Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/196 E. 2023/708 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/196 Esas
KARAR NO:2023/708

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:23/03/2021
KARAR TARİHİ:12/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 05.10.1989 tarihinde … İli … İlçesi … Turizm Bölgesinde, tahsis sahibi Turizm Yatırımcıları tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı yönlendirmesi ile kurulduğunu, idare tarafından … Turizm Bölgesindeki kamu taşınmazlarının turizm yatırımı için kesin tahsisinin ön şartının, müvekkili şirkete ortak olmak ve müvekkili şirket tarafından alınan kararlara uymak olduğunu, bu nedenle kesin tahsis öncesi tahsis sahibinden bu yönde noter onaylı taahhüt alınmakta olduğunu, yasal düzenlemeler gereğince … Turizm bölgesinde turizm alanları tahsisinin şartının, müvekkili şirkete üye/ortak olma zorunluluğu olduğunu, bu kapsamda davalı da kamu arazisinin, turizm yatırımı için Turizm Bakanlığı tarafından tahsisi sırasında Bakanlığa verilen taahhütname gereği müvekkili şirkete ortak olmak suretiyle tahsis şartını gerçekleştirdiğini, bu kapsamda müvekkili şirketin … … turizm bölgesinde alt yapı faaliyetleri, üst yapı faaliyetleri, çevrenin korunması, deniz, hava ve çevre kirlenmesinin önlenmesi, turizm yatırımlarının başarı ile gerçekleştirilmesi, uluslararası tanıtım, bölge genelinde haşere ve vektör mücadelesi gibi alanlarda bölgenin gelişimi için hizmet vermekte ve bu hizmetlerini, tahsis edilen turizm alanlarının tahsis sahiplerinden şirket genel kurul kararları çerçevesinde belirlenen kriterlere göre tespit ve tayin edilerek tahsil edilen hizmet/ katkı payları ile gerçekleştirmekte olduğunu, … Bölgesi özelinde ve Ülkemiz genelinde turizm faaliyetlerinin gelişmesi yönünde katkı sağlamakta olduğunu, davalının da … turizm bölgesinde tahsis edilen kamu taşınmazı üzerinde turizm yatırımı bulunmakta olup verilen tüm hizmetlerden yararlanmakta olduğunu, … turizm bölgesinin geleceği açısından büyük önemi ve müvekkili şirketin faaliyet konusu kapsamında olması nedeni ile Eylül 2018 ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı, … Büyükşehir Belediyesi …, müvekkili şirket … Turizm Yatırımcıları ve … … 13. Bölge Müdürlüğü arasında … bölgesi alt yapı yapım işleri protokolü imzalandığını, bu protokol ile yasal düzenlemeler çerçevesinde, devlet ve özel sektör işbirliği ile mevcut arıtma tesisine ek olarak atıksu arıtma tesisi, atıksu terfi merkezi ve basma hattı yapımı, Acısu deresi ile bağlı bulunan kolların temizlenmesi işleri yapılacağını, anılan proje ile alt yapı ve üst yapı faaliyetleri, çevrenin korunması, deniz, hava ve çevre kirlenmesinin önlenmesi konularında çalışma yapılmış olacağını, müvekkili şirketin 21/09/2018 tarihinde gerçekleşen Olağan Genel Kurul gündeminin 7. maddesinde görüşülen ve Genel Kurulun onayına sunularak kabul edilen “şirketimiz faaliyet konusu kapsamında … bölgesinin ihyası amacıyla idarece yapılacak arıtma tesisinin yapımına, turizm yatırımcıları olarak ortaklarımızın kendi nam ve hesaplarına toplam 25.000.000,00 TL (yalnızyirmibeşmilyontürklirası) karşılıksız destek verilmesi bunun tüm ortaklarımıza ilke ve tavsiye kararı olarak bildirilmesine, her bir ortağımız tarafından ödenmesi gerekli tutarın tesisin turizm bölgesindeki yatak kapasitesine göre ve her bir yatak için 500,00 TL (yalnızbeşyüztürklirası) olarak belirlenecek ve hesap edilecek tutarın, beşte biri peşin 4 eşit ay taksit halinde toplanarak idareye ödenmesi hususundaki, gerekli işlemlerin yapılması yönünde Yönetim Kuruluna yetki verilmesine” yönelik kararın oy birliği ile alındığını, alınan karara karşı iptal davası açılmadığını, genel kurul kararı gereğince 03/11/2018 tarihli yazı ile müvekkili şirket ortaklarına genel kurulda alınan karar çerçevesinde altyapı bedellerine katılım hususunda yapılması gereken ödeme planına dair yazı yazıldığını, genel kurul kararı mucibi yazı neticesinde davalı borçlu dışında müvekkili şirket ortakları, sorumlu oldukları ödemeyi ikmal ettiğini, davalının genel kurul kararına ve 03/11/2018 tarihli anılan yazıya herhangi bir itirazı olmadığını, taraflar arasındaki borçlandırıcı hukuki ilişkinin davalı tarafından kabulü manasına geldiğini, davalının müvekkili şirket ortağı ve bölgede kain otel sahibi turizm yatırımcısı olarak müvekkili şirkete diğer katkı payları ve hizmet bedellerini de ödemekte olduğunu ve müvekkili şirket ile arasında borçlandırıcı bir hukuki ilişkinin varlığını kabul ettiğini, anılan genel kurul kararı gereğince ve teyit mektubu sonrasında, davalı şirketin ödemesi gereken alt yapı katılım bedeli faturalandırılmak sureti ile davalı şirkete iadeli taahhütlü posta yolu ile 09/12/2019 tarih ve … gönderi numarası ile müvekkili şirket tarafından gönderildiğini, faturanın 12/12/2019 tarihinde davalı şirket tarafından tebellüğ edildiğini, davalının, …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 09/12/2019 tarihli faturayı iade ettiğini, iade işlemi süresinde olmadığı gibi yasal dayanağı da bulunmamakta olduğunu, davalının 09/12/2019 tarih … seri numaralı, 568.000,00 TL fatura bedeli ve takip tarihine kadar işlemiş faizi tutarında müvekkili şirkete borçlu olduğunu, anılan borcu nedeni ile müvekkili şirket tarafından …. İcra Dairesinde … Esas numarası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine karşı gerçeğe aykırı ve mesnetsiz olarak itirazda bulunduğunu, itirazının akabinde de …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esası ile ödeme emri ve takibin iptali talepli şikayet başvurusunda bulunduğunu, …. İcra Dairesinin 2020/… E. sayılı takip mesnedi faturaya ilişkin alacağın ve ferilerinin tahsili istemli olarak icra takibi yapılan dosyada davalı borçluya ilk olarak ödeme emrinin 01.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının bu ödeme emri üzerine takibe ve borca itiraz ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ödeme emrinin iptal edilmesi nedeni ile ilam gereği …. İcra Dairesinin 2020/… E. sayılı dosyadan talepleri ile borçluya yeni bir ödeme emri zarf içeriğine fatura sureti de konulmak suretiyle tebliğe çıkarıldığını, ödeme emrinin borçluya 30.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini; fakat davalının bu ödeme emrine karşı da takibe ve borca yeniden itiraz ettiğini, davalı borçlunun, müvekkili şirket tarafından başlatılan …. İcra Dairesinin 2020/… E. sayılı icra takibine haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı şirket tarafından düzenlenen 09.12.2019 tarih ve A … seri numaralı KDV dahil 568.000 TL bedelli faturaya müvekkili şirket tarafından muttali olunur olunmaz, müvekkili şirket tarafından …. Noterliğinin 17 Aralık 2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturaya itiraz edildiğini ve fatura aslının iade edildiğini, davacının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emri akabinde 23.12.2019 tarihli itiraz dilekçeleri ile; yetkiye, borç aslına ve ferilerine, takibe, ödeme emrine vs tüm kalemlere itiraz edildiğini, davacının bu kez …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyasından takip başlattığını ve gönderilen ödeme emrine 01.07.2020 tarihinde muttali olunduğunu, itirazları üzerine takibin durduğunu, ödeme emrinin yasa hükümlerine aykırı olması sebebiyle …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/… E. sayılı dosyasından şikayet yoluna başvurulduğunu, yapılan yargılama neticesinde 2020/… E., 2020/… K. sayılı 06.07.2020 tarihli karar ile şikayetin kabulüne karar verildiğini, aynı icra dosyasından 26.11.2020 tarihli ikinci ödeme emri UETS üzerinden taraflarına gönderildiğini, ödeme emrini muttali olunur olunmaz tümüyle itiraz edildiğini, anonim şirket pay sahiplerinin, şirkete karşı sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sorumlu olduklarını, bu sebeple davacı anonim şirketin yasaya aykırı olarak müvekkili davalı ortaktan alacaklı olduğunu iddia etmesi, fatura kesmesi, bu faturaya istinaden icra takibi başlatması ve açmış olduğu işbu dava açık yasa hükmüne aykırı haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu açık yasa ihlali dikkate alınarak başkaca bir incelemeye gerek kalmaksızın davanın reddini talep ettiklerini, davacının alacak iddiasına dayanak ettiği 21.09.2018 tarihli 7 numaralı genel kurul kararının batıl olup sonuç doğurmadığını, davacının alacak iddiasına dayanak ettiği genel kurul kararında “ilke ve tavsiye kararı” olduğunu, fatura, icra ve dava konusu talebin esasen açık yasa hükmüne aykırı olduğu gibi, farzımuhal bu genel kurul kararının bir an için batıl olmadığı varsayılsa bile, bu karara istinaden de müvekkilinden alacak isteminde bulunulamayacağını, davacının müvekkilinin diğer paydaşları mağdur ettiği iddiasının yasal açık gerçekler karşısında ciddiye alınır hiçbir yönü olamayacağını, yasaya aykırı talepte bulunup davalı paydaşını mağdur eden davacının kendisi olduğunu, likit ve icra takibine konu edilebilecek bir alacak olmadığını, itirazları saklı kalmak üzere, davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine; 568.000 TL asıl alacak ve 2.124,16 TL faiz olmak üzere toplam 570.124,16 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 15/10/2021 tarihli cevabi yazısının incelenmesinde; davacı şirketin adresinin … ili, … ilçesinde bulunduğu, davacının şirket ortağı olan davalıya icra takibini başlattığı, davalı şirketin davacının şirket ortağı olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 14/2. maddesine göre; özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
HMK’nın 114/1-ç maddesine göre yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartlarından olup aynı yasanın 115/2. maddesi gereğince dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususu davanın her aşamasında Mahkemece resen gözönüne alınması gerekir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacının şirket merkezinin bulunduğu … ilçesinin ticari davalar yönünden Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki sınırlarında kaldığı, bu nedenle bu davaya Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakmaya kesin yetkili olduğu, kesin yetkinin de dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek, davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK.nın 14/2, 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, resen HMK.nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanan 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır