Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/346 Esas
KARAR NO : 2021/410
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı 08/01/2018 tarihinde istifa ederek istihdam ilişkisini kendi irade ve rızası ile sona erdirdiği 19/04/2020 tarihine kadar müvekkili şirket bünyesinde “…” pozisyonunda, müvekkili şirket kalite kriterlerine uygun olarak bağımsız dış denetimlerin yapılması, due diligence çalışmaları, eğitim vs. gibi alt hizmetlerin sunulması faaliyetleri kapsamında çalıştığını, müvekkili ile davalı arasında akdedilen 08/01/2018 tarihli iş sözleşmesinin 8. Maddesinde yer alan rekabet etmeme taahhüdü doğrultusunda istihdam ilişkisinin sonlanması sonrasında 2 yıllık süre ile, … ile içerisinde müvekkili şirketin faaliyet konusu alanında faaliyet göztermemeyi ve-veya bu alanda faaliyet gösteren üçüncü şahıslarda doğrudan veya dolaylı olarak çalışmamayı, iş sözleşmesi gereğince “gizli bilgi” olarak kabul edilen …’ye ait, her türlü bilgiyi sözleşmenin sona ermesi sonrasında dahi en iyi şekilde muhafaza etmeyi, herhangi bir üçüncü kişiye ifşa etmemeyi, devretmemeyi veya başka bir şekilde sunmamayı doğrudan veya dolaylı olarak kullanmamayı kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davalının iş akdinin sona erdiği tarihten sonra müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyette bulunan dava dışı “… A.Ş.” firmasında çalışmaya başladığı tespit edildiğini, taahhüt ettiği rekabet etmeme yükümlülüklerini açık olarak aykırılık teşkil ettiğini, işbu durum hem davalıya hem de dava dışı …A.Ş. Firmasına … 29. Noterliğinde keşide edilen … tarihli … ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davalının son 6 aylık ücretine tekabül eden toplam 28.535,04-TL’nin ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, arz edilen nedenlerle, davalarının kabulü ile ihlalin sonlandırılmasını, davalının sözleşmesindeki rekabet yasağı hükümlerine aykırı davranması nedeniyle 6 aylık brüt ücretine tekabül eden toplam 28.535,04-TL’nin faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında mevcut iş sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle, sözleşmede yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle cezai şart alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır”denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
TTK.5/1. Maddesinde;” Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmektedir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise, 25.10.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu kanunun 5. maddesinde; “İş mahkemeleri;
a)5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, ilişkin dava ve işlere bakar.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava konusu, taraflar arasında sona eren iş sözleşmesi nedeniyle, sözleşmede yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle cezai şart alacağından kaynaklanmakta olup, davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri kapsamında yer almaktadır ve rekabet yasağına aykırılığın iş akdinin devamı veya feshinden sonra olup olmadığına bakılmaksızın görevli mahkeme İş Mahkemeleri’dir. (İstanbul BAM 13. H.D. 25/03/2021 tarih, 2021/282 E.-2021/416 K.)
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK.2, TTK 4. ve 5.maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın İstanbul İş Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4- Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.