Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2022/577 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/166 Esas
KARAR NO:2022/577

DAVA:Şirkete Özel Denetçi Tayini
DAVA TARİHİ :09/03/2021
KARAR TARİHİ:15/09/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkillerinin, davalı şirkette pay sahibi olduklarını, davalı şirket hissedarlarından …’ın davalı şirket yönetim kurulunda görev yaptıklarını, davalı şirket hissedarlarından … ve …’ın ise dava konusu 09/12/2020 tarihli genel kuruluna kadar davalı şirket yönetim kurulunda görev yaptığını, ancak söz konusu genel kurulda görevlerinden azledildiğini, davalı şirket hissedarları arasında gruplaşmanın söz konusu olduğunu, … çoğunluk pay sahipleri, …, …, …, …, …, … ve …’ın ise azınlık pay sahipleri olduklarını, müvekkillerinin de aralarında bulunduğu azınlık pay sahiplerinin çoğunluk pay sahipleri ile ilişkisinin, davalı şirket bünyesindeki ilişkileri ile sınırlı olmadığını, azınlık pay sahipleri birlikte veya ayrı ayrı olarak doğrudan veya dolaylı şekilde azınlık pay sahibi oldukları şirketler ile bir süredir çoğunluk pay sahipleri ile şirketlerin yönetimine dair problemler yaşadığını, çoğunluk pay sahiplerinin, davacılar ile sağlıklı bir bilgi paylaşımını tercih etmediklerini ve hatalarını başka hatalarla düzeltmeye çalıştıklarını, davalı şirketin 09/12/2020 tarihli olağan genel kurulunda çoğunluk pay sahiplerinin vermiş olduğu olumsuz oylar neticesinde müvekkillerinin özel denetçi tayini talebinin reddedildiğini, davalı şirketin 2019 yılı olağan genel kurulunun ilk olarak 10/11/2020 tarihinde topladığını, bu genel kurulda müvekkillerinin TTK madde 437/2 uyarınca “bilgi alma ve inceleme hakkı”nı kullandığını ve davalı şirket yönetim kuruluna bir takım sorular yönelttiğini, müvekkillerin sormuş oldukları bu sorulara, esasen ekonomik olarak zarar riski altında olan davalı şirketin risklerinin gerçek boyutunu öğrenmek, bu risklerin sebeplerini bilmek ve bunlara uygun bir çözüm üretmek için hareket geçmeyi amaçladıklarını, müvekkillerinin yalnızca davalı şirkette değil, azınlık pay sahibi oldukları diğer şirketlerde yapılan genel kurullarda da bilgi alma talebinde bulunduğunu, 10/11/2020 tarihinde toplanan olağan genel kurul toplantısı, finansal tabloların görüşülebilmesi amacıyla TTK madde 420 uyarınca ertelendiğini, 2019 yılı olağan genel kurul toplantısı 09/12/2020 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkillerin 10/11/2020 tarihli toplantıda sormuş olduğu sorularla ilgili olarak, 09/12/2020 tarihli genel kurul toplantısından sadece 2 gün önce yani 07/12/2020 tarihinde çoğunluk pay sahipleri arasından seçilen yönetim kurulu üyeleri tarafından müvekkillere birtakım cevaplar verildiğini, bu cevapların hiçbir şekilde tatmin edici olmayan, yetersiz ve gerçeği yansıtmayan beyanlar olduğunu belirterek, TTK.nın 439. maddesi uyarınca açılan davanın kabulünü, dava dilekçesinde yer verilen hususlara ilişkin inceleme yapılabilmesi amacıyla davalı şirkete TTK.nın 440. maddesi uyarınca özel denetçi atanmasını talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; bir kısmi bölünme işlemi sonucunda kurulan ve bu nedenle sadece bir adet taşınmaza sahip olan müvekkili şirketin, herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığını, bir taşınmazın mülkiyetini haiz olmak dışında hiçbir faaliyet göstermeyen müvekkili şirketin özel denetime konu edilebilecek hiçbir işi ve işleminin de bulunmadığını, davacıların huzurdaki davada yönelttikleri soruların tamamının yanıtlarının davacıların uhdesinde olduğunu, huzurdaki davada özel denetimin TTK madde 438-439’da öngörülen koşulların hiçbirinin gerçekleşmediğini, davalı şirketin 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının 10/11/2020 tarihinde yapılmasının planlandığını, ancak anılan gün ve tarihte azınlık pay sahiplerinin, TTK madde 420 uyarınca finansal tabloların ve buna bağlı konuların müzakeresinin ertelenmesi talebinde bulunduklarını, bu nedenle toplantının, toplantı başkanlığınca ertelendiğini, yönetim kurulunun 10/11/2020 tarihli kararı ile erteleme üzerine yapılacak toplantının 09/12/2020 tarihinde yapılması oy birliği ile karara bağlandığını, 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının 09/12/2020 tarihinde Şişli/İstanbul adresinde gerçekleştiğini, davacıların ertelenen 10/11/2020 tarihli genel kurul toplantısında, bilgi almak istedikleri hususları ve sorularını içeren bir listeyi toplantı başkanlığına sunduğunu, pay sahiplerinin bu bilgi alma talebinin genel kurul toplantı tutanağı ekinde yer aldığını, her ne kadar yöneltilen sorular bilgi alma hakkının sınırlarını aşsa da bunların tamamı eksiksiz ve şeffaf şekilde yanıtlandığını, pay sahibi ile bilgi talep eden … ve …’ın aynı zamanda yönetim kurulu üyesi sıfatını taşıdığından ve bu kişiler davacıların ifadesi ile kendilerinin menfaat temsilcisi olduğundan, davacıların bu bilgilerin tümüne zaten vakıf olduklarını, davacıların azınlık çoğunluk gruplaşmasına ve şirketler topluluğuna ilişkin iddiaları tamamen hatalı olduğunu, davacıların pasif bilgi alma hakları ile aktif bilgi alma ve inceleme taleplerinin eksiksiz yerine getirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; TTK.nın 438 ve devamı maddeleri uyarınca özel denetçi tayini talebine ilişkindir.
TTK.nın 438.maddesinde; ”(1) Her pay sahibi, pay sahipliğinden kaynaklanan haklarını kullanabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmış ise, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. (2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi 30 gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.”
TTK.nın 439.maddesinde “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri ve payların itibari değeri en az 1.000.000 TL olan pay sahipleri 3 ay içinde şirket merkezinin bulundu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilir. (2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunun veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıkları, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanır.”
TTK.nın 440.maddesinde “(1) Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra karar verir. (2) Mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı şirkete ait ticaret sicil kaydı celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 22/06/2022 tarihli raporunda; davalı şirketin tek bir taşınmaza sahip olduğunu ve tüm ticari faaliyetinin söz konusu gayrimenkulü kiraya verip kira geliri elde etmekten ibaret olduğunu, davalı şirketin başkaca herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığının tespit edildiğini, davalı şirketin … Projesini gerçekleştiren … şirketi ile 2019 yılında borç para verme veya … şirketinin kullanmış olduğu borçlara kefil olduğu yönünde bir tespit yapılamadığını, davalı şirketin grup şirketlerinden sadece … şirketi ile ticari ilişkisinin olduğunu, … şirketinin davalı şirketin kiracısı olduğu, … şirketine 2019 yılında aylık KDV dahil 20.650 TL tutarında fatura kesildiği ve … şirketi tarafından kira bedellerinin muntazaman ödendiğini, davalı şirketin 2019 yılında nakdi yada ayni kredi kullandığı yönünde yasal defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılmadığını, davalı şirketin danışmanları için ödemiş olduğu ücretlerin piyasa ortalamalarında olduğunu ve görevlendirdiği danışmanların SMMM ve Avukat olduğunu, davalı şirketçe verilen kefalet olduğu yönünde yasal defterlerde bir kayda rastlanılmadığını, ancak davalı şirketin de içinde bulunduğu diğer ilişkili şirketlerin kullanmış oldukları banka kredilerine ilişkin sözleşmelerde davalı şirketin imzasının olup olmadığının ve bu yönde davalı şirketin üstlenmiş olduğu risk olup olmadığı hususunun araştırılması hakkında takdirin Mahkemeye ait olduğunu, ortakların ortak oldukları diğer şirketlerin vadelerinde ödenmesinde güçlük çekilen yada ödenemeyen borçları için Finansal Yeniden Yapılandırma sistemine müracaat edildiği ve kredi alacaklısı bankalarla görüşmeler yapıldığının anlaşıldığı, davalı şirketin diğer şirketlerin (Örnek vermek gerekirse … şirketi) kredi borçları için FYY sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza atıp atmadığı hususunun tespitinin ve davalı şirketin bu şekilde bir sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza atmış olması durumunda davalı şirketin karşılaşabileceği finansal risklerin analizinin yapılarak işletmenin mali yapısına olası etkilerinin incelenmesi ve finansal risklerinin ortaya konulmasının gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacıların hissedarı bulunduğu davalı şirkete özel denetçi atanmasını talep etmiştir. Davalı şirketin merkezinin Sarıyer ilçesinde bulunduğu, davacıların davalı şirketin % 41 oranında hissedarı oldukları, davalı şirketin genel kurulunun 09/12/2020 tarihinde yapıldığı, davanın 09/03/2021 tarihinde açıldığı, 09/12/2020 tarihli genel kurulda davacıların özel denetçi tayini talebinin oy çokluğuyla reddine karar verildiği, buna göre TTK.nın 438/1. ve 439. maddelerine göre Mahkememizin bu davada yetkili olduğu, davacıların dava açması için gerekli oranda hissesinin bulunduğu, davacıların bu davayı açmaya hakkı bulunduğu ve davanın 3 aylık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/03/2014 tarih ve 2013/6684 Esas, 2014/6017 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Özel denetçi tayinine dayanak yapılacak olan vakıalar yönünden kesin hüküm sözkonusu edilemeyeceğinden kesin delil aranmasının dayanağını bulmak güçtür. Kanun koyucu özel denetçi istemine ilişkin olarak öne sürülen vakıaları az çok doğrulayan delil ve emareleri yeterli saymıştır. Özel denetçinin çalışma alanlarına giren ve bunun sonucu ile ilgili bulunan bilançonun gerçekliğinin araştırılması istemlerinde özel denetçi atanması konusunda daha da ılımlı davranmak gerekmektedir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirkete ait ticaret sicil dosyası, davalı şirketin 10/11/2020 ve 09/12/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanakları ve ekleri, bilgi talebine ilişkin 10/11/2020 tarihli dilekçe ve davalı şirketin 07/12/2020 tarihli bilgi alma talebine ilişkin cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, özel denetçi atanması davasında tam ispatın aranmadığı, yaklaşık ispatın yeterli olduğu, küçük pay sahiplerinin korunması için denetçi atanmasının gerektiği hususları göz önüne alınarak, davalı şirketin hakim teşebbüsle ve diğer bağlı şirketlerle veya diğer bağlı şirketler yararına üçüncü kişilerle kurduğu hukuki ilişkilerde kayba uğrayıp uğramadığı, bankalarla yürütülen yeniden yapılandırmanın hangi aşamada olduğu ve davalı şirketin ne kadar bir borç yükünü, ne kadarlık bir vadede hangi araçlarla tasfiye edeceği, 2019 faaliyet yılında bütçeden ne kadar bir sapma gerçekleştiği ve sebebinin ne olduğu, şirketin bugüne kadar çalıştığı danışmanların iş tanımları, kendilerine şirketten ödenen toplam ücretler ve şirket için yaptıkları çalışmaların ne olduğu hususlarında özel denetçi atanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılarak;
-Davalı şirketin hakim teşebbüsle ve diğer bağlı şirketlerle veya diğer bağlı şirketler yararına üçüncü kişilerle kurduğu hukuki ilişkilerde kayba uğrayıp uğramadığı,
-Bankalarla yürütülen yeniden yapılandırmanın hangi aşamada olduğu ve davalı şirketin ne kadar bir borç yükünü, ne kadarlık bir vadede hangi araçlarla tasfiye edeceği,
-2019 faaliyet yılında bütçeden ne kadar bir sapma gerçekleştiği ve sebebinin ne olduğu,
-Şirketin bugüne kadar çalıştığı danışmanların iş tanımları, kendilerine şirketten ödenen toplam ücretler ve şirket için yaptıkları çalışmaların ne olduğu,
hususlarında rapor düzenlenmesi için ekonomist Prof.Dr. …‘in özel denetçi olarak atanmasına,
2-Özel Denetçinin şirket merkezinde 1 aylık süre içersinde TTK.’nın 441. ve 442. maddelerindeki düzenlemelere uygun olarak inceleme yaparak rapor düzenlemesine,
3-İnceleme için takdir edilen 1 aylık sürenin ilgili tüm belge ve kayıtların hazır edildiğinde başlamasına, ilgili tüm belge ve kayıtların hazır edildiği hususunun davalı tarafından bildirilmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine,
4-İşin mahiyeti gözönüne alınarak denetçi için 7.500 TL ücret takdirine, ücretin TTK.‘nın 444.maddesi gereğince davalı şirket tarafından 2 haftalık kesin süre içinde yatırılmasına, ücret yatırıldığında özel denetçiye tebligat çıkarılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 21,4‬0 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Davacılar tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 118,6‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan 209,70 TL tebligat-müzekkere masrafı ve 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ‭1.709,70‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı … ve taraf vekillerinin yüzlerine karşı, TTK’nın 440/2. maddesi gereğince kesin olarak oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır