Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/234 E. 2023/161 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/234 Esas
KARAR NO :2023/161

DAVA:Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/02/2020
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın 04/09/2019 tarihide diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı … plakalı aracın kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin geçici ve kalıcı maluliyete maruz kaldığını, müvekkili ile davalı … arasında Alacağın Temliki Sözleşmesi’nin akdedildiğini, davalının söz konusu kaza nedeniyle doğmuş ya da doğacak olan tazminatının 10.000-TL ‘sını müvekkiline temlik ettiğini, müvekkilinin Alacağın Temliki Sözleşmesi’nde yer alan ve kendisine yükletilen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalıların kendilerine yüklenen edimi ifa etmediklerini, davalı … Sigorta A.Ş. ile yapılan görüşmelerinde söz konusu Alacağın Temliki Sözleşmesi kapsamında davalı …’ın alacağının 10.000-TL’sını müvekkiline devrettiğini belirterek sigorta şirketinden müvekkiline ödeme yapılmasını talep ettiğini, ancak davalı sigorta şirketinin müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını beyanla; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 107 uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde haklı davanın kabulü ile HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirtikleri gibi talep artırım haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkili … ile davalı … arasında akdedilen Alacağın Temliki Sözleşmesine istinaden davalı …’ın diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil ettiği ya da edeceği tazminatın 10.000-TL’sının bilirkişi raporu ile belirlenerek alacaklarının şimdilik 100-TL’sının ıslah haklarının saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, her türlü yargılama, harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 04/09/2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 25/11/2018 – 25/11/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin nezdindeki poliçe 10/09/2019 tarihinde sigortalının değişmesi nedeniyle iptal edildiğini, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başına 360.000-TL olduğunu, davacının davalının 04/09/2019 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle davalının sigorta şirketi olan müvekkilinden doğmuş alacağının 10.000-TL’sının alacağın temliki sözleşmesi gereğince temlik aldığını ancak davalının sigorta şirketi olan müvekkilinden alacağın tahsil etmesine rağmen kendi alacağını ödemediğini ileri sürdüğünü, davacı tarafından düzenlendiği iddia edilen alacağın temliki sözleşmesi müvekkiline gönderilmemiş olup müvekkili taraflar arasındaki işleme ilişkin hiçbir hukuki sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; işbu dosyadan … Sigorta A.Ş.’den alacağının 10.000-TL’sını temlik ettiğinden bahisle hakkında dava açıldığını, öncelikle adresinin … olup yetkiye itiraz ettiğini, kendisinin …’ta yaşadığını, … isimli şahsı hiç görmediğini ve tanımadığını, temlik karşılığında kimseden para almadığını, davaya konu temliknamedeki imzayı kendisini kandırarak bilgisi olmadan imzalattıklarını, bu kişiler hakkında savcılığa şikayette bulunduğunu, açılan davayı kabul etmediğini ve bu nedenle davanın reddini talep ettiği görüldü.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/09/2019 tarihinde, … plakalı aracın sebep olduğu kazada yaralanmış olduğunu, kaza sonrası… isimli bir kişinin müvekkilinin işyerine gelmiş olduğunu ve trafik kazasında yaralanması sebebiyle sigortadan tazminat alabileceklerini, tanıdıkları bir hukuk bürosu olduğunu (… Hukuk Bürosu), kısa sürede tazminatını alabileceklerini söylemiş olduklarını, müvekkilinin tazminatın kısa sürede alınacağı inancıyla…’ya inanmış ve kabul etmiş olduğunu, müvekkilinin, … adlı şahısla 24/12/2019 tarihinde … 3. Noterliğine gitmiş olduğunu, noterde vekalet verirken müvekkiline içeriği belli olmayan birkaç kağıt imzalatıldığını, müvekkilinin kendisine imzalatılan evrakların ne olduğunu o sırada fark etmemiş olduğunu, tüm evrakları imzalatan kişinin… adlı şahıs olduğunu, müvekkilinin vekalet verdiği avukatı ve … adlı kişiyi hiç görmemiş olduğunu, vekalet verildikten sonra müvekkilinin kendisinin kandırıldığını anlayınca daha bir hafta geçmemişken vekalet vermiş olduğu avukatın azletmiş olduğunu, müvekkilinin vekili azlettikten sonra …’nın bu davayı açmış olduğunu, dava gerekçesinin müvekkilinin imzaladığını hatırlamadığı bir temliknameye bağlı olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin bu temliknamenin de… adlı şahsın kendisine imzalattığı, içeriği boş olan şablon evraklardan kaynaklandığını anlamış olduğunu, davacı vekilinın müvekkili aleyhine … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Es. sayılı dosyasından yine farkında olmadan imzalatmış oldukları ücret sözleşmesine istinaden dava açmış olup bu davanın derdest durumda olduğunu, müvekkili tarafından, bu konuyla ilgili olarak, … ve… hakkında dolandırıcılık suçu işledikleri gerekçesiyle … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş olup, bu soruşturmanın … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/… Sor. Numaralı soruşturmasına kayıtlı olduğunu, davacının haksız kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, davacının kötü niyetli olup taleplerinin reddi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının sunduğu/sunacağı delillere karşı delil sunma haklarını saklı tutarak davanın reddini talep ettiklerini, yapmış oldukları açıklamalar dikkate alınarak haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 29/12/2020 tarih ve 2020/323 Esas, 2020/894 K. sayılı kararında,
“…Dava dilekçesinde veya eklerinde, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine, davacı tarafça yapılmış bir başvuru ( temlik eden – davalı …’ın başvurusu bu kapsamda değerlendirilemez) olmadığı gibi arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ya da belge de sunulamadığı, doğrudan dava açıldığı, davanın TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine…” karar verildiği,
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin, 16/03/2021 tarih, 2021/400 E. ve 2021/343 K. Sayılı ilamıyla, “….
dosyada istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan asliye ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından Mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken… dava şartı yokluğundan red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. …1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince kaldırılmasına,…” karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın 2021/234 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
… 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/382 E. sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı (temlik alan), davalı (temlik eden) …’ın sevk ve idaresindeki 33PAN63 plakalı araç ile dava dışı …’in maliki bulunduğu, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu, 04/09/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde, davalı …’ın yaralandığını, bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketince ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olduğunu, davalı …’ın kaza nedeniyle doğmuş doğacak olan tazminatının 10.000-TL.’nı kendisine temlik ettiğini ancak davalıların maddi tazminatı, talebine rağmen ödemediklerini, iş bu nedenle davalı …’ın bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davalı …’ın tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti, davacının davalılardan temlike konu alacak nedeniyle maddi tazminatı talep edip edemeyeceği, noktalarında toplanmakta olup, kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından alınan, 20/01/2022 tarihli kusur raporunda; “…
A)Sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B)Sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizin, 06/12/2022 tarihli celsenin, 2 ve 3 nolu ara kararları gereği, davalı …’ın maluliyete ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından ön rapor ile talep edilen belgelerin sunulması ve muayene olunacak hastanenin isminin bildirilmesi için, davalı (temlik eden) … vekiline kesin süre verilmiş, kesin süre ihtar edilmiş, verilen kesin süre içerisinde ara karar gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, maluliyet raporu, uyuşmazlık konusu vakıaya ilişkin iddianın ispatı ile doğrudan ilgilidir, HMK 190. Maddede düzenlenen ispat yükü ilkesine göre; ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir, davacı, davalı (temlik eden) …’ın maluliyetine ilişkin iddiasını ispatlayamadığından davalı sigorta yönünden davacının davasının reddine; davaya konu temlik sözleşmesinin edim karşılığı olmadığı, davacının bunun aksini ispat ve iddia etmediği, iş bu nedenle davalı (temlik eden) …’ın, alacağın varlığından ve borçlunun ödeme gücünden sorumlu olmadığı, kendisine husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından, davalı (temlik eden) … yönünden pasif husumet nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davalı … yönünden pasif husumet nedeniyle reddine,
2-Davacının davasının davalı … Sigorta yönünden reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 179,90-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40-TL. harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Zeynep Aykanat’a verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … Sigorta vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda,miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır