Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2021/823 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/387 Esas
KARAR NO : 2021/823

DAVA :Tazminat(Kasko Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in 03.10.2020 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araçla … bağlantı yolundan … istikametine seyir halinde iken … ayrımına yaklaşık 48 metre kala, yaya geçişinin yasak olduğu yolda yaya olarak bir anda karşısına çıkan …’e çarparması sonucu tek araçlı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın meydana gelmesinde müteveffa …’in 2918 sayılı KTK madde 68/1-a-2’ye göre; “Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmadığı veya bulunmadığı hallerde, taşıt trafiğini tehlikeye düşürecek şekilde taşıt yolunda yürümek, yasaktır.” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu kaza tespit tutanağında belirtildiğini, işbu kazayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma nolu dosyası oluşturulmuş ve kovuşturmaya da … 3. Asliye Ceza Mahkemesi… Esas sayılı dosyasında devam edildiğini, bilirkişi raporu ile 15.01.2021 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye tarafımızca başvuru yapılmış ve 61.242,00 TL hasar miktarı, 5000 TL değer kaybı ve aracın tamir süresince araç kiralamak zorunda olan müvekkilin bu zararının sigorta kasko poliçesi kapsamındaki bu zararlarının ödenmesi talep edilmiştir. Fakat davalı taraf 12.02.2021 tarihli mailinde” kazadan sonra olay yerinin terk edilmesi sebebiyle” taleplerinin reddedildiğini, davamızın kabulüne, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğu, davacının somut olayda aracını kiraya vermiş olsa dahi TTK’nun 11. ve 12. maddeleri anlamında ticari işletme yürütmediği ve tacir olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, davacının müvekkili şirkete göndermiş olduğu ihtarname kapsamında araç hasarı ve değer kaybı alacağına ilişkin talebini açık bir şekilde 61.242,00-TL. ve 5.000-TL. olmaz üzere toplamda 66.242,00-TL olarak belirtmesine rağmen mahkemenizde nezdinde açılan davada davacı araç hasarına ilişkin alacak talebini belirsiz alacak davası olarak ikame ediliğini, davacının işbu davayı belirsiz alacak davası olarak ikame etmesinde hukuki menfaati bulunmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalanan araçta trafik kazası nedeniyle meydana gelen zararın tazmini talebine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesinde de Tüketici Mahkemeleri düzenlenmiş ve ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” denilmiştir.
Somut davada davacı sigortalı ile davalı arasında kasko sigorta poliçesi düzenlenmiş olup, dosyaki mevcut belgelerden ve trafik kayıtlarından aracın hususi olduğu anlaşılmaktadır. Somut davada davacının davalı sigortalı karşısında tüketici konumunda olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.