Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/371 E. 2022/832 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/371Esas
KARAR NO :2022/832

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/02/2016

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E. 2022/314 K. SAYILI DOSYASI

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:29/03/2022
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 11/07/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … istikametinden Yeni Sanayi Kavşağına seyir halindeyken dönel kavşaktan ada etrafında dönmeden sola tersten sanayi istikametine dönüş yaptığı esnada müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçların çarışmaları sonucu husule gelen çift taraflı yaralamalı trafik kazası hasebile olan müvekkilinin ciddi oranda kalıcı sakatlığa duçar olduğunu, müvekkilinin tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, esaslı oranda daimi sakat kaldığını, kazanın gerçekleşmesinde … ve … plaka sayılı araçların sürücüleri tazminaı gerektirir derecede kusurlu olduğunu, müvekkilinin geçici ve kalıcı sakatlıktan ileri gelen şuanda ve geleceğe dönük ciddi bir kazanç mahrumiyeti bahis konusu olduğunu, kusurlu olan … plaka sayalı ZMSS poliçe şirketi, … Sigorta A.Ş olduğunu, poliçenin güvence altına aldığı risk tezahür ettiğini ve müvekkilinin daimi sakatlığa duçar olduğunu, poliçe klozları icabı, davalı şirket tam tazminatla mükellif olduğunu, anılan gerekçelerle fiili ve müstakbel zararın tam manasıyla tazmini gayesiyle dava açma zaruretinin hasıl olduğunu, maddi tazminat manasında fazlaya ilişkin haklarının saklı kalarak davalarının kabulünü, müvekkili için iş göremezlikten ileri gelen 100 TL geçici işgöremezlik + 100 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 200 TL … Sigorta A.Ş’den ve 100 TL geçici işgöremezlik + 100 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 200 TL …A.Ş’den olmak üzere toplam 400 TL maddi tazminatın davalılardan alınmasını, belirtilen veçhile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması üzere kaza tarihinden, aksi halde dava tarihinden başlayarak işleyecek ticari faiziyle veya yasal faiziyle birlikte toplam 400 TL maddi tazminatın davalılardan tazmin ve tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ile dava açtıkları görüldü.
Davalı … Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini savunduğunu, dilekçeye göre davalının yerleşim yeri İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
Davalı …vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 11/07/2015 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkette, … numaralı poliçe ile 16/04/2015 – 2016 tarihleri arasında zorunlu mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının sakatlanma halinde kişi başı 290.000-TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusursuzluğu nedeni ile poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, vücut fonksiyon kaybı ve sürekli sakatlanmaya ilişkin tespit raporunun ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan alınması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrütlerinin söz konusu olmadığından aleyhlerine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 11/07/2015 günü davalı Şirketin Sigortalısı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki aracıyla trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilin yaralandığını, müvekkilin ciddi oranda geçici ve kalıcı sakatlığa duçar olduğunu, bahisle konu trafik kazası nihayetinde müvekkilin maddi zarara duçar olduğunu, işbu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilin kalıcı iş görmezliği sebebiyle maddi zararının ödemekte tam mükellef olduğunu, ayrıca konuya dair taraflarınca İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası marifetiyle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkilin meydana gelen sakatlığı nedeniyle geçici iş göremezlik maddi tazminatı ile kalıcı iş göremezlik maddi tazminatı talebiyle dava açıldığını, söz konusu davanın halen derdest olup yerel mahkemenin kararının Bölge Adliye mahkemesince ortadan kaldırılmadan önce bilirkişi raporu alınarak talep etmiş oldukları kalıcı iş göremezlik maddi tazminatını 8.577,25 TL olarak ıslah ettiklerini, söz konusu davada yargılamaya devam edildiğini, bu nedenle usul ekonomisi açısından aynı davalıya karşı aynı trafik kazasına ilişkin maddi tazminat taleplerinin mevcut olduğunu, tüm bu nedenlerle maddi tazminat manasında fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davacı müvekkil için fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kalıcı iş göremezlik nedeniyle şimdilik 47.743,04 TL kalıcı iş göremezlik maddi tazminatının davalı şirkete ilk başvuru tarihinin takip eden 98. İş günü bitiminden itibaren aksi halinde ilk dava tarihi olan 19.03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal veya ticari faizi ile birlikte davalıdan tazmini ve tahsiline, mahkeme dosyasının İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
Davalı …vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 11/07/2015 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkette, … nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet ( trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının sakatlanma kişi başı 250.000-TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağının belirleneceğini, sigortalı araç sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olması gerektiğini, sigortalı aracın sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, davacıların araçta hatır yolcusu olup, hesaplanan tazminattan hatır indiriminin yapılması gerektiğini, davacı kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmasının bile zararın artmasında etken olduğunu, emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle ayrıca zararın artmasına katkısı nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının zararın artmasına etken olmuş olup, zararı arttırıcı davranışları nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının yolcu olarak içinde bulunduğu sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olup, davacı ehliyetsiz kişinin arabasına bilerek ve isteyerek binmiş olduğunu, davacının davranışlarında zararı arttırıcı etken mevcut olup, tazminattan indirim yapılması gerektiğini, kaza tarihi itibariyle davacı için yapılacak hesaplamada Genel şartlar ekinde belirtilen sakatlanma tazminat hesaplama teknikleri kullanılmasının zorunlu olduğunu, THR 2010 bakiye yaşam tablosu ve teknik faiz %1,8 kullanılarak devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü ile aktüeryal hesabın yapılması gerektiğini, aksi halde kaza tarihi itibariyle TRH 2010 bakiye yaşam tablosu kullanılarak %10 arttırım %10 iskontolama tekniği olan prograsif rant tekniği ile yapılan hesaplamanın hukuka aykırı olduğunu, kaza tarihinde prograsif rant tekniğinin kullanılması için PMF 1931 tablosu kullanılmasının belirtilmekte olduğunu, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmamış olduğunu, bu nedenle KTK ve genel şartlara göre sigorta şirketlerine olayla ilgili tüm belgeleri ve özellikle de sigorta poliçesini ekleyerek müracaatta bulunulmasının zorunlu olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, vücut fonksiyon kaybı ve sürekli sakatlanmaya ilişkin tespit raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrütleri söz konusu olmadığı için aleyhlerine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 25/12/2018 tarih, 2016/183 Esas, 2018/974 Karar sayılı kararı ile; “….1-Davacının, davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açtığı davanın feragat nedeniyle reddine,2-Davacının, davalı …A.Ş’ye karşı açtığı davanın kabulü ile;10.147,24 TL maddi tazminatın 17/09/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verildiği,
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin, 28/04/2021 tarih, 2019/1109 E. ve 2021/798 K. Sayılı ilamıyla, “…Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Dosya kapsamından 11.07.2015 tarihinde davacının yolcu konumunda bulunduğu … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı otomobil ile … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi tazminat talep edildiği, … plaka sayılı araç …A.Ş.’ye, … plakalı araç ise davalı … Sigorta A.Ş.’ye kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın dava dilekçesinde davacının mesleğinin uzman çavuş olduğu belirtilmiş buna ilişkin maaş bordrosunun istenilmesi talep edilmiş olmasına rağmen bilirkişi hesap raporunda dosyada başka evrak bulunmadığından asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamıştır.
Islah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. HMK’nun 176. maddesinde ıslah; “taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir” olarak tanımlanmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan hesap ve kusura ilişkin bilirkişi heyet raporu 06/08/2018 tarihli alındı belgesi ile Uyap Bilişim Sistemine kaydedildiği, davacı vekilince 07/08/2018 tarihinde bulunduğu yer mahkemesi aracılığıyla bedel arttırım dilekçesi ile talebini rapor doğrultusunda arttırdığı ve aynı gün ıslah harcını yatırmış olduğu, ıslah dilekçesinin davalılara 06-10/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyet raporunun davacı tarafa 28/08/2018 tarihinde ihtarlı tebliğ edildiği, davacı vekilince uyap üzerinden 16/08/2018 tarihinde evrak oluşturulduğu ilgili katip tarafından 27/08/2018 tarihinde açıldığı ve yazdırıldığı, istinaf dilekçesinde de 27/08/2018 tarihinde rapora itiraz ettiğinin belirtildiğine göre davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı süresindedir.
Mahkeme gerekçeli kararında “….Her ne kadar davacı ıslah dilekçesinden sonra, hesap raporuna itirazla davacı asilin uzman çavuş olduğunu, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini beyan ederek yeniden hesap bilirkişisinden rapor tanzimini talep etmiş ise de davacının 02/08/2018 tarihli hesap raporuna süresi içerisinde itiraz etmediği gibi bu hesaba dayanarak davasını ıslah ettiği, bu durumda asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamanın davalı açısından usuli kazanılmış hak teşkil ettiği anlaşılmakla bu yöndeki itiraza iştirak edilmemiş” diyerek rapor doğrultusunda karar vermiştir.
Oysa davacı vekili bilirkişi raporuna süresinde itiraz ettiği kaldı ki dava dilekçesinde dahi davacının uzman çavuş olduğunu belirttiği nazara alındığında İlk Derece Mahkemesinin asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamanın davalı açısından usuli kazanılmış hak teşkil ettiğine yönelik kabulü doğru değildir. Davacı davasını kısmi dava olarak açtığından ikinci ıslahın yapılması mümkün olmamakla birlikte davacının ek dava açma hakkı bulunduğu gözetildiğinde, davacının mesleğinin uzman çavuş olduğundan gerçek ücreti üzerinden ek rapor alınmasında hukuki yararı olduğundan ek rapor alınmaksızın karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına,…” karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın … Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
… 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. sayılı dosyaları, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/12/215 tarih 2015/1956 E.-2015/1765 K. sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gelen dosyada yargılamaya olunduğu anlaşıldı.
Dava, asıl ve birleşen dosyalarda, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazminine ilişkindir.
Aslı ve birleşen dosyada, davacı, yolcu olarak bulunduğu, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında, 11/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını, bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan her iki aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketlerince ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Asıl ve birleşen dosyada ihtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstinaf kaldırma kararından önce, Adli Tıp Kurumu’nun 20/04/2018 tarihli heyet raporuna göre,”…davacı yaralanmasının %4,2 oranında maluliyete sebebiyet verdiği ve geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğunun…”, Mahkememizce alınan 02/08/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre, “… meydana gelen olayda davacının yolcu olarak bulunduğu, … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün %25, … plaka sayılı aracın dava dışı sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiğinin…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstinaf kaldırma kararından sonra, tüm deliller toplandığında, bilirkişiden hesaplamaya ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Aktüerya Uzmanı … tarafından hazırlanan 07/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
a) Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/3089E. , 2021/3441K. , 2021/3834E. 2021/4568K. , 2021/17154E. , 2021/4325K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b) Dosya Kapsamında Davacı Taraf Davalılardan … Sigorta İle Sulh Anlaşması Yaptığından, Diğer davalı …Şirketi Yönünden Hesaplama yapıldığı,
c) Yerleşik Yargıtay karalarında Kamu çalışanları açısından geçici iş göremezlik zararının sadece mahrum kalınan ek gelirler dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiği ifade edilmiş olup, dosya kapsamındaki bordrolar incelendiğinde kazazedenin Geçici İş Göremezlik Dönemi boyunca mahrum kaldığı ek gelirlerini gösterir nitelikte herhangi bir bilgi olmadığı dikkate alınarak Geçici İş Göremezlik Zararı hesaplanmadığı,
d) Davalı …A.Ş. ve dava dışı SGK tarafından davacı … ‘e ödeme yapılmadığı görülmüş olup davacının Sürekli İş Göremezlik zararlarından her iki açıdan da yapılmadığı,
e) Davacı … ’nun hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 56.320,29 TL olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 14/03/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
a) Davalı vekilinin kök rapora itirazları doğrultusunda TRH-2010 Yaşam Tablosu ve PMF-1931 Yaşam Tablosuna göre alternatifli olarak hesaplama yapıldığı,
b) Dosya Kapsamında Davacı Taraf Davalılardan … Sigorta A.Ş. İle Sulh Anlaşması Yaptığından, Diğer davalı …Şirketi Yönünden Hesaplama yapıldığı,
c) Yerleşik Yargıtay karalarında Kamu çalışanları açısından geçici iş göremezlik zararının sadece mahrum kalınan ek gelirler dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiği ifade edilmiş olup, dosya kapsamındaki bordrolar incelendiğinde kazazedenin Geçici İş Göremezlik Dönemi boyunca mahrum kaldığı ek gelirlerini gösterir nitelikte herhangi bir bilgi olmadığı dikkate alınarak Geçici İş Göremezlik Zararı hesaplanmadığı,
d) Davalı …A.Ş. ve dava dışı SGK tarafından davacı … ‘e ödeme yapılmadığı görülmüş olup davacının Sürekli İş Göremezlik zararlarından her iki açıdan da yapılmadığı,
e) Davacı … ’nun TRH-2010 Yaşam Tablosuna Göre hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 56.320,29 TL olduğu,
f) Davacı … ’nun PMF-1931 Yaşam Tablosuna Göre hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 52.609,09 TL olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davacı vekilinin, asıl dosyada, 24/03/2016 tarihli dilekçesi ile, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan ettiği, Mahkememizin, 25/12/2018 tarih, 2016/183 E.-2018/974 K. Sayılı kararı ile iş bu davalı yönünden, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, taraf vekillerinin iş bu davalı yönünden İstinaf talebinde bulunmadıkları ve kararın bu davalı yönünden kesinleştiği anlaşıldığından, bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin, asıl dosyada, 06/08/2018 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini, toplam 10.147,24-TL. olarak ıslah ile davalı …A.Ş. ‘den tahsilini talep ettiği ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı …A.Ş.’ne sigortalı … plakalı aracın, dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan, dava dışı sürücünün kusuru oranında teminat limiti kapsamında sorumluluğu bulunduğu, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın nitelik ve miktar olarak asıl ve birleşen dosyada davalı …A.Ş.’nin, sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı, davacının, davalı …A.Ş.’den hesaplanan tutar kadar maddi tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, ancak birleşen dosyada davalının cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü, davacının hatır yolcusu olduğu savunması değerlendirildiğinde, davacının, 6098 sayılı TBK. nun 52 maddesi gereğince, Yargıtay 17.HD.E.2014/10652,K.2016/11067 01.12.2016 tarihli kararı ile yerleşik Yargıtay içtihatları ve uygulama gereği, arkadaşının aracına “Sason’dan …’a gitmek üzere bindiği”, olayda hatır taşımacılığı bulunduğu kabul edilmiş ve birleşen dosyada tazminattan takdiren %20 oranında indirim yapılarak sonuç olarak, asıl dosyada, davacının davasının davalı …A.Ş. yönünden kabulü ile 1.469,99-TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 8.477,25-TL.sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 10.147,24-TL. maddi tazminatın 17/09/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosyada davacının davasının kısmen kabulü ile 38.194,43-TL. sürekli iş göremezlik maddi tazminatının 17/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 26.12.2016 tarih, 2014/14866 E. ve 2016/11906 K. sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 21/10/2019 tarih, 2017/4195 E. ve 2019/9663 K. sayılı kararları gereği, davacı lehine hesaplanan tazminattan, yasa gereği ve takdiren yapılan hatır taşıması indirimi sonucu, belirlenen tazminat tutarı hüküm altına alınırken, davanın reddolunan kısmı üzerinden birleşen dosyada davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-MAHKEMEMİZ … E. SAYILI ASIL DOSYASINDAN,
1-Davacının davasının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden, Mahkememizin 25/12/2018 tarih ve 2016/183 E.- 2018/974 K. sayılı kararı ile kesinleştiğinden bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının davasının davalı …A.Ş. yönünden kabulü ile 1.469,99-TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 8.477,25-TL.sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 10.147,24-TL. maddi tazminatın 17/09/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 693,15-TL. harçtan, peşin alınan 27,70-TL. + 35-TL. ıslah harcı toplamı 62,70-TL.’nin mahsubu ile geriye kalan 630,45-TL. harcın davalı …A.Ş.’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı …A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL. başvurma harcı + 27,70-TL. peşin + 35-TL. ıslah harcı toplamı olan 90,40-TL.’nin davalı …A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.400-TL. bilirkişi ücreti + 948,70-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.348,70-TL. yargılama giderinin davalı …A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-BİRLEŞEN ….ATM … E. SAYILI DOSYASINDAN,
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 38.194,43-TL. sürekli iş göremezlik maddi tazminatının 17/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 2.609,06-TL. harçtan peşin alınan 163,07-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 2.445,99-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70-TL. başvurma harcı + 163,07-TL. peşin harç toplamı olan 243,77-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560-TL. arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, asıl ve birleşen Dosya Davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl ve birleşen dosya davalılar/vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek ASIL VE BİRLEŞEN DOSYA İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.