Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/70 E. 2020/248 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/70
KARAR NO : 2020/248

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/06/2015
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından … plakalı, … model ve … marka aracın 40.000 TL bedelle satın alınması konusunda davalı ve davalının ortağı olan dava dışı … ile anlaşılmış olduğunu, yapılan anlaşma karşılığında da bedelin 38.000 TL si 27/10/2014 tarihinde dava dışı …’ya ait …bank, … nolu hesaba havale yapıldığını, davalı ve dava dışı kişi tarafından bu aşamada aracın müvekkiline devredilmesine ilişkin işlemler başlatılmadığını, müvekkili tarafından araç bedelinin 38.000 TL sinin ödenmesinin akabinde davalıdan 15.000 TL nakit para borç olarak alındığını, bunun karşılığında ise müvekkili tarafından davalıya …’e 15.000 TL bedelli, 16/04/2014 keşide ve 25/05/2014 vade tarihli senet verildiğini, senet bedeli de davalıya elden ödendiğini, müvekkili tarafından 15/04/2015 tarihinde ise aracın devri, bakiye araç bedeline dair hesaplaşma için davalı ve dava dışı kişiyle görüşmeye gidildiğini, müvekkili davalı ve dava dışı ile yaptığı hesaplaşma içerikli 15/04/2015 tarihli görüşme neticesinde de aracın devrinin verilmemesi üzerine taraflarınca davalının ortağı … aleyhine 38.000 TL bedelin iadesi talebiyle İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, iş bu kişinin vekili tarafından takibe 30/04/2015 tarihinde itiraz edildiğini, müvekkili tarafından davalı … adına düzenlenen senet bedeli olan 15.000 TL elden ödenmesine karşın, müvekkili aleyhine … tarafından 04/05/2015 tarihinde davaya konu edilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe müvekkilinin kusuru dışında nedenlerle itiraz edilemediğini ve takibin kesinleştiğini, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına dayanak yapılan davalının alacaklısı olduğu, 15.000 TL bedelli, 16/04/2014 keşide ve 25/05/2014 vade tarihli senetten dolayı müvekkilin takip çıkışı olan 16.665,10 TL borçsuzluğunun tespitini, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına müvekkili tarafından ödeme yapılacağından, bedelin İİK 72. Maddesi gereği teminat karşılığında alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava açtıkları görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın, müvekkilinden 15.000,00 TL nakit borç para aldığını kabul ettiğini, ancak paranın ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığını, senet bedelinin müvekkilinin elden ödendiğine dair iddiada bulunduklarını, ancak senet bedeli ödenmediği gibi bunun bedelini ödediğini iddia eden tarafın ispat yükümlülüğü bulunmadığını, hukuka aykırı olarak elde edilen ses kayıtlarının dikkate alınması söz konusu dahi olamayacağını, müvekkili ile dava dışı 3. Kişinin herhangi bir ortaklığı bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi açısından tedbir kararının kaldırılmasını, müvekkilinin mağduriyetine neden olan davacı aleyhine en az %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, mahkeme giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep ile davaya cevap verdikleri görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE ;
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/01/2018 tarih, … Esas ve …karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize geldiği ve yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 20/02/2019 tarih, … Esas ve… Karar sayılı kararında: “…Dava kıymetli evraktan kaynaklı olarak borçlu olunmadığının tespiti isteminden ibarettir. Davacı, İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasında icra takibine konu edilen 15.000 TL bedelli, 16/04/2014 keşide ve 25/05/2014 vade tarihli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Ancak davacı dava dilekçesinde davalıdan 15.000 TL borç para aldığını, bunun karşılığında ise davacı tarafından davalıya dava konusu 15.000 TL bedelli bonoyu verdiğini açıkça beyan ve kabul etmiş ancak bu bedelin elden ödendiğini iddia etmiştir. Başka bir anlatımla dava konusu bono taraflar arasında gerçekleşen bir borç para verme işlemine karşılık olarak verilmiş olup, karşılıksız bir senet değildir. Her ne kadar davacı ödeme savunmasında bulunmuş ise de, senede karşı senetle ispat kuralı gereği ödemeye dair herhangi bir yazılı delil ileri sürmemiştir. Ayrıca dava dilekçesinde bahsedilen ve taraflar arasındaki araç alış verişine dair olaylar ayrı bir yargılama konusu olup iş bu davadaki bonoyla bir ilgisi yoktur. Hal böyle olunca ispat edilemeyen davanın reddine…” karar verildiği,
Kararın, davacı tarafından istinaf edildiği, İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin 17/01/2020 tarih, … Esas ve… Karar sayılı ilamında; “…Davacının iddialarına yönelik olarak ileri sürdüğü hususlarda tefecilik ve bedelsiz senedi tahsile koymak suçlarından dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nın … sayılı dosyasında soruşturma bulunduğu beyan edilmekte, dosyada da ilgili savcılığın evrak isteme ve icra dosyasının celbi yönünde müzekkereleri bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince soruşturma dosyası incelenmeden, sonucu eldeki davayı etkileyip etkilemeyeceği yönünde bir değerlendirme yapmadan eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmış olup, kararın bu nedenle kaldırılmasına…. ” karar verildiği,
Mahkememiz kararının kaldırılmasından sonrası dosyanın mahkememize gelerek, … Esas sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
İstanbul…İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası, takibe konu bono fotokopisi, İstanbul …İcra Müd. … E. sayılı dosyası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Hz. Nolu soruşturma dosyası, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davaya konu senetten kaynaklı olarak borçlu olunmadığının tespiti isteminden bahisle İİK 72/3.maddesinde düzenlenmiş olan, icra takibinden sonra açılmış bulunan menfi tespit davasıdır.
Dava dosyasına celbedilen İstanbul …İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, keşidecisinin davacı …, lehdarının davalı … olarak bulunduğu, 25/05/2014 keşide tarihli, 15.000-TL. bedelli bono üzerinden, davalı tarafından, davacı aleyhine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
Dava dosyasına celbedilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Hz. Nolu dosyası incelendiğinde, müştekisinin, davacı …, şüphelilerinin davalı … ve dava dışı … olduğu ve tefecilik yapmak ve bedelsiz senedi kullanma suçuna ilişkin olarak, 25/01/2020 tarihinde davalı … yönünden davaya konu senetten dolayı, “….tefecilik suçunun unsurlarının bulunmadığı, bu bononun bedelinin elden ödendiği iddiasının Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 1988/1 E, 1989/2 K. sayılı kararında belirtildiği üzere ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği, böyle bir delilin de ibraz edilmediği, dolayısıyla bedelsiz senedi kullanmak suçunun unsurlarının da bulunmadığı anlaşıldığından …şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına…” karar verildiği görüldü.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller sonucu, davacının dava dilekçesinde davalıdan 15.000 TL borç para aldığını, bunun karşılığında ise davacı tarafından davalıya dava konusu 15.000 TL bedelli bonoyu verdiğini açıkça beyan ve kabul ile bu bedelin elden ödendiğini iddia ettiği anlaşılmıştır. Dava konusu bono, taraflar arasında gerçekleşen bir borç para verme işlemine karşılık olarak verilmiş olup, karşılıksız bir senet değildir. Her ne kadar davacı ödeme savunmasında bulunmuş ise de, senede karşı senetle ispat kuralı gereği ödemeye dair herhangi bir yazılı delil ileri sürmemiş, incelenen savcılık dosyasında bu bononun bedelinin elden ödendiği iddiasının da ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği, böyle bir delilin de ibraz edilmediği, dolayısıyla bedelsiz senedi kullanmak suçunun unsurlarının da bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği eldeki davayı etkilemeyeceği anlaşılmıştır. Ayrıca dava dilekçesinde bahsedilen ve taraflar arasındaki araç alış verişine dair olaylar ayrı bir yargılama konusu olup iş bu davadaki bonoyla bir ilgisi yoktur. Hal böyle olunca ispat edilemeyen davacının davasının reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 284,60-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 230,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.