Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/127 E. 2021/174 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADIN
ESAS NO:2021/127 Esas
KARAR NO:2021/174

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/02/2020
KARAR TARİHİ:23/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/12/2017 tarihinde davalı …. Ltd. Şti.’nin çalışanı …’ın kullandığı …plakalı aracın müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, olayın … Mahallesi … Sokak … / … adresinde meydana geldiğini, araç sürücüsü hakkında …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, araç sürücüsünün mahkum olduğunu, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin önce … Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü, ilk müdahalelerden sonra tedavisinin … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde devam olduğunu, müvekkilinin ağır yaralandığını ve ayaklarında ciddi kırıklar meydana geldiğini, müvekkilinin olay tarihinde 15 yaşında olup, okumakta olduğu lise öğrenimini bırakmak zorunda kaldığını,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak üzere, (davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe ile sınırlı kalacak şekilde) 2.000,00- TL maddi tazminatın davalı işleten açısından olay tarihinden davalı … bakımından da temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte müteselsilen ve müştereken tahsilini; olay tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte 30.000,00-TL manevi tazminatın davalı araç işleteni …. Ltd. Şti.’den tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu uyuşmazlığın çözümü bakımından asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, kötü niyetli şekilde ikame edildiğini, incelemeye geçilmeden önce görev itirazları doğrultusunda davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği tedavi giderleri miktarının belirlenebilir nitelikte olduğunun davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça anlaşıldığını, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği alacağını belirleyebildiği halde belirsiz alacak davası açmaya çalıştığını, olay tarihinin 29/12/2017 olduğunu, işbu davanın 19/02/2020 tarihinde ikame edildiğini, bu sebeple davacının tazminat talepleri bakımından iki yıllık zaman aşımı süresi geçmiş olduğunu, davanın öncelikle zaman aşımı defii nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı tarafın 30.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu, buna ilişkin bu miktarın fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme amacı taşımaması gerektiğini,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Öncelikle …plakalı araç ihtiyari mali mesuliyet klozu ile manevi tazminat talebi yönünden güvence altında olduğundan kazanın gerçekleştiği dönemde sigortacı bulunan … A.Ş’ye davanın ihbarını, işbu uyuşmazlığın çözümü bakımından görevli mahkemeler asliye hukuk mahkemeleri olduğundan, sayın mahkeme görevli mahkeme sıfatını haiz olmadığından, işbu davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, davacı taraf var olduğunu iddia ettiği alacağının miktarı belirlenebilir olduğundan (davacı tarafın müvekkilden talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunduğunun kabulü anamına gelmemek ve her türlü haklar saklı kalmak kaydı ile), HMK 107. Madde hükmü uyarınca belirsiz alacak davası açılması mümkün olmadığından, HMK 115. Maddesi çerçevesinde işbu haksız ve mesnetsiz davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddini, KTK madde 109 gereğince, ikame edilen davada talep edilen tazminatlara ilişkin öngörülen 2 yıllık zaman aşımı süresi işbu haksız ve mesnetsiz davanın ikame edildiği 19/02/2020 tarihi itibariyle halihazırda geçmiş olduğundan; davacı tarafından ikame edilen davada tazminat taleplerinin zaman aşımına uğramış olması nedeniyle reddini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve özen yükümlülüğüne uygun olarak hareket ettiği dolayısıyla müvekkilden kaynaklanan hiçbir kusur bulunmadığından zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu sebeple işbu davanın reddini, haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın külliyen reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklı olarak açılan maddi tazminat davası olup asıl davadan tefrik edilen davalı … aleyhine açılan davadan, feragat edilmiştir. .
6100 Sayılı Yasamız;
“MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
MADDE 310- (1) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
MADDE 311- (1) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükümlerine haiz olup davacı vekilinin 06.01.2021 tarihli feragat dilekçesi sile davalı … yönünden davadan feragat edilmesi ve vekaletnamesinde de feragat yetkisinin olması sebebiyle feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, taraf vekillerinin Mahkememize sundukları dilekçeler ile de karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta taraflar lehine hüküm kurulmamış, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına ve taraflar lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş, ancak zorunlu arabuluculuk ücretinin ( tefrik öncesi Mahkememizin … E. Sayılı dava dosyasında Davalı olarak … A.Ş. ve … Tic. Ltd. Şti. olduğundan ) ise 1/2 oranında davacıdan alınarak Hazine adına gelir kaydına yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL harç Mahkememiz dosyası … Esas sayılı dosyasından tefrik olmuş olup, harç alınmadığından 59,30-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca tefrik öncesi Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin yarısı olan 660‬,00-TL’nin, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
4-Taraflarca vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca talep olmadığından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının, ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içersinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …

Hakim …