Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2023/36 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/700 Esas
KARAR NO:2023/128

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:23/07/2019
KARAR TARİHİ:22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından yazılan talimatla … 2. İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyasından 21/06/2017 tarihinde, dosya borçlusu olmayan müvekkillere ait iş yerinde menkul haczi uygulandığını, bu hacze karşılık müvekkillerce istihkak iddiasında bulunulduğunu, davalının istihkak iddialarına itirazı…. İcra Hukuk Mahkemesi … sayılı kararı ile kabul edildiğini, bu karara karşı…. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile taraflarınca istihkak davası açıldığını, İstihkak davası icra işlemlerini durdurmadığından dolayı 18/07/2017 tarihinde davalı tarafından aynı adrese tekrar hacze gelindiğini ve hacizli malların muhafaza altına alınacağının söylendiğini, müvekkiller dosya borcunu aylık 4.500,00-TL’lik taksitlerle ödemek üzere protokol imzalama zorunda kaldıklarını, bu protokol, müvekkilerden …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya borcuna mahsuben bir adet 108.000,00-TL bedelli bono alındığını ve bu bononun aylık 4.500,00-TL’lik taksitler halinde ödeneceği, herhangi bir taksidin ödenmeemsi durumunda diğer taksitlerin muaccel olacağı ve senedin tamamının icra takibine konu edileceği şartına yer verilerek müvekkilere haciz ve muhafaza baskısı altında imzalatıldığını, taksitlerin her ayın 25’inde ödeneğinin bildirildiğini, 25.07.2017 tarihinde 4.500,00-TL, 25.08.2017 tarihinde 4.500,00-TL, 25.09.2017 tarihinde 4.500,00-TL, 25.10.2017 tarihinden 4.500,00-TL ödeme yapan müvekkiller, Kasım 2017 taksidini gecikmeli olarak 30.11.2017 tarihinde (4.500,00-TL) ödediği için, … … A.Ş. Tarafından 108.000,00-TL’lik bono için …. İcra Müdürlüğü 2017/40113 Esas sayılı dosyası üzerinden …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile icra takibine başlandığını, bu icra dosyasından yazılan talimatla … 12. İcra Müdürlüğü … talimat sayılı dosyasından 05.12.2017 tarihinde tekrar hacze gelinerek muhafaza işlemi uygulanmak istendiğini, bunun üzerine müvekkileri tarafından haciz mahallinde haciz baskısı ile 62.500,00-TL ödeme yapıldığını, bu ödemeye ilişkin alacakıl vekili tarafından müvekkilerine elden ödeme makbuzu verildiğini, alacaklı vekili Av. …’ın ofisine gidilerek 30.000,00-TL daha ödeme yapıldığını ve karşılığında 9. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile …. İcra Müdürlüğü 2017/40113 Esas sayılı dosyasına ilişkin ibraname alındığını, 15.12.2017 tarihinde taraflarınca …. İcra Müdürlüğü dosyasına 2.843,75-TL tahsil harcı yatırıldığını, bu şekilde müvekkilleri tarafından icra tehdidi altına toplam 117.843,75-TL ödeme yapıldığını, yukarıza arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalarının kabulünü, 4.500-TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 25.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 4.500TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 25.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 4.500-TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 25.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 4.500-TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 25.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 4.500-TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 30.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 62.500-TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 05.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 2.843,75-TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, 30.000-TL’sinin fiili ödeme tarihi olan 18.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek bankalar tarafından mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte toplam 117.843,75-TL’nin davalıdan alınarak müvekkillere verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettikleri görüldü.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinden kaynaklanan sebepsiz iktisap davasında zamanaşımı süresine ilişkin olarak TBK md.82 uyarınca sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerin uygulanmasının gerekmekte olup bu kapsamda işbu davanın ikame edilebilmesi için iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olmakla davanın usulden reddinin gerektiğini, davacılar tarafından borca istinaden verilen 108.000,00 TL’lik senet ve işbu senede ilişkin imzalanan taksitlendirme protokolü ile konu borç açıkça kabul ve ikrar edilmiş olup davacılar tarafından verilen 108.000,00 TL’lik senetin mücerret kıymetli evrak niteliğine haiz olması ve konu bonoya ilişkin yapılan ödemelerin borca istinaden gerçekleştirilmiş olması sebebiyle davacının soyut ve mesnetsiz iddialarla sayın mahkememiz nezdinde ikame etmiş olduğu işbu alacak davasının reddinin gerektiğini, nitekim borçluların ilgili bakiyeyi ilgili icra dosyasına teminat olarak depo ederek ilgili takibi durduracak hukuki imkanları mevcutken dosya borcunu ödeyerek borcu kabul etmiş olmaları ve senet tanzim ederek esas borçlu gibi kıymetli evrakla borçtan sorumlu olduklarının kabulü akabinde işbu davayı ikame etmiş olmalarının genel hukuk ilkeleri nezdinde korunmadığını, dava dışı müvekkili banka borçlularının resmi faaliyet adresinde, aralarında organik bağ olduğu tespit edilen davacılar hakkında gerçekleşen haciz işlemleri sırasında davacılar ile müvekkili banka arasında dosya borcuna yönelik protokol yapıldığını ve davacılar tarafından borca istinaden 108.000-TL bedelli senet verildiğini, işbu senedin ödeme planı niteliğindeki taksitli ödeme protokolü kapsamında davacılar tarafından ödemenin geciktirilmesi ve protokole aykırı hareket edilmesi sebebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile kambiyo takibi ikame edildiğini, ayrıntılı izah edildiği üzere dava dışı borçlular ile davacılar arasında organik bağ bulunduğu ve davacılarca öne sürülen istihkak iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, davacılar tarafından müvekkili Banka’ya verilen 108.000,00 TL’lik senedin sebepten mücerret olduğunu, ayrıca konu kambiyo takibinden önce yapılan ödemelerin de yine müvekkili banka nezdindeki alacağa binaen davacı/borçlular tarafından tanzim edilen bonoya müteakip yapılmış olduğu işbu ödemelerin de iadesinin mümkün olmadığını, davacılar tarafından söz konusu ödemelerin iadesinin talep ettiği işbu davanın salt haksız kazanç elde etme gayesiyle ikame edildiğini belirterek, davacı/borçlular tarafından ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, borçlu olunmayan tutarın icra baskısı altında ödendiği iddiasıyla açılan istirdat davasıdır.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/18160 E., 2016/7678K.sayılı ilamında “Mahkemece davanın niteliğine göre 3. kişi tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takip borçlusu tarafından açılması gerektiği, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,” gerekçesi ile 3. kişi tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı açılan istirdat ve menfi tespit davasının icra takip borçlusu tarafından açılması gerektiği belirtilerek aktif dava ehliyeti olmadığından davanın reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.
İstanbul Bam 16.Hukuk Dairesinin 2021/2109 Esas, 2021/2262 K.sayılı ilamında “Dava, borçlu olunmayan tutarın icra baskısı altında ödendiği iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, takip dosyasının tarafı olmayıp üçüncü kişi konumundadır. 2004 Sayılı İİK’nun 9. ve devamı maddeleri uyarınca icra dosyasına yapılan ödemeler borca mahsuben yapılmış sayılır. Buna göre takip dosyasının tarafı olmayan davacı üçüncü kişilerin ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre takip dosyası borçlusundan geri isteme hakkı bulunmakla birlikte, somut dava yönünden davalı takip alacaklısı sebepsiz zenginleşen konumunda değildir. Ayrıca İİK’nun 72.maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak takip borçlusu açabilecektir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacının icra takip dosyasına ödediği bedeli davalıdan geri isteme hakkı bulunmamaktadır (Bakınız. Yargıtay 4.HD 2015/16289 E. 2016/3744 K. , Yargıtay 19.HD 2013/11618 E. 2014/8909 K. , Yargıtay 11.HD 2020/3425 E. 2020/5455 K.). Buna göre ilk derece mahkemesinin davacının aktif husumetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine dair kararı yerinde olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacıların takip borçlusu olmadıklarını, davalı tarafından işyerinde haciz işlemi yapıldığını, haciz ve muhafaza baskısı altında borçlu olmadıkları bir tutarı ödeme yapmak durumunda kaldıklarını, bu nedenle davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek davalıya ödedikleri bedelin istirdatını talep ettikleri, davacıların ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında takip borçlusu olmadığı, buna rağmen ödemeler yaptıkları ancak İİK’nın 9 ve devamı maddeleri uyarınca icra dosyasına yapılan ödemelerin borçlu adına yapılmış sayıldığı ve ödenen bedelin istirdatını borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun talep etmesi gerektiği, ayrıca davacıların yapılan ödemeler ile davalının sebepsiz zenginleştiğini de ileri sürülemeyeceği, yapılan ödemeler ile dava dışı borçlular borcundan kurtulmakta olup, sebepsiz zenginleşenin dava dışı borçlular olduğu, bu nedenlerle davacıların ödedikleri bedeli davalıdan geri isteme hakları bulunmadığından, davanın davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.012,48 TL harcın mahsubu ile artan 1.832,58 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen maktu 9.200 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır