Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/684 E. 2021/634 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/684 Esas
KARAR NO:2021/634

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/12/2020
KARAR TARİHİ:12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … gibi bir çok derginin yayıncısı olup aylık süreli yayınlar acısından Türkiye’nin en çok dergi yayınlayan grubu olup dergi reklamcılığı piyasasında tüm sektörler bazında en çok reklam toplayan dergi grubu olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında süre gelen ticari ilişki çerçevesinde davalı borçlu firma İlanlarını müvekkili firmanın yayıncısı olduğu dergiler veya dergi eklerinde yayınlattıklarını, söz konusu yayınlar karşılığında müvekkilinin toplam bedeli 31.270,41-TL bedelli reklam faturası düzenlendiğini, Söz konusu reklam alacakları için müvekkili şirket tahsilat ekibinin görüşmeler yaptığını, ancak söz konusu borç ödenmediğini, Söz konusu ödenmeyen faturaların, ödenmeyince; alacaklarının tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından işleme konulduğunu ve takibe geçildiğini, davalının takibe konu borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalıların itirazlarında ileri sürmüş oldukları iddiaların hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu belirterek, borçlu takibe “Hiçbir borcu olmadığı”iddiasıyla itiraz ettiğini, bu
itirazların gerek ticari hayatın olağan akışına gerekse sözleşmeye ve yasaya uygun olamayan son derece haksız ve yersiz bir itiraz olduğunu belirterek itirazın iptalini, davaya konu alacağın likit olması nedeniyle İ.İ.K.67 maddesi gereğince %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının işbu davayı açmasında hukuki yararı olmadığını, davanın bu usuli eksiklik nedeniyle reddi gerektiğini, esasa ilişkin ise, davacının faturalara konu edimlerini eksik ifa etmesi sebebiyle tanzim ettiği faturalardan davalı tarafın borcunun doğduğunun kabul edilemeyeceğini, öncelikle faturaya itiraz edilmemesinin faturanın içeriğini kabul anlamına gelmediğini, yani faturanın, tanzim edildiği konuya ilişkin ifanın tam ve eksiksiz gerçekleştiğinin sonuç olarak da bedele hak kazanıldığı sonucunu göstermediğini, sözleşmeye konu edimlerin gereğince ifa edilmediğini, dolayısıyla müvekkili şirketin, davacı şirkete karşı borcu bulunmadığını, hal böyle iken; davacı tarafın alacağa hak kazanamadığını, müvekkili şirkete isnat edilen işbu dava ve icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, müvekkili şirket lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yukarıdaki açıklamalar gereği, davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, faturalar, BA ve BS formları, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, fatura alacağından kaynaklı, asıl alacak 31.270,41-TL. üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %17.75 avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, asıl borç ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 14/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…. Davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış- kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin, iki tarafça imzalanan firmanın Türkiye’de pazarlığı ve pazarlayacağı ürünlerin reklamlarının yapılması sözleşmesine binaen verilen reklam ve tanıtım hizmetinden kaynaklı olduğunu, davacının düzenlemiş olduğu tüm faturaların davalı defter ve kayıtlarda tespit edildiğini, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2019-2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2020 tarihi itibariyle 31.270,41 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı gözüktüğünü, Davalı şirketin davacı firma ile ilgili faturaları ve ödemelerinin Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2019-2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2020 tarihi itibariyle 31.270,41 TL defter ve kayıtlarında davacıya borcu gözüktüğünü, bu borcun 2021 yılına devrettiği başkaca ödeme olmadığını, davaya konu olayda davacının 31.270,41 TL fatura alacağa işlemiş faiz alacağını, fatura tarihinden icra takip tarihine kadar %17,75 işlemiş faizi ile birlikte talep ettiğini, ….İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığını, itirazın iptali ile takibin devamının gerektiğini, icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen %10 temerrüt faiz oranının takdirinin Mahkemenizde olduğunu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, ticari defterler ve belgeler, BA ve BS formları, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturaları düzenlendiği, bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun tutulmuş olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında, davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun tutulmuş olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında, davalının davacıya borçlu olduğu ve davalı şirketin, davacıdan hizmet alımında bulunduğuna ilişkin, Zincirlikuyu Vergi Dairesi’ne bildirimde bulunduğu, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form Ba) ile de icra takibine konu faturaların beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ….”(Yargıtay 19. H.D. 2012/9636 E.- 2012/17068 K), davalı yanca hizmetin alındığı, buna ilişkin düzenlenen ve icra takibine konu faturaların karşılığının da ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, faturalara dayalı alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı, kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, davalının, 31.270,41-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %17,75 faiz oranını aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, davalının, 31.270,41-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %17,75 faiz oranını aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si olan 6.254,08-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 2.136,08-TL harçtan, peşin alınan 377,68-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.758,40‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.690,56-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı + 377,68-TL peşin harç + 142,00-TL tebligat-müzekkere + 1.000-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 1.574,08-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL Arabuluculuk ücretinin; davalı taraftan alınarak, hazineye irad kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır