Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2021/217 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/730 Esas
KARAR NO:2021/217

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/10/2017
KARAR TARİHİ:09/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı arasında … Mh. … Cd. … Apt. No:… … … adresinde davalının açacağı işyerinde … … isminin ve … logosunun kullanım hakkı verilmesi ve … satışı yapılması amacıyla 10/02/2017 tarihli sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme ile üzerine düşen tüm yükümlülükler müvekkili şirket tarafından yerine getirildiği halde davalı kendi üstüne düşen yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina etmiş … Noterliği’nin 10/08/2017tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi sözleşme hükümlerine aykırı olarak ve hiçbir haklı gerekçeye dayanmaksızın feshettiğini bildirdiğini, sözleşmenin feshi ile ilgili hükümler incelendiğinde davalının hiçbir gerekçe göstermeksizin tazminatsız fesih hakkının bulunmadığını, davalı sözleşmeyi süresinden evvel feshetmekle birlikte ürün alışverişinden kaynaklanan cari hesap borçları için belirlenen vadelere uygun ödeme de yapmadığını, sözleşmeye aykırılık halinde hiçbir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın taraflar arasında akdedilen 10/02/2017 tarihli sözleşmenin 25.maddesinde belirlenen cezai şartın muaccel hale geleceği belirtildiğini, davalı sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için sözleşmeye aykırılık halinde ödeneceği kabul edilen 50.000 TL cezai şart bedeli ile 1.073 TL bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine ait ödeme emri davalı borçluya tebliğ edildiğini, ödeme emrini tebellüğ eden davalı 23/08/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın en az %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, masraflar ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili öğrenci olarak öğrenimini devam ettiği sırada ekonomik zorlukla nedeniyle okul masraflarını karşılamak amacıyla babasının çektiği kredi ile davacı şirket ile franchise sözleşmesi imzalayarak … Markalı … dükkanı açtığını, işletmenin kiraya vereni ile ihtilaf yaşamış işletme sahibi işletmeyi kendisinin kullanacağından bahisle işletmenin boşaltılmasını ve tahliyesini müvekkilinden talep ettiğini, müvekkili tarafından bu durum davacı şirkete bildirilmiş ve sözleşme hükümleri gereği başka bir yerde ve de eski adresten daha işlek bir bölgede iş yeri açılması için izin talep edildiğini, ancak davacı şirket tarafından iş yeri adresinin değiştirilmesi konusunda herhangi bir cevap verilmemiş bunun üzerine müvekkili öğrenimini devam ettirecek olması, askerlik ödevinin yerine getirmemiş olması nedenleriyle sözleşmeyi 5 yıl süre ile devam ettirmesi imkansız hale geldiğinden sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin feshinden sonra davacı şirket …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından 50.000 TL cezai şart ve 1.073 TL cari hesap alacağı miktarı sebep göstererek davalı müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve bu takibe 23/08/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve tüm ferilere itiraz edildiğini, davalı müvekkilinin tacir olmadığını, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart sözleşmeyi düzenleyen davacının hakim konumunda olması nedeniyle davacı lehine aşırı yararlanma olduğundan geçersiz olduğunu, davalı müvekkilin davacı şirkete borcu olmadığını, dava dilekçesinde iş bu sözleşmeden ve ek protokol gereğince …’ın da kefil olarak cezai şart bedelinden sorumlu olacağı iddia edilmiş olup, bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek görev yönünden usulden reddini, Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, daha sonra yetki yönünden … Hukuk Mahkemeleri’ne gönderilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Alınan 21/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı şirketin 2017-2018 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun olduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirket ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı şirketin davalı şirketten cari hesap ilişkisinden kaynaklı 1.073,87-TL alacaklı olduğu, davacı şirketin icra takibine ve davaya konu cezai şart talebinin Sayın Mahkemeniz tarafından kabul edilmesi durumunda davacının davalı şirketten 10/02/2017 tarihli sözleşmenin 25. Maddesi kapsamında 50.000-TL cezai şart talebinde bulunabileceğinin mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, marka ve isim hakkının kullanılmasını içerir sözleşmeye dayalı olarak açılan, bakiye alacak ve cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibinde, itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine, taraflar arasında imzalanan marka ve isim hakkının kullanılmasına ilişkin sözleşmeye istinaden hesaplanan 50.000,00-TL cezai şart, 1.073,00 TL bakiye cari hesap alacağı olmak üzere toplam 51.073,00-TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, davalı tarafından Yasal 7 günlük süre içerisinde borcun tamamına faize ve ferilerine itirazı neticesinde takibin durduğu, yasal 1 yıllık süre içerisinde İİK 67. Maddesi gereğince itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraflarca usulüne uygun olarak gösterilen deliller toplanılmış ve dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup tarafların alacak-borç tutarlarına ilişkin bila tarihli rapor alınmıştır.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; taraflar arasında, davacı şirkete ait isim haklarını kullanma hakkını da kapsayan, 10.02.2017 tarihli yazılı bir sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin varlığı ya da sözleşmedeki imzalar konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, hernekadar bu sözleşmede yetkili mahkemelerin belirlenmiş olmasına rağmen, 6100 Sayılı Yasaya göre ancak tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yetki sözleşmesi yapılabileceğinden, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, yine davalı-borçlu tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de yetkili icra dairesinin yetki itirazında açıkça belirtilmemiş olması sebebiyle davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının ve davacı alacaklı şirketin merkezinin bulunduğu yer olan … İcra Dairesinde icra takibinin başlatılmış olması, itirazın iptali davasının ise bu icra dairesinin bağlı bulunduğu yer Mahkemelerinde açılmış olması karşısında, davalı tarafın, Mahkememizin yetkisine yönelik itirazların reddine, bila tarihli bilirkişi raporunda davacının cari hesaptan kaynaklı alacak miktarı tespit edildiğinden, bu miktar üzerinden icra takibinin devamına, bu alacağın likit bir alacak olması sebebiyle haksız ve kötüniyetli itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olup son olarak da davalı asilin … satışı yaparak geçimini sağlamaya çalışan bir esnaf olması, yaptığı işin sonucu olarak tacir sıfatına haiz olmayıp ancak geçimini sağlayacak kadar gelir elde edebileceği gerçeği, taraflar arasındaki sözleşmenin matbu bir sözleşme olması, davalı asilin ise bu sözleşmenin kurulması esnasında çok nitelikli ve karar verici, yön tayin edici bir konumda olmaması, yazılı olarak kararlaştırılan cezai şartın tek taraflı ve genel işlem şartı niteliğinde hazırlanıp karşı tarafla müzakere edilmeyip imzalanmak zorunda bırakılması, bu haliyle de Borçlar Kanunu hükümlerine göre geçersiz oluşu, aksi durumda da davalı asilin bu cezai şartı ödemek zorunda kalması halinde, ekonomik olarak ciddi sorun yaşayabilme ihtimali karşısında, Hakime verilen takdir yetkisi nazara alınarak, cezai şartın kaldırılmasının hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmış ancak bu reddedilen talep yönünden davalı lehine takdiren vekalet ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davaya konu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, davalı-borçlunun yaptığı itirazların KISMEN İPTALİNE, icra takibinin; 1.073,00-TL cari hesap alacağı ve bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 Yasal faiz işletilerek icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Kabul edilen alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 214,60-TL icra inkar tazminatının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 73,29-TL harçtan peşin alınan 616,83-TL harçtan fazla alınan 543,54-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 1.073,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Reddedilen talep, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak reddedildiğinden, davalı lehine vekalet ücretine takdiren yer olmadığına,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 31,40-TL başvurma harcı + 73,29-TL peşin harç toplamı olan 104,69-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti + 146,00-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.343,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 2,10 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının, ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2021

Katip …

Hakim …