Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/736 E. 2021/125 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/736 Esas
KARAR NO:2021/125

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :29/12/2020
KARAR TARİHİ:15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … Cad. … Apt. No:… …/ … adresinde bulunan taşınmazda kiracı konumunda olduğunu, müvekkilinin gerçek kişi tacir olarak 16/07/2020 tarihinden itibaren belirtilen iş yerinde … … işletme adıyla faaliyet yürüttüğünü, 25/11/2020 tarihinde davalı kurum ile elektrik alan serbest tüketici olarak abonelik hizmet sözleşmesi yapıldığını, davalı kurum elemanları tarafından yapılan denetimlerde iş yerinin ön cam kısmında bulunan 3 tane LED ışığın bağlı olduğu ve yanmakta olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin elektrik sayacına hiçbir şekilde müdahale etmediğini ve kaçak elektrik kullanmadığını, ancak davalı kurum tarafından tek taraflı olarak Kaçak Tespit Tutanağı tanzim edildiğini ve iş yerinde mevcut bulunan tüm elektrikli eşyalarda usulsü elektrik kullanımı söz konusuymuş gibi tutanak düzenlendiğini, bunun sonucunda müvekkili aleyhine 13.322,46-TL ceza tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin bu duruma itiraz ettiğini ancak daha sonra 27/11/2020 tarihinde iş yeri elektriğinin kesildiğini ve müvekkilinin mağdur edildiğini, müvekkilinin davalı yanca uygulanan baskı sonucunda tahakkuk ettirilen 13.322,46-TL ödemeyi yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini ve elektrik sayacına dışarıdan herhangi bir şekilde müdahalede bulunmadığını iddia ederek, kaçak elektrik kullanmadıklarının tespiti ile kaçak elektrik kullanım bedeli adı altında müvekkilinden haksız ve hukuksuz olarak tahsil edilen 13.322,46-TL’nin dava açılış tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kaçak elektrik kullanım bedelinin ihtirazi kayıtsız olarak ödenmiş olması nedeniyle davacının ödediği bedelin iadesini talep edemeyeceğini, müvekkili şirketçe davacı adına kaçak elektrik kullanımından kaynaklı 13.116,10-TL Kaçak Tahakkuku oluşturulmuş olup, yapılmış olan kaçak elektrik kullanım tespitinin ve tahakkukunun mevzuata uygun olduğunu, harici hattın taşınmazın önceki kiracısı tarafından tesis edildiğini, taşınmazın bu haliyle devren kiralandığı iddialarının 6098 sayılı TBK gereği konut ve çatılı iş yerlerindeki ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında mütalaa edileceğinden kira sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkili şirketi ilgilendirmemekte olup, kiralama anında var olan ayıptan doğan zararların tazmini bahsi kiralayan ile davacı kiracı arasındaki bir mesele olduğunu, davacı her kadar kaçak elektrik kullanmadığını iddia etmiş olsa da, dosyasına iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar nitelikte, tespit tutanağı ve sair belgelerle aynı kapsam ve mahiyette herhangi bir somut delil sunamadığını savunarak, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Sözleşme, faturalar, Vergi Dairesi Müdürlüğü ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı celp edilip incelenmiştir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 12/01/2021 tarihli cevabi yazısı ile, davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının ve ortak olduğu bir şirket kaydının bulunmadığının bildirildiği, … … Vergi Dairesi’nin 20/01/2021 tarihli cevabi yazısı ile de davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu ve VUK 177/1. Maddesi limitlerini aşmadığı, esnaf işletmesini aşan düzeyde gelirinin bulunmadığı ve davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır