Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/244 E. 2022/433 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/244 Esas
KARAR NO :2022/433

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/04/2021
KARAR TARİHİ:08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 10/04/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili …’da bulunan evine mantolama yaptırmak için … ve … adlı kişilerle anlaşarak bu iş karşılığında 500 TL’lik toplam 22 adet vadeli kambiyo senedi imzaladığını, bu senetlerin yaklaşık 4-5 taksidini Burgaz Mantolama şirketi namına bizzat …’e elden ödemek suretiyle senetlerini teslim aldığını, daha sonra bu kişiyle alakalı olduğunu söyleyen …adlı şirket çalışanının 22.01.2019 tarihinde müvekkiline … İnş ve San. Tic. Ltd ve Şti adına kayıtlı olan … İban numaralı hesaba ödeme yapması gerektiğini söylediğini, müvekkili bu itibarla bankadan açıklamalı olarak kendisine gösterilen adrese borca müstenit senet numaralarınıda atıf yapmak suretiyle ödemelerini yapmış olduğunu, son taksidi olan Nisan 2020 ayına ait taksitide 1 Nisan 2020 tarihinde ödeyerek tüm ödeme bilgileriyle birlikte anılan kişiye whatsapp uygulaması üzerinden ödemeler hakkında bilgi vermiş olduğunu, söz konusu şahısta bu ödemelerden bazıları için müvekkile ekran görüntüsü atarak ödendi şerhiyle müvekkilinin güvenini kazandığını, bu yolla tüm borcunu ifa eden müvekkile karşı davalı tarafından son 3 taksitin ödenmediği yönünde icra takibi başlatılmış olduğunu, …. İcra dairesinin …, …, … esas sayılı takip dosyalarıyla yapılan icra takiplerinde öğrendiği kadarıyla lehtarlar adına keşide etmiş olduğu kambiyo senetlerinin kendisine haber verilmeksizin … İnş ve Dekorasyon şahış şirketi namına … adlı kişiye beyaz ciro edildiğini bu cirodan sonrada avukat … marifetiyle icra takibi başlatıldığını öğrenmiş olduğunu, durum böyle olunca işlerin yolunda gitmediğini farkeden müvekkilinin biraz araştırma yaptığını ve kendisine gösterilen … şirketine ait iban hesabının veya şirketin lehtar veya cirantalarla görünürde herhangi bir bağ olmadığını öğrendiğini, buna karşın mevcut belgeleriyle birlikte anılan dosyalara itirazlarını yapmış isede avukatsız olarak işlemlerini görmeye çalışan müvekkilinin hukuk tekniği açısından yeterli bir donanıma sahip olmadığından tüm haklılığı derdini anlatmaya yetmemiş olduğunu, müvekkilinin doğruları ve belgeleri ilgililerin yanlışlarını ve kötü niyetli takiplerini ortadan kaldırmaya yeterli olmadığını, belge ibrazlarına rağmen alacaklı vekili tarafından yapılan müracatlarla müvekkilinin taşınmazlarına haciz ve satış işlemi yapılması yönünde talepler yapıldığını, bundan başka dosyalarda alacaklı veili olarak görülen avukat … ın bağlısı bulunduğu elit hukukla avukatlığımız marifetiyle pek çok kez temasa geçilerek konuya ilişkin belgeler ve yapılan hatalı işlemlerin … vekiline iletilmiş isede bu güne kadar avukatlıklarına müsbet bir geri dönüş yapılmadığı gibi müvekkilinin dosyalardan takip ettiği kadarıyla hatsız hacizlere ilişkin ileri işlemler yapılmaya devam edilmiş olduğunu, bu şartlar altında dolandırıldığının farkına varan müvekkilinin avukatlıklarına ekteki vekaletnameyle vekillik görevi tevdi etmiş olduğunu, bu münasebetle hakları avukatlıklarınca takibe alınan müvekkili adına huzurdaki şikayet ve müracatları yapma zaruretlerinin hasıl olduğunu, müvekkili kambiyo senedinin lehtarı ile yapmış olduğu sözleşmeye sadık kalarak senetleri istenildiği şekilde ödeme tarihinde ödediğini, ancak lehtar ve cirantalar müvekkilinin bu iyi niyetli ve dürüstlük kurallarına uygun olan eylemini suistimal ederek müvekkilinden birtakım hukuki hileler ile ikinci bir tahsilat yapabilmek için başlattıkları haksız takipte müvekkilinin tüm mal varlığına haciz ve satış işlemi göndermek suretiyle taşkın haciz yasaklarınıda ihlal ederek onu köşeye sıkıştırmaya çalışmakta olduklarını, müvekkilinin iddia edildiği gibi bir borcu olmadığını, lehtar , ciranta ve bunların adına haraket eden kişiler müvekkilinin belgelerle birlikte borcu olmadığına dair itirazlarda bulunmasına rağmen haciz işlemine devam ederek borçlar hukukunu aşan ve ceza hukukuna sirayet edecek kasti haksız girişimlerde bulunmuş olduklarını, yukarıdaki hukuk kurallarıyla ekte ki deliller nazarında medeni hukuk açısından müvekkilinin borcunun olmadığının tespit edilmesi ceza hukuku açısından faillerin ceza sorumluluğuna gidilmesinin gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; haklı davalarının kabulüyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, bu maksatla iban numarası yukarıda belirtilen … hesap dökümleri , İcra dosyaları ve…CBS’lığının 10.04.2021 gün ve … işlem numaralı dosyalarının dava dosyasına kazandırılmasına, iş bu davanın görülmesi aşamasında tedbiren icra işlemlerinin durdurulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline, davalının kötü niyetli olarak başlatmış olduğu takipten ötürü en yüksek orandan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, sair hususların takdir ve ifasına, karar verilmesi taleple dava ettiği görüldü.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 10/06/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle;
davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü … E., … E. ve … Esas sayılı icra dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davası ikame edildiğini, fakat öncelikle müvekkilin davacının dava dilekçesinde belirttiği …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasının tarafı olmadığını, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası yerine sehven yazıldığını tahmin ettiklerini belirttiğini, müvekkilin yetkili hamili olduğu, geçerli kambiyo senetlerine dayanarak başlattığı icra takiplerine ilişkin davacının haksız davasına karşı cevaplarını mahkemeye süresi içerisinde sunduklarını, eldeki menfi tespit davasına konu icra takipleri kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipler olduğunu, icra dosyalarında mübrez bonoların usulüne uygun olarak düzenlenmiş kambiyo senedi niteliğini haiz senetler olduğunu, senet üzerindeki ciro silsilesinin de düzenli olduğunu, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, menfi tespit davasına konu üç icra takibi dosyası her biri 500,00-TL’lik toplamda beş adet bonoya dayanmakta olduğunu, icra dosyalarında mübrez bonolar incelendiğinde her birinin Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 776’da belirtilen tüm yasal unsurları taşıdığını, usulüne uygun ve geçerli bir şekilde düzenlendiğinin görüleceğini, davacı tarafında bonoların kambiyo senedi niteliğine itiraz etmemekte olduğunu, müvekkili dava konusu senetleri ciro yolu ile lehtar …’ten devralmış olduğunu, ciro silsilesindeki ilk imzanın lehtara ait olduğunu ve sonrasında senetleri müvekkilinin devralmış olduğunu, ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk olmadığını, müvekkilinin yetkili hamil olduğunun açık olduğunu, davacının da ciro silsilesine ilişkin herhangi bir itirazının olmadığını, davacının eldeki dava ile senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ise de Mahkeme’ye sunduğu dilekçesinde açıkça takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, davacının imzasını ikrar ettiği, usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduğunu, düzenli ciro silsilesine sahip senetlere karşı ödemede bulunduğu iddiası ile menfi tespit davası ikame etmiş olduğunu, senetlerin kambiyo senedi niteliği, müvekkilinin yetkili hamil sıfatı veya senet üzerinde bulunan imza hususlarında uyuşmazlığın bulunmamakta olduğunu, davacının ne belirtilen hususlara ne de senedin dayandığı temel ilişkiye itiraz etmekte olduğunu, geçerli ve yetkili hamiline takip hakkı veren kambiyo senetlerinin varlığı hususunda herhangi bir şüphe olmadığını, davacının, hukuka ve ticaret hayatının gereklerine aykırı bir şekilde senetlerden doğan borcu …isimli, senet alacaklısı olmayan üçüncü bir kişiye ödediğini iddia etmekte olduğunu, borç ilişkisinin tarafı olmayan, alacaklı sıfatını haiz olmayan üçüncü kişiye yapılan ödemenin borcu sona erdirmeyeceğinin açık olduğunu, davacının eldeki davayı ödeme yapmaktan kaçınmak veya süreci uzatmak için kötü niyetli olarak ikame ettiğini, davacının alacaklı olmayan üçüncü bir kişiye senet bedellerini ödediği iddiası ve buna bağlı olarak yaptığı Savcılık şikayetini Mahkeme nezdindeki yargılamayı ve müvekkili ilgilendirmemekte olduğunu, hem hukuk hem de ceza sorumluluğu açısından davacının sebepsiz zenginleşen veya kendisini yanıltarak ödemeyi kabul eden üçüncü kişiye karşı iddialarını yöneltmeli olduğunu, aksi halde, tüm senet borçlularının dilediği üçüncü kişilere ödeme yaparak borçlarından kurtulacağının kabulünün gerektiğini, hukuk düzenimiz ve borçlar hukukunun temel ilkeleri gereği asla böylesine bir hukuksuzluğa müsamaha gösterilemez olduğunu, kambiyo senetlerinin soyut borç ikrarı içeren senetler olduğunu, senet borçlusunun borç ilişkisine itiraz etmediği gibi senet alacaklısı müvekkile ödeme yapmadığını da kabul etmekte olduğunu, davanın kötü niyetli olarak açıldığı davacının yargılamayı gerektirir ciddi bir iddiasının dahi olmaması karşısında davacı aleyhine alacak miktarının yüzde yirmisinden (%20) az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, eldeki menfi tespit yargılamasında, davacı borçlu senetlerin dayandığı temel borç ilişkisine, senetlerin kambiyo niteliğine, müvekkilin yetkili hamil sıfatına, imzasına itiraz etmediği gibi senet alacaklısı müvekkile ödeme yaptığını dahi iddia etmemekte olduğunu, borçlar hukukunun temel ilkesi gereği borç ilişkisi ödeme yapmak suretiyle sona erdirilecekse ödemenin alacaklıya yapılması gerektiğini, alacaklı olmayan ve hiçbir şekilde borç ilişkisinin tarafı olmayan üçüncü kişiye ödeme yapmak suretiyle borcun sona erdiği iddiası ciddiye alınabilecek, tahkikatı gerektirir bir itiraz dahi olmadığını, davacının eldeki davayı kötü niyetli olarak ödemeyi geciktirmek veya bir şekilde borcundan kurtulmak için ikame ettiğinin açık olduğunu, hem hukuk düzenimizin hem de kambiyo senetlerinin güçlü bir ödeme vasıtası olma niteliği bu nitelikteki bir itirazla ödemenin geciktirilmesine müsaade etmemekte olduğunu, kötü niyetli olarak eldeki davayı ikame eden borçlu aleyhine alacağın yüzde yirmisinden az olmamak suretiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle fazlaya ilişkin şikayet ve dava hakları saklı kalarak; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötü niyetli olarak eldeki davayı ikame eden davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini taleple cevap verdiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava menfi tespit davasıdır.
Bedelsizlik iddiası, 6762 sayılı TTK’nın 599. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı TTK) m.687) maddesi anlamında bir kişisel def’îdir. Bedelsizlik bir kişisel def’î olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik def’îni ileri sürebilir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının evine mantolama yaptığını bu nedenle dava dışı … ve … isimli kişilere bono verdiğini davaya konu bonoları ödemesine rağmen davalı tarafından takibe konulduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, davaya konu bonoların incelemesinde … tarafından davalıya ciro edildiğinin anlaşıldığı, davacının ödeme iddialarının bedelsizlik defi içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, bu definin davalı hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin senedi kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanması gerektiği, davalının senedi kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş, ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 80,70 TL’den mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan ….İcra Dairesinin … E.sayılı dosyası için 500,00 TL, … E. sayılı dosyası 1.000 TL, … E. sayılı dosyası için 1.000 TL olmak üzere toplam 2.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa iadesine,
Miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı; verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.