Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2023/444 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/150 Esas
KARAR NO:2023/444

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/03/2021
KARAR TARİHİ:06/06/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … plakalı davalı firmanın üreticisi olduğu … tipi 2016 model otobüsü, davalının yetkili satıcısı … … otomotivden 26.09.2016 tarihinde satın aldığını, trafik kazasının otobüste meydana gelen üretim hatası nedeniyle meydana gelmiş olduğunu, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı müvekkilin maddi zarara uğradığını, olayda zarar gören …¸ plakalı … marka aracın hasarı için 100.000-TL’nin rücuen müvekkilden tahsil edildiğini, olayda zarar görenler tarafından müvekkil aleyhine halen yargılaması devam eden tazminat davaların da bulunduğunu belirterek, müvekkilin üçüncü kişilere ödemek zorunda kaldığı 100.000-TL’nin ödeme tarihi olan 23.09.2019 tarihi veya temerrüt tarihi 16.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlemlerde uygulanan avans faizi ile birlikte, ayrıca otobüsün gördüğü hasar onarımı nedeniyle uğramış olduğu değer kaybı ve onarım süresince uğranılan kazanç kaybının tespiti ile şimdilik 50.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve ayrıca yargılaması devam eden tazminat davaları nedeniyle şimdilik 1.000-TL (bin TL) rücu tazminatının dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazasına karışan otobüste herhangi bir üretim hatası veya teknik hata söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkil şirketin de kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusuru bulunmadığını, dosya kapsamında sunmuş oldukları … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Otomotiv Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. … ve Dr. Öğretim Üyesi …’dan oluşan heyetin düzenlediği 02.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda anılan bilimsel görüş ve bu görüşe atıf yapan …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına verilmiş 04.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda, diğer raporların teknik incelemeye dayalı olmadığı ve ihtimallere dayalı olduğu belirtilerek müvekkil şirkete hiç bir kusur atfedilmemiş olduğunu, olayda davalı sürücünün ASLİ KUSURLU olduğu ve etkili başkaca faktör bulunmadığı belirtilerek trafik kazasına karışan otobüste herhangi bir üretim hatası veya teknik hata söz konusu olmadığının açıkça ifade edilmiş olduğunu, konuya ilişkin 04.01.2022 tarihli Bilirkişi Raporunda da, kazadan sonra hasarlı halde araç beynine bağlanıldığında motor, şanzıman, fren sistemlerinde herhangi bir arıza koduna rastlanılmadığının tespit edildiğini, raporda internet ortamında bulunan görüntülerde otobüsün fren lambalarının yanmadığının görüldüğü, sürücünün servis freni sistemini kullanmadığını gösterdiği açıklamalarının yapıldığını belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının maliki olduğu … plaka sayılı aracın üretim hatasından kaynaklı olduğu iddia edilen kaza nedeniyle oluşan zararların araç üreticisinden tazmini istemidir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ( ….Asliye Hukuk … E.) sayılı dosyası, … plaka sayılı aracın … kayıtları, … plaka sayılı aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtları, …. AsliyeTicaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, İstanbul CBS … Soruşturma sayılı dosyası, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Allianz Sigorta hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, servis formları, satış faturası ile taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin alınan bilirkişi raporları ve uzman görüşleri incelendiğinde;
İstanbul CBS … Soruşturma sayılı dosyasından alınan 06.05.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Aracın direksiyon mekanizmasının hasarlı olduğu, aracın çalıştırılamadığı, fren kontrollerinin yapılamadığı, aracın motor, şanzıman ve fren kontrol ünitelerine bağlanılarak yapılan diagnostik kontrolde herhangi bir arıza kaydına rastlanılmadığı, araca enerji verildiğinde gösterge panelinde herhangi bir arıza ışığının yanmadığı, geçici anlık hata kayıtlarının da oluşturacağı etki bakımından oluşan kazayı ¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.tetikleyecek türde olmadığının değerlendirildiği, aracın hız durumuna bakıldığında ilgili hız değerine maksimum gazda ve 1000 d/d civarında bir motor devrinde ulaşılabileceği, aracın merdivenleri yukarı çıktığı anda bir kız çocuğunun kapıdan atladığının görüldüğü bu doğrultuda aracın durak frenini doğru kullanıp kullanmadığının bilinmediği belirtilerek, aracın
olay sırasında bu hızlara ulaşması için gereken motor devri ve gaz pedalı durumunun mevcut trafik durumu ve hayatın olağan akışı çerçevesinde sürücünün bilinçli tercihi olamayacağı, anlık hatalı gaz pedalı konum sensörü sinyalinden kaynaklanabileceği kanaati belirtilmiştir…CBS … Soruşturma sayılı dosyasından alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 29.11.2019 tarihli Raporunda; kaza olayı 2918 sy KTK üzerinden değerlendirilmiş, aracının aniden harekete geçip kontrolden çıkması sonucu karıştığı kazada olayın oluş şekli ve araç sistemi üzerinde yapılan teknik incelemeler dikkate alındığında sürücünün kazayı önlemeye yönelik alabileceği herhangi bir önlemi olmadığından sürücü kusursuz bulunmuş, kazanın meydana gelmesinde teknik arızanın etken olduğu kanaati belirtilmiştir. … öğretim üyelerinden oluşan heyetin sunduğu 29.04.2019 tarihli Uzman Görüşünde; şanzıman hata kaydı incelemesinde toplamda 8 adet elektronik motor kontörlü hatası verdiği, 4 kere hız sabitleme hatası verdiği ve 27 kere retarder el kolu sinyal hatası verdiğinin anlaşıldığı, ancak hata kaydı incelemesi amacıyla kullanılan programlarda
tarih ve saat kaydı bulunmadığı, nihai kanaat olarak otobüsün yüksek tork alması ve merdivenleri tırmanmasının otobüste anlık olarak oluşan teknik arıza nedeniyle olabileceği sonucuna varıldığı belirtilerek, araçta ani olarak meydana gelen teknik arızanın kazanın meydana gelmesinde etkili olduğu, sürücünün kusurunun bulunmadığı kanaati belirtilmiştir. …. Asliye Ticaret Mahkemesine verilmiş 03.01.2021 tarihli Heyet Raporunda; otobüs üzerinde yapılan teknik inceleme sonucunda her ne kadar araç üzerinde ECU, ABS ve otomatik şanzıman kontrol ünitelerinde kalıcı herhangi bir arıza koduna rastlanmamış ise de, aracın aniden hareket etmesi ve bir anlık hızlanmasının sürücü hatasından kaynaklanacak bir olay olmadığı, teknik arıza sonucunda otobüsün elektronik arızası nedeni ile anlık hatalı gaz pedalı konum sensöründen sinyal göndermesi sonucunda otobüsün hareket ettiği, bu hususun teknik arıza mahiyetinde olan bir husus olduğundan dolayı, teknik arızanın olayın meydana gelmesinde etken olduğu belirtilmiş, sürücüye kusur verilmemiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesine verilmiş 24.02.2021 tarihli Bilirkişi Raporunda; kazanın teknik arızadan kaynaklandığı belirtilmiştir.
… Üniversitesi Otomotiv Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden oluşan heyetin sunduğu 02.04.2021 tarihli Uzman Görüşünde; Dava konusu aracın uluslararası piyasada da kullanıldığı, uluslararası geçerliliği olan akreditasyon, belgelendirme ve dayanım testlerine tabi tutulduğu, tip onay belgeleri aldığı, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili yönetmelik ve direktiflerine göre de Ulusal Tip Onayı aldığı, Araç üzerindeki gaz pedalında emniyet amaçlı iki adet sensör bulunduğu, bu sensörlerin olması gereken referans sinyal değişimlerinin güç kontrol ünitesine gömülü olduğu, gaz pedalı tarafından uzun süreli hatalı sinyal üretilmesi durumunda güç kontrol ünitesinin motoru en
düşük çalışacak seviyede yakıt püskürtmeyi keseceği, hatalı sinyal üretilip motorun bu hatalı sinyal ile manipüle edilmesinin mümkün olmadığı, Aracın … firmasının fren donanımı (ASR, ABS, EBS) ile donatılmış olduğu, fren
sisteminin pedala basılması ve hava olması durumunda daima aktif olduğu, EBS sisteminin frenleme fonksiyonunu kapatması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, kapıların açılması komutu ile birlikte araçta mevcut EBS sistemi bir elektriksel sinyal göndererek fren modülatörü üzerinden fren sistemini aktive ederek aracın frenlendiğini, bu işlemde sürücünün fren pedalına basmasının söz konusu¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır. olmadığı, bu frenleme işlemine durak frenlemesi dendiği, kapıların kapanması ile birlikte ikinci bir sinyalin frenlerin boşalmasını, yani durak frenleme işlemini sonlandırdığı, kaza esnasında dava konusu araç hareket halindeyken açık kapıdan bir yolcunun kendisini dışarı atabilmesi, araç sürücüsü veya işletmecisi tarafından, kapılar açık iken aracın hareketi önleyen emniyet tedbirinin iptal edildiği, köreltildiğinin anlaşıldığını, araçta mevcut olan park fren sisteminin (El freni) elektronik kumanda sisteminden tamamen bağımsız olduğunu, mekanik olarak çalıştığını, sistemde basınçlı hava olması durumunda her daim kullanım da olduğunu, elektronik bir sinyal marifetiyle iptalinin mümkün olmadığını, araç sabit frenlenmiş dururken motor devrinin herhangi bir nedenle artması durumunda şanzıman içindeki giriş çıkış devrini ölçen sensörler devir sayısı farkının emniyet değerini aşması durumunda şanzımanı koruma amacıyla güç iletiminin kesilmesini sağladığını, araç sürücünün anlatımından el freni çekik vaziyette iken vitesin “D” pozisyonda olduğunun anlaşıldığı, el freni indirildikten sonra tork konvertörü üzerinden güç ve hareket iletiminde aracın ileri hareketinin sürünme şeklinde gerçekleştiği, ancak burada MOBESE görüntülerinden aracın bir sürünme hareketi (idle creep) yerine hızla ileri çıktığının görülmekte olduğunu, bunun içinde gaz pedalına mutlaka basılmış olması gerektiği, dakikalarca sabit duran motor devrinin rölantide kalmasını sağlayan pedal sensörlerinin durduk yerde yüksek sinyal üretmesi ve bununda saniyelerce sürmesinin mümkün olmadığını, herhangi bir
hata kodu olmamasının bu savı desteklediği belirtilerek kazanın oluşumunda, sürücünün aracı hareket ettirmeden önce araç kapılarını kapatmamış olması, regülasyonlar gereği araç hareket halinde iken kapıların kapalı kalmasını temin eden emniyet tedbirinin iptal edilmesi, bekleme durumunda şanzıman vites kademesinin “N“ pozisyonu yerine “D” (drive) pozisyonunda tutulmasının kazanın oluşumuna zemin hazırladığı, bir ihtimal de aracı hareket ettirmek için el frenini indirmeden gaz pedalına basmış olması ve muhtemelen ayağını gaz pedalından sola kaydırarak gaz ve fren pedalları arasına sıkıştırmış ve çıkaramamış olması bu yüzden de fren pedalına basamaması, ayağını kurtarmak için çabaladığı ve kazayı önlemek için alacağı diğer tedbirleri kullanamamış olmasının söylenebileceği, sonuç olarak araçta kazanın oluşumunu destekleyen herhangi bir teknik arızanın olmadığı, gereken tedbirleri almayan sürücünün kaza esnasında paniklemesinin kazanın oluşumunda ana neden olduğu belirtilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesine alınan 07.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın dava konusu araç üzerinde kaza esnasında oluşmuş teknik bir sorun sebebi ile olduğu, aracın sürücü iradesi dışında hareket ettiği ve araçtaki
teknik sorunun imalat kaynaklı olduğu, bu sebeple araç üreticisinin asli kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesince alınan 04.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda;, otobüsün hareketlendiği andan itibaren tamamen durana kadar geçen 30 saniyelik süreçte araç sürüş güvenliğini doğrudan ilgilendiren motor, güç aktarma organları ve fren sistemindeki arızaların kayıt altına alınmamış olmasının, çift sensörlü gaz pedalında anlık sinyal kesintisi meydana gelmesi durumunda da 24 saniye boyunca etkisinin sürmesinin mümkün görünmediği, sürücünün alabileceği tedbirleri almamış olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf … plaka sayılı aracın karıştığı kazaya sürücü hatasının mı yoksa araçtaki üretim hatasının mı neden olduğu noktaları ile tazminat miktarları noktalarında toplanmakta olup, bu hususta kaza mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Meydana gelen olayda davacı taraf sürücüsü …’un kusursuz olduğu, olayın meydana gelişinde araçtaki üretim hatasından kaynaklı elektrik elektronik sistemlerdeki yazılımsal işlevsizliğin etken olduğu, aracın ayıplı olduğu, Gördüğü onarım nedeniyle araçtaki değer kaybı¸ miktarının, önceki hasar kayıtları da göz önünde bulundurulduğunda olay tarihinde takdiren 15.000-TL olduğu, Araçtaki hasar detayı göz önünde bulundurulduğunda eksper incelemesi dahil makul onarım süresinin 21 gün olduğu, dosyaya mübrez … San. ve Tic. A.Ş. antetli yazısı ile davaya konu özel halk otobüsünün 21.03.2019-31/05/2019 tarihleri arasında düzenli olarak çalışmadığından dolayı 106.744-TL ortalama hakediş kaybına uğradığı belgelendirilmiş ise de aracın yakıt, bakım, amortisman, sürücü bürüt giderleri vs. işletme giderleri konusunda dosyada bir bilgi olmadığından, bir kazanç kaybı değerlendirmesinin yapılamadığı, Olayda zarar gören dava dışı … plakalı otomobilin Kasko Sigortacısı ile davacı arasında, ZMM ve İMM ödemelerinden sonra bakiye kalan 100.000-TL zarar bedeline dair Sulh ve Ödeme protokolü düzenlenmiş olduğu ve ibraz edilmiş ödeme dekontlarından söz konusu bedelin davacı tarafından 12 taksitte ödenmiş olduğu, kadri maruf bulunan zararın kabulünün Sayın Hakimliğin takdirinde olduğu, Sayın Mahkemece dava dışı … plakalı otomobilin hasarı için yapılan 100.000-TL ödemenin rücuen alacağının kabulü halinde; rücuen alacağın 8.334-TL na 04/10/2019 tarihinden, 8.334-TL na 05/11/2019 tarihinden , 8.334-TL na 03/12/2019 tarihinden , 8.334-TL 06/01/2020 tarihinden; , 8.333-TL na 10/02/2020 tarihinden, 8.333-TL na 11/03/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/06/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/07/2020 tarihinden, 8.333-TL na 04/08/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/09/2020 tarihinden, 8.333-TL na 05/10/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/11/2020 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, … plakalı araç sahibi dışındaki diğer zarar görenlerin maddi zararlarına ilişkin tazminat davalarının derdest olduğu, henüz kesinleşen bir hükmün bulunmadığı, derdest olan davalar öncesinde zarar görenlere ödeme yapıldığına dair dosyada makbuz/belge bulunmadığı; hal böyle olunca anılan davalar sonucu olası tazminat ödemelerine ilişkin rücuen alacak yönünden maddi zarar hesabı yapılabilmesi mümkün olamadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda; kök rapordaki görüş ve kanaatin korunduğu mütaala edilmiştir.
Dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, kaza görüntülerini içerir kayıtlara göre 21.03.2019 günü saat 10.15 sıralarında, dava dışı sürücü … yönetimindeki davacı şirkete ait ve davalının üretimin yaptığı … plakalı halk otobüsü olarak kullanılan aracın, otobüs durağında harekete hazırlandığı sırada, ani ivmelenme ile hareketlenip kontrolden çıkarak, yolun sağından kaldırıma çıkarak, yayaların kullandığı merdivenleri aşarak … Cami önündeki yeşil alana ve otoparka
girerek yayalara ve park halindeki araçlara çarparak, akabinde yeşil alanın diğer tarafındaki merdivenlerden inerek başka araçlara da çarpmak suretiyle durması şeklinde dava konusu kazanın gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf aracın servisi veya satıcısı olmadığını ileri sürmüş ise de dava konusu aracın üreticisi olduğuna herhangi bir itirazının olmadığı, dolayısıyla imalat hatalarından sorumlu olacağı, talebinde imalat hatası iddiasına dayandığı dolaysıyla pasif husumet ehliyetinin olduğu değerlendirilmiştir.Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava konusu kaza nedeniyle İstanbul CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasından dava dışı sürcü … hakkında soruşturma başlatıldığı ve alınan ATK raporu ve bilirkişi raporuna göre kazanın nedenin imalat hatası olması nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, yine aynı kaza nedeniyle dava dışı sigorta şirketi tarafından açılan rücu davası ve 3.şahıslar tarafından açılan tazminat davalarının olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan 03.01.2021 tarihli Heyet Raporunda teknik arızanın olayın meydana gelmesinde etken olduğu belirtilmiştir. …. Asliye¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.
Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan 24.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın teknik arızadan kaynaklandığı belirtilmiştir. …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan 07.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda; aracın sürücü iradesi dışında hareket ettiği ve araçtaki teknik sorunun imalat kaynaklı olduğu belirtilmiştir. …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan 04.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın teknik nedenden değil, sürücü hatasından kaynaklandığı belirtilmiştir. … Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan heyetin sunduğu 02.04.2021 tarihli uzman görüşünde, kazanın oluşumunu destekleyen
herhangi bir teknik arızanın olmadığı, gereken tedbirleri almayan sürücünün kaza esnasında paniklemesinin kazanın oluşumunda ana neden olduğu, belirtilmiştir. … öğretim üyelerinden oluşan heyetin sunduğu 29.04.2019 tarihli uzman görüşünde, araçta ani olarak meydana gelen teknik arızanın kazanın meydana gelmesinde etkili olduğu, sürücünün kusurunun bulunmadığı kanaati belirtilmiştir.
Dava konusu kazanın sürücü hatasından mı yoksa aracın ayıplı imal edilmesinden mi kaynaklı olduğu konusunda birbirinden farklı bilirkişi raporları ve uzman görüşlerinin olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporunda tüm bu raporların değerlendirmesi yapıldığı, raporun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu görülmüştür. Dosya kapsamına göre dava konusu aracın kaza sırasında 30 km hıza ulaştığı ve 120 m yol katettiği, kalkış ile durma arasında 20 saniye geçtiği, araç üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen İstanbul CBS … Soruşturma sayılı dosyasından alınan 06.05.2019 tarihli heyet raporunda, araçta oluşan hasar nedeniyle fren sisteminde inceleme yapılmadığı, yalnızca diagnostik arıza kaydı kontrolünün yapılabildiği ve buna göre araçtaki kontrol ünitelerinde kalıcı bir hata kodu tespit edilmediği, aracın ulaştığı hız göz önünde bulundurularak aracın rölanti devri üzerinde tam gazda 1000 d/d gibi bir motor hızında ve frenlerin devrede olmaması gerektiği, araç sürücüsünün olay sırasında frenleme ile ilgili bir aksiyonun olmadığının kamera kayıtları net olmadığından hız zaman tablosuna göre bu değerlendirmenin yapıldığı belirtilmiş ve devamında aracın olay sırasındaki hızlara ulaşabilmesi için gereken motor devri ve gaz pedalı durumunun mevcut trafik durumu ve hayatın olağan akışı içerisinde sürücünün bilinçli tercihi olamayacağı, anlık hatalı gaz pedalı konum sensörü sinyalinden kaynaklanabileceği belirtilmiştir.
Araç üzerinde incelemeye dayalı düzenlenmiş diğer rapor, ise 29.04.2019 tarihli … öğretim üyelerinin uzman mütalaa raporu olup bu raporda da, diagnostik inceleme yapılmış, şanzıman hata kaydı incelemesinde toplamda 8 adet elektronik motor kontörlü hatası verdiği, 4 kere hız sabitleme hatası verdiği ve 27 kere retarder el kolu sinyal hatası verdiği tespit edilmiş, kanaat olarak otobüsün yüksek tork alması ve merdivenleri tırmanmasının otobüste anlık olarak oluşan teknik arıza nedeniyle olabileceği belirtilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere araçlarda kalıcı ve aktif durumda bir hata koduna rastlanılmaması, araçta teknik bir sorun olmadığını göstermeyeceği, bir arızanın elektronik olarak tespiti ve tanımlanması, söz konusu tespit ve tanımlama yönteminin sisteme kodlaması ile mümkün olduğu, ön görülmeyen bir arızanın oluşması durumunda sistemin arızayı tanımlayamayacağı ve tanımlaması durumunda da arızanın kapalı kod olması durumunda hata koduna üretici dışında erişilemeyeceği, dava konusu aracın uluslararası tip onay belgesi almış olması, kontrol ünitelerinde çalışan yazılımlarında fonksiyonel bir hata, yazılım hatası barındırmayacağı anlamı taşımadığı, araçların istem dışı ani hızlanmalarına ilişkin bilirkişi raporunda birden çok örneğine yer verildiği, sürücünün kazayı önleme adına aracı durdurmak bakımından son derece yoğun bir trafikte çok yakın araç ve yayaların olduğu mahalde fren dışındaki tedbirleri almasının hayatın olağan akışı gereği beklenemeyeceği, ani ve ilk tepkisel davranışın fren ve direksiyon tedbiri olacağı, yine¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.Bilirkişi raporunda aracın istem dışı gaz yediği şartta retarderın devreye girmeyeceğinin belirtildiği, … öğretim üyelerinden alınan uzman görüşünde araç üzerinde yapılan incelemede 8 adet elektronik motor kontörlü hatası, 4 kere hız sabitleme hatası ve 27 kere retarder el kolu sinyal hatası tespit edildiği, dosyada mevcut araç içi görüntüleri ve İstanbul CBS dosyasında alınan ifadelere göre araçta ani ve istenmeyen bir hızlanmanın olduğu, dava dışı sürücünün kalkış anında gaza basmış olması durumunda aracın hızının sürekli olarak artış göstermesi gerektiği ve kat ettiği mesafaye göre 30 km/sa hızın çok üzerine çıkması gerektiği, aynı marka aracın daha önce yapmış olduğu bir kaza sonrası alınan … Üniversitesi Otomotiv Ana Bilim Dalı Başkanlığı öğretim üyelerinin hazırladığı 11.04.2018 tarihli uzaman görüşünde;”sürücünün retarder kolunu çekmesine ve fren pedalına basmasına rağmen aracı durduramadığı,” yine ” 35 km/sa hızla giden bir araç fren pedalına basıldığında maksimum 11 m de durdurulabilmektedir.” denilmiştir. Somut dava konusu olayda ise araçta frenleyici etki yaratacak merdiven çıkma, 12 araca çarpma, reklam panosuna ve park yeri stoperlerine çarpmaya rağmen araç ancak 120 m sonra durmuştur. Sürücünün etkin tedbir almadığı, fren yerine gaza bastığına dair bir görüntünün olmadığı, tecrübeli bir sürücünün 20 saniye boyunca frene basmamış olmasının, yada sürekli gaza basmış olmasının hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, olayın tamamını içermeyen kısa süreli görüntüde fren lambalarının yanmamasının, frene basılmadığını göstermeyeceği gibi, lambaların işlevsel durumda olduğuna dair bir tespitin de olmadığı, hususları hep birlikte değerlendirildiğinde dava konusu kazanın araçtaki üretim hatasından kaynaklandığı ve sürücü hatasının bulunmadığı, kanaati mahkememizde oluşmakla, davalının kaza nedeniyle oluşan ve ispat edilen zararlardan sorumlu olacağı değerlendirilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; dava dışı … plaka numaralı araç maliki … tarafından dava konusu kaza nedeniyle … plakalı aracında meydana gelen zarara ilişkin 10.004,65 TL’nin … Otomotiv İnşaat Sanayii Ve Ticaret Limited Şirketi, …Genel Müdürlüğü ve sürücü …’tan tahsilini talep ettiği, Mahkemece davalı … Otomotiv İnş. San. Ve tic. Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan 14/11/2022 tarihli beyan dilekçesinde tazminat ve ferileri ile yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının ödendiğini, Karayolları Trafik Kanununun 85 ve diğer maddeleri gereğince İşletenin Kusursuz Sorumluluğu gereğince trafik kazasında zarar gören davacı alacaklı …’e ödeme yaptıklarını, belirttiğini ve alınan rapora göre sürücü …’un %100 kusurlu olduğunun kabulü ile karar verilmesine yer olmadığında dair karar verilmiştir. İşbu davada mahkememiz davacısının işletenin kusursuz sorumluluğu nedeniyle ödeme yaptığını beyan ettiği ve yine yargılama giderleri bakımından da talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığında karar verildiği, gerek kararın niteliği gerekse tarafların farklı olması nedeniyle ve yukarıdaki değerlendirmeler itibariyle kusur değerlendirmesi mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Davacı vekili 29.05.2023 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde değer kaybı ve onarım bedeli olarak talep ettiği 50.000,00 TL’nin 15.000,00 TL’sinin değer kaybı, 35.000,00 TL’sinin ise kazanç kaybı olduğunu beyan etmiştir.
Davacı tarafından her ne kadar yargılaması devam eden davalarla ilgili rucüen tazminat talebinde bulunulmuş ise de rücu edebileceği bir ödemesinin olmadığı, dolaysıyla dava tarihi itibariyle henüz bir zararı olmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça kazanç kaybı talep edilmiş ve … San. ve Tic. A.Ş.’nin davaya konu özel halk otobüsünün 21.03.2019-31/05/2019 tarihleri arasında düzenli olarak çalışmadığından dolayı 106.744-TL ortalama hakediş kaybına uğradığı bildirilmiş ise
Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.
de aracın yakıt, bakım, amortisman, sürücü giderleri gibi işletme giderleri konusunda
dosyada bir delil olmadığı, kazanç kaybı değerlendirmesinin bilirkişi heyetince yapılmadığı, davacı tarafça kazanç kaybı konusunda bilirkişi raporuna bir itirazda bulunulmadığı gibi 06.06.2023 tarihli celsede de rapora bu yönde bir itirazlarının olmadığının belirtildiği, dosya kapsamına göre kazanç kaybı hesabı bakımından yeterli delil ibraz edilmediğinden davacının bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre hasar bedelinin 15.000,00 TL olduğu, dava konusu kaza nedeniyle zarar gören dava dışı … plakalı otomobilin sigorta ödemelerinden sonra bakiye kalan 100.000-TL zararın davacı tarafından 12 taksitte ödenmiş olduğu, zararın bilirkişi raporu ile kadri maruf bulunduğu, davacının üretim hatasından kaynaklı kaza nedeniyle oluşan bu zararları davalıdan talep edebileceği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının kazanç kaybına ilişkin talebinin reddine,
2-15.000- TL değer kaybının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından dava dışı … plaka için yapılan ödeme nedeniyle 100.000-TL ödemenin (8.334-TL na 04/10/2019 tarihinden, 8.334-TL na 05/11/2019 tarihinden, 8.334-TL na 03/12/2019 tarihinden, 8.334- TL na 06/01/2020 tarihinden; , 8.333-TL na 10/02/2020 tarihinden, 8.333-TL na 11/03/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/06/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/07/2020 tarihinden, 8.333-TL na 04/08/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/09/2020 tarihinden, 8.333-TL na 05/10/2020 tarihinden, 8.333-TL na 03/11/2020 tarihinden itibaren) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının açılan ve yargılaması devam eden davalarla ilgili rucüen tazminat talebinin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 7.855,65-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.578,71 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 5.276,94-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yatırmış olduğu 2.578,71-TL peşin, 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.638,01-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 4.850,50-TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 3.693,86-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 2.000-TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 476,82-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
9- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320-TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.005,30-TL’sinin davalıdan, kalan 314,70- TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 18.250-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde, yatıran tarafa iadesine,
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır