Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/27 E. 2022/181 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/27 Esas
KARAR NO :2022/181

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:15/01/2021
KARAR TARİHİ:15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından dava dışı … ve Ticaret Limited Şirketine ait “… Mah. … Cad. 54-A Merkez/…” adresindeki işyerinin …/0 numaralı … … Sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, ilgili poliçe kapsamında sigortalının riziko adreslerinde oluşacak zararların teminat altına alınmış olduğunu, yukarıda bahsi geçen işyerinde 25/09/2019 tarihinde yangın hadisesinin vuku bulmuş olduğunu, konu yangın hadisesine ilişkin … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ki tespit davasında alınan, 28/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda yangının çıkış nedeninin “buzdolabının derin dondurucu kısmında bulunan dondurucu sistem elemanlarında arıza yaşanması halinde buzdolabının kendi iç donanımında bulunan termal sigorta marifetiyle kendini koruma altına alması gerekirken sistemi kapatamayarak alev alması” olarak belirlenmiş olduğunu, meydana gelen yangın sonucu sigortalıya ait emtialar üzerinde hasar oluşmuş olduğunu, ekspertiz raporunda hesap edilen toplam tutarın 98.631,08.-TL olduğunu; … Sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen miktarın 47.140,03.-TL olduğunu, müvekkili şirketin bakiye hasardan sorumlu olduğunu, işbu hasara binaen dava dışı sigortalıya 51.462,68.-TL tutarındaki ödemenin 16/01/2020 tarihinde yapılmış bulunmakta olduğunu, davalının üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetindeki arıza yönünden ağır kusurlu olduğunu, bilirkişi raporu ve ekspertiz raporunca tespit edildiği üzere hatalı üretilen emtianın yol açtığı hasardan ötürü sigortalıya ödenen tazminatın davalı imalatçı firmadan rücuen tahsilinin gerekmekte olduğunu, ödemenin rücuen tazmini amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu ve işbu takibe itiraz edilmiş olduğunu, itiraz akabinde, arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, arabuluculuk bürosu kapsamında davalı taraf ile gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlanması nedeniyle mahkememiz huzurundaki itirazın iptali davasının ikame edilmiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, borca yetecek tutarda davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu yangına ilişkin sorumluluğunun bulunmadığından, haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yangının çıkış sebebinin tespit edilebilmesi için mahkememizce görev verilecek bilirkişiler tarafından buzdolabı üzerinde teknik inceleme yapılması ve yangına sebebiyet verebilecek diğer hallerin de araştırılmasının gerekmekte olduğunu, delil tespiti kapsamında alınan bilirkişi raporu müvekkili şirkete tebliğ edilmediğinden, işbu yargılamada delil olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığını, bu raporun olayın üzerinden haftalar geçtikten ve olay yerinde tadilat yapıldıktan sonra eksik inceleme sonucu hazırlanmış olduğunu, yangının hemen akabinde ola yerinde inceleme yapan itfaiye tarafından hazırlanan raporda yangının çıkış nedeninin belirlenemediğinin belirtilmiş olduğunu, sigorta şirketleri tarafından ücret karşılığı hazırlatılan eksper raporlarının aleyhe delil olarak kullanılamayacağını ve hükme esas alınamayacağının açık olduğunu, yangının buzdolabından kaynaklandığının tespit edilecek olsa dahi, müvekkili şirketin zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağını, söz konusu ürünün arızalı olmasına rağmen, sigortalı yeni ürün alınacağı belirtilerek üründe tamirat yapılması nın istenmemiş olduğunu, başkaca adresler de dahil olmak üzere 16 yıl boyunca kullanılan üründe üretimden kaynaklı bir arıza bulunmadığınında son derece açık olduğunu, yangından bir süre önce sigortalı buzdolabındaki arıza için yetkili servis çağırsa da daha sonra yeni ürün alacağını söyleyerek üründeki arızanın tamir edilmesini istememiş olduğunu, dolayısıyla yangın üründeki arızadan kaynaklı olarak buzdolabından başlamış olsa dahi buradaki kusurun müvekkili şirkette değil, sigortalıda olacağını, buzdolaplarının kullanım ömrünün 10 yıl olarak belirlenmiş olduğunu, 16 yıldır kullanılan üründe üretimden kaynaklı bir ayıptan söz edilemeyeceğinin açık olduğunu, bununla birlikte ayıplı ürünlere ilişkin 10 yıllık zamanaşımı süresininde dolmuş olduğunu, dosyanın tevdi edileceği bilirkişi heyetinin buzdolabının yanı sıra yangının çıkmasına sebebiyet verebilecek her türlü ihtimali incelemelerinin gerekmekte olduğunu, davacı şirket tarafından sigortalısına yapılan ödemelerin sigorta poliçesi kapsamında yer alıp almadığını, eksper tarafından yapılan zarar hesaplamasının uygun olup olmadığının da araştırılmasının gerekmekte olduğunu, icra takibine kötü niyetli olarak itiraz edilmediğinden ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı hükmedilmesinin hukuka aykırılık teşkil edeceğini, davacı Güneş sigorta müvekkili şirketi temerrüde düşürmediğinden ancak takip tarihinden itibaren ve yasal faiz üzerinden faiz talep edebilecek olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; sigortalı tarafından 16 yıldır kullanılan üründe ayıptan söz edilmesi mümkün olmasa da, ürünün ayıplı olduğunun kabulü halinde dahi, ayıplı ürüne ilişkin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolması sebebiyle davanın usulden reddini, dava konusu yangının … marka buzdolabından kaynaklandığı iddiasını ispata elverişli ve yeterli delil bulunmaması; yangın … marka buzdolabından kaynaklanmış olsa dahi sigortalının kusurlu kullanımı sebebiyle müvekkili şirketin sorumluluğunun ortadan kalkması ve her halükarda ürünün 10 yıllık kullanım ömrünü doldurmuş olması sebebiyle haksız davanın reddini, yangının çıkış nedeni ve oluşan zararın tespitinin bilirkişi incelemesini gerektirmesi sebebiyle alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle faizin takip tarihinden itibaren ve yasal faiz üzerinden belirlenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….İcra Müdürlüğü’nün, … E. sayılı dosyası, Sigorta poliçesi,hasar dosyası, itfaiye yangın raporu, ekspertiz raporu,ödeme dekontu, ihtarnameler, ibraname, teknik inceleme raporu ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu, rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün, … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, yangın nedeniyle sigortalısına ödenen bedelin, rücuen tahsili talepli olarak, 51.462,68-TL. asıl alacak, 875,57-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 52.338,25-TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borcun tamamına ve fer’ilerine itirazları nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacının, 25/09/2019 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle dava dışı sigortalısına ödediği tazminat tutarını, TTK. 1481. Maddesi gereğince, davalıdan rücuen tahsilinin talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmakta olup, yangının çıkış nedeni, yangının davalının üretimini yaptığı buzdolabından çıkıp çıkmadığı, buzdolabının gizli ayıplı olup olmadığı, tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. …, Sigorta – Hasar Tespit Uzmanı … ve Makine Mühendisi… tarafından hazırlanan 19/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
-…, … Mah. … Cad. No:54/A adresinde bulunan…San. Ve Tic. Ltd. Şti. isimli işyerinde 25.09.2019 tarihinde meydana gelen yangının, (tahmin-varsayım hariç), kesin- somut- objektif- teknik- bilimsel sebebine ilişkin bir bulguya rastlanmadığı,
-Yangının buzdolabından çıktığına dair değerlendirmelerin (tahmin-varsayım – dışında) isabetli olmadığı,
-Davalı … A.Ş’nin yangından dolayı (kesin olarak) sorumlu tutulabileceğine bir veriye- bulguya ulaşılamadığı,
-Dolayısı ile davalıya karşı rücu kabiliyetinin oluşmadığı,
-Özellikle, 16 yıl sorunsuz çalışan buzdolabının, iç tasarımının (elektriksel donanımı, vs.) ayıplı- kusurlu olabileceği yönündeki değerlendirmenin isabetli ve objektif olmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 29/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” …19/08/2021 tarihli “bilirkişi kök raporu”nda tespit edilen sonuçların aynen geçerliliğini koruduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacının sigortalısına ait işyerinde 25/09/2019 tarihinde meydana gelen yangına ilişkin, … İtfaiye Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucu hazırlanan yangın raporunda yangının çıkış nedeninin belirlenemediği tespitine yer verilmiştir.
… 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından düzenlenen, 28/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ile de kesin olarak yangının buzdolabından çıktığına dair delil olmadığı, yangının buzdolabından başlamış olabileceği değerlendirmesinde bulunulduğu, yangının buzdolabından çıkmış olduğuna ilişkin tespitin dayanaklarının belirtilmediği, kanaate dayalı olduğu görülmüştür.
… A.Ş.’ne, yangının meydana geldiği adres ve mahallinde, 25/09/2019 olayın meydana geldiği tarihte voltaj düşüklüğü ve/veya elektrik arızası yaşandığına ilişkin şikayet olup olmadığı sorulmuş, gelen cevabi yazı ile “… Bahse konu adres ve tarihte ait herhangi bir arıza kaydına rastlanmadığı…” bildirilmiştir.
Davalı yanca sunulan, servis kayıtlarında, davaya konu buzdolabının 28/07/2003 tarihinde montajının yapıldığı servis fişinde, kullanım ömrünün on (10) yıl olduğunun belirtildiği, 17/04/2019 tarihli servis fişinde, başvuru nedeninin, buzdolabının altından su akıtması olduğu, “ürün ara bölme tahliye tıkalı, müşteri yaptırmıyor, yeni ürün alacak” notunun bulunduğu görüldü.
Davacı yanca düzenlenen, 04/12/2019 tarihli ekspertiz raporunda, olay tarihinde, iş yerinde başkaca elektrikli aletler bulunduğunun (bulaşık makinesi, fırın, aspiratör,klima vs.) belirtildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca yangına sebep olduğu iddia edilen buzdolabının yangının başladığı sırada çalışıp çalışmadığın tespitinin bulunmadığı, işyeri elektrik tesisatının yürürlükte bulunan Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’ne uygun olup olmadığına ilişkin dosyada açık bir bilgi olmadığı görülmüştür.
Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. HMK’nın 190. maddesi gereği “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, 25/09/2019 tarihinde meydana gelen yangının, davalının ürettiği buzdolabından kaynaklandığı, hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde, her türlü şüpheden uzak, kesin, somut delillerle ispat edilemediği, teknik bilirkişilerce, 16 yıl sorunsuz çalışan buzdolabının, iç tasarımının (elektriksel donanımı vs.) gizli ayıplı/kusurlu olduğu yönünde değerlendirmede bulunulamayacağının tespit edildiği, zararı doğuran olay ile davalı arasında uygun illiyet bağının kurulamadığı,davalının kusurunun ispatlanamadığı, yangından ve zarardan sorumlu tutulmasının hukuken mümkün bulunmadığı kabul edilmiş, davacının iddiaları sabit olmadığından ve ispatlanamadığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 632,12-TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 551,42-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.