Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/173 E. 2022/243 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/173 Esas
KARAR NO :2022/243

DAVA:Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:11/03/2021
KARAR TARİHİ:05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 10/07/2020 tarih … numaralı faturaya konu ürünlerin … numaralı sevk irsaliyesi, 10/07/2020 tarih … numaralı faturaya konu ürünler ise … numaralı sevk irsaliyesi kapsamında dava dışı … Elekn. Otom. Mek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin “Organize Sanayi Bölgesi OSB Tic. Mrk. No:5 …, …” adresine … gönderi numarası ile gönderilmek üzere davalı … … Taşımacılık A.Ş.’nin … Şube’sine 1 adet koli ile hasarsız, zararsız ve eksiksiz bir şekilde teslim edilmiş olduğunu, müvekkili şirkete ait ürünlerin dava dışı … Elekn. Otom. Mek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin adresine davalı şirket tarafından taşınması sırasında ürünlerin üzerine sıvı dökülerek ürünlerin zarara uğramış olduklarını, müvekkili şirkete ait ürünlerin taşıma sırasında zarara uğradığı dava dışı alıcı … Elekn. Otom. Mek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından teslim alınacağı sırada basit bir gözden geçirme ile tutanak gereğince tespit edilmiş olduğunu ve ürünlerin dava dışı alıcı … Elekn. Otom. Mek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından teslim alınmamış olduğunu, müvekkili şirkete ait ürünlerin davalı şirket tarafından taşınması sırasında zarara uğraması ve bu sebeple alıcı … Elekn. Otom. Mek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından teslim alınmaması neticesinde müvekkili şirketin maddi olarak zarara uğradığını, müvekkili şirket tarafından hasarlı ürünlerin iade edilmesi ve uğramış olduğu zararın tazmini için davalı şirketin “https://…/…/tazmin-proseduru” url adresinde yer alan “Tazmin Prosedürü” gereğince 22/07/2020 tarihli dilekçe ile davalı şirkete başvuruda bulunulmuş olduğunu ve ayrıca ekli mailler kapsamında ürünlerin teslimi yapıldığı davalı şirketin … Şubesine konuyla ilgili bilgi talebinde bulunmuş olduklarını, ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirketin tüm uğraşlarına rağmen uzunca bir süre geri dönüş sağlanmamış, daha sonrasında … Şubesi tarafından 17/09/2020 tarihli mail ile Genel Müdürlükçe değerlendirme sürecinin devam ettiğinin bildirilmiş olduğunu, davalı şirketçe bu mailden sonra yine müvekkili şirketin tüm yazılı ve sözlü ulaşma çabalarına rağmen hiçbir geri dönüş sağlanmamış olduğunu, müvekkili şirketin en son Genel Müdürlüğe ulaşılacağına ilişkin mail göndermesi üzerine bir kez daha … Şubesi tarafından 07/10/2020 tarihli mail kapsamında bilgi işlemsel bir sorun sebebiyle sürecin uzadığı en kısa sürede olumlu veyahut olumsuz dönüş yapılacağının bildirilmiş olduğunu, ancak müvekkili şirketçe 07/10/2020 tarihli mail ile müvekkili şirkete ait ürünlerin üzerine sıvı döküldüğü, ürünlerde ezilme veya kırık olmadığının, tamamen davalı şirketin hatası olduğu ve bu sebeple olumsuz dönüş yapıldığı takdirde kabul edilmeyeceği hususlarının bildirilmiş olduğunu, bunun üzerine yine 07/10/2020 tarihinde … Şubesi tarafından gönderilen mail ile müvekkili şirketin konuda haklı olduğu ve bir zararın söz konusu olduğunun ikrar edilmiş olduğunu ve değerlendirme ile sonucun Genel Müdürlüğünün kanaatinde olduğunun bildirildiğini, ancak bu tarihten sonra hasarlı ürünlerin müvekkili şirkete iadesinin gerçekleştirilmediğini ve müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tazmin edilmediği gibi konu ile ilgili yazılı veyahut sözlü herhangi bir geri dönüş de sağlanmamış olduğunu, müvekkili şirkete ait ürünlerin taşıma esnasında üzerine sıvı dökülerek zarara uğradığını, ürünlerin … Kargo Dağıtım Sorumlusu … tarafından müvekkili şirketin Depo Lojistik Sorumlusu Mahir Şimşek’e teslim edildiği sırada tarafların imzasına havi 20/07/2020 tarihli tutanak ile tespit edilmiş olduğunu, yani müvekkili şirket tarafından ürünlerin taşıma esnasında üzerine sıvı dökülerek zarara uğradığının açık bir şekilde ikrar edilmiş olduğunu, ürünler her ne kadar 20/07/2020 tarihli tutanak kapsamında müvekkili şirkete teslim edilmişse de müvekkili şirketin 22/07/2020 tarihli dilekçe ile “Tazmin Prosedürü”nü başlatması sebebiyle ürünlerin davalı şirket tarafından incelenmek üzere iade alınmış olup, şuanda davalı şirketin nezdinde bulunmakta olduğunu, işbu hususun davalı şirketin 29/01/2021 tarihli maili kapsamında “Tazmin sonucu henüz gelmedi. Hasar gören ürünler bünyemizde tutulmaktadır.” şeklinde belirtilmek suretiyle de sabit olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket ile gerek yazılı gerek sözlü iletişim sonucunda herhangi bir sonuç alamaması neticesinde müvekkili şirketçe hasara uğrayan ürünlerin teslim edilmesi ve ayrıca müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar bedeli olan toplam 15.783,34-TL’nin ödenmesi talebiyle Üsküdar 9. Noterliği’nin 14/12/2020 tarih ve 36945 yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilmiş olduğunu ve davalı şirket tarafından 17/12/2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, müvekkili şirketçe tüm barışçıl yolların tüketilmesi, davalı şirket ile yapılan yazılı ve sözlü görüşmelerden bir sonuç alınamaması ve ayrıca ürünlerin iadesi ve zararın tazmini için makul bir sürenin çok üzerinde bir sürenin müvekkili şirketçe tanınmış olmasına karşın, ürünleri iade etmemekte ve zararın tazminine ilişkin ödeme yapmamakta ısrarcı olan davalı şirket aleyhine ikame edilen işbu dava kapsamında haklılıklarının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875. Maddesinde yapılan düzenleme gereğince gerekli incelemeler yapıldığında ortaya çıkacağını, müvekkili şirketçe tüm barışçıl yolların tüketilmesi akabinde hasarlı ürünlerin iade edilmesi ve uğranılan zararın tahsiline konu maddi tazminat taleplerine konu olmak üzere İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun …arabuluculuk numaralı dosyası ile 07/01/2021 tarihinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olduğunu, taraflar arasında gerçekleştirilen görüşmeler gereğince anlaşmaya varılamamış ve 21/01/2021 tarihinde Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlenerek arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olduğunu, davalı tarafça müvekkili şirkete ait ürünlerin hasara uğratılması ve dava dışı alıcı … Elekn. Otom. Mek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından teslim alınmaması sebebiyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar bedelini tahsilini talep ve dava etme zorunluğunun hasıl olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar bedeline konu olmak üzere fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000-TL’nin temerrüt tarihi olan 25/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sektöründe öncü bir firma olup mezkûr taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusurunun bulunmadığını, teslim anında kargonun içeriği ve değerinin müvekkili taşıyana bildirilmemiş olduğunu, müvekkili şirketin kendisine taşınmak üzere teslim edilen kargonun içeriğini araştırma (açarak içine bakma, vs.) hak ve yetkisi bulunmadığından içerik konusunda teslim edenin beyanına itibar edileceğinin açık olduğunu, taşımaya ilişkin hükümler uyarınca, içeriği doğru beyan edilmeyen kargonun mahiyetinden kaynaklanan zararın göndericiye ait olduğunu, davacı tarafından taşınan eşyanın ne olduğunun bildirilmemiş olduğunu, taşınan kargonun içeriği ve değerinin gönderen tarafından tam ve doğru olarak beyan edilmemiş ve hatta müvekkili şirkete bu konuda herhangi bir açıklama yapılmamış olduğundan taşıma senedinde emtianın içerik ve değerine ilişkin teslim edilen ürün bilgileri belirtilmemiş olduğunu, dolayısıyla kanunun açık hükmü karşısında yanlış ve eksik bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluğun gönderene ait olduğunun ortada olup, yine ilgili taşımaya ilişkin herhangi bir fatura ve benzeri evrak da sunulmamış olduğunu, dolayısıyla kanunun açık hükmü karşısında yanlış ve eksik bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluğun gönderene ait olduğunu,
ancak kargonun içeriğinin bilindiği farzı halinde dahi, kargonun mahiyetinden (doğal niteliğinden) dolayı meydana gelecek zarardan müvekkili taşıyanın sorumlu olmayacağının açık ve kanun gereği olduğunu, davacının dava dilekçesinde kargo içeriğini belirtmemiş olup taşıma neticesinde zarara uğranıldığını iddia etmekte ise de henüz bu iddialarını ispatlamamış olup kargo içeriği ve değeri ispata muhtaç olduğunu, posta hizmetleri kanunu posta hizmetlerinin gizliliği ve güvenliği başlıklı 7. maddesi uyarınca müvekkili şirketin kargo gönderilerine ilişkin içerik bakmasının yasak olduğunu,
kaldı ki, dava dilekçesindeki beyanları kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu kargonun ne olduğu ya da mevcut durumu teslim anında taşıyana bildirilmediğinden ve fatura ile irsaliye ibraz edilmediğinden, kargonun içeriği ve tabii olarak ne durumda olduğu müvekkili şirket tarafından bilinmemekte olduğunu, dolayısıyla davacının tüm bu iddialarının da ispata muhtaç olup kargonun içeriğinde bulunduğu iddia edilen ürünün ikinci el veya arızalı olma ihtimali dahi bulunmakta olduğunu,

olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığını, talep edilen tazmin talebinin fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibinin benimsenmiş olduğunu,
hiçbir şekilde meydana gelen zarardan müvekkili şirketin sorumlu olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, davacının istemiş olduğu tazminat miktarının fahiş olduğunu, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkı istenebileceği ortada olduğunu, ancak davacının talepleri TTK. nın 882. maddesine aykırı olduğunu, işbu uyuşmazlık konusunun teknik ve uzmanlık gerektiren hususlar içermekte olduğunu, bu sebeple kara taşıma hukuku konusunda uzman bilirkişi incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının iddialarının asılsızlığı dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tutanak,Teslim formu, faturalar, yazışmalar, ihtarname, fotoğraflar ve tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında, taşıma sözleşmesinden kaynaklı olarak, davacı şirket tarafından, 42 kg ağırlığındaki bir (1) paket kargonun, davalı şirketin …/İstanbul şubesine, 10/07/2020 tarihinde … gönderi numarası ile, Melikgazi/… adresinde bulunan dava dışı alıcı …. tic.Ltd.Şti.’ne karayolu ile taşınmak üzere teslim edildiği, 20/07/2020 tarihinde tutulan tutanak ile kargonun hasarlı olduğu ve dava dışı alıcı tarafından, teslim alınmadığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf, davacı tarafından, davalıya teslim edilen kargoda meydana gelen hasardan, davalının sorumlu olup olmadığı, davacının talep edebileceği tazminat miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için davaya konu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi TAŞIMA UZMANI …tarafından hazırlanan 11/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1)Dava konusu mallardaki hasarın taşıma sırasında meydana geldiği, taşıma işini üstlenen davalı tarafın, ayıplı hizmet verdiği, zarardan sorumlu olması gerektiği,
2)Alıcının malları hasarlı olarak kabul etmediği ve tahliye sırasında hasar tespiti yaptırdığı dosyadaki belgelerden açıkça anlaşıldığı, taşıyıcının sorumluluğunun doğabilmesi için taşıyıcıya ayrıca ayıp ihbarında bulunulmasına gerek olmadığı,
3) Alıcısı tarafından hasarlı olduğu- tespiti ile teslim alınmayan 1 paket 42 Kg/Desi ağırlığındaki Kargonun , 10/07/2020 gönderi tarihli TCMB SDR Kuru 9,4894 TL olduğu hesabı ile (8,33 x 42 kg x 9,4894 TL ) =3.319,96 TL ile sınırlı sorumluluğu hesaplandığı, Taşıyıcının ,bu tutarı davacıya ödemesi gerektiğini …” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 27/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” …
1)Dava konusu mallardaki hasarın taşıma sırasında meydana geldiği, taşıma işini üstlenen davalı tarafın TTK. madde 875.,” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur “ maddesine göre gönderilen kargoyu muhafaza edemediği, zarar görmesine neden olduğu ,taşıma işinde ayıplı hizmet verdiği, zarardan sorumlu olması gerektiği.. sonuç ve kanaatine varıldığı,
2)Alıcısı tarafından hasarlı olduğu- tespiti ile teslim alınmayan 1 paket 42 Kg/Desi ağırlığındaki Kargonun , “Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluğu” dahilinde 10/07/2020 gönderi tarihli TCMB SDR Kuru 9,4894 TL olduğu hesabı ile (8,33 x 42 kg x 9,4894 TL ) =3.319,96 TL ile sınırlı sorumluluğu hesaplandığı, Taşıyıcının ,bu tutarı davacıya ödemesi gerektiği,
3)Davacı tarafın talep etmiş olduğu faiz ve diğer taleplerinin takdirinin Sayın Mahkemede olduğu …” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
6102 sayılı TTK’nın 875.maddesinde,” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.”
6102 sayılı TTK’nın 880. Maddesi, “(1) Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. (2) Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir. (3) Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır. “
6102 sayılı TTK’nın 882. Maddesi,” (1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.” hükümlerine amirdir.
Davacı vekili, 25/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000-TL. olan talep sonucunu, 2.319,96-TL arttırarak 3.319,96-TL’nin,25/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, alınan bilirkişi kök ve ek raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında yurt içi taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından, 10/07/2020 tarihinde davalıya teslim edilen kargonun, taşıma sırasında hasara uğradığı ve hasarlı olması nedeniyle alıcısına teslim edilemediği, davacının gönderilen emtianın değeri ile ilgili davalıya özel bir değer bildirdiğine ve özel taşıma değeri bazında ödeme yaptığına ilişkin bir belge dosyaya sunmadığı, davalının, zararın doğmasında TTK.879. madde hükmü gereği, kasten /pervasızca hareket ettiği yönünde dosyaya somut bir belge sunulmadığı, davalının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasardan TTK. 875,880 ve 882. Maddeleri gereğince, bilirkişi tarafından hesaplanan taşıyıcının sınırlı sorumluluğu kapsamında, sorumlu olduğu, davacının dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğü anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile, 3.319,96-TL.’nın, 25/12/2020 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, 3.319,96-TL.’nın, 25/12/2020 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 226,78-TL. harçtan, peşin alınan 59,30-TL. ile 39,62-TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 98,92-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 127,86-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.319,96-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL. başvurma harcı + 59,30-TL. peşin harç + 39,62-TL. ıslah harcı + 1.000-TL. bilirkişi + 91-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.249,22-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır