Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2022/608 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/142 Esas
KARAR NO :2022/608

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:01/03/2021
KARAR TARİHİ:22/09/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili temlik alacaklısı ve müteselsil sorumlu sıfatı ile üstlendiği ödeme sebebi ile girişilen 311.354,21 USD asıl, 3.156,19 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 314.510,40 USD ve 38.337,10 TL talepli, 30.12.2020 tarihli takip talebi ile …. İcra dairesi nezdinde başlatılan … esas sayılı icra takibine borçluların itiraz ettiğini, itirazın hem arabulucu ücretinin, hem asıl alacak ve hem de ferileri olduğunu, davalıların nihai sorumlu olduğu borcu müvekkilinin üstlendiğini, tutanak ile hak sahibinden temlik aldığını ve bunu tamamen rücu etmekte olduğunu, zorunlu arabuluculuk sürecinin işletildiğini, 17.02.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağında anlaşma yapılamadığını, ihtilafın temelinde uluslararası karayolu ile eşya taşıma sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin akdi taşıyıcı, dava dışı gönderen … A.Ş’ye ait eşyaların taşınması için kendileriyle taşıma sözleşmesi akdedildiğini ve CMR 34.madde ve devamı hükümlerine göre davalı … Lojistik Uluslararası Taş. Tic. Ltd. Şti. ile taşıma sözleşmesi akdedildiğini, gönderen … A.Ş’ye ait emtianın 16.12.2019 tarihli ve … nolu navlun faturası ve … plakalı araçlar ile taşımasının gerçekleştirildiğini, taşıma tamamlandığında varma yeri kontrollerinde 18.12.2019 tarihinde gümrük müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiş olan kontrolünde … A.Ş.’ye ait, değeri 311.354,21 USD olan 5 palet ürünün uluslararası kara taşıması esnasında kaybolduğunun tespit edildiğini, yapılan tespitin araç sürücüsü, yük ilgilisi ve kamu görevlileri katılımı ile tutanak altına alındığını, CMR m.27 gereği müvekkili tarafından noter ihtarı gönderildiğini, 08.10.2020 tarihli ihtarın, 09.10.2020 tarihinde davalı … Lojistik firmasına tebliğ edildiğini, bu nedenle CMR m.27 gereği yıllık %5 temerrüt faizi hesabının bu tarihten başlatılarak davalıların sorumluluğunda olduğunu, yük kaybının- zayiinin açıkça sebebi açıklanamayacak şekilde ve büyük ölçülü kayıp olması karşısında, zararın davalı … Lojistik ve onun CMR sorumluluk sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş. tarafından karşılanmasının gerektiğini, ancak yük ilgisi karşısında, müvekkilininde bu davalılarla müteselsilen sorumlu olduğunu, davalıların anlaşmaması üzerine, müvekkilinin teminat mektubu vererek alacağı temlik almak suretiyle alacaklı ile anlaştığını, uluslararası kara taşıması sırasında taşıyanın, yükü teslim aldığı andan yükü teslim edinceye kadar yükün kaybından CMR 17/1 uyarınca sorumlu olduğunu, CMR 37/1-a ve TTK 888.maddeleri uyarınca zarardan taşıyıcının sorumlu olduğunu, olayla ilgili fotoğrafların incelendiğinde yükün istifinden rahatlıkla alındığı ve araçta hiçbir hasar vermeden yükün boşaltığınının gözlendiğini, mühür dahi çifte mühür kullanılmış intiba verilecek şekilde tutanakta mühür kırılmadan taşıma yapıldığını belirtildiğini, araçta darp, cebir, gasp, dıştan hırsızlıkla ilgili hiçbir işaret emare bulunmadığını, bununda sürücü veya sair taşıyıcı adamlarının güveni kötüye kullanma ya da benzer şekilde kusur içerisinde olduğuna işaret ettiğini, hiçbir taşıyıcının araçta bu hacimde ve kıymetteki 5 palet yükün uzunca süre nezaretsiz bırakılması veya kaybını pervasız ve zarar meydana gelme bilinci içinde olmadığı şekilde açıklanamayacağını, davalılarca arabulucu görüşmelerinde taşınan eşyanın neden, nerede, hangi yöntemle çalındığı veya kaybolduğuna dair hiçbir mantıklı açıklama yapılmadığını, Yargıtayın yerleşik uygulamasında da kayıp olma kaynaklı zayi zararlarında somut bir olay veya hikayesi olmayan kayıplarda taşıyıcıların veya adamlarının ağır kusurlarının kabul edildiğini belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosya tahtında başlatılan ilamsız icra takibinde belirtilen alacak kalemleri ve ödeme emrinde belirtilen talep miktarının taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığından taraflarınca söz konusu ödeme emrinde belirtilen alacak kalemlerinin tümüne fer’ileri de dahil olmak üzere süresi içerisinde itiraz edilerek takibin durduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde öne sürülen hususlar ve özellikle davaya konu uyuşmazlık hakkında yapılan Ticari Dava Şartı olan Arabuluculuk toplantılarında taraflarınca yapıldığı beyan ve iddia edilen sorumluluğun müvekkili şirket ve diğer davalı tarafından kabul edildiğine ilişkin davacı iddialarının tümünü reddettiklerini, uyuşmazlığın esasını teşkil eden olgunun uluslararası bir nakliye işi olup taşıma konusu emtianın yüklendiği yerin Hollanda ülkesi olduğunu, teslim yerinin ise emtianın alıcısı olan dava dışı … firmasının mukim olduğu yer olan …-… olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, sigortalı şirketin meydana gelen hasarı önlemesine imkan bulunmadığını, CMR 17/2-b maddesinde zararın taşımacının önlenmesine imkan bulunmayan hallerden ileri gelmiş ise taşımacının sorumlu olmayacağının hüküm altına alındığını, sigortalı nakliye şirketi tarafından göndericinin Hollanda da bulunan adresinden 09/12/2019 tarihinde yükün teslim alındığını, aracın Almanya güzergahını kullanarak Türkiye’ye hareket ettiğini, araç sürücüsünün günlük yasal araç kullanma saat limitini doldurduğundan dolayı, zorunlu olarak mola vermek için aracını Almanya Wertheim kenti sınırları içersinde A3 otoyolu üzerinde yer alan güvenlik personeli ve kamerası bulunan bir tesise 10/12/2019 tarihinde park ettiğini, sürücünün aracın çekici kısmında yer alan uyuma bölümüne geçerek uyuduğu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından aracın arka kapılarının açılarak 5 palet yükün araç içinden çalındığının düşünüldüğünü, sürücünün meydana gelen hırsızlığı olay anında fark etmediğini, ve Türkiye’ye doğru ertesi gün yola çıktığını, Almanya’da park halinde iken aracın dorsesinin mühürlü olmadığını, mühürleme işleminin Sırbistan’da olduğunu, araç sürücüsünün azami özeni gösterdiğini, buna rağmen meydana gelen hırsızlık olayından dolayı gerek müvekkilinin gerekse taşıyıcı şirketin sorumlu tutulamayacağını, aracın Türkiye’ye geldikten sonra Erenköy gümrük müdürlüğünden gümrük muameleleri sırasında olayın fark edildiğini ve buna ilişkin tutanak tutulduğunu, taşıyıcı şirketin kendi sürücüsü dahil olmak üzere şüpheliler hakkında Almanya’daki ilgili emniyet müdürlüğüne ve Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, savcılık tarafından sürücü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının emtia sahibine ödeme yaptığını ispat edemediğini, teminat mektubunun hukuki mahiyetinin halefiyete imkan vermediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Tic.Ltd.Şti. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosya tahtında başlatılan ilamsız icra takibinde belirtilen alacak kalemleri ve ödeme emrinde belirtilen talep miktarının taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığından taraflarınca söz konusu ödeme emrinde belirtilen alacak kalemlerinin tümüne fer’ileri de dahil olmak üzere süresi içerisinde itiraz edilerek takibin durduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde öne sürülen hususlar ve özellikle davaya konu uyuşmazlık hakkında yapılan Ticari Dava Şartı olan Arabuluculuk toplantılarında taraflarınca yapıldığı beyan ve iddia edilen sorumluluğun müvekkili şirket ve diğer davalı tarafından kabul edildiğine ilişkin davacı iddialarının tümünü reddettiklerini, uyuşmazlığın esasını teşkil eden olgunun uluslararası bir nakliye işi olduğunu, taşıma konusu emtianın yüklendiği yerin Hollanda ülkesi olduğunu, teslim yerinin ise emtianın alıcısı olan dava dışı … firmasının mukim olduğu yer olan …-… olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca taşıma sözleşmesinin yapıldığı yerin müvekkili şirketin … adresi olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin meydana gelen hasarı önlemesine imkan bulunmadığını, CMR 17/2-b maddesinde zararın taşımacının önlenmesine imkan bulunmayan hallerden ileri gelmiş ise taşımacının sorumlu olmayacağının hüküm altına alındığını, sigortalı nakliye şirketi tarafından göndericinin Hollanda’ da bulunan adresinden 09/12/2019 tarihinde yükün teslim alındığını, aracın Almanya güzergahını kullanarak Türkiye’ye hareket ettiğini, araç sürücüsünün günlük yasal araç kullanma saat limitini doldurduğundan dolayı, zorunlu olarak mola vermek için aracını Almanya Wertheim kenti sınırları içerisinde A3 otoyolu üzerinde yer alan güvenlik personeli ve kamerası bulunan bir tesise 10/12/2019 tarihinde park ettiğini, sürcünün aracın çekici kısmında yer alan uyuma bölümüne geçerek uyuduğu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından aracın arka kapılarının açılarak 5 palet yükün araç içinden çalındığını düşündüğünnü, sürücünün meydana gelen hırsızlığı olay anında fark etmediğini, ve Türkiye’ye doğru ertesi gün yola çıktığını, Almanya’da park halinde iken aracın dorsesinin mühürlü olmadığını, mühürleme işleminin Sırbistan’da olduğunu, araç sürücüsünün azami özeni gösterdiğini,buna rağmen meydana gelen hırsızlık olayından dolayı gerek müvekkilinin gerekse taşıyıcı şirketin sorumlu tutulamayacağını, aracın Türkiye’ye geldikten sonra Erenköy gümrük müdürlüğünden gümrük muameleleri sırasında olayın fark edildiğini ve buna ilişkin tutanak tutulduğunu, taşıyıcı şirketin kendi sürücüsü dahil olmak üzere şüpheliler hakkında Almanya’daki ilgili emniyet müdürlüğüne ve Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, savcılık tarafından sürücü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini,ilgili zararın her halükarda sınırlı sorumluluk yükümlerine tabi olduğunu, davacının emtia sahibine ödeme yaptığını ispat edemediğini, teminat mektubunun hukuki mahiyetinin halefiyete imkan vermediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanarak incelenmiş, bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 311.354,21 USD asıl alacak, 3.156,19 USD işlemiş faiz, 38.337,10 TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 314.510,40 USD alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 01/02/2022 tarihli raporlarında; davacının akdi taşıyıcı sıfatıyla üstlenilen taşımada taşıyıcı sıfatını haiz olduğunu, zarar görene zarar bedelini ödediğini ve davalı fiili taşıyıcıya husumet yöneltilebileceğini, davalının taşıma sürecinde taşıma kaynaklı risklerden sorumlu olduğu da gözetilerek yükte meydana gelmiş olan ziyadan CMR 29.maddesi çerçevesinde sorumlu tutulması gerektiğini, taşımacının meydana gelen zarar sorumluluğunun CMR 29.maddesi dikkate alındığında CMR 23. Madde hükmünde belirtilen sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanamayacağını, davacının 311.354,21-USD emtia zarar bedeli ile 38.337,10-TL arabuluculuk ücretinin dava konusu edebileceğini, asıl alacağa CMR 27. maddesine göre uygulanacak faiz oranın %5 olduğunu ve bununda Yargıtay kararlarına uygun düşeceğini, davalı … Sigorta A.Ş. nin poliçe teminatı kapsamında meydana gelen zarardan sorumlu olacağını, takip tarihine kadar işlemiş faizin 554,57 USD olacağını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 14/06/2022 tarihli ek raporlarında; davacının akdi taşıyıcı sıfatıyla üstlenilen taşımada taşıyıcı sıfatını haiz olduğunu, zarar görene zarar bedeline ilişkin teminat mektubu ibraz ederek alacağı temlik aldığını ve davalı fiili taşıyıcıya alacağın temliki hükümleri çerçevesinde husumet yöneltilebileceğini, davalının taşıma sürecinde taşıma kaynaklı risklerden sorumlu olduğu da gözetilerek yükte meydana gelmiş olan ziyadan CMR 29.madde çerçevesinde sorumlu tutulması gerektiğini, taşımacının meydana gelen zarar sorumluluğunun CMR 29.maddesi dikkate alındığında CMR 23. madde hükmünde belirtilen sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanamayacağını, davacının 311.354,21-USD emtia zarar bedeli ile 38.337,10-TL arabuluculuk ücretinin dava konusu edebileceğini, asıl alacağa CMR 27. maddesine göre uygulanacak faiz oranın %5 olduğunu ve bununda Yargıtay kararlarına uygun düşeceğini, … Sigorta A.Ş.nin, poliçe teminatı kapsamında (zarar tutarının poliçe limitinde bulunduğu) meydana gelen zarardan sorumlu olacağını, takip tarihine kadar işlemiş faizin 3.156,19-USD olacağını belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile dava dışı … şiketine ait eşyaların taşınması için taşıma sözleşmesi akdedildiği, iş bu taşıma sözlemesi kapsamında davacı ve davalı taşıyıcı arasında alt taşıma sözleşmesinin düzenlendiği, 18.12.2019 tarihinde düzenlenen tutanakta Gümrük Müdürlüğü antreposunda yapılan incelemede; … plaka sayılı araç orijinal güvenlik mührünün sağlam olduğu, mührün açılarak tahliye işlemine başlandığı, boşaltma sırasında … firmasına ait eşyaların ( 5 palet) mevcut olmadığının belirtildiği, tutanakta araç sürcüsününde imzasının bulunduğu, CMR senedinde göndericinin DJI Europe B.V, alıcının … şirketi olduğu, taşımanın Hollanda-Türkiye arasında yapıldığı, nakliyecisinin … Lojistik Ltd. Şti. ve araçların … olduğu, tanzim tarihinin 13.12.2019 tarihi olduğu, taşınan emtianın 5 palet 1.386 kg olduğunun belirtildiği, emtianın taşıyıcıya tesliminden sonra zayi edildiği, … şirketi tarafından dava konusu taşımaya ilişkin zayi olan 5 palet emtia bedeli olan 311.354,21.- USD zararın tazminini davacı şirketten talep ettiği ve davacının 12.01.2021 tarihli mahsup fişi ile 335.000- USD ödendiği ve davacı şirket tarafından Arabulucu …’a 25.12.2020 tarihli Serbest Meslek Makbuzu karşılığında 38.337,10 TL hizmet bedeli ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı, Hollanda’dan Türkiye’ye yapılan taşıma sırasında emtianın zayii nedeniyle ödediği hasar bedelini, alt taşıyıcı olan davalı şirket ile davalı sigortacısından rücuen talep etmektedir.
CMR Konvansiyonu’nun 1. maddesinde, yükleme ve teslim yerlerinin iki ayrı ülkede
bulunması ve bu ülkelerden en az birinin akit ülke olması halinde; tarafların ikametgahına ve milliyetine bakılmaksızın, ücret karşılığında yüklerin karadan taşınmasına ilişkin bütün sözleşmelere CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Davaya konu taşıma işinin kara taşıma aracı ile yapılacağı öngörülmüş olmakla, yükleme ve teslim yerlerinin iki ayrı ülke olduğu ve her iki ülkenin de akit ülke durumunda bulunduğundan, uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
CMR Konvansiyonunda öngörülen sorumluluk sistemine göre, taşıyıcı eşyanın kendisi
tarafından teslim alındığı tarih ile gönderilene teslim ettiği tarih arasında eşyanın uğramış olduğu hasar ve ziyadan sorumludur. (CMR. 17/1. maddesi). Bu sorumluluktan kurtulmak isteyen taşıyıcı zararın kendisine talimat vermeye yetkili kişinin kusurundan, bu kişi tarafından verilen talimattan, eşyadaki ayıptan ya da kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir olaydan doğduğunu ispatlamakla yükümlüdür. (CMR. 17/2, 18 maddeleri.)
Davada, davalı şirket tarafından taşınan emtianın, Hollanda’dan alınarak Türkiye’ ye
kadar yapılan taşıma sırasında çalındığı anlaşılmıştır. Taşıyıcı eşyanın kendisi tarafından teslim alındığı tarih ile gönderilene teslim ettiği tarih arasında uğramış olduğu hasar ve ziyadan sorumlu olduğundan, taşıyıcının bu sorumluluktan kurtulabilmesi için mallarda meydana gelen ziyanın, kendisine talimat vermeye yetkili kişinin kusurundan, bu kişi tarafından verilen talimattan, eşyadaki ayıptan ya da kaçınamayacağı ve sonuçlarını
önleyemeyeceği bir olaydan doğduğunu ispatlaması gerekir.
CMR 37. Maddesi kapsamında davacı taşıyıcı, taşıma sözleşmesi kapsamında zarar görene tazminatı ödemiştir. Zarar görene zarar bedelini ödeyen davacının zarardan sorumlu olan fiili taşıyıcıya karşı CMR 37. maddesi gereğince talep hakkı bulunmaktadır.
CMR 23. maddesinde ; ” 1. Bu Sözleşmenin hükümleri gereğince bir taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğundan, bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır.
2. Malın kıymeti, ticaret borsası fiyatına göre saptanır. Eğer böyle bir fiyat yoksa, geçerli piyasa fiyatlarına göre bir tespit yapılır. Eğer ne ticaret borsası fiyatı ne de geçerli piyasa fiyatı mevcutsa tespit, aynı cins ve kalitedeki malların normal kıymetine göre yapılır.
4. Yükün taşınması dolayısıyla ödenen taşıma ücreti, gümrük resimleri ve diğer ödemelerde, malın tamamen kaybedilmesi halinde tamamen ödenir. Kısmen kaybolma halinde ise karşılaşılan zarar oranında ödeme yapılır. Bunlar dışında başka tazminat ödenmez.”
CMR 25.maddesinde; ” 1. Hasar durumunda taşımacı, yükün madde 23 paragraf, 1, 2 ve 4 gereğince belirlenen degerine göre hesaplanmış kıymetten düşme karşılığı olan bedeli öder. “
CMR 29. maddesinde; “1. Hasar, taşımacının kendi kötü hareketinden veya davaya bakan mahkemenin kararı ile isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan ileri gelmiş ise taşımacı, sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan yahut da kanıt yükünü karşı tarafa yükleyen bu maddenin hükümlerinden yararlanamaz.
2. Bilerek kötü hareket veya kusur taşımacının vekil veya çalışanları tarafından görevleri sırasında işlenmiş ise, aynı hüküm uygulanır. Bundan başka, böyle bir durumda adı geçen vekiller, çalışanlar ve diğer kişiler kişisel sorumlulukları yönünden 1 inci paragrafta belirtilen bu bölüm hükümlerinden yararlanamazlar.” hükümleri mevcuttur.
Kasta eşdeğer kusur, ağır kusur veya ağır ihmali içermektedir. Geçerli bir neden olmadan emtianın alıcıya teslim edilmemesi, taşıyıcının zarara hiçbir açıklama ve neden getirmemiş olması taşıyıcının kasta eşdeğer kusuru olarak kabul edilmektedir. Bu hallerde taşıyıcının sorumluluğu sınırlı sorumluluk olmaktan çıkacak ve gerçek zararın tamamını kapsayan bir sorumluluk olacaktır.
CMR 29/2 maddesine göre taşıyıcı, taşıma sırasında hizmetlerinden faydalandığı diğer
kimselerin görevlerini ifa ederken kasda eşdeğer kusurlu davranmaları halinde de sorumluluğu sınırlandıran hükümlerden yararlanamayacaktır.
Dava konusu olayda, Almanya’da taşıma sırasında kaybolan emtia ile ilgili taşıyıcının; sürücünün zorunlu olarak mola vermek için aracını Almanya Wertheim kenti sınırları içersinde A3 otoyolu üzerinde yer alan güvenlik personeli ve kamerası bulunan bir tesise 10/12/2019 tarihinde park ettiğini, sürücünün aracın çekici kısmında yer alan uyuma bölümüne geçerek uyuduğu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından aracın arka kapılarının açılarak 5 palet yükün araç içinden çalındığının düşünüldüğünü, sürücünün meydana gelen hırsızlığı olay anında fark etmediğini belirmiş ise de; sürücünün malların çalınmasını engelleyecek tedbir almadığı bu nedenle ağır kusur ve ağır ihmalinin bulunduğu anlaşıldığından CMR 29. Maddesine göre davalı taşıcıyıcı şirketin sorumluluğu sınırlandıran hükümlerinden yararlanamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
CMR Konvansiyonu’nda taşıyıcının taşıma sürecinde gerçekleşen hasar/zarardan
sorumluluğuna ilişkin temerrüdünün CMR 27. maddesinde düzenlenmiştir. Davacının Davalı tarafa Beyoğlu … Noterliğinin 08.10.2020 tarih ve…yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödeme ihtarı gönderdiği ve 09.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davalının ihtarnamenin tebliği tarihinden 7 gün geçmekle 17.10.2020 tarihinden itibaren temerrüde düşeceği kanaatine varılmıştır. Buna göre davacının talep edebileceği faiz miktarının 3.156,78 USD olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerden dolayı CMR 37. madde kapsamında zarar görene zarar bedelini ödeyen davacının zarardan sorumlu olan fiili taşıyıcıya karşı talep hakkının bulunduğu, CMR 29. maddesine göre davalı taşıcıyıcı şirketin sorumluluğu sınırlandıran hükümlerinden yararlanamayacağı, davalı şirketin emtia zarar bedeli ile Arabuluculuk ücreti yönünden sorumlu olduğu ve Davalı … Sigorta A.Ş. nin dava konusu edilen zarardan sigorta poliçe kapsamında olduğundan sorumluluğu olacağı anlaşıldığından davalıların icra takibine itirazlarında haklı olmadığı bu nedenle itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir. Davacı icra inkar tazminatı talep etmiş ise de; alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 311.354,21 USD asıl alacak ve 3.156,19 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 314.510,40 USD alacak ile 38.337,10 TL asıl alacak için davalıların yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, 311.354,21 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 faiz uygulanmak suretiyle, 38.337,10 TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 157.653,13 TL harçtan, peşin alınan 27.536,67 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 130.116,46 TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 214.395,35 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 27.536,67 TL peşin harç, 171,50 TL tebligat-müzekkere ve 8.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 35.767,47 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının, davalılardan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır