Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/308 E. 2023/401 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/308 Esas
KARAR NO:2023/401

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:17/05/2021
KARAR TARİHİ:25/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalı şirket ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde davalı şirketin müvekkili bankadan büyük miktarlarda kredi kullandığını, diğer davalı …’ında davalı şirketin müşteri sıfatıyla imzaladığı GKS’yi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle davalı şirketin müvekkili bankaya karşı olan borçlarından müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine, muaccel olan ve temerrüde düşülen borçların ödenmesi için yasal hükümler ve sözleşmesel kabuller gereğince davalılara kredi hesaplarının kat’ı ile borcun ödenmesi ihtarının keşide edildiğini, keşide edilen işbu ihtara rağmen borçların ödenmemesi üzerine, ödenmeyen alacakların tahsili için müvekkili banka tarafından yasal işlemler başlatıldığını ve bu çerçevede genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili bankaya takip talebinde yazılı miktarlarda borçlu olunduğu hususunun esasen davalıların malumunda olmakla birlikte bu hususun, münhasır delil niteliğinde olan müvekkili banka kayıtları ile de sabit olduğunu, davalıların müvekkili bankaya borçlu olduğunu bilmesine karşın haksız ve kötü niyetli olarak takibe ve borca itiraz ettiklerini, davalıların itiraz dilekçesinde yetkiye, asıl alacağa, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmişse de işbu iddialara dayalı itirazların iptalinin gerektiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkiline usulüne uygun bir arabuluculuk davetiyesi gönderilmediğini, usule aykırı olarak, müvekkiline ulaşmak için makul yollar denenmeden, müvekkilinin yokluğunda arabuluculuk toplantısının tamamlanması, anayasal hak olan hak arama hürriyetine aykırı olduğunu, dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesi eklerinde sunulan 16 Kasım tarihli hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmeden icra takibine başlandığını, davalı asıl borçlu … Anonim Şirketinin Ticaret Sicilindeki resmi kaydının “… Mah. 1207. Sk. No: 1 İç Kapı No: 5 … / …” adresinde yer almakta olduğunu, bu durumda, takipler bakımından “İstanbul Anadolu İcra Daireleri ve İstanbul Anadolu Mahkemeleri” yetkili olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davacı banka tarafından sunulan dava dilekçesinde taraflar arasında yetki sözleşmesi olduğunu ve bu yüzden yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğu iddia edilmiş olsa dahi; ilgili yetkiye dair hüküm içeren genel kredi sözleşmesi sayfasında, sözleşmenin diğer sayfalarında olduğu gibi, müvekkilinin imzasının bulunmadığını, bir an için ilgili sayfanın müvekkili tarafından da imzalandığı ihtimalde dahi, yetki sözleşmesinin müvekkili ve borçluyu arasında geçerli olup olmadığı araştırılmadan; doğrudan asıl borçlu konumunda olmayan müteselsil kefil konumunda olan müvekkili açısından da geçerli olacağının kabulünün mümkün olmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmediği yönündeki iddialarının soyut ve temelsiz olduğunu, dava dilekçesi içerisinde kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç açısından ödeme yapılmadığı gerekçesi ile kat ihtarı çekildiğini, ilgili ihtara cevap verilmediğinden icra takibi başlatıldığının iddia edildiğini, her ne kadar iddialar bu yönde olsa da, davacı tarafça sunulan genel kredi sözleşmesinin ilk sayfasında 3 milyon TL olduğu yazarken, takibe konu borç miktarını oluşturan 604.724,01-TL değerindeki meblağın ne şekilde ortaya çıktığı, taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarihten sonrasındaki sürece dair hiçbir açıklama yapılmadığının görülmekte olduğunu, dosyaya sunulan genel kredi sözleşmesinin sayfalarında, müvekkilinin imzasının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafından sunulan imzalı sayfaların, takibin dayanağı olarak sunulan sözleşme ile bir bağlantısının bulunmadığını, taraflar arasında imzalandığı iddia edilen genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, ilgili sözleşme 20 sayfa olmasına rağmen, müvekkili müteselsil kefil …’ın sözleşme içerisinde yalnızca iki yerde yerde imzasının olduğunu, kalan sayfalarında imzasının bulunmadığını, davacı tarafından eke konulan genel kredi sözleşmesinin, imza ya da paraf içermeyen sayfalarının, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından sunulan genel kredi sözleşmesinin hükümlerinin tamamının genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu, müvekkiline ait imza olmayan ve genel işlem koşulu niteliğinde oldukları açık olan hükümlerin ya da sayfaların aleyhe hususlar içeren kısımlarının, taraflarınca hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini, davacı banka tarafından temerrüt faizi talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.’ye usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
Dava İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ve arabuluculuk evrakları celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 604.724,01 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde bulunan Mahkeme ve İcra Müdürlüğünün yetkisine ilişkin hüküm göz önüne alınarak davalı …’ın yetki itirazının ve arabuluculudan gelen evraklar ile yazı cevabı göz önüne alınarak davalı …’ın arabuluculukla ilgili usuli itirazının reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 04/12/2022 tarihli raporunda; davacı banka ile davalı asıl borçlu … A.Ş. (Eski unvan …) arasında, 15.05.2017 tarihinde 3.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı …’da iş bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğundan 3.000.000 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, davalı kefilin şirket yetkilisi olduğu, davalı asıl borçlunun temerrüdünün 18.11.2020 tarihinde, davalı kefilin 29.12.2020 takip tarihinde başladığını, asıl borçlu yönünden talep edilebilecek toplam alacak tutarının 604.724,01 TL olduğunu, kefil yönünden talep edilebilecek toplam alacak tutarının 384.292,79 TL olduğunu, takip tarihinden başlamak üzere 332.214.48 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %24.36 oranında temerrüt faizinin davalıdan istenilebileceğini, Yargıtay Kararları doğrultusunda davacı bankanın depo talebinin yerinde olmadığını ancak mahkemece kabul görmemesi halinde davacı bankanın davalılardan 57 adet çek karşılığı 126.825 TL ve 84.419 TL teminat mektubu talebinde bulunabileceğini, takiple dava arasında tahsilat sağlandığını, Asıl borçlu yönünden dava tarihi itibarıyla faizli toplam 335.826,77 TL olduğunu, kefil yönünden; dava tarihi itibarıyla faizli toplam 328.345,04 TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 10/04/2023 tarihli ek raporunda; davacı banka ile davalı asıl borçlu … A.Ş. (Eski unvan …) arasında, 15.05.2017 tarihinde 3.000.000 TL limitli, Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalı …’da iş bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğundan 3.000.000 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, davalı kefilin şirket yetkilisi olduğunu, asıl borçlu yönünden takip çıkışı 391.255.01+vekalet ücreti; 35.737.85+ TL tahsil harcı (4.55) 17.802.10+ masraf 3.107.72 TL =447.902.68 TL dava tarihi itibarıyla faizli toplam 549.554,26 TL olduğunu, dava tarihinden başlamak üzere 532.321.68 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %24.36 oranında temerrüt faizi davalıdan istenilebileceğini, 129.050 TL çek depo talebinde bulunabileceğini, kefil yönünden; takip çıkışı 384.292.79+vekalet ücreti; 35.350.45+ TL tahsil harcı (4.55) 17.485.32+ masraf 3.107.72 TL = 440.236.28 TL dava tarihi itibarıyla faizli toplam 533.746,87 TL olduğunu, dava tarihinden başlamak üzere 521.519.07 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %24.36 oranında temerrüt faizi davalıdan istenilebileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı banka ile davalı şirket … A.Ş. (eski Ünvan; … Alüminyum A.Ş.) arasında 15/05/2017 tarihli ve 3.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı …’ın bu sözleşmeyi 15/05/2017 tarihinde 3.000.000 TL limitle müteselsil kefil olarak imzaladığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek, davalılara … 32. Noterliğinin 16/11/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği ve borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı ve davalıların icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali için bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarname, banka kayıtları, ödemeler, bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin kullandığı kredi nedeniyle, davalı …’ın ise müteselsil kefil olması nedeniyle takip konusu borçtan dolayı sorumlu oldukları, takip talebinde depo edilmesi talep edilen 84.419 TL bedelli teminat mektubunun 12/04/2021 tarihinde tazmin edildiği, buna ilişkin bankaca 14/04/2021 tarihinde tahsilat yapıldığı, takip tarihinden sonra tazmin edilen ve daha sonra tahsil edilen teminat mektubundan dolayı tahsilat tarihine kadar geçen 2 gün için 720,41 TL işlemiş faiz, 36,02 TL BSMV olmak üzere toplam 756,43 TL davacı bankanın talep edebileceği, bunun dışında yapılan tahsilatların bulunduğu, bu tahsilatların yapıldığı tarihe kadar işlemiş faizlerin ve BSMV’lerin mahsubu yapıldığında davacı bankanın dava tarihi itibariyle alacağının takip talebinde talep ettiği alacak miktarından daha fazla miktarda olduğu, bu nedenle takip talebindeki alacak miktarına göre itirazın iptaline, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında göz önüne alınmasına karar verilmiştir.
Davacı bankanın takip tarihi itibariyle, davalılardan 332.214,48 TL asıl alacak ve 59.040,53 TL işlemiş gecikme kar payı olmak üzere toplam 391.255,01 TL ile takip tarihinden sonra tazmin edilen ve daha sonra tahsil edilen teminat mektubundan dolayı 720,41 TL işlemiş faiz ve 36,02 TL BSMV olmak üzere 756,43 TL olmak üzere toplam 392.011,44 TL alacaklı olduğu, 84.419 TL teminat mektubunun takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce tazmin edilip buna ilişkin tahsilat yapıldığından teminat mektubuna ilişkin talebin reddi gerektiği, davalı … A.Ş. hakkındaki çek defteri ile ilgili gayri nakdi alacağına yönelik davanın kabulü ile; çek defteri verilmesi nedeniyle 129.050 TL nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmek suretiyle takibin devamına karar verilmesi gerektği, davalı … hakkındaki gayri nakdi alacağına yönelik davanın genel kredi sözleşmesinde kefiller için bu yönde açık hüküm bulunmadığından reddi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-a)DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; ….İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında, davalılar tarafından yapılan itirazın 332.214,48 TL asıl alacak ve 59.040,53 TL işlemiş gecikme kar payı olmak üzere toplam 391.255,01 TL ile takip tarihinden sonra tazmin edilen ve daha sonra tahsil edilen teminat mektubundan dolayı 720,41 TL işlemiş faiz ve 36,02 TL BSMV olmak üzere 756,43 TL olmak üzere toplam 392.011,44 TL üzerinden iptaline, 332.214,48 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren hesaplanacak % 24,36 oranında gecikme kar payı ve % 5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, 84.419 TL teminat mektubunun takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce tazmin edilip buna ilişkin tahsilat yapıldığından teminat mektubuna ilişkin talebin reddine,
b)İtirazın iptaline karar verilen alacağın % 20′ si olan 78.402,28 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davalı … A.Ş. hakkındaki çek defteri ile ilgili gayri nakdi alacağına yönelik davanın kabulü ile; çek defteri verilmesi nedeniyle 129.050 TL nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmek suretiyle takibin devamına,
d)Davalı … hakkındaki gayri nakdi alacağına yönelik davanın reddine,
e)Takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemelerin İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, Nakdi alacaklar açısından alınması gereken 26.778,30 TL harç ile Gayri Nakdi alacaklar açısından alınması gereken 179,90 TL maktu harç olmak üzere toplam 26.958,20 TL harçtan, peşin alınan 7.303,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.654,64 TL harcın davalılardan (davalı şirketin tamamından, davalı …’ın 19.474,74 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma ve 7.303,56 TL peşin harç toplamı 7.362,86 TL’nin davalılardan (davalı …’ın sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden, nakdi alacaklar açısından hesaplanan 57.881,60 TL ve gayri nakdi alacaklar açısından 9.200 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 67.081,60 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı …’ın 57.881,60 TL’den sorumlu olacak şekilde ) alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar arabuluculuk görüşmelerine katılmaması nedeniyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-11.maddesi gereğince davanın ret edilen kısmı için davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.500 TL bilirkişi ücreti, 264,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.764,50 TL yargılama giderinin, davalıların arabuluculuk görüşmelerine katılmaması nedeniyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-11.maddesi gereğince tamamının davalılardan (davalı …’ın sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.360 TL ücretin davalılardan (davalı …’ın sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır