Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2022/898 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/365 Esas
KARAR NO:2022/898

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:17/03/2017
KARAR TARİHİ:17/11/2022

Mahkememize açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirkete ait basımevinde 17/04/2016 tarihinde yangın meydana geldiğini, yangın sonrası sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda yangın nedeniyle işyerinde meydana gelen zararın 860.074 TL olduğunun tespit edildiğini, bu rakamın 299.492,45 TL’sinin sigorta şirketi tarafından 06/06/2016 tarihinde ödendiğini, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru sonucunda yapılan tahkim yargılamasında kurulan hüküm doğrultusunda ana para miktarı olan 129.632,32 TL’sinin de 04/01/2017 tarihinde sigorta şirketi tarafından ödendiğini ve bakiye 430.948,98 TL’lik zararın müvekkilinin uhdesinde kaldığını, yangın işyerinde bulunan ve pazar günü olduğu için faal halde bulunmayan … … marka baskı makinası motoruna elektrik enerjisi taşıyan kablonun pano çıkışında, zeminden geçen kısmında iki noktada ark meydana gelmesiyle başladığını ve makine bünyesinde bulunan yağın tutuşmasıyla büyüyerek makinanın tamamen yanmasına ve işyerinin yangın nedeniyle zarara uğramasına neden olduğunu, yangın uzmanı tarafından yapılan incelemelerde makinayı besleyen elektrik panosunda herhangi bir kısa devre görülmediğini, makinanın harici yanmaya maruz kaldığını, elektrik panosunda baskı makinası alt motoruna giden elektrik kablosunda hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, aynı gün bina dışında toprak altı kabloda çalışma yapıldığını, arıza ile yangının fark edilmesi arasında 20 dakikalık bir zaman dilimi olduğunu ve yangının … arızası ile eş zamanlı başladığını, yangının tali elektrik panosundan çıkan … … marka baskı makinası motoruna elektrik enerjisi taşıyan kablonun pano çıkışında zeminden geçen kısımda 2 noktada kısa devre meydana gelmesi ile başladığını, yangına neden olan elektrik arkının … yer altı hattında 17/04/2016 tarihinde oluşan arıza kısa devre sonucu aşırı akım gelmesi sonucunda tetiklenmesiyle meydana gelmiş olacağının yangın uzmanı bilirkişi … tarafından rapor altına alındığını, müvekkilinin başvurusu üzerine Elektrik Mühendisleri Odası tarafından görevlendirilen bilirkişi … tarafından yapılan incelemelerde davalının sorumluluğunda olan dağıtım transformatörü ile müvekkili binası arasına döşenmiş kabloların 3×120+70 kablo zırhlı yer altı kablosu olmayıp, … kablo olduğu ve davalı sorumluluğunda olan kofralar ve dağıtım panosunun mühürsüz olduğunu, bu durumun iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike arz ettiğinin tespit edildiğini, 17/04/2016 günü oluşan elektrik arızasını … … Elektrik onarım ekibi arızalı kabloyu bulmak için asfaltı kazdığını, kabloda arıza bulamadığını, sisteme elektrik verildiğini, arklar ve patlamalar olduğunu ve 3-4 metre ilerisi tekrar kazılarak kablo arızasını tespit ederek onardıklarını, davalının sorumluluğunda olan yer altı enerji kablosunun standartlara uygun olmadığını ve kablo tranşesinin standartlara uygunsuzluğundan dolayı arızalandığını, yer altı kablosunun işletme toprağı ucu transformatör ile bağlantısının kopması ve yer altı kablosunun işletme tarafı fazlardan biri ile kısa devre olması nedeniyle yangına sebebiyet verdiği tespit edilerek raporlandığını, davalıya 20/04/2016 tarih ve YLK-2016/0010 sayılı dilekçe ile başvuru yapıldığını, ancak davalı tarafından sorumsuz oldukları iddiasıyla taleplerinin reddedildiğini, meydana gelen yangın nedeniyle oluşan zararın şimdilik 430.948,98 TL’sinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
Davacının, … … …A.Ş’yi davalı olarak gösterdiği davada yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 27.06.2019 tarih ve 2017/264 E., 2019/984 K. sayılı kararı ile; “… Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliğinin 21.maddesi, ihbar olunan … … A.Ş.’nin davalı şirkete gönderdiği yazı, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsam ile davacı şirketin 17/04/2016 tarihinde elektrik arızasının onarımı için gelen ekibin müdahalesi sonucunda meydana gelen yangın nedeniyle zararın tazminini talep ettiği hususu göz önüne alındığında; davalı … … …A.Ş’nin tedarik şirketi olduğu, bakım ve onarımdan sorumlu olmadığı, bakım, onarım ve arızanın giderilmesinin ihbar olunan … … A.Ş’ye ait olduğu, İstanbul Avrupa yakasında arızaların giderilmesinin … … A.Ş.’nin yetkisinde bulunduğu, her iki şirketin birbirinden farklı şirketler olduğu, davalı şirketin bu davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davanın … … A.Ş.’ye karşı açılması gerektiği, davacı tarafın HMK.nın 124.maddesinde belirtilen taraf değişikliği müessesine başvurmadığı ve sonuç itibariyle davalının davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın husumetten reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.HD.nin 20/05/2021 tarih ve 2020/163 E:, 2021/1467 K. sayılı ilamı ile; “… işbu davada davalı …’a husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmıştır. İstinafa konu işbu davada ise, davacının HMK 124. madde gereği taraf değişikliği talebinde bulunmadığı da görülmüştür. O halde, yangına maruz kalan davacının, … ve …’ın ayrışma sonucu görevlerini tam olarak bilme durumunda olmadığı hususu değerlendirildiğinde, konuya ilişkin Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/18930 E.2018/5740 K.sayılı ilamında belirtildiği gibi,davalı ile dava dışı … arasındaki ilişkinin niteliği gözetilerek husumetin … yerine …’a yöneltilmesinin hasımda değil hasmın belirlenmesinde (temsilcide) yanılgı olarak kabul edilerek, davanın doğru hasma yöneltilmesi hususunda HMK 124.madde kapsamında taraf değişikliği talebi konusunda davacının beyanının alınması gerekirken, bu beyan alınmadan karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır…” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememiz kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.HD. tarafından kaldırılmasından sonra davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/09/2021 tarihli taraf değişikliğine ilişkin dilekçesiyle, davada husumeti HMK.nın 124. maddesi uyarınca … … A.Ş.ne yöneltiklerini belirtmiştir.
Mahkememizin 30/09/2021 tarihli celsesinde davacının taraf değişikliği talebi kabul edilmiştir.
Davacının taraf değişikliği sonucu davalı olmaktan çıkan … … …A.Ş. vekili Mahkememize sunduğu 06/10/2021 tarihli dilekçesi ile müvekkili lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesini talep etmiştir.
Taraf değişikliğinden sonra davalı konumuna giren … … A.Ş. vekili Mahkememize sunduğu 08/10/2021 tarihli dilekçesi ile; davanın HMK.nın 124. maddesi gereğince taraf değişikliği yapılmak suretiyle müvekkili şirkete yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili şirketin, … E. sayılı dosyasında taraf gösterilmediğini, yargılamanın ileri bir aşamasında delillerin toplanıp bilirkişi raporu düzenlendikten sonra davanın ihbar edildiğini, bu durumun müvekkili şirketin savunma hakkının kısıtlanmasına neden olduğunu, müvekkili şirket aleyhine yapılan işlemlerin tamamına itiraz ettiklerini, yapılan işlemlerin hükme esas alınmamasını talep ettiklerini, davaya konu olayın ve dolayısıyla oluştuğu iddia edilen hasarın, müvekkili şirketin dağıtım faaliyetinden kaynaklanmadığını, elektrik enerjisinde herhangi bir sorun olmadığının ilgili birimlerce tespit edildiğini, iddia edilenin aksine dağıtım faaliyeti ile ilgili olarak arızanın meydana gelmesi durumunda binadaki ve sokaktaki tüm elektrik abonelerinin etkilenmesi gerektiğinin bir gerçek olduğunu, müvekkili şirketin ilgili birimi tarafından yapılan incelemede; dava konusu olan … ilçesi, … mahallesi, … caddesi No:22 adresinde, 17.04.2016 tarihinde meydana gelen yangının sonucundaki hasarın müvekkili şirketin arıza kayıtlarının incelenmesinde; aynı gün saat 22.00 sıralarında adreste yangın olduğu ihbarının alındığını, müvekkili şirket ekiplerince olay mahalline giderek binanın kofrasından sigortaların çekilerek gerekli önlemin alındığını, … sayılı AYS iş emri düzenlendiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket ekiplerince 18.04.2016 tarihinde saat 09.20 dolaylarında kofraya sigorta basılınca bir faz patlatıyor ihbarı alındığını, binaya enerji temin eden paralel doğru şube kablosunun birinde bir faz kablo arızası tespit edildiğini, arızalı kablo panodan ayrılarak ölçü yapılması için servisine iletildiğini, elektrik abonesine diğer kablodan enerji verildiğini, yangın olayına ilişkin olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğünün düzenlediği 25.04.2016 tarihli itfaiye raporunun olayın çıkış sebebine ilişkin olarak ‘girişe göre sağ tarafta bulunan baskı makinesine, baskı makinesine ait motora ve kurutma motoruna giden kablolarda herhangi bir ark yapması sonucu kablo izolelerini tutuşturması neticesinde yangın olayının başladığının’ ifade edildiğini, dağıtım şirketi sorumluluk alanı olarak tanımlanmış olduğundan maddi olayda müvekkili şirketin herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da; yangının ‘İşyerinde bulunan … … marka baskı makinasının motoruna enerji temin eden kablonun pano çıkışında zeminden geçen kısmında iki noktada ark meydana geldiği ve bu meyanda makine bünyesinde bulunan yağın tutuşmasının neden olduğunun’ belirtildiğini, bilirkişi raporunda belirtilen yanan kablo müvekkil şirkete ait olmayan, iç tesisata ait olan kablo olduğunu, söz konusu raporda yangının iç tesisatta başladığı açıkça belirtildiğini, yangının başlaması ile elektrik arızasının tespiti arasında iddianın aksine bir durum söz konusu olup elektrik arızası yangından sonra ortaya çıktığını, müvekkili şirket ekipleri tarafından yapılan uzman değerlendirilmesinde; ‘.. kabloda çıkan arızanın, yangın esnasında sigortalar çekilinceye kadar oluşan ısının geriye doğru yansımasından meydana gelmiş olabileceği’ görüşünün belirtildiğini, diğer bir hususun da dağıtım sisteminde oluşan bir arıza nedeniyle yangın çıkmış olsaydı binada ve yakın bölgede diğer tüketicilerin de benzer sorunlar yaşaması, yangın olmasa dahi kullanılan diğer cihazlar yönünden arıza bildirim yapmaları ve zarar oluşması gerektiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkili şirketçe verilen 14.07.2016 tarihli yazı içeriğinde olay günü olan 17.04.2016 tarihinde saat 20.30 civarında herhangi bir elektrik kesintisi veya dalgalanması olmamıştır.’ şeklinde tespitler bildirildiğini, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’nin 3 maddesindeki; bina yapı bağlantı kutusundan sonraki tesislerin tüketiciye ait elektrik tesisleri olduğu düzenlemesi karşısında müvekkilim şirkete atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, sonuç olarak açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri doğrultusunda; yangının çıkmasına neden olan kabloların, yapı bağlantı kutusu(kofre) ve sayaç sonrası olması nedeniyle, müvekkili şirketin dağıtım faaliyeti kapsamı dışında olduğunu, ilgili kabloların koruma sistemleri tesisi ve işletilmesinin davacı tarafın sorumluluğunda olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte gerek kusura ve gerekse hasar miktarına itiraz ettiklerini, hasar miktarının ise afaki olduğunu, büyük bir bölümünün komori marka baskı makinesi oluşturduğunu, söz konusu makinenin piyasa rayiçlerinin araştırılması, makinenin gerçek hasarının belirlenmesi, tamir ve kullanım değerinin saptanması yapılmadan tamamen beyana dayalı olarak hasar bedeli belirlenmesi de kabul edilemeyeceğini, bilirkişi objektif değerlendirmelerden uzak fahiş bir hasar bedeli belirlenmiş olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını, iddia edilen elektrik arızası veya voltaj dalgalanmasının ve meydana gelen hasarın müvekkili şirket ile ilgisi bulunmamakta ve illiyet bağı da bulunmadığını, bilirkişi heyeti tarafından sunulan kök ve ek raporun yetersiz olduğunu, olayın açıklığa kavuşturulması ve tespiti ile tarafların fiili durumları hakkında yeterli bilgilerinin sunulamadığının açık olduğunu, raporların tereddütleri ortadan kaldıracak nitelikte olmadıklarını, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının hükme esas teşkil edecek nitelikte olmadığını, davacının usul ve yasaya aykırı tüm taleplerinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere; davacının uğradığı zararı, hak sahibi olduğunu ve müvekkilin şirketin kusur ve sorumluluğunu ispat etmek durumunda olduğunu, davacının taleplerinin fahiş olup kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tazminat davasıdır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır.
Davacı şirket 17/04/2016 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde uğradığı zararın sigorta şirketi tarafından karşılanmayan kısmının tahsilini talep etmiş davalı ise davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişiler Yard. Doç. Dr. …, … ve … Mahkememize sunduğu 28.12.2017 tarihli raporlarında; dosya kapsamındaki bilgi, belge, bilirkişi raporları ve yangın mahalinde yapılan tespitlerine göre, yangının tamamen … hattı kaynaklı olduğu, … … …A.Ş., elemanlarının çalışması esnasında kısa devrelerin meydana geldiği, trafo işletme topraklamasının koptuğu, kopan bu işletme topraklamasının binaya giden ucunun, faz ile kısa devre olarak binaya girdiğini ve binanın korumasını devre dışı bıraktığı tespitlerine bilirkişi heyeti olarak katıldıklarını, bu nedenlerle bu yangından … … … A.Ş.nin sorumlu ve kusurlu olduğunu, yanan ve zarar gören makine, demirbaş, dekorasyon ve emtia ile ilgili olarak, hesaplanan sovtaj tenzili düşülmüş hali ile toplam hasar bedelinin 860.074,05 TL olduğunu, ekspertiz sonucu tespit edilen 299.492,45-TL’sı sigorta şirketi tarafından 16.06.2016 tarihinde ödendiğini, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru sonucunda verilen hüküm doğrultusunda 129,632,32-TL’sı da 04.01.2017 tarihinde sigorta şirketi tarafından ödendiği ve bakiye 430.948,98-TL ‘lik zararın davalının sorumluluğunda olduğunu belirtmişlerdir. Bilirkişiler Yard. Doç. Dr. …, … ve … Mahkememize sunduğu 09/11/2018 tarihli ek raporlarında; Kök raporda kusurlu bulunan …’ın sehven yazılmış olduğunu, davalı … … … A.Ş.’nin tedarikçi şirket olması dolayısı ile konu, onarım konusu olduğu için arızanın giderilmesinden sorumlu olanın EPDY 21.maddesi gereği … … A.Ş. olacağını, kök rapordaki teknik konular ve hasar miktarı ile ilgili tespit ve kanaatlerinin geçerli olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 07/05/2022 tarihli raporunda; dava konusunun; davacı tarafın uğradığı zarar bedelin tahsiline ilişkin olduğunu, … Sigorta tarafından 06.12.2016 tarihli Sigorta Tahkim Kurulunun … nolu kararına istinaden 04.01.2017 tarihinde 142.612 TL tutarında ödeme yaptığını, … Sigorta tarafından yine 24.06.2016 tarihinde davacı tarafa 299.452,45 TL ödeme yapıldığını, dosya kapsamında bulunan 24.10.2016 tarihli Sigorta Eksperi … tarafından yazılan bilirkişi raporunun sonucunda; hasar bedeli toplamının 441.336,14 TL olarak tespit edildiğini, dosya kapsamında bulunan 03.10.2016 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığına yazılan bilirkişi raporunun sonucunda; 869.074,05 TL olarak hesaplandığı görüldüğünü, dosya kapsamında bulunan 28.12.2017 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporun sonucunda; 430.958,98 TL’lik zararın davalının sorumluluğunda olduğunu, dosya kapsamında ve bilirkişi raporlarında yapılan incelemeler sonucunda, davacı tarafın uğradığı hasar bedelinin yapılan ödemelerden daha fazla olduğu ve buna istinaden davacı tarafın kalan ödemeyi talep ettiğini, alınan bilirkişi raporlarında ve Sigorta Tahkim Kurulu yapılan incelemeler sonucunda yanan ve zarar gören makina, demirbaş, dekorasyon ve emtia ile ilgili olarak hesaplanan toplam hasar bedelinin 860.074,05 TL olduğunu, … Sigorta tarafından ise farklı tarihlerde hasar bedeli ve tazminat olarak iki kerede toplam 429.124,77 TL’lik ödeme yapıldığını ve davacı tarafın kalan bakiye zarar tutarının 430.948,98 TL olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket 17/04/2016 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde uğradığı zararın sigorta şirketi tarafından karşılanmayan kısmının tahsili için … … …A.Ş.’yi davalı olarak gösterdiği davada yapılan yargılama sonucunda Mahkememizce davanın husumet yönünden reddine karar verildiği ve bu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.HD. tarafından kaldırılmasından sonra davacı tarafından davada husumetin HMK.nın 124. maddesi uyarınca … … A.Ş.ne yöneltildiği anlaşılmıştır.
17/04/2016 tarihinde meydana gelen yangın ile ilgili yangın raporu, servis raporu, yangın ve elektrik uzmanı bilirkişilerin düzenledikleri raporlar, sigorta ödeme dekontları, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararı ve İtiraz Hakem Heyeti Kararı ile Mahkememizce yapılan keşif ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; yangının tamamen … hattı kaynaklı olduğu, davalı şirket elemanlarının çalışması esnasında kısa devrelerin meydana geldiği, trafo işletme topraklamasının koptuğu, kopan bu işletme topraklamasının binaya giden ucunun, faz ile kısa devre olarak binaya girdiği ve binanın korumasını devre dışı bıraktığı, bu nedenle bu yangından davalı şirketin sorumlu olduğu, yanan ve zarar gören makine, demirbaş, dekorasyon ve emtia ile ilgili olarak, hesaplanan sovtaj tenzili düşülmüş hali ile toplam hasar bedelinin 860.074,05 TL olduğu, ekspertiz sonucu tespit edilen 299.492,45 TL’sının sigorta şirketi tarafından 16.06.2016 tarihinde ödendiği, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru sonucunda verilen hüküm doğrultusunda 129,632,32TL’sının da 04.01.2017 tarihinde sigorta şirketi tarafından ödendiği ve buna göre davacının talep edebileceği bakiye zararının 430.948,98 TL olduğu ve bu miktar için açılan davanın kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; 430.948,98 TL tazminatın yangın tarihi olan 17.04.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 29.438,12 TL harçtan peşin alınan 7.359,54 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 22.078,58 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 63.332,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-HMK.nın 124. maddesi gereğince taraf olmaktan çıkartılan … … …A.Ş. için 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak … … …A.Ş.’ne verilmesine,
5-HMK.nın 124. maddesi gereğince taraf olmaktan çıkartılan … … …A.Ş. tarafından yapılan 4 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak … … …A.Ş.’ne verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 7.359,54 TL peşin harç, 519,80 TL tebligat-müzekkere gideri, 221,80 TL keşif harcı ve 3.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 11.632,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır