Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2023/358 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/193 Esas
KARAR NO :2023/358

DAVA:Menfi Tespit, İstirdat
DAVA TARİHİ:20/03/2021
KARAR TARİHİ:10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkil … Teks. Ürün. Yıkama İnş. Oto. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin işletmekte olduğu ticarethanesine bağlı bulunan … abone ve … tekil kod hizmet numaralı tesisatta kullanılan … sri nolu … marka sayaca müdahale edildiği ve kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi ile 01.06.2020 son ödeme tarihli 190.409,38 TL bedelli, DA … nolu fatura 05.06.2020 tarihinde müvekkile tebliğ edildiğini, söz konusu faturada borçlu olarak müvekkil …’nun gösterildiğini, faturaya konu işletme ve abonelik şirket adına olup müvekkil …’nun bu şirketin tek sahibi olduğunu, bu faturadan önceki faturaların da şirket adına kesildiğini, ilk kullanımdan bu yana davalı şirket tarafından söz konusu saatin bir demir panel içine alındığını ve kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alındığını, bu panelin tüm kontrolünün davalı firma çalışanlarında olduğunu, rutin olarak davalı şirket çalışanlarınca denetlendiğini, kontrol edildiğini ve kullanıma ilişkin faturaların kesildiğini, müvekkil firma çalışanlarınca bu saate hiç dokunulmadığını, edildiğini ve kullanıma ilişkin faturaların kesildiğini, müvekkil firma çalışanlarınca bu saate hiç dokunulmadığını, bu kullanım dönemleri içinde kullanılan saatlerin markası ve sistemi nedeniyle sürekli olarak arızalanmaları nedeniyle 2 yıllık süre içinde yaklaşım olarak 6 kez bu sayaçların değiştiğini, yerine yenilerin takıldığını, bu durumun nedenini soran müvekkile şirket çalışanlarının söz konusu sayaçların çok sağlam olmadığını, İstanbul genelinde günde yüzlerce bu şekilde sayacın kendileri tarafından söküldüğünün beyan edildiğini, müvekkil yine en son ilgili elektrik dağıtım şirketi tarafından takılmış bulunan … … elektrik sayacını kullanmaya devam ederken 09.11.2019 tarihinde elektrik sayacının ekranı görünmüyor diye … Elektrik İşletmesine dilekçe verdiğini, aradan geçen bir süre sonra kurum tarafından gelindi iyaç panosunun açıldığını, sayaç arızalı denilerek sayacı alıp gittiklerini, bunun yerine yeni bir sayaç takılmasıyla müvekkilin enerji kullanmaya devam ettiğini, bunun dışında başkaca hiçbir açıklama yapılmadığını, 2 yıllık süre içinde yaklaşık olarak 6 kez bu şekilde sayaçların değiştirildiğini, aylık tüketimler 32.087,96 TL, 35.646,66 TL, 48.386,26 TL, 7.590,96 TL olarak çıktığını, çift vardiya çalışılan dönemde dahi 62.327,96 TL fatura geldiğini, müvekkilin takılan yeni sayacı kullanmaya başlamış ve bu aşamadan sonra da yapmış olduğu kullanıma ilişkin düzenlenmiş olan faturaları tek tek ödediğini, elektrik kullanımına ilişkin ödemeler rutin olarak devam ederken, olaydan 3-4 ay sonra davalı şirket tarafından yukarıda bahsi geçen 190.409,38 TL’lik kaçak tahakkuk faturasından müvekkil haberdar edildiğini, ödeme yapılması gerektiğini, aksi takdirde elektrik kullanımının durdurulacağının kendisine bildirildiğini, müvekkil şirket nezdinde yapmış olduğu itirazın akabinde aylık tüketim miktarları incelendikten sonra kurumun müvekkile verdiği cevabın “sayaç arızalanmıştır” olduğunu, bu beyanla birlikte 190.409,38 TL’lik faturanın müvekkile tahakkuk ettirilip ödemesinin istendiğini, müvekkilin yaşamış olduğu mağduriyet ve kaçak enerji kullanmamış olması nedeniyle durumun açığa çıkması amacıyla davalı firmada sayaç değiştirme servisinde çalışan personele sayaç arızaları ile ilgili sohbet ettiğinde ona “…. … Marka sayaçların hepsi nereye takıldı ise hepsi arızalandığından şirketçe söküldü ve yerine başka sayaçlar takıldı” cevabının verildiğini, diğer yandan söz konusu fatura incelendiğinde açık şekilde hesaplama hatası yapıldığını, dayanak noktaları, esas alınacak unsurlar ve diğer hususlar bakımından fatura hesabının mevcut yasal düzenlemeye uygun olmadığının açıkça görüleceğini, EPDK Müşteri Tüketici Hizmetleri ararınca müvekkilin her ay davalı şirketçe tahakkuk ettirilen faturalarını düzenli olarak ödemekte olduğunu, herhangi bir borcu bulunmuyorken fatura düzenlendiğini, işbu 190.409,38 TL’Lik fatura düzenlenirken yönetmelikçe ilk okuma ve son okuma tarihleri arası hesaplanıp eksik tüketim var ise ilk ve son okuma arasındaki kısmın tahakkuk ettirilip gönderilmesi gerektiğini, dava konusu fatura incelendiğinde ise 190.409,38 TL’lik faturanın bir yıl geriye giderek hesaplanıp söz konusu rakama ulaşıldığını ve müvekkile tahakkuk ettirildiğini, olması gereken ilk okuma ve son okuma gün sayısının söz önüne alınarak hcaplama yapılması gerektiğini, tutar hesaplanırken eğer kullanıcının sözleşmesi yok ise 180 gün ve yine belge ve bulguya dayanarak, belge bulgu yok ise direkt kaçak hesaplanmasının ise 90 gün esas alınarak hesaplama yapılabileceğini, dolayısıyla bu hesaplama şeklinin açıkça EPDK yönetmeliğine aykırı olduğunu, izah edilen nedenlerle sayaç değişim tarihi esas alınarak bakıldığında ilk okuma ve son okuma gün sayısının bu olayda 50 gün olduğunu, bu kapsamda hesaplanabilir eksik tüketim miktarının 48.487.26 TL olduğunu, bunun haricinde bir kullanımın söz konusu olmadığını, bu sebeplerle 190.409,38 TL’lik faturanın müvekkil açısından kabülünün mümkün olmadığını, müvekkilin ilk aşamadan bu yana hiçbir şekilde kaçak kullanım yapmadığını, saate hiçbir müdahalesinin olmadığını ısrarla beyan ettiğini, müvekkilin hukuki kurallar kapsamında işini devam ettiren ve bir çok insana istihdam sağlayan bir işletme olduğunu, şirket sahibinin gerek dünya görüşü ve inancı gereği haksız bir şekilde para kazanma iddiasının kendisi açısından zul olduğunu, müvekkilin işletmesini açmış olduğu tarihten bu yana davalı şirket ekiplerinin sürekli olarak bu sayacı kontrol ettiğini, her türlü işlemle bizzat onların ilgilendiğini, müvekkilin işi gereği saatten anlamadığı gibi bu saate müdahale etmiş olmasının da mümkün olmadığını, elektrik ile olan tek ilişkisinin yapmış olduğu kullanıma ilişkin faturaları ödemek olduğunu, müvekkil firma bugüne kadar tahakkuk eden tüm faturaları eksiksiz ödediğini, davalı şirket gibi büyük bir işletmenin hiçbir tespit ve açıklama yapmaksızın sadece faturaya ekli bir kağıt ile müvekkile kaçak kullanım faturası tahakkuk ettirmesinin ve söz konusu saat söküldükten uzun bir süre sonra bu şekilde bir iddiada bulunmuş olmasının anlaşılamadığını, davalı şirket yetkilileri ile yapılmış olan görüşmede de bizzat bu beyanların ileri sürüldüğünü, söz konusu faturaya yapılan itirazın hukuki neticeye kavuşturulmasının talep edildiğini, şirket yetkililerinin bu 190.409,38 TL’lik fatura bedeli ödeninceye kadar elektrik kullanımının durdurulacağını, ancak bu bedel ödenirse müvekkilin 3 aylık zaman zarfında sürekli olarak ilgili elektrik idaresi tarafından aranarak ödeme yapılmaması halinde elektriğin kesileceği tehditleri ile psikolojik baskı altında o an gerek şahsi gerekse şirketin hangi hesabında ne kadar varsa beklemeden davalı şirkete gönderdiğini, belirtilen fatura bedelleri ve faizleri ile birlikte toplam 196.808,68 TL’yi ihtirazi ödediğini, davalı şirket tarafından tanzim edilen faturada borçlu olarak …’nun gösterildiğini, işbu fatura ve abonelikle ilgili olarak hukuki bağ yönünden kendisinin herhangi bir ilişkisi olmadığını, bu sebeple … yönünden faturanın iptaline ve borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, yine bununla birlikte davalı şirket tarafından tanzim edilen faturanın tarafının müvekkil şirket olması nedeniyle müvekkil şirket yönünden, kaçak bir kullanım yapılmadığını, sayaca müdahale edilmediğini, açıkça haksız ve hukuki mesnedinin bulunmadığını, faturanın hangi kriterler baz alınarak hazırlanmış olduğunun belli olmaması gibi nedenlerle faturaya itiraz edildiğini, bu kapsamda müvekkil firmanın 151.449,25 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine, bu fatura için geri alınmak kaydıyla yapılmış olan ödemelerin ticari faizi ile iadesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilin hak ve alacaklarını tahsil amacıyla İstanbul Arabuluculuk Bürosuna 2021/… başvuru 2021/… dosya no ile başvuru yapıldığını, fakat bu konuya uzlaşmaya varamadığını, dosya içine ibraz edilecek belgeler ve tespit edilecek hususlar doğrultusunda dosyaya celp edilecek diğer tüm evraklardan sonra yapılacak bilirkişi incelemesiyle açıkça ortaya konulacağını, fazlaya ilişkin talep ve sair dava hakları saklı kalmak kaydıyla izah edilen talepler kapsamında davalı yanın haksız ve yasal mevzuata aykırı eylemleri nedeniyle işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu ifade etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket yetkililerince yapılan incelemeler sonucunda davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, … tüketim noktasına ait mahalde bulunan sayacın sökülerek laboratuvara sevk edildiğini, yapılan muayene sonucuna istinaden 08.04.2020 tarihli H/… seri numaralı zaptın tanzim edildiğini, kaçak elektrik kullanım tahakkukunun hesaplanmasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri gereğince yapıldığını, davacı tarafın itirazları neticesinde yapılan incelemede tespit ve tahakkukta herhangi bir hata olmadığının anlaşıldığını, yapılan muayeneler sonucunda … tüketim noktasında sayaçta fiziki müdahale bulunduğunun tespit edildiğini, sayaç tüketim bilgilerine göre hazırlanan tutanak ve tahakkuklarda, yapılan tüketim miktarında, heaplamasında hata olmadığının tespit edildiğini, söz konusu kaçak kullanımın davacı tarafça da kabul edildiğini, idari takip uhdesinde ödemelerin yapıldığını, söz konusu ödemelerin detaylarının dilekçede ekinde sunulduğunu, müvekkil şirket tarafından ilgili mevzuat gereğince davacı tarafın kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davacı hakkında mevzuata uygun biçimde gerekli işlemlerin yapılarak, kullanılan kaçak elektriğin mevzuat gereği hesaplanmak suretiyle tahakkuk ettirildiğini, davacı tarafın da dava dilekçesinde yapmış olduğu müvekkil adına hazırlanan tahakkuklar ve tutulan tutanakların haksız ve mesnetsiz olduğu iddialarının mahkememizce dikkate alınmamasını talep ettiklerini, işbu davada davacının iddialarını doğrular yönde yaklaşık bir ispat olmadığı gibi müvekkil şirket kayıtları dosyaya ibraz olduğunda davacının davasında haksız olduğunun açıkça ortaya çıkacağını, elektrik enerjisini kayıtsız olarak kullandığı açık olan davacı hakkında tesis edilen işlemlerin hukuka uygun, davacı tarafın iddialarının haksız, yersiz ve asılsız olduğunu, davacı tarafça müvekkil şirketçe hesaplanan borç miktarının inkar edildiğini, fakat dosyada iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar gerçekçi bir delil ve elle tutulur bir belge sunulamadığını, hukukun genel geçer kuralı gereği iddiasını kanıtlama görevinin bizzat iddia sahibine ait olduğunu, müvekkil şirket tarafından kaçak elektrik tespitlerinde bulunulduğunu, bu tespitlerin hangi gerekçelerle yapıldığının, tutanakların nasıl tutulduğunun tek tek izah edildiğini belirterek, Yargıtay yerleşik içtihatlarma göre “Kaçak elektrik kullanılması aynı zamanda suç niteliği de taşıyan haksız bir eylemdir. Görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tüketim tespit tutanakları aksi kanıtlanmadıkça geçerli olan belgelerden” olduğunu, aksinin ispatının davacı tarafa ait olduğunu, davacı tarafın tutanak içeriğinin aksini ispat edecek bir delil sunamadığı içi sayaç ile kaçak elektrik kullanıldığının görüleceğini, müddeinin iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, ancak davacının söz konusu yükümlülüğünü yerine getirecek herhangi bir delil sunamamış olduğunu, davanın reddinin gerektiğinin açık olduğunu talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 21/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; yargıtayın bahse konu içtihatları gereği, aksi ispat edilmediği sürece kurum görevlileri tarafından tutulan kaçak elektrik tespit tutanakları, resmi ve geçerli belgelerden olduğunu, bu sebeple, söz konusu mahalde kaçak elektrik tüketiminin gerçekleştiği kanaati oluştuğunu, detayları açıklandığı üzere, kurumun söz konusu tüketim için hesabı kaçak tüketim yapılan mahalin ait olduğu abone tarifesi üzerinden gerçekleştirmediği görüldüğünden, endeksle ilgili kontroller yapılıp EPTHY’de açıklandığı üzere, kaçak tüketime ait hesaplama ilgili tüketicinin tüketici grubuna (ticarethane) ilişkin tek terimli, tek zamanlı aktif enerji ve dağıtım tarifesi üzerinden yapıldığını, yapılan hesaplama sonucunda davalının davacı kuruma olan kaçak tüketimle ilgili borcu toplam 74.967,17 TL olarak hesaplandığını, davacının toplam 196.808,68 TL ödeme yaptığı dava dosyasındaki ödeme dekontlarında görüldüğünü ve fazla ödenmiş 121.841,51 TL’nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesi gerektiğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 23/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; yargıtayın bahse konu içtihatları gereği, aksi ispat edilmediği sürece kurum görevlileri tarafından tutulan kaçak elektrik tespit tutanakları, resmi ve geçerli belgelerden olduğunu, bu sebeple, söz konusu mahalde kaçak elektrik tüketiminin gerçekleştiği kanaati oluştuğunu, kurumun söz konusu tüketim için hesabı kaçak tüketim yapılan mahalin ait olduğu abone tarifesi üzerinden gerçekleştirmediği görüldüğünü, endeksle ilgili kontroller yapılıp EPTHY’de açıklandığı üzere, kaçak tüketime ait hesaplama İlgili tüketicinin tüketici grubuna (ticarethane) ilişkin tek terimli, tek zamanlı aktif enerji ve dağıtım tarifesi üzerinden yapıldığını, verilen hesaplama sonucunda davalının davacı kuruma olan kaçak tüketimle ilgili borcu (vergi, fonlar, kaçak tüketim bedeli ve 9618 KDV dahil olmak üzere) toplam 138.932,19 TL olarak hesaplandığını, davacının toplam 196.808,68 TL ödeme yaptığı dava dosyasındaki ödeme dekontlarında görülmüş, fazla ödenmiş 57.876,49 TL’nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesi gerektiğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 24/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; tarafların itirazları doğrultusunda gerekli inceleme yapılmış ve açıklamalarda da ifade edildiği gibi 23.05.2022 tarihli ek rapordaki görüşlerde herhangi bir değişiklik olmadığını, ilgili hesaplama işbu raporda bir kez daha verilmiş olup toplam kaçak tüketim bedeli KDV (2018) dahil 138.932,79 TL, davacının ödemiş olduğu 796.808,68 TL’den düşüldüğünde; fazla ödenmiş 57.876,49 TL’nin davalıdan alınıp davalıya ödenmesi gerektiğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 04/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; tarafların itirazları doğrultusunda gerekli inceleme yapılmış ve detaylı olarak açıklandığı gibi, davacı yanın itirazları doğrultusunda, kaçak tüketime esas olarak alınması gereken katsayının 1,5 olması gerektiği kanaati oluştuğunu, hesaplama işbu katsayı ile yeniden yapıldığını, ilgili hesaplama işbu raporda bir kez daha verilmiş olup toplam kaçak tüketim bedeli KDV (2418) dahil 705.131,04 TL, davacının ödemiş olduğu 796.808,68 TL’den düşüldüğünde; fazla ödenmiş 97.677,64 TL’nin davalıdan alınıp davalıya ödenmesi gerektiğini mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’nun kaçak elektrik tespit tutanağından sonra kesilen fatura için aboneliğin kendi adına olmaması nedeniyle borçlu olmadığını belirterek menfi tespit talebinde bulunduğu, davacı şirketin ise faturanın 151.449,25 TL’si yönünden borçlu olmadığını belirterek menfi tespit ve istirdat talebinde bulunduğu, dosyaya celbedilen kaçak elektrik tespit tutanağının 08/04/2020 tarihli olduğu, fatura döneminin 05-2020 olduğu, bu tarihte davaya konu işyerinde davacı şirketin aboneliğinin olduğu, ancak davaya konu 01/06/2020 son ödeme tarihli faturanın davacı … adına kesildiği, …’nun bu fatura döneminde davaya konu işyerinde aboneliğinin olmaması nedeniyle bu kişinin açtığı davanın kabulüne karar verildiği, davacı şirketin borçlu olup olmadığının tespiti için ise mahkememizce bilirkişi incelemesi yapıldığı ve raporlar alındığı, alınan 04.04.2023 tarihli ek raporla davacı şirketin ödemesi gereken kaçak tüketim bedelinin KDV dahil 105.131,04 TL olarak tespit edildiği, davacı şirketin kaçak elektrik tüketimini gerçekleştirdiği resmi belge hükmünde olan kaçak elektrik tespit tutanağı ile sabit olduğu, davacı şirketin davalıya 91.677,64 TL fazla ödeme yaptığı mahkememizce hükme esas alınan ve kaçak tüketim katsayısının 1,5 olarak hesaplandığı 04.04.2023 tarihli ek rapor ile anlaşıldığından davacı şirketin bu miktar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen miktarın davalıdan istirdatına karar verilmiş, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti bu husus göz önünde bulundurularak hesaplanmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’nun açtığı davanın kabulü ile davaya konu 01/06/2020 son ödeme tarihli, 190.409,38 TL bedelli fatura yönünden bu davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı Ronitek Tekstil’in açtığı davanın kısmen kabulü ile 91.677,64 TL yönünden bu davacının davalıya borçlu olmadığına tespitine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı şirket tarafından fazla ödenen 91.677,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
5-Davacı …’nun açtığı davada ;
a) Alınması gereken 13.006,86 TL harçtan tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 9.755,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b) 3.251,71 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
c) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 29.561,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
d) Davacı … tarafından yapılan 1.000 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
6-Davacı Ronitek Tekstil’in açtığı davada;
a) Alınması gereken 6.262,49 TL harçtan, peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.676,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b) Ronitek Tekstil tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 2.586,39 TL peşin harcın toplamı olan 2.645,39 TL’nin davalıdan alınarak davacı Ronitek Tekstil’e verilmesine,
c) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.668,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı Ronitek Tekstil’e verilmesine,
d) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.563,46 TL vekalet ücretinin davacı Ronitek Tekstil’den alınarak davalıya verilmesine,
e) Davacı Ronitek Tekstil tarafından yapılan 1.257,75‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 761,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacı Ronitek Tekstil’e verilmesine,
f) 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 823,25 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, geriye kalan 536,75 TL.nin davacı Ronitek Tekstil’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır