Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2022/468 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/261 Esas
KARAR NO:2022/468

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/04/2021
KARAR TARİHİ:21/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıya karşı müvekkilinin cari hesap alacağı sebebiyle, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçluya ödeme emrinin 02.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı vekilince süresi içinde takibe itiraz ettiğini, itirazında davacıya tebliğ edilmediğini, davalı vekilinin itirazı sonrasında 23.02.2021 tarihinde 2021/3474 başvuru no.lu arabuluculuk başvurusundaki görüşme sonucunda anlaşılamadığını, müvekkili … Otom. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı borçlu … Tur. Tic. A.Ş. arasında mevcut olan ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıdan 3.490,82 TL asıl alacağının olduğunun davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye dayandığının Sayın Mahkemenizce görevlendirilecek bilirkişi marifetiyle müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda tespit edileceğini, Müvekkilin muaccel alacağı için gönderilmiş ödeme emrine haksız itiraz edildiğinden alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacı tarafından başlatılan icra takibi kötü niyetli olduğunu ve işbu itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, Davacı ile davalı müvekkil arasında mevcut olan ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulmuş veresiye defterinin gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından yapılan hesaplamada davalı müvekkili tarafından kesilen ve 20.11.2018 tarihinde davacıya tebliğ edilen 17.11.2018 tarihli KDV dahil toplamı 3.730,06 TL fark faturasının hesaba katılmadığını, davacının fark faturasına itiraz etmediğini, fark faturası hesaba katıldığında davalının davacıdan alacaklı olduğunun anlaşılacağını, davalının ticari defterleri incelendiğinde haklı olduklarının ispat edileceğini, Bilirkişi incelemesinden anlaşılacağı üzere davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, aksine davacının davalıya borçlu olduğunu, davacının yaptığı icra takibinin kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde yer alan tüm hususları reddettiklerini, cevap dilekçesinde sundukları deliller, ticari defterler ve bilirkişi raporu ile işbu davanın reddi gerektiğinin kanıtlayacaklarını belirterek davanın reddini, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.490,82 TL asıl alacak, 918,90 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 4.409,72 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf alacağın varlığı ve miktarı noktasında toplanmakta olup taraf defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı …. GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Dava Dilekçesi Ekinde Sunulan “Veresiye Defteri” Başlıklı Cari Hesap Ekstresi incelenmesi ile; davacının davalı ile olan ticari ilişkisine dayanak olarak 3 sf. dan ibaret 22.10.2018-22.03.2019 tarihleri arasında bir cari hesap ekstresi sunduğu görülmekle; toplamda 19.760,76 TL davacının davalıya fatura kestiği, davalıdan 14.01.2019 tarihinde – 6.269,94 TL, 08.02.2019 tarihinde – 3.000,00 TL, 08.03.2019 tarihinde – 2.000,00 TL, 22.03.2019 tarihinde – 5.000,00 TL … Gelen banka havaleleri ile tahsil kaydı yapıldığı bakiye olarak 3.490,82 TL kaldığı, ancak ilgili “Veresiye Defteri” başlıklı cari hesap ekstresinin davacının ticari defterleri ile uyumlu olup olmadığı ve teyidi davacının ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden görüş bildirmek mümkün olamadığı, Davalı … TURİZM TİCARET A.Ş. Vekili Tarafından Cevap Dilekçesi Ekinde Sunulan Faturanın incelenmesi ile; davalı vekili tarafından davacıya 17.11.2018 tarihli C-… no.lu ‚Fark Faturasıdır‛ açıklamalı 3.453,76 TL + 276,30 TL % 18 KDV olmak üzere 3.730,06 TL fatura kesildiği, ilgili faturanın davalı tarafından davacıya gönderildiğine ilişkin 19.11.2018 tarihli, 17,58 TL Yurtiçi Kargo faturasının dosyaya sunulduğu, ancak davacının ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden davalının faturasının davacının resmi muhasebe kayıtlarında olup/olmadığı hususlarında görüş bildirmek mümkün olamadığı, Davacı taraf 26.10.2020 tarihli icra takibinde 3.490,82 TL asıl alacağı olduğunu belirterek 918,90 TL işlemiş faiz talep etmiştir, ancak dosya içeriğinde davalının icra takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir noter ihtarı ve/veya benzeri bir temerrüt ihtarı bulunmadığı, ancak; davacının ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden bu hususta da görüş bildirilemediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazları üzerine itirazlar irdelenerek ek rapor alınmasına karar karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davacının Dava Konusu Fatura İçeriklerini Davalıya Teslimine İlişkin Belge Sunulmaması: Dava konusu faturaların 2018 yılına ait olduğu, davacının sadece açık hesap ekstresi ve faturalarının yevmiye defterlerine kayıtlı olması tek başına yeterli bilirkişi incelemesi için yeterli olmadığı, zira davacının; İcra takibine konu edilen 3.490,82 TL alacağa dayanak; Yukarıda 1-10. Sıralarda belirtilen faturaların okunaklı fotokopileri ve fatura muhteviyatı malların davalıya teslimine ilişkin irsaliye fotokopileri (İrsaliye ve/veya faturalarda karşı tarafın yetkilisi/çalışanı imza veya ad/soyadı yada kaşe/imzalı olan suretlerinden fotokopiler) ve varsa faturaların davalıya teslimine ilişkin kargo v.s. tevsik edici belgeler olmadan ve yine iş bu ek rapor aşamasında davacının 2018-2019 yıllarındaki (faturalar 2018 yılında ve icra takibi 2019 yılında olduğundan) defterleri incelenemediğinden ve yine davacının dava konusu edilen malları davalıya teslim edilip edilmediği hususları tespit edilememektedir. Bu nedenle davacının davalıya mal ve hizmet teslimine ilişkin herhangi bir belge dava dosyasında ve iş bu ek rapor aşamasında sunulmadığından davacının alacak iddiası tespit edilemediği mütalaa olunduğu, Sayın Mahkeme tarafından davacının iş bu ek rapor aşamasında dava dosyasına sunduğu belgelerin kabulü halinde ise; Davacının Dava Dosyasına Sunduğu Açık Hesap Ekstresi (fiziken itiraz dilekçesi ekinde var) ve Yevmiye Defteri Çıktısı (UYAP’ta 10.11.2018-31.12.2018 tarihleri arasında ve 128 sf) Yönünden yapılan inceleme ile; Davacının rapora itiraz dilekçesinde ekinde sunduğu muavin defter (=açık hesap ekstresi) çıktısına göre; davalıyı 120 Alıcılar Ana hesabı altında ve “120.01.0217/… GIDA TURIZM-TICARET A.Ş.” alt hesabında takip ettiğinin tespit edildiği; Yukarıdaki 2018 yılına ait açık hesap ekstresine göre; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin davacının davalıya kestiği 10.10.2018 tarihli … no.lu 358,70 TL fatura ile başladığı, 2018 yılında davacı ile davalı arasında 42.693,47 TL hacminde ticari ilişki olduğu, davacının; 30.11.2018 tarihinde 7.593,00 TL, 3.717,00 TL, 3.000,00 TL, 8.000,00 TL ve 31.12.2018 tarihinde 5.879,53 TL olmak üzere toplamda 28.189,53 TL ödemeler ile davacının 28.189,53 TL kestiği tüm faturaların ödeme kaydı yapılması sonrasında; Davacının davalıyı takip ettiği ve rapora itiraz dilekçesi ekinde sunduğu açık hesap ekstresine göre; 31.12.2018 tarihli 259 yev. no.lu kapanış fişine göre davacının davalıdan 14.503,94 TL bakiye alacağının kaldığı, Buna göre Sayın Mahkeme’nin kabulü halinde; davacının 26.10.2020 takip tarihindeki talebi ile bağlı olarak davalıdan 3.490,82 TL alacaklı olabileceği, Davacı taraf 26.10.2020 tarihli icra takibinde 3.490,82 TL asıl alacağı olduğunu belirterek 918,90 TL işlemiş faiz talep etmiştir, ancak dosya içeriğinde davalının icra takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir noter ihtarı ve/veya benzeri bir temerrüt ihtarı bulunmadığı, TCMB verilerinden 26.10.2020 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %10,00 olduğu görüldüğünden, davacının 3.490,82 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10,00 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanabileceği, Özetle; Sayın Mahkeme’nin davacının alacaklı olduğunu kabulü halinde ise; davacının, davalıdan, takip tarihi itibariyle ve itirazın iptaline konu alacağının; cari hesap alacağı 3.490,82 TL olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı taraf cari hesap alacağı nedeniyle başlattığı takibe, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini talep etmiş, dava dilekçesinde delil olarak ticari defterlerine dayanmıştır. Davalı tarafça, davacıya kesilen fark faturası ve tebliğine ilişkin kargo faturası sunulmuştur. Davacı tarafın yerinde inceleme talebi üzerine bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiş, taraflarca ticari defter ve belgeler inceleme için ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından sunulan veresiye defteri ve muavin defter çıktılarının taraflar arsındaki ticari ilişkiyi açıklığa kavuşturmaktan uzak olduğu, davacının takip talebindeki dayanağının cari hesap olduğu, ve dava dilekçesindeki delillerin de ticari defterler olduğu bu nedenle tüm ticari defterlerin incelenmesi gerektiği, cari hesaba dayanak faturalara konu malların davalıya teslimine ilişkin belgelerin de sunulmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 4.409,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.