Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/738 E. 2020/893 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/738 Esas
KARAR NO :2020/893

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 27/07/2020
KARAR TARİHİ: 29/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında 23/11/2017 tarihinde … A.Ş.’ye ait hisselerin devrine ilişkin hisse devir sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye istinaden taraflar, müvekkiline, davalı …’ya ait olan ve … A.Ş.’de bulunan hisselerden 60.000 adet hamiline yazılı B grubu hisseyi devretmeye taahhüt ettiğini, işbu sözleşme uyarınca müvekkili 02/11/2017 tarihinde davalı … A.ş.’nin bermaya artırımına katılım bedeli olarak Davalı … A.Ş.’nin banka hesabına 90.000-TL yatırdığını, davalı …tarafından 28/06/2018 tarihinde gerçekleştirilen Yönetim Kurulu neticesinde, sermaya artırımı kararı alındığını, işbu karar ile artırılan 7.335.600-TL tutarındaki kısman 90.000-TL’lik bölümünün müvekkile tahsisi kararlaştırıldığını, sermaye artırımı kararı ve taraflar arasında akdedilen Hisse Devir sözleşmesine rağmen, müvekkiline herhangi bir hisse devri gerçekleştirilmediğini, müvekkili şirket ortağı sıfatını sözleşmenin imzalandığı 23/11/2017 tarihinden bugüne kadar haiz olmadığını, davalı … ile yapılan görüşmelerde, sermaya artırım talebinin reddedildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen kendisine hiçbir makul açıklama yapılmadığını ve belge sunulmadığından dolayı …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesini 21/03/2019 tarihinde keşide edilerek davalılara tebliğ edildiğini, davalılar tarafından ihtarname tebliğ alındığını ancak herhangi bir cevap verilmediğini, bu sebeple müvekkili tarafından 18/04/2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı sunduğu itiraz dilekçesi ile birlikte, borcun aslına ve tüm ferilerine karşı itirazda bulunduğunu ve kötü niyetli bir şekilde takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalıların sermaya artırımına ilişkin SPK’ya yaptıkları başvuru, yine kendileri tarafından hiçbir şekilde gerekçe bulunmaksızın geri çekildiğini, Sermaye Piyasası Kurulundan gelen cevap açıkça müvekkilinin oyalandığını, bunun sonucunda müvekkili telafisi imkansız ve ciddi bir zarara uğradığını, müvekkili tarafından ödenmiş olan 90.000-TL’nin ödeme tarihindeki ticari temerrüt faizin üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla, davalı tarafıdan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlattıkları ilamsız icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, itirazın iptalinin ardından takibin devamını ve takibe konu 90.000-TL’nin ödeme tarihindeki ticari temerrüt faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlite davalı borçludan tahsilini, davalının, mevcut/likit borcunu inkar etmesi ve haksız bir şekilde müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını engel olmaki çin kötü niyetle takibe itiraz etmesi sebebiyle borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davacının muaccel bir alacağının bulunmadığını, halen yürürlükte olan bir sözleşmeye dayalı olarak açılan davanın dava şartı eksikliği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin tolu olarak bir çok yatırımcı adına sermaya artırımına başvurduğunu, Sermaya Piyasası Kurulundan gelen 05/3/2020 tarihli belgeden de bu durumun açıkça anlaşılacağını, davacı adına 90.000-TL tahsisli sermaya artırımına başvurulduğunu ve halka açık bir anonim şirketin yükümlülükleri gereği bu durum KAP’a açıklandığını, müvekkili şirket gerekli açıklamaları ve adımları attığını, taraflar arasında mevcut uyuşmazlık açısından muaccel hale gelmiş bir borçtan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin sermaye artırım için gerekli başvuruları yaptığını, Sermaya Piyasası Kurulu tarafından gönderilen 15/05/2020 tarihli yazıda başvurularının eksik hususlar içerdiğini ve bu sebepler şartlı olarak başvurularının reddedildiğini, müvekkili şirketin yönetim kurulunun gerekli işlemleri yaparak SPK’ya bilidirimde bulunması gerektiğini belirttiğini, davacı tarafından sermaya piyasası kurulu başkanlığına sunulan beyan nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın kabulüne karar verilmiş olma ihtimalinde, davacı hem ödemiş olduğu bedeli iade alacak hem de müvekkilinin kontrolünde çıkmış durumda olan sermaya artırım süresi sonuçlandığında davacı adına hisse senetleri kaydedeceğini, hiçbir bedel ödemeksizin tahsisli sermaye artırımından faydalanması gibi bir durum söz konusu olacağını, bu durumun müvekkili açısından ciddi bir hak kaydına sebebiyet vereceğini ve davacı açısından sebepsiz ve mükekker zenginleşme teşkil edeceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
İtirazın iptaline konu, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası celp edilip incelendiğinde, davacının dava dışı … A.Ş. aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı dava dışı şirketin itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, icra takibinde davalı …’in borçlu olmadığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için, davalı aleyhine yapılmış bir icra takibi bulunması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartlarından olduğu, 115/1. maddesinde ise mahkemenin, dava şartlarını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlü bulunduğu, tarafların da dava şartı eksikliğini her zaman ileri sürebileceği hükme bağlanmıştır.
Davalı aleyhine, usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından, HMK 114.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi ve HMK 115/2 maddesi gereği, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın, HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır