Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/302 E. 2021/748 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/302 Esas
KARAR NO:2021/748

DAVA:Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2021
KARAR TARİHİ:16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asilin dava dilekçesinde özetle; Davalı ve vekili tarafından … İcra Müdürlüğün … Esas sayalı takip dosyası ile hakkında yapmış olduğu icra takibine konu olan 23.12.2018 tanzim 16.12.2019 vade tarihli 10.000.00 TL değerindeki senedin bir teminat senedi olarak …’a kendisi tarafından imzalanmak sureti ile verildiğini, kendisine ödemesi gereken ödemenin, tarafınca yapıldığını, ancak senedin alacaklıdan defalarca tarafınce istenmesine rağmen kendisine iade edilmediğini, şu anda …’ın vefat etmiş olduğunu, davalının, bu kişinin oğlu olduğunu, hakkında icra takibi başlatılmış olan icra takibi üzerine öğrenmiş bulunduğu senedin geç en ödeme kadar, kendisinin vefat eden …’a borcunun olmadığını keza aralarında sözlü yapılan anlaşmaya göre borcunun ödenmiş olduğu için iş bu davayı yasal süresi içinde açtığını, kendisinin 2018 yılında esnaflığa başlarken o sırada nakite ihtiyacı olması üzerine ben senette alacaklı olarak ismi geçen ve daha sonra vefat eden … kişiden 5.000.00 TL borç para aldığını, bu kişinin kendisine parayı verdiği sırada, ona olan borcunu ödemesi bakımından teminatı olarak boş bir senedi imzalattığını, iş bu senedin şu anda itiraz ettiği senet olduğunu, borcunun bir kısmını elden bir kısmını PTT aracılığı ile ödemesini yaptığını, ancak elden ödediği ödeme ile ilgili elinde resmi belgesi olmadığını, diğer ödeme ile ilgili PTT aracılığı ile yaptığım için bununla ilgili ödeme dekontlarının mevcut olduğunu belirterek, bahsi geçen senede ilişkin borcunun bulunmadığının tespitine, itirazının kabulüne ve icra takibin iptaline borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Menfi tespit davalarında görevli mahkemenin takibi yapan İcra Dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, Somut olayda takibin … İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını, bu nedenle işbu menfi tespit davasında … Asliye Hukuk Mahkemelerinin (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğunu, esas yönünden ise; her ne kadar davacının takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de; müvekkili davalı …’a takibe konu miktara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ile, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK 72/3.maddesinde düzenlenmiş olan ve icra takibinden sonra açılmış bulunan menfi tespit davasıdır.
Dava dosyasına celbedilen … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı (hamil) … tarafından, 16/12/2019 ödeme tarihli, borçlusu davacı …, lehdarı … olan 10.000-TL. bedelli bir adet bonodan kaynaklı olarak, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, görülmüştür.
Davacı, davalıya, … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasına konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davaya konu icra takibinin … İcra Dairesinde başlatıldığı, bu nedenle, İİK. 72/8 maddesi gereğince, yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek, mahkememizin yetkisine itiraz etmiş, davalının mahkememizin yetkisine yaptığı itirazı kabul edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72/8. maddesi; “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir…” hükmünü içermekte olup, menfi tespit ve istirdat davaları yönünden özel bir yetki kuralı öngörülmüştür. Ancak İİK. 72/8. maddesinde düzenlenen yetki kuralları, HMK.’da düzenlenen genel yetki kurallarını kaldırmaz. Menfi tespit davası HMK’da düzenlenen yetkili mahkemelerde de açılabilir.
HMK.6 madde gereği, “Genel yetkili mahkeme, davalı veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” hükmünü içermektedir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, HMK.6. Madde gereği genel mahkemede veya İİK’nın 72/8. maddesi gereği, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi veya davalının ikametgah mahkemesinde açılabilir. İİK.72/8. madde gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, yetkili mahkemeyi seçim hakkı davacı-borçludadır, ancak davacı-borçlunun, menfi tespit davasını bu mahkemelerden birisinde açmayıp yetkisiz mahkemede dava açması durumunda, seçim hakkı davalı/alacaklıya geçmektedir.
Davalı … tarafından, davacı aleyhine, 16/12/2019 ödeme tarihli, borçlusu davacı …, lehdarı … olan 10.000-TL. bedelli bir adet bonodan dolayı yapılan takip … İcra Müdürlüğü’nde yapılmıştır. Davacı-borçlu tarafından, mahkememizin bulunduğu İstanbul mahkemesinde menfi tespit davası açılmış ise de, davalı …’ın mernis adresinin “… No:25 iç Kapı No:2 … …/…” olması, … İcra Dairesinde açılmış bir takip olması dolayısıyla, davalı … ‘ın yetki itirazında seçimlik hakkını … Mahkemeleri yönünde kullandığı, bu nedenle mahkememizin yetkisine yapmış olduğu itirazın kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından,davalı aleyhine açılan davada, davalının yetki itirazının kabulü ile, dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle reddine,MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE
2-Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, talep halinde HMK nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanın 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır