Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/410 E. 2021/803 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/410 Esas
KARAR NO:2021/803

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/06/2021
KARAR TARİHİ:02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” hükümlerine göre, …’nun …’un … (…) yakasında bulunan kısmının işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının ise, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan ücretli geçiş yolunu, ücret ödemeksizin kullanmak suretiyle, ihlalli geçiş sağlamış bulunan tüzel kişi olan tacir olduğunu, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan …’nun … Yakasından (…’ndan) yapılan ihlalli araç geçişleri 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalının muhtelif plakalı araçları ile ücret ödemeksizin, …’ndan ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, işbu davalarının konusunu oluşturan ihlalli geçişlerden doğan müvekkili şirketin alacaklarının dayanak delillerle de görülebilecek olduğunu, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının ise, müvekkili şirkete borcu olmadığını ve icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davalının müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığını, ayrıca icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlunun itiraz sebeplerinin apaçık bir şekilde yersiz ve mesnetsiz olup kabul edilebilir olmadığını, davalınn itiraz dilekçesinde itirazlarına dair hiçbir gerekçe ve dayanak göstermediğini, kaldı ki, davalının …’ndan geçiş yapmadığı yönünde bir savunmasının da olmadığını, davalının itirazının dikkate alınır bir yanı olmayıp, süreci uzatma amaçlı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerinin, davalarının kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazda, İcra Müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilerek yetkili icra dairesinin “… İcra Müdürlüğü” olduğu belirtildiğini, davacı ise seçimlik hakkını kullandığını beyan ederek İstanbul Mahkemesi ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia ve beyan etmekte olduğunu, bu iddialara katılmanın mümkün olmadığını, müvekkilinin, “… Mah. … … Cad. No:… … – …” adresinde faaliyet gösterdiğini, davacı Şirketin işletmesinde olan … ve işbu otoyola bağlı otoyolun adresin ise davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği gibi “… ilçesine bağlı … gişelerinden başlayıp …’in … İlçesine kadar devam edem otoyol” olup otoyolun bulunduğu yerin de … Mahkemeleri yetki sınırları içerisinde olmadığını, bu bilgiler doğrultusunda … İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin işbu davaya görme konusunda yetki sınırları dışında bulunduğunu, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra takibinin ve huzurda görülen davanın yetki itirazları çerçevesinde reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dilekçesinde, davacının seçimine göre icra takibinin, hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde açılabileceğini belirttiğini, buna göre; ilamsız icrada genel yetki kuralına göre yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, TBK.m.89’daki hallerde ise icra dairelerinin özel yetkili olduğunun belirtildiğini, hem genel yetki kuralı hem de özel yetki kuralına göre davacının, davasını yetkisiz mahkemede açmış olduğunun açıkça anlaşılır olduğunu, Genel Yetki Kuralına göre müvekkilinin yerleşim yerinin … olduğunu, dolayısıyla … bölgesinde yetkili olan … Asliye Ticaret Mahkemelerinin huzurdaki davada yetkili olduğunun aşikar olduğunu, Özel Yetki Kuralına göre ise TBK.98/1’de tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceğini, aksine bir anlaşma olmadığı taktirde para borçlarında, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerin de ifa edileceğinin belirtildiğini, davacı şirketin alacaklı olduğunu iddia ettiği para borcunun, müvekkiline ait araçların …’ndaki ihlali geçişlere dayandırmakta olduğunu, …’nu kullanan araçların işbu yola girmeleriyle birlikte davacı şirkete borçlanmakta olup borçlarını ifa ettikleri yerin Otoyol çıkışlarında bulunan gişe noktaları olduğunu, söz konusu gişelerde ödeme yapmaları halinde borçlarını yerine getirmiş olmakta olduğunu, dolayısıyla somut olayda her ne kadar para borcu olsa dahi hizmetin özelliğinin gereği taraflar örtülü iradeleriyle ifa yerini Otoyol çıkışlarında bulunan gişeler olarak belirlemiş olsalar da hal böyle iken davacı şirketin yerleşim yerinin adresinin yetkili olmadığını, davacı tarafça, ortaya hiçbir somut delil sunulmaksızın müvekkiline ait araçların defalarca ihlalli geçiş yaptığı iddia edilmekte olup itirazları sonucu durmuş olan …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takip dosyası ile 6.999,25-TL’nin, huzurda açılmış olan itirazın iptali davası ile de oldukça fahiş bir alacağın kabulünü talep ettiklerini, müvekkilinin nakliye işi yaptığını, müvekkiline ait araçların gün içerisinde defalarca …’nu sürekli olarak kullanmakta olduğunu ve yapılan işin niteliği gereği HGS ve OGS’lerinde yetersiz bakiye bulunması ile bakiyenin güncellenmemesinin mümkün olmadığını, kaldı ki HGS ve OGS hesaplarının Banka ve Kredi Kartlarıyla desteklenmekte olup otomatik ödeme talimatıyla sürekli olarak işbu hesaplarda bakiye bulundurulduğunu, davacının ihlali geçiş iddiasının afaki ve hayatın olağan akışına açıkça aykırı olduğunu, müvekkiline ait araçların Otoyoldan her geçişlerinin davacı şirket tarafından ihlalli geçiş olarak nitelendirildiğini, icra takip tarihine kadar hiçbir bildirim yapılmadığını ve somut herhangi bir delil ibraz edilmeksizin seneler sonra takibe konulduğunu, gerek plaka numaralarından ve üyelik numarasından gerekse de ceza miktarından söz konusu geçiş ücretlerinin aynı takibe iki kere eklenmiş olduğunun anlaşıldığını, ayrıca listede bazı tutarların dikkat çekici olup listede uygulanan çeşitli geçiş tutarlarının ise taraflarınca hiçbir şekilde anlaşılamamış olduğunu, aynı tarihte aynı saatte aynı araca birden fazla geçiş tutarı kesildiği gibi geçiş ücretlerinin de kesildiğini, davacı tarafın müvekkilinin HGS/OGS hesabının müsait tutmadığını iddia ettiğini, ancak söz konusu iddia tamamen soyut olup söz konusu tarihlerde HGS/OGS hesaplarının müsait olmadığına dair somut bir delil bulunmadığını, müvekkilinin HGS/OGS hesaplarını 22/09/2016 tarihine kadar banka hesabıyla ödemiş olup işbu tarihten sonra da kredi kartı ile ödemeler yaptığını, buna ilişkin olarak araçlara ve müvekkilin ait OGS/ HGS, banka hesap ve kredi kartı ekstrelerinin ilgili kuruluşlardan istenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın yetkisiz Mahkemede açılması nedeniyle usulden reddini, her halükarda davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Dava, taraflar arasında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ihlalli geçişten kaynaklı olarak yapmış olduğu takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilip incelenmesinde; davacısının, Mahkememiz dosyası davacısı, davalısının Mahkememiz dosyası davalısı olduğu, davanın konusunun Mahkememiz dava dosyasına konu ihlalli geçişe ilişkin itirazın iptali davası olduğu, davanın 11/05/2021 tarihinde açıldığı, derdest ve duruşmasının 21/12/2021 tarihine bırakıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 2021/410 Esas sayılı dosyasının duruşması, her ne kadar, 29/03/2022 tarihine bırakılmış ise de, mahkememiz dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının, dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu, davalar arasında bağlantı olup, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki davanın birleştirilmesinin delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesi ve usul ekonomisi açısından yararlı olacağı sonuç ve kanaatine varılarak HMK’nın 166/1.maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili tarafından açılan davanın, HMK 166 maddesi gereğince …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esas kaydının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
2-Birleştirme kararının HMK 166/3 maddesi gereğince …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına bildirilmesine, harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun birleştirilen dosyada değerlendirilerek karara bağlanmasına,
3-Birleştirme kararı yazılıp dosyanın derhal …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas dosyasına gönderilmesine, esasın bu dosya üzerinden yürütülmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır