalı … San.Tic.Ltd.Şti.’nin kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacının davalı … …’ye karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile; davalı … …’in ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 120.605,59 TL asıl alacak ve 2.407,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.013,57 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline imkan sağlayacak şekilde takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, takibe konu alacak likit olduğu anlaşılmakla 120.605,59 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının … …’den alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının davasının, davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti. yönünden REDDİNE,
2-Davalı … San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacının davasının, davalı … …. yönünden KISMEN KABULÜ ile;
Davalı … …’in ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, 120.605,59 TL asıl alacak ve 2.407,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.013,57 TL. alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline imkan sağlayacak şekilde TAKİBİN DEVAMINA,davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Takibe konu alacak likit olduğu anlaşılmakla 120.605,59 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının … …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 8.403,05-TL harçtan peşin alınan 1.980,15-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 6.422,90-TL harcın davalı … …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 15.636,29-TL vekalet ücretinin davalı … …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 6.125,96-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … …’de verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 19.528,34-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne verilmesine,
9-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 24,30-TL başvurma harcı + 1.980,15-TL peşin harç toplamı olan 2.004,45-TL’nin davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 2.000-TL bilirkişi ücreti + 420-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.420-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.815,24-TL’nin davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
11-Davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti’nin yapmış olduğu 100-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilini ve davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır