Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/417 E. 2022/692 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/417 Esas
KARAR NO :2022/692

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:28/06/2021
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında …nolu …, … projesi kapsamında yapılan anlaşma gereği, … tarafından satın alınan … cihazlarının kurulumu ile ilk kurulumda … teknisyenlerinin eğitiminden ücret alınmayacağını, kurulumu yapacak görevlilerin uçak ve/veya seyahat masrafları ile konaklama giderlerinin ise … tarafından karşılanacağı hususunda anlaşıldığını, bu anlaşmaya istinaden davacı tarafından bahsi geçen ürünlerin ilk kurulumu için gönderilen teknisyenler kurulumu gerçekleştirilmiş ve yapılan işlemlere ilişkin 13.07.2016 tarihinde iki adet raporlama yapıldığını, 25.11.2016 tarihinde ihtiyaç üzerine ikinci montaj ve devreye alma hizmeti için sipariş oluşturulduğunu, sipariş onay belgesinde de görüleceği üzere kurulumun ücretsiz yapılacağını, görevlilerin uçak, ulaşım, konaklama gibi giderleri … tarafından karşılanacağını, kurulum işleminin gerçekleştirilmesi için 17.01.2017 tarihinde iki adet teknisyen, projenin yürütüldüğü …’ ye giderek 23.01.2017 tarihine kadar gerekli işlemleri gerçekleştirdiğini, teknisyenlerin çalışma saatleri ile yaptıkları masrafların mevcut olduğu bir rapor düzenlenerek teknisyenler ve … adına oradaki yetkili kişi tarafından imzalandığını, yine 22.01.2017 tarihinde yapılan işlemlere ilişkin bir protokol oluşturularak görevli teknisyen ve … adına aynı kişi tarafından imzalandığını, müvekkili anlaşma gereği üzerine düşen edimi yerine getirmiş olmasına rağmen müvekkilinin görevlendirdiği teknisyenlerin seyahat ve konaklama giderleri olan toplam 6.447,00 Euro fatura bedelini tahsil edemediğini, bunun üzerine ….İcra Müdürlüğü … Esas numarası ile 31.12.2020 tarihinde borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazandığı bir an için varsayılacak olsa bile bu alacaklar her halükarda zaman aşımına uğradığını, davacı taraf dava dilekçesinde taraflar arasında akdedilen bir sözleşmenin varlığından söz ettiğini, ancak dava dosyası içeriğinde herhangi bir sözleşme mevcut olmadığını, davalı şirket aldığı karşılığı bütün edimlerini ifa etmiş olup davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, huzurda görülen dava ise faturaya dayalı ilamsız takibe yönelik itirazın iptali istemine yönelik olduğunu, söz konusu faturaya ilişkin kalemlerin davalıya bildirilmediğini, bu süreçte davalı şirketten herhangi bir onay alınmadığını, dava dilekçesinde sipariş onay belgesinden bahsedilmekteyse de davalı tarafından onaylanan bir evrak bulunmadığını, davacının dilekçesi ekinde yer alan raporlarda adı geçen ve imzası yer alan “…” isimli kişi davalı şirket çalışanı olmadığını, 24 VUK”’ nun 231. Maddesinin 5.fıkrası gereği fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir hükmünün var olduğunu, bu süreler içinde düzenlenmeyen faturalar ise hiç düzenlenmemiş sayıldığını, davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarına göre faturaya konu işlemler 22.01.2017 ile 17.02.2017 tarihleri arasında gerçekleştiğini, ancak takibe konu faturanın 09.05.2017 tarihinde tanzim edildiğinin görüldüğünü, davacı tarafın alacağının kaynağı olarak göstermiş olduğu fatura davalı şirkete tebliğ edilmediğini, sözde faturanın düzenlenmesinin üzerinden neredeyse 5 yıl geçmesine rağmen davalı şirket böyle bir faturanın varlığından işbu takip ile haberdar olduğunu, davacı taraf da faturanın tebliğ edildiğine ilişkin olarak herhangi bir ispat faaliyeti de yürütemediğini belirterek davanın reddini, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 6.447,00 EURO alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dosya sunulan protokol ve sipariş teyidine ilişkin belgelerin Türkçe tercümelerinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamı ve tüm delillere göre alacağın varlığı ve varsa miktarının tespiti bakımından bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davalı’ ya ait 2017 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan tercüme edilmiş evrak dökümlerinde çalışanların yaptıkları masrafların dökümlerinin yer aldığının görüldüğü, bunların dava konusu ile bir ilgisini olmadığı, dava konusu olan 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Euro tutarlı fatura ile ilgili herhangi bir kayıt sunulmadığı gibi, yapılan masraflarında toplam tutarının 6.134,09 Euro olduğu hesap edildiği, dava Konusu olan 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Euro tutarlı faturanın davalıya tebliği ile ilgili dava dosyasında herhangi bir belge olmadığı gibi, özellikle davacı vekilinden istenmesine rağmen herhangi bir belge sunulmadığı, fakat mail olarak gönderildiği bilgisinin verildiği, dava konusu olan 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Euro tularlı fatura ile ilgili hir dökümün var olduğu, fakat bu dökümün yasal defter kaydı olup olmadığı konusunda Şirket Mali Müşavirinin bir beyanının var olmadığı, tarafıma gönderilen bir başka belgede 09.05.2017 tarihli faturanın ilk hatırlatılmasının 29.05.2017 olarak görükdüğü, sonrasında 7 defa daha faturanın hatırlatıldığının sunuları belgeden anlaşıldığı, davalı şirketin davacı şirkele 24.03.2017 tarihi itibariyle BORCUNUN olmadığı, eş deyişle bakiyesinin sıfır olduğu, dava konusu olan 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Eura tutarlı fatura davalı şirket yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, icra takibinin davalıya tebliğinin var olmadığı, fakar icra takibinin tarihinin 29,01.2021 olduğu, davalı borçlunun işe 04.02.2021 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraf beyan ve itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi 1.ek raporunda sonuç olarak; Kök rapordaki kanaatin değişmediğinin mütaala edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazları ile davacı tarafından sunulan belgeler değerlendirilmek suretiyle yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi 2.ek raporunda sonuç olarak; Alman Hukuku ve işleyiş şekli uzmanlık alanım olmaması nedeniyle cevap verilemediği, kök rapora yapılan itirazın 2.2 maddesinde gene aynı konuda itiraz edilmiş ve ek raporda 2.2 verilen cevap olarak var olduğu, Sayın Mahkemenin uygun görmesi halinde bu konuda uzman ayrı bir bilirkişiye inceleme yaptırılmasının değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, dava konusu olan 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Euro tutarlı faturanın davalı şirkete tebliği ile ilgili belgenin dava dosyasında var olmadığı gibi, kök rapor sonuç ve kanaat 3.madde “Dava konusu olan 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Euro tutarlı faturanın davalıya tebliği ile ilgili dava dosyasında herhangi bir belge olmadığı gibi, özellikle davacı vekilinden istenmesine rağmen herhangi bir belge sunulmadığı, fakat mail olarak gönderildiği bilgisinin verildiği,” yazılı olduğu, 14.03.2022 tarihli kök raporun 4.sayfasında var olan muavin defter dökümünde 864 nolu yevmiye kaydıyla 31.01.2017 tarih … nl ft ile 920.567,25 Euro tutarında davacı tarafından düzenlenen faturanın kayıt altına alındığının görüldüğü, 2016 yılında davalı tarafından davacıya 736.453,80 Euro ödeme yapıldığının 2017 yılına devir bakiyesinden anlaşıldığı, 2016 yılında davalı tarafından davacıya yapılan ödeme dekontlara göre (351.772,10+100.283,85+100.283,85+184.114,00=736.453,80) 736.453,80 Euro ödeme yapıldığının dekontlardan anlaşıldığı, dolayısıyla kök raporun doğru ve gerçeği yansıttığı gibi davalı şirketin yasal defter ve kayıtlarının da sunulan dekontlara göre doğru ve gerçeği yansıttığının anlaşıldığı, Kök rapordaki görüşü değiştirecek yeni bir bilgi ve belgenin dava dosyasına sunulmadığı, mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında cihaz alım satımı ve eğitime ilişkin anlaşma olduğu, bilirkişi tarafından yapılan tespitlere göre 31.01.2017 tarih … nolu fatura ile 920.567,25 Euro tutarında davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafından kayıt altına alındığı, 2016 yılında davalı tarafından davacıya 736.453,80 Euro ödeme yapıldığının 2017 yılına devir bakiyesinden anlaşıldığı, 2016 yılında davalı tarafından davacıya yapılan ödeme dekontlara göre 736.453,80 Euro ödeme yapıldığının anlaşıldığı, dava konusu olan 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Euro tutarlı faturanın davalı şirkete tebliği ile ilgili belgenin olmadığı, ancak faturanın mail yoluyla ödenmesinin hatırlatıldığının anlaşıldığı, yine 09.05.2017 tarih … nolu 6.447,00 Euro tularlı fatura ile ilgili dökümün dosyada olduğu, her ne kadar davacı tarafından sunulan protokolde ve raporlarda adı geçen ve imzası yer alan “…” isimli kişinin davalı şirket çalışanı olmadığı beyan edilmiş ise de 25.11.2016 tarihli sipariş teyidi yazısının fatura adresi başlığı altındaki kısımda ilgili kişinin … olarak geçtiği, yine satın alan kısmında … adının yazdığı, davalını bu isme bir itirazının olmadığı, yine teyit yazısında da kurulum ve devreye sokma , mekanik yazılım için seyahat ve konaklama masraflarının davalı tarafından ödeneceğinin yazıldığı, 31.01.2017 tarih … nolu fatura ile 920.567,25 Euro tutarında davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafından kayıt altına alındığı bu faturaların konaklama ve seyahat ücretlerini de içerdiği ve ödendiğinin davalı tarafından iddia edilmediği, faturaya konu konaklama ve seyahat masraflarına ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğu, tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde davacının fatura konusu hizmeti verdiği kanaati mahkememizde hasıl olmakla davacının davasının kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın iptali ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın iptali ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 4.579,57-TL harçtan, peşin alınan 850,06-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.729,51-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 10.726,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı + 850,06-TL peşin harç + 1.500,00-TL bilirkişi ücreti + 250,00-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 2.659,36‬-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …

Hakim …