Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/9 E. 2021/345 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/9 Esas
KARAR NO:2021/345

DAVA: Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ:03/01/2020
KARAR TARİHİ:22/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili …’nun …projesini geliştirdiğini ve Projenin gerçekleştirilmesi için davalı… … A.Ş.’ye % 40 oranında ortak olmak durumunda kaldığını, Müvekkilinin davalı şirkette %40 oranında pay sahibi ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olmasına karşın hakim hissedar ve yöneticileri tarafından şirketin işleyişi ve işlemleri hakkında bilgilendirilmediğini, bir takım kanuna ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak müvekkilini ve davalı şirketi zarara uğratıcı iş ve işlemler yapıldığını, başlangıçtan biri müvekkiline ait olmak üzere çift imza ile şirketin temsili kararlaştırılmış olmasına karşın sonrasında hakim ortağın oyları ile müvekkili olmadan şirketin temsilinin sağlandığını, davalı şirkette hakim hissedarın %60 oranında pay sahibi … A.Ş. olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin de …’in oy çokluğuna dayanarak seçtiği kişilerden oluştuğunu, davalı şirkette her ne kadar müvekkilinin de yönetim kurulu üyesi olsa da, diğer yönetim kurulu üyelerinin …. ve … olduğunu, bunların çoğunluğu oluşturduklarını ve … A.Ş.’nin belirlediği kişiler olduklarını, gelinen noktada davalı şirketin 2017 yılında Projenin inşaatını tamamladığını ve rayiç maliyetlere göre inşaat için gerekli giderleri karşılayacak geliri elde etmiş olmasına rağmen; hakim ortağın atadığı üyelerin çoğunluğu oluşturduğu yönetim kurulunun grup şirketleri lehine ve şirket aleyhine işlemleri neticesinde davalı şirketi zarar ettirildiğini, davalı şirketin grup şirketler lehine işlemlerinin, müvekkili yönetim kurulu üyesi ve pay sahibi olarak sahip olduğu bilgi edinme taleplerinin karşılıksız bırakılması ve Projedeki nakit akışı ve gelir-gider durumunun gerektirdiğinin çok üzerinde kredi kullandırılarak hakim ortağın grup şirketlerinin ihtiyaç duyduğu kredilerin faiz ve diğer maliyetleri davalı şirket üzerinde bırakılması gibi nedenlerle 100.000.000 TL üzerinde kar etmesi gereken davalı şirketin zarar ettirildiğinin görüldüğünü, Özel Denetçi atanması için haklı sebepleri olduğunu, şirket menfaatine aykırı işlemler yapıldığını, nakit dengesinin gizlenerek hakim ortak menfaatleri için şirkete kredi kullandırıldığını, hakim ortak menfaatlerine alınan kredilerin aktarıldığını, maliyetlerin yatırım bittikten sonra devam ettirilmesi ve grup şirketlerine menfaat sağlandığını, tek imzayla işlem yapma yetkisinin suistimal edildiğini ve diğer aykırılıkların bulunduğunu, 03.10.2019 tarihinde davalı şirket merkezinde yapılan olağan genel kurul toplantısında bilgi alma taleplerinin karşılanmadığını, genel kurulda 30 gün içinde yazılı cevap verileceğinin bildirildiğini, yazılı sorulara ilişkin … Noterliğinden gönderilen ihtarnamenin müvekkiline ulaştığını ancak verilen cevapların eksik ve yetersiz olduğunu, hesap verilebilirlik ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinin anlaşıldığını, özel denetçi atanması şartlarının oluştuğunu belirterek;
Projenin başında şirket birleşmesi işlemleri yoluyla davalı şirkete geçmesi gereken 46.000.000 TL’nin davalı şirkette değil hakim ortakta kalması nedeniyle uğranılan zarar ve yaratılan vergi kaybının tespiti;
Davalı şirketin hakim ortağının grup şirketleri olan … A.Ş., …A.Ş., … A.Ş., …A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., …. A.Ş., … A.Ş., …A.Ş., …A.Ş.,…A.Ş., …Şti., …A.Ş., A…A.Ş., ….A.Ş., … …Şti., ….A.Ş, … AŞ, … A.Ş. …AŞ., …A.Ş., …A.Ş. dışında davalı şirket ile iş yaptırılan diğer tüm grup şirketlerinin tespiti,
Davalı Şirketten anılan ve tespit edilecek diğer tüm grup şirketlerine gönderilen nakitler, verilen borçların ayrı ayrı miktarları ve verilme tarihleri, sebepleri, verilen borçlar için faiz uygulanıp uygulanmadığı,
Hakim ortağın grup şirketlerine verilen şirket kefaletlerinin neler olduğu, karşılığında ipotek verilip verilmediğinin incelenmesi,
Kredi kullanma tarihlerinden sonra grup şirketlerine verilen borçların tespiti,
Davalı şirketçe kullanılan krediler, ödeme vadeleri, varsa yapılandırmaları, faiz miktarları, toplam finansman giderlerinin incelenmesi,
Kredi kullanılan tarihler itibarıyla şirketin sahip olduğu nakitlerin miktarı, banka hesaplarında bulunan meblağlar ile bu tarihler itibarıyla kredi ihtiyacının olup olmadığı, bu değerlendirmede davalı Şirketin Proje kapsamındaki satışlardan elde ettiği gelirler ile inşaat maliyetleri karşılaştırılarak kredi ihtiyacının olup olmadığının veya ne miktarda olması gerektiğinin incelenmesi,
Şirketin kullandığı kredilerin hangi kaynaklarda kullanıldığının incelenmesi,
Kredi yapılandırmalarının gerçekleştirildiği tarihteki şirketin mali durumu uyarınca gerekli olup olmadığı,
Hakim şirket … AŞ ile grup şirketlerince davalı Şirkete ödeme yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda ne kadarlık bir senedin davalı Şirkete bu şirketlerce verildiği, hakim şirket ve grup şirketlerince davalı Şirkete gerçekte bir ödeme yapılıp yapılmadığı,
Proje konusu inşaat işlerinin rayiç değerler gözetilerek yaklaşık maliyetinin ne olacağının belirlenmesi,
Grup şirketlerine yaptırılan işler ve bu işler nedeniyle imzalanan sözleşme ve ödemeler ile grup şirketlerinden alınan faturaların tetkiki ile bunların rayiç maliyetler ile kıyaslanması,
1.000.000 TL’ye kadar münferit imzaya yetkili temsilcilerin, bu yetkileri kapsamında hangi iş için aynı gün içinde aynı muhataba çok toplamda ne kadarlık bir miktarda ödeme yaptıklarının tespiti,
…’e verilen vefa hakkının hangi kredi veya ticari ilişki çerçevesinde verildiği, …’ten bunun karşılığında davalı Şirkete herhangi bir kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, kullanılan kredi varsa bunun Şirkette hangi iş ve işlemler için davalının değerlendirildiğinin tespiti,
Şirkette istihdam edilen çalışanların özellikle inşaat işleri tamamlandıktan sonra çalışmalarına ihtiyaç olup olmadığı, bunların hakim ortağa ve grup şirketlerinde çalışıp çalışmadığı,
Grup şirketleriyle yapılan yansıtma kayıtlarının incelenmesi,
Reklam şirketlerine davalı şirketten ödenen 35.000.000 TL civarındaki reklam bedelleri karşılığında davalı şirketten ziyade hakim ortağın reklamının yapıldığının incelenmesi. …Projesi yerine kendi isimlerini ön plana çıkararak diğer projelerinin tanıtımı için yapılan reklamların incelenmesi, maliyet analizinin değerlendirilmesi, reklam şirketlerinden geri alınan riskturn adı altındaki paraların hesaplara yansıtılıp yansıtılmadığının tetkiki,
Projedeki bağımsız bölümlerin satışı için yetkiyi ele geçiren hakim ortak temsilcilerinin gerçekleştirdiği zararına satışların incelenmesi konularında özel denetim taleplerinin kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının özetle müvekkil şirkette hakim ortağın kasıtlı işlemleri ile hakim ortak ile ilişkili şirket ve iştiraklerine para aktarılması suretiyle müvekkili şirketin zarara uğratıldığını iddia ettiğini, ancak şirketin usulüne uygun tutulmuş ticari defterleri incelendiğinde müvekkil şirketten nakit kullanımının yalnız davacı tarafından yapıldığının görüleceğini, hakim ortak ile ilişkilendirilen şirketlerden … Gayrimenkulün müvekkil şirkete sadece 531 TL, … Şirketinin 5.887 TL, … şirketinin 41.338 TL, … Site Yönetiminin 52.148 TL ve son olarak… Proje Geliştirme şirketinin 111.349 TL olmak üzere toplamda 211.253 TL borcu bulunduğunu, bunun yanında bizzat hakim ortağın müvekkil şirketten 579.088 TL, … şirketinin 1.197.098 TL, Ortadoğu Yer Altı Kaynakları şirketinin 914.808 TL, yönetim kurulu üyesi …’ün 125.790 TL, …’ün 1.132.577 TL alacağı olduğunu, yani hakim ortak ve yönetim kurulu üyelerinin bizzat şirket menfaatleri için müvekkili şirkete nakit desteğinde bulunduklarını, ancak hakim ortak ve bağlı şirketlerini müvekkili şirketi zarara uğratmakla suçlayan davacının ise müvekkili şirkete tam 33.191.352 TL borcu bulunduğunu, bu miktarı kendi menfaati için harcadığını, davacının şirket kuruluşunda hissedar olmaya zorlandığının iddia edilmesinin kötü niyetli olduğunu, davacıya şirket işleyişine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin her dönemde verildiğini, ayrıca davacı tarafından gösterilen özel denetçi firması ile de tüm bilgi ve belgeler paylaşıldığını, şirketin mali kayıtlarına ait tüm bilgilerin excel tablolarında mevcut olduğunu, davacı tarafından varsayımsal olarak belirlenen maliyet, ticari defterlere dayalı gerçek maliyeti yansıtmadığını, davacının dava dilekçesinin bir önceki maddelerinde kullandığı yanlış tutarlar üzerinden yine hesap yaparak gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, müvekkili şirketin kuruluş tarihi 16.05.2012 olup, 2012 ile 2020 yıllarına ilişkin işlemler Yeminli Mali Müşavir ile yapılmış Tam Tasdik Sözleşmesi kapsamında olduğunu ve 2018 yılına kadarki dönemler için hazırlanmış ve birer örneği bağlı olunan Vergi Dairesi’ne de verilmiş olan “Yeminli Mali Müşavirlik Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporu” kopyalarında menfi bir tespitte bulunulmadığını, Türk Ticaret Kanunu ve Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Şirket 01.01.2018’den itibaren bağımsız denetime tabi hale gelmiş olup, 04.05.2018’de yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında 2018 yılı için bir bağımsız denetim firmasını yetkilendirdiğini, Bağımsız Denetçinin 2018 yılına ilişkin hazırladığı ve 03.10.2019’da Genel Kurul’a sunduğu 25.06.2019 tarihli raporunda da herhangi bir olumsuzluk tespitinde bulunmadığını, Söz konusu rapor ve faaliyet raporunun birer örneğinin Genel Kurula katılan ortaklara yani davacıya teslim edildiğini, davacının gerçeğe aykırı olarak 46.000.000 TL’ nin şirket dışında kalmasına sebebiyet verildiğini ve ayrıca davacının Sancaktepe Belediyesine yapılan bağışın da hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğini, … Tic.A.Ş. firmasının müvekkili Şirkete devrolunmak suretiyle birleşme işleminin detay bilgilerinin de davacı ile defaten paylaşıldığını, davacının belediyeye bağış yapılarak şirketin zarara uğratıldığını savunduğu … Ada … ve … Parsellerin imar durumlarının “Okul Alanı” olduğunu, bu sebepten müvekkili şirket tarafından zaten herhangi bir tasarrufta bulunulması imkanı olmayan taşınmazların belediyenin yapılan konut projesi kapsamında talebiyle … Belediyesi’ne “Şartlı Bağış” ile teslim edildiğini, Teslim edilen gayrimenkullere isabet eden maliyet bedelleri (13 Parsel: 5.029.173,96 TL, 18 Parsel: 3.961.855,31 TL) proje maliyetine kayıt edildiğini, bu tasarrufun gerçekleştirilmesiyle projenin devamının mümkün olduğunu, zira belediye tarafından yapılan konut projesi kapsamında bu husus talep edildiğini ve konut projesi kapsamında bu taşınmazların bağışlandığını, davacının sorduğu tüm sorulara yazılı olarak cevap verildiğini, özel denetçi atanması davasının şartlarının oluşmadığını, zira davacının bilgi alma hakkını kullandığını ve talep ettiği sorulara yeterli ve doyurucu cevapların yazılı olarak verildiğini, ayrıca davacının soyut ve genel iddialarla özel denetçi atanmasını istemekte olduğunu bu bakımdan da dava şartının yerine gelmediğini belirterek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; TTK’nın 438 ve devamı maddeleri uyarınca özel denetçi tayini talebine ilişkindir.
TTK’nın 438.maddesinde ”(1) Her pay sahibi, pay sahipliğinden kaynaklanan haklarını kullanabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmış ise, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. (2) Genel kurul istemi onaylarsa şirket veya her bir pay sahibi 30 gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.”
TTK’nın 439.maddesinde “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri ve payların itibari değeri en az 1.000.000 TL olan pay sahipleri 3 ay içinde şirket merkezinin bulundu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilir. (2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunun veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıkları, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanır.”
TTK’nın 440.maddesinde “(1) Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra karar verir. (2) Mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı şirkete ait ticaret sicil kaydı celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 10/03/2021 tarihli raporunda; Davalı şirketin 2014-2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222. maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, Davacı …`nun Davalı şirkette %40 sermaye ile şirketin ortağı olduğunu,
Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde raporda detaylandırılan incelemelerde 2015 yılında finansman giderlerinin net satışların çok üzerinde olduğu, 2018 yılında ise net satışların %70 i oranında finansman gideri oluştuğu, şirketin Net Satışlarına karşılık Finansman Giderlerin çok ciddi düzeyde olduğu, Davalı şirketin 2016-2017-2018 yıllarında brüt satış karı elde ettiği, 2016-2017 yıllarında faaliyet karının %19-18, 2018 yılında ise %7 düştüğü, satışlardan elde edilen gelirlerin oluşan giderlerin üzerinde olmasına ve müşterilerden tahsil edilen nakit tutarlarının 2014 yılı hariç diğer yıllarda maliyetlerin üzerinde olduğu karşın (2016-2017 yıllarına dair cari dönemlerinde brüt satış karı toplam 166.083.028,35 TL) banka kredilerinde azalma olmadığı gibi 2018 yılında kredilerin artış gösterdiği ve halen daha 131.036.310,71 TL banka kredi borcunun bulunduğunu,
Davalı şirketin incelenen yıllar arasında 310.239.623,67 TL tutarında anapara kredi kullanmış ve toplam satışlardan kaynaklı gelirlerinin 617.199.500,99 TL olduğu ancak kredi kullanımları yapılan örneklem seçimleri sonucunda kredi kullanım tarihlerinde kullanılan kredilerin Davalı şirket ortağı iştirak şirketlerine borç bakiyesinin bulunmadığı dönemlerde aktarıldığı; kredilerin bir kısmının davalı şirketin ortaklarından … veya bu şirketin ya da ortaklarının ilişkili olduğu diğer firmalara aynı gün veya hemen sonrasında ve belli parçalara (diğer temsile yetkili olan grubun imzası gerekmeyecek şekilde) bölünmek suıretiyle aktarıldığı, bu şirketlerin o tarihlerde davalı şirkete önemli tutarda borçlarının bulunduğu, yapılan kredi transferleri ile mezkur şirketin davalı şirkete borçlarının arttığını,
Davalı şirket tarafından, ilişkili şirketlere para transferlerinin davacının imzasının gerektiren ödeme limitlerinin hemen altında bölünmek suretiyle transfer edildiğini,
Grup şirketlerine borçları için adat faizleri uygulanmaması veya uygulamalar sonucunda adat faizi doğmamasının sağlandığı iddialarının, şirket zararları olarak değerlendirilebileceğinden, bu konunun da ayrıntılı değerlendirilmesi gerektiğini,
Davalı şirketin ilgili dava konusu …Projesine ilişkin maliyet hesapları toplamının 465.602.909,48 TL olduğu tespit edilmiş olup, projeye yönelik maliyetlerin fahiş olduğu iddiası hakkında uzmanlık alanı dahilinde olmadığını, bununla birlikte inşaat maliyetlerinin yoğunlaştığı 2016 ve 2017 yıllarında yaklaşık birim maliyetlerini aşar tarzda maliyetin ortalama olarak görüldüğü, bu konunun ayrıntılı değerlendirilmesinin gerektiğini,
Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu grup şirketlerinin çalışan giderlerinin davalı şirkete yansıtıldığı yönündeki iddiasına yönelik yapılan incelemelerde 335 personele borçlar hesabının toplamı 15.259.376,61 TL olduğu, ancak projenin bitiş tarihinin tespiti ve çalışan personellerin görev tanımı bilenmediğinden bu hususun tespit edilemediği, projede yer alan personel sayısı, niteliği ve projelere ayırdıkları mesailerin tetkiki ile bu hususun aydınlığa kavuşabileceğini,
Davalı şirketin Sancaktepe belediyesine bağış olarak inşa etmiş olduğu Cami masraf tutarının 747.334,42 TL, Kültür Merkezi giderleri toplamının 23.658.711,62 TL tutarında olduğu tespit edilmiş olup gider kalemleri uzmanlık alanı olmaması nedeniyle rayiç bedeller hususunda tespitte bulunulamadığını,
… projesi yakınındaki diğer parselde bulunan arsaya istinaden ruhsat çalışması kapsamında yapılan giderlerin arsa bedeli ve KDV dahil 10.232.920,03 TL olduğu, dava dilekçesinde belirtilen satış işleminin incelenen yıllar içinde mevcut olmadığı ve masraf kalemleri uzmanlık alanı dışında olması sebebi ile rayiçleri hakkında tespit yapılamadığını,
Davalı şirketin … Akdi kapsamında 398 adet dairenin satışını … bankasına “İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmaz ve İştirak Hisseleri Satışları” dipnotu “… İli … İlçesi … Ada … Parsel …”açıklaması ile … numara 29.03.2019 tarihli fatura 71.790.150,00 TL tutarı ile devrinin yapıldığı, geri alım bedelinin ise 88.420.862,07 TL olduğu, vefa hakkı kapsamında bankaya devredilen taşınmazların devir bedellerinin rayici yansıtıp yansıtmadığının gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından yapılacak inceleme ile tespit edilebileceğini,
Davalı şirketin 65.000.000 TL tutarında müteselsil kefil olduğu, lehine 681.200.000 TL ve 350.000.000 USD tutarında müteselsil kefaletinin olduğu, Davalı şirketin projesinde bulunan 5 adet menkulün 2.230.000 TL eksper değeri ile ipotekli olduğunu,
Davalı şirkete ait incelenen yıllarda toplam reklam harcamalarının 21.352.411,27 TL olduğu, ancak yapılan reklam giderlerinin fahiş olduğu iddialarına yönelik uzmanlık alanı dışında olması nedeniyle tespit yapılamadığını,
Davacının toprak sahiplerine maliyetin altında daire satışı yapıldığı yönündeki iddiaların, devir yapılan konutların rayici ve satış değerleri uzmanlık alanında olmaması nedeniyle tespit yapılamadığını,
Bu sebeplerle Davacı ortağın iddialarının Türk Ticaret Kanunu madde 439/2 kapsamında tespiti yönünde; İnşaat Uzmanı Bilirkişi, Reklam Bilirkişisi, Banka Bilirkişisi, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve Mali Denetçi gerekliliği yönünde takdirin Mahkemede olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı % 40 hissedarı bulunduğu davalı şirkete özel denetçi atanmasını talep etmiştir. Davalı şirketin merkezinin … ilçesinde bulunduğu, davacının şirketin % 40 hissedarı olduğu, davalı şirketin genel kurulunun 03/10/2019 tarihinde yapıldığı, davanın 03/01/2020 tarihinde açıldığı, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığı ve 03/10/2019 tarihli genel kurulda özel denetçi tayini talebinin oy çokluğuyla reddine karar verildiği, buna göre TTK’nın 438/1. ve 439. maddelerine göre Mahkememizin bu davada yetkili olduğu, davacının dava açması için gerekli oranda hissesinin bulunduğu, davacının bu davayı açmaya hakkı bulunduğunu ve davanın 3 aylık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi davalı şirkete ait ticari defter ve belgelerde yaptığı inceleme sonucunda düzenlediği raporunda; Davacı ortağın iddialarının Türk Ticaret Kanunu madde 439/2 kapsamında tespiti yönünde; İnşaat Uzmanı Bilirkişi, Reklam Bilirkişisi, Banka Bilirkişisi, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve Mali Denetçi gerekliliği yönünde takdirin Mahkemede olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 27/03/2014 tarih ve 2013/… Esas, 2014/… Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Özel denetçi tayinine dayanak yapılacak olan vakıalar yönünden kesin hüküm sözkonusu edilemeyeceğinden kesin delil aranmasının dayanağını bulmak güçtür. Kanun koyucu özel denetçi istemine ilişkin olarak öne sürülen vakıaları az çok doğrulayan delil ve emareleri yeterli saymıştır. Özel denetçinin çalışma alanlarına giren ve bunun sonucu ile ilgili bulunan bilançonun gerçekliğinin araştırılması istemlerinde özel denetçi atanması konusunda daha da ılımlı davranmak gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle; Bilirkişi görüşü, davalı şirketin 03/10/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ve ekleri, davalı şirket tarafından davalıya gönderilen yazılı cevaplara ilişkin Beyoğlu 57. Noterliğinin ihtarnamesi, özel denetçi atanması davasında tam ispatın aranmadığı, yaklaşık ispatın yeterli olduğu, küçük pay sahiplerinin korunması için denetçi atanmasının gerektiği hususları göz önüne alınarak davanın kısmen kabulü ile hüküm kısmında belirtilen konularda davalı şirkete özel denetçi tayin edilmesi gerektiği, davacının özel denetçi atanması talep ettiği diğer konularda özel denetçi atanması talebinin dosya kapsamı ve yasal mevzuata göre yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılarak;
– Projenin başında şirket birleşmesi işlemleri yoluyla davalı şirkete geçmesi gerektiği iddia edilen 46.000.000 TL’nin hakim ortakta kalıp kalmadığı ve bu nedenle uğranılan zarar ve yaratılan vergi kaybının bulunup bulunmadığı,
– Davalı şirketten tüm grup şirketlerine gönderilen nakitler, verilen borçların ayrı ayrı miktarları ve verilme tarihleri, sebepleri, verilen borçlar için faiz uygulanıp uygulanmadığı,
– Hakim ortağın grup şirketlerine verilen şirket kefaletlerinin neler olduğu, karşılığında ipotek verilip verilmediği,
– Kredi kullanma tarihlerinden sonra grup şirketlerine borç verilip verilmediği,
– Davalı şirketçe kullanılan krediler, ödeme vadeleri, varsa yapılandırmaları, faiz miktarları, toplam finansman giderlerinin incelenmesi,
– Kredi kullanılan tarihler itibarıyla davalı şirketin sahip olduğu nakitlerin miktarı, banka hesaplarında bulunan meblağlar ile bu tarihler itibarıyla kredi ihtiyacının olup olmadığı,
– Davalı şirketin kullandığı kredilerin hangi kaynaklarda kullanıldığının incelenmesi,
– Kredi yapılandırmalarının gerçekleştirildiği tarihteki davalı şirketin mali durumu uyarınca gerekli olup olmadığı,
– … A.Ş. ile grup şirketlerince davalı şirkete ödeme yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda ne kadarlık bir senedin davalı şirkete bu şirketlerce verildiği, hakim şirket ve grup şirketlerince davalı şirkete gerçekte bir ödeme yapılıp yapılmadığı,
– Proje konusu inşaat işlerinin rayiç değerler gözetilerek yaklaşık maliyetinin ne olacağının belirlenmesi,
– Grup şirketlerine yaptırılan işler ve bu işler nedeniyle imzalanan sözleşme ve ödemeler ile grup şirketlerinden alınan faturaların tetkiki ile bunların rayiç maliyetler ile kıyaslanması,
– …’e verilen vefa hakkının hangi kredi veya ticari ilişki çerçevesinde verildiği, …’ten bunun karşılığında davalı şirkete herhangi bir kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, kullanılan kredi varsa bunun şirkette hangi iş ve işlemler için değerlendirildiği,
– Davalı şirkette istihdam edilen çalışanların özellikle inşaat işleri tamamlandıktan sonra çalışmalarına ihtiyaç olup olmadığı, bunların hakim ortağa ve grup şirketlerinde çalışıp çalışmadığı,
– Grup şirketleriyle yapılan yansıtma kayıtlarının incelenmesi,
– Reklam şirketlerine davalı şirketten ödendiği iddia edilen 35.000.000 TL civarındaki reklam maliyet analizinin değerlendirilmesi, reklam şirketlerinden geri alınan para olup olmadığı ve varsa paraların hesaplara yansıtılıp yansıtılmadığı,
– Projedeki bağımsız bölümlerin zararına satılıp satılmadığının incelenmesi,
hususlarında rapor düzenlenmesi için mali müşavir …, bankacı … ve İnşaat mühendisi Prof. Dr. …‘in özel denetçi olarak atanmalarına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Özel Denetçilerin şirket merkezinde 2 aylık süre içersinde TTK.’nın 441. ve 442. maddelerindeki düzenlemelere uygun olarak inceleme yaparak rapor düzenlemelerine,
3-İnceleme için takdir edilen 2 aylık sürenin ilgili tüm belge ve kayıtların hazır edildiğinde başlamasına, ilgili tüm belge ve kayıtların hazır edildiği hususunun davalı tarafından bildirilmesi için 4 haftalık kesin süre verilmesine,
4-İncelenecek kayıtların fazlalığı ve işin mahiyeti gözönüne alınarak denetçilerin her birine 12.000’er TL ücret takdirine, ücretlerin TTK.‘nın 444.maddesi gereğince davalı şirket tarafından 2 haftalık kesin süre içinde yatırılmasına, ücret yatırıldığında özel denetçilere tebligat çıkarılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 4,90 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın reddedilen kısmına göre 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 1.052 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 1/2 si olan 526 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı; TTK’nın 440/2 maddesi gereğince kesin olarak oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır