Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/256 E. 2021/659 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/256 Esas
KARAR NO:2021/659

DAVA:Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2019
KARAR TARİHİ:19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde; Müvekkil … ilçesinde bilinen tacir bir iş adamı olduğu, kendisi kafe sektörüne girmek istemiş ancak karşısına bir takım engeller çıktığı, öncelikle … (kafe sahibi) sıkışık olduklarını ve kafeyi elden çıkarmak istediklerini ve müvekkil de kafeyi almak istediğini, bunun üzerine bir takım görüşmeler yapılmış ve şüpheli tarafa bir miktar para ev ve araba önerildiği, devir hakkı olduğunu mal sahibinin … da olduğunu geldiğinde devir hakkını vereceğini iletmesi üzerine kendisinin hesabına 50.000 TL (ellibintürklirası) ödeme gerçekleştiği, davalı taraftan faizi ile birlikte 39.900 TL alacağın tahsilini ayrıca vekalet ücreti ve dava açılış masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve Tic. Ltd. Şti ve … Tic. A.Ş. Şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Dava ticari dava olduğu, mahkeme dosyayı usulden red etmesi gerektiği, dava ticari dava olduğundan ve para alacağı talebi içerdiğinden arabulucuya başvurulması gerekli olduğunu, davacı somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı sıfatı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacı iddiasını ispat etmesi gerektiğini, genel geçer ifadelerle alacak davacı açılması dava hakkının kötüye kullanılması olduğunu, whatsapp uygulaması mesajları bu tür bir davada delil olmayacağını, yapılan havale işlemleri borcun ödenmesi işlemi olduğunu, ticari işletme devri ile ilgisinin olmadığını, davanın ticari dava olduğu için görevsizlik kararı verilmesini, davacı sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesini, ödemeyi kendisinin yaptırttığını iddia etse bile, ekte sunulan dava konusu dekontlarda bu yönde veya herhangi bir yönde açıklama olmadığından, yapılan ödemenin borcun tasfiyesi niteliğinde olduğu bahisle, Yargıtay kararları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. tarafına usulüne uygun tebliğ yapılmış ancak davaya cevap verilmemiş olup, daha sonra 3 davalı şirket adına vekaletname sunularak mezkur şirket adına da son celsede davanın Arabuluculuk dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
09/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden, sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şarttır.
Yine 7155 sayılı kanunun 22. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3’ncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.” cümlesi ile arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
Yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanunun Dördüncü bölümünden sonra gelmek üzere; “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen Beşinci Bölüm ve maddeye göre;
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.(İstanbul 13 BAM Hukuk Dairesi 15/12/2020 tarih, 2020/1754 E.-2020/1467 K. sayılı kararı)
Somut olayda, …. Tüketici Mahkemesinin 2019/213 Esas sayılı dosyasında, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 17/03/2021 tarih ve 2021/366 Esas- 2021/542 Karar sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemesine Görevsizlik kararı verilmesine ilişkin Mahkeme kararının yerinde olduğu belirtilerek, dosyanın Mahkememize tevzi edildiği, ancak dosyada arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin dava dilekçesinde yer almadığı ve davacı asilin, 19/10/2021 tarihli duruşmada zorunlu arabuluculuğa başvurmadıklarını, bu konuda kendilerine süre verilmesini talep ettiği görüldü.
Dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. Maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir.
Dava dilekçesi ile birlikte, davacı yanın son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla, davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 3.842,44-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 3.783,14-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı … Ltd.Şti. tarafınca yapılan 177,60-TL tebligat- müzekkere giderinin davacı taraftan alınarak, iş bu davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın, karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere Mahkememize hitaben yazılmış, Mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır