Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/725 E. 2021/452 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/585 Esas
KARAR NO : 2021/460
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 02/11/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; 19/06/2017 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken YAYA olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkil …’e çarpması sonucu araç dışı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili … Mahallesinde karşıdan karşıya geçmek amacıyla yolun kenarında durarak sağına soluna bakarak kontrollü bir şekilde yolun 1. Bölümünü geçmiş , 2. Bölümüne geldiğinde sağ tarafını kontrol ettikten sonra sol tarafını kontrol edecekken … plaka sayılı aracın aynası müvekkile çarpmış , yere düşen müvekkilin sol ayağının üzerinde bahsi geçen araç geçtiğini, kaza sonrası kaza tespit tutanağı tutulmadığını, müvekkili … ise ilgili kazada yaya konumunda olup hiçbir kusuru bulunmadığını, olayla ilgili olarak …Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017/… soruşturma numarası ile soruşturma yürütüldüğünü, 19/06/2017 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası nedeniyle müvekkilin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili …’in sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00TL , geçici iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL , geçici bakım ve bakıcı gideri için 100.00 TL olmak üzere toplamda 300,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı tarafından müşterek ve müteselsilen tazmin edilmesine ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 23/11/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; KTK 109. maddesinde belirtildiği üzere; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağını, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan tüm hak ve talepler 2 yıllık zaman aşımına tabi olup, davaya konu trafik kazası 19.06.2017 tarihinde meydana gelmiş olup, Sayın Mahkeme huzurundaki dava 02.11.2020 tarihinde açıldığını, davaya konu kaza tarihinin göz önüne alındığında 2 yılı aşkın bir zaman geçmiş olup dava zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmesini, dava konusu kaza, zaman bakımından müvekkil şirket poliçesi kapsamında olmadığını, kazada yer alan … plakalı araç müvekkil sigorta şirketinden 19.06.2017 tarihinde saat 16:34’da sigorta yapıldığını, davaya konu kaza saati ise poliçe saatinden daha önce olduğunu, acil muayene formunda yer alan kaza tarih ve saati, ise 19.06.2017 – 11:09 olduğunu, davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
19/06/2017 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken yaya olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkil …’e çarpması sonucu araç dışı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/… soruşturma sayılı dosyanın incelenmesinde; Dosyanın … Asliye Ceza Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyasına gönderildiği görülmüştür.
… Asliye Ceza Mahkemesi 2017/ … Esas 2017/ … Karar 27/09/2017 tarihli kararının incelenmesinde; “Her ne kadar eşe karşı basit yaralama suçundan sanık hakkında kamu davası açılmış ise de, sanığın yargılama devam ederken öldüğü anlaşılmakla 5237 sayılı yasanın 64/1 ve CMK 223/8 maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine,” kararı verildiği görümüştür.
Sigorta Tahkim Komisyonu 15/04/2021 tarih 120413 sayılı müzekkere cevabında; 02/08/2017 tarihli 2018/… Esas başvurulu sayılı 06/03/2019 tarih 2019/ … karar sayılı uyuşmazlık hakem kararında “başvuru sahibinin talebinin husumet yokluğundan reddine,” kararı verildiği, kararın taraflara bildirildiği belirtilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde (1086 sayılı HUMK 237. md) “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nun 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. fıkrasında “Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Şu halde “kural olarak” davacı tarafından tercih hakkı kullanılarak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulmuş ve Sigorta Tahkim Komisyonunca bir karar verilmişse artık bu taraflar için kesin hüküm ifade eder. Öte yandan Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldıktan sonra bu başvuru kesinleşmeden mahkemeye dava açıldığı taktirde dava şartlarından olan derdestlik durumu da ortaya çıkacaktır (Yargıtay 17. HD’nin 2016/16910-2017/8591 E.K. ve 2014/22687-2017/5788 E.K. Sayılı ilamları ). Davacının Sigorta Tahkim Komisyonuna dava konusu trafik kazası ile ilgili 5100TL sürekli ve geçici işgöremezlik talebi ile başvurmuş, talebi husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiş, karar taraflara bildirilmiş ve itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. HMK 114/i maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekli olmuştur. Her ne kadar mahkememiz gerekçesinde derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu sehven yazılmış olup, Sigorta Tahkim Komisyonu Kararı taraflara bildirilmiş olup süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğinden kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekli olmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından davanın HMK’nın 114/1 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL. Harçtan eksik alınan 4,90 TL. Harç davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan vekalet ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden 300 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.