Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/448 E. 2022/226 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/448 Esas
KARAR NO :2022/226

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/07/2021
KARAR TARİHİ:29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflarınca cari hesaptan doğan alacak için icra takibine karşı itirazın iptali amacıyla İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvuruda bulunulduğunu ve … başvuru dosya numaralı, … arabuluculuk numaralı dosya ile arabuluculuk sürecinin taraflarınca işletilmiş olduğunu bu süreçte taraflar arasında anlaşma sağlanamamış olduğunu ve bu hususun 23/06/2021 tarihli arabuluculuk son tutanağında kayıt altına alındığını ve davacı yanın haksız ve mesnetsiz itirazının iptali amacıyla işbu davayı açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, işbu davaya ve icra takibine konu alacağın likit olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekmekte olduğunu, tensip zaptı ile davalı borçlunun 2018-2021 dönemlerine ait BA BS formlarının … vergi dairesinden celbine ilişkin ara karar tesis edilmesini ve işbu ara kararın yerine getirilmesinin akabinde ön inceleme duruşması beklenmeksizin celse arasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere inceleme günü verilmesini talep etmekte olduklarını, dava konusu icra takibinin davalı borçlunun haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sonucunda herhangi bir teminata bağlı olmaksızın durdurulmuş olduğunu, müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasının engellenmiş olduğunu, bunlara ek olarak; davalı takip borçlusunun, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisi sebebiyle düzenlenen sevk irsaliyelerini, faturaları ve teslim tutanaklarını ticari defter ve kayıtlarına işlememe ve yargılama sırasında ticari defter ve kayıtlarını mahkememize ibrazdan kaçınma ihtimalinin bulunmakta olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin haklı alacağına kavuşmasının daha da güçleşecek ve neredeyse imkansız hale geleceğini, tüm bu sebeplerle öncelikle mahkememiz tarafından tensip zaptı ile birlikte davalı borçluya ait BA BS formlarının ilgili … vergi dairesinden celbine ilişkin ara karar tesis edilmesini ve işbu ara kararın yerine getirilmesi akabinde ön inceleme duruşma günü beklenmeksizin celse arasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için inceleme günü verilmesini talep etmekte olduklarını, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptalini ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, dosyaya yapılan icra dosya masrafları ve tüm ferileri ile birlikte devamını, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, BA- BS formları, faturalar, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, cari hesap alacağından kaynaklı olarak, 6.835,36-TL. asıl alacak, 185,07-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.020,43-TL. üzerinden ve asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren işleyecek %16,75 ticari faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, 6.835,36-TL. asıl alacak üzerinden itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, cari hesap/fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 24/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
5.1-Dava Konusunun; Taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 6.835,36-TL tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
5.2-Davacı tarafından Cari Hesap Alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı ile 31.05.2021 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu,
5.3-Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 08.07.2021 tarihinde T.C. …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/448 E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği,
5.4-Davacının 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
5.5-Davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, bu sebeple inceleme yapılmamıştır.
5.6-Davacının ticari defterlerine göre; Davacının takibe konu ettiği Faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her ne kadar davalı tarafından davacı yana yapılan 500,00-TL’lik döneme davalı kayıtlarında yer almamış ise de bu hususta taraflar arasında itiraz olmadığından dolayı davacı tarafın ticari defterleri baz alındığında işbu faturadan dolayı davacının takip tarihi (31.05.2021) itibariyle davalı yandan 6.835,36-TL alacaklı olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Yargıtay 11.HD.16/01/2017 tarihli, 2016/2630 E.-2017/258 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere, mahkemece tacir olan taraflara ticari defterleri sunmaları için kesin süre verilmesi halinde, davacı tarafın ticari defterlerini verilen kesin süre içerisinde ibraz etmesine karşın, davalı taraf ticari defterlerini verilen kesin süre içerisinde sunmaz ise, artık, davacı yanca usulüne uygun tutulan ticari defterleri onun (davacının) lehine delil niteliğine haizdir. Davacının icra takibine konu ettiği tutarlar eğer davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde yer almakta ise (kayıtlı ise) bu durumda davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması nedeniyle ispat yükü kendisinde olan tarafın (davacının) ticari defterleri davacı lehine deli olacaktır.
Somut olayda, Mahkememizin 07/12/2021 tarihli duruşmasında, davalı vekiline, ”… müvekkilinin, ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmesi aksi halde HMK 219,220,222, maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış sayılacağı ve duruma göre defterlerin içeriğinde göre diğer tarafın beyanlarının kabul edileceğinin….”, duruşma tutanağının tebliği ile ihtarına karar verilmiş, davalı vekiline meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmiş, davalı tarafça inceleme gününde defter ve belgelerin ibraz edilmediği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, davacının ticari defter ve belgeleri, BA ve BS formları, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini inceleme günü sunmadığı, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturaları düzenlendiği, bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun tutulmuş, lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında faturaların kayıtlı olduğu, davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı (Yargıtay 15. H.D. 13/06/2018 T. 2016/2310 E.- 2017/2537 K.), davalı şirketin, davacıdan mal alımında bulunduğuna ilişkin, davaya konu faturaları … Vergi Dairesi’ne, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form BA) ile beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ….”(Yargıtay 19. H.D. 15/11/2012 T. 2012/9636 E.- 2012/17068 K. sayılı ilamı) Yargıtay’ın ilgili kararı gereği de, davalı yanca mal alındığı, vergi dairesine bildirimde bulunduğu, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ve faturaların karşılığının da ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davaya konu faturalara ilişkin alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, davalının 6.835,36-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına, takip tarihinden itibaren, %16,75 ticari faiz (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, davalının 6.835,36-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına, takip tarihinden itibaren, %16,75 ticari faiz (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 1.367,07-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 466,92-TL. harçtan, peşin alınan 81,64-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 385,28-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL. başvurma harcı + 81,64-TL. peşin harç + 1.000-TL. bilirkişi + 86,50-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.227,44-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır