Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/66 E. 2022/920 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/66 Esas
KARAR NO :2022/920

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/01/2020
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 28/05/2018 tarihinde … ili, … Mahallesi … Cad. 12. Sokak üzerinde faili ve plakası tespit edilemeyen bir motosikletin meydana getirdiği trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralandığı, meydana gelen bu kazada faili meçhul motosiklet sürücüsü asil kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkilinde ortopedik kırıklar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine yaptıkları hasar başvurusunda talebin reddedildiğini, bunun üzerine yaptıkları arabuluculuk başvurusunda da aralarında anlaşma sağlanmadığından dava açma zarureti doğduğunu, müvekkilinin ortopedik anlamda %25-30 civarı bir maluliyetinin oluştuğunu, trafik kazasına sebebiyet veren faili meçhul motosiklet sürücüsü tespit edilmediğinden davalının ZMMS kapsamında sorumluluğunun doğduğunu, müvekkilinin ülkemizde mülteci konumunda olması sebebiyle yargılama giderini karşılayabilecek durumda olmadığını, zaten şuan çadır kentte kalmakta olduklarını, bu sebeplerle talebin kabul edilmesini talep ettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve yeni beyanlarda bulunmak hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle adli yardım taleplerinin kabulünü, delillerinin celbini, müvekkilinin yaralanması sebebiyle ZMMS kapsamında, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik; sürekli sakatlık için 1.000-TL, geçici sakatlık için 1.000-TL. olmak üzere toplam 2.000-TL. maddi tazminatın teminat limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; poliçelerden dolayı sorumluluklarının, davacının kusur oranında olmak üzere yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibari ile kişi başı azami 360.000-TL. olduğuun, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, kaza tarihi itibari ile 01/06/2015 tarihinden sonra gerçekleşmiş kazalar için açılmış olan davalarda karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası yeni genel şartlarının uygulanması gerektiğini, talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, başvuran için maluliyet tazminatı hesaplanması yapılmasına karar verilmesi halinde 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme göz önünde bulundurulduğunu, hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH2010 tablosu dikkate alınacağını, hesaplamalarda iskonto oranının %1,8 olarak dikkate alınacağını, başvuruyu kabul anlamına gelmemek kaydı ile alınacak maluliyet raporu karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları bendindeki şartlarını taşıması gerektiğini, tüm hususlar değerlendirildiğinde, kişinin resmi ve yetkili bir hastaneden alacağı sağlık kurulu ve maluliyet oranın tespiti için tedavi sürecinin sona ermiş olması kişide bu kazadan dolayı sürekli bir hasara yol açmış olması gerektiğini, mevcut kaza ile ilgili bir rapor alınabilmesi kaza ile ilgili tedavinin sona ermiş olması ve sonrasında yetkili ve resmi kurumdan rapor alınması gerektiğini, söz konusu bakıma muhtaç olduğu dönemin aslında bakıcı gideri sağlık gideri teminatından karşılanması gerektiğini, hesaplanacak tazminat tutarında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, somut olayda; kaza tarihinde 12 yaşında olduğu anlaşılan çocuğun, taşıt yoluna kontrolsüzce çıkmak suretiyle tehlike yaratan ilk davranışta bulunduğu, birden çok önemli trafik kuralını ihlal ettiği, böylelikle kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında belirleyici olduğu, ayrıca kaza görenin kusur ehliyeti yönünden dikkatli bir yayanın göstermesi gereken özeni göstermeyecek yaşta ve durumda olduğu, trafik kurallarını içselleştirmek ve her durumda uygulamak bakımından gerekli akli ve manevi olgunluğa ve irade gücüne sahip bulunmadığı görüşü benimsendiğinden anne ve babasının denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmemiş olmaları sebebiyle asli kusurlu olduğunu, talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili kurum kazanın meydana geldiği sırada ZMMS poliçesi bulunmayan aracın kusuru oranında sorumlu olduğundan, kusur durumunun tespiti için resmi ve yetkili kurum olan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin, dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikli olarak usulü itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davanın kusurlu araç sürücüsü ve işletenine ihbarını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, maluliyet oranının tespiti açısından Adli 20/12/2019 tarih 30692 Esas Sayılı Erişkinler için engellilik değerlendirilmesi yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden rapor alınmasını, dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, dosyanın Hazine Bakanlığı aktüer siciline kayıtlı bilirkişi gönderilmesini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS … nolu soruşturma dosyası, hastane kayıtları, sağlık raporları, hasar dosyası, SGK ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı; 28/05/2018 tarihinde, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir motosikletin çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya yol açan aracın sürücüsü ve plakası bilinmediğinden, meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla … bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında alınan, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan, 14/09/2020 tarihli maluliyet raporunda; “…
1-30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre;
A)-Sağ diz fleksiyon kısıtlılığı için ( Kas İskelet Sistemi tablo 3.9’a göre) alt ekstremite özürlülük oranının %10 (on) olduğunu,
-Sağ diz ekstansiyon kısıtlılığı için (Kas İskelet Sistemi tablo 3.9’a göre) alt ekstremite özürlülük oranının %20 (yirmi) olduğunu,
b)-Sağ peroneal sinir yaralanması için (Kas İskelet Sistemi tablo 3.35’e göre) alt ekstremite özürlülük oranının %5 ( beş) olduğunu,
c)-Sağ alt ekstremite özürlülük oranının (Balthazard formülüne göre) %32 (otuziki) olduğunu,
d)-Kişinin (Kas – İskelet Sistemi Tablo 3.2’ye göre) tüm vücut fonksiyon kayıp oranının %16 (onaltı) ve kalıcı olduğunu,
2-Olay tarihli mevcutlu yaralanmalar nedeniyle; geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 12 (oniki) ay olduğunu, ancak her olguda tedavi süresinin değişkenlik gösterebileceği, bu nedenle kişinin beyanı ile sunduğu belgeler ve tedavisini yapan hekimlerin daha kesin bilgi verebileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında alınan, kusur konusunda uzman bilirkişi …tarafından hazırlanan, 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…davacı yaya… kazanın oluşumunda %70 (yüzde – yetmiş) nispetinde kusurlu olduğu,
Kimliği tespit edilemeyen Firari sürücünün kazanın oluşumunda %30 (yüzde – otuz) nispetinde kusurlu olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan, 15/04/2021 tarihli kusur raporunda; “…
A)-Davacı yaya…’nin, %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu,
B)-Kimliği belirsiz sürücünün, %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan, 18/05/2022 tarihli maluliyet raporunda; “…Dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre; … oğlu 2006 doğumlu…’nin 25.05.2018 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanmasının; 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2. İyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 01/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
A-Olay:28/05/2018 günü,Saat 20:00 sıralarında, 2006 doğumlu Davacı yaya … olay mahalli bölünmüş yol üzerinde karşıdan karşıya geçiş yapmak üzere kaplamaya girip yolun bir bölümünü geçtiği ve ardından diğer yön bölümüne orta refüj üzerinden girip geçişini sürdürmek istediği sırada, sağ tarafından … yönünden … istikametine seyreden plakası belirsiz motosikletin çarpması neticesinde yayanın yaralanmasına konu trafik kazası meydana geldiği,
B-Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 2021/45378/6166 sayı ve 15/04/2021 tarihli raporunda;
Olayda;
-Davacı yaya…’nin %70 oranında kusurlu olduğu,
-Kimliği belirsiz sürücünün %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
C-Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığının İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 2022/23886/3603 sayı, 11/05/2022 tarih ve 6936 karar nolu raporunda;
2006 doğumlu…’nin 25/05/2018 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanmasının;
-Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu,
-İyileşme ( iş göremezlik ) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu,
D-Davacı…’nin kaza tarihinde 12 yaşında henüz çocuk olmaması nedeni ile geçici iş göremezlik zararından olamayacağı,
E-Ancak, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının geçici iş göremezlik gelirinin hesaplandığı,
Davacı…’nin 9 aylık geçici iş göremezlik gelirine, kimliği tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün %30 kusur oranından sonra geçici iş göremezlik zararın; 4.197,77 TL olacağı,
F-2018 yılı için … Hesabı’nın teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu,
G-Davacı tarafın başvuru dilekçesinin işleme alındığı tarihten sonraki 8 iş günü 11/11/2019 tarih olduğu,
H-Sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen sayın mahkemeye aittir…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 04/03/2020 tarihli-… sayılı cevapta, “..davacının kaza tarihinde sigortalılığına rastlanılmadığı, herhangi bir rapor ödemesi ve tedavi giderinin bulunmadığı…” bildirilmiştir.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, 2018 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 360.000-TL. olarak belirlendiği, kazaya karışan dava dışı kimliği belirsiz sürücünün kazanın oluşumunda %30 oranında kusurlu olduğu ve davalı … Hesabı’nın meydana gelen zarardan dava dışı sürücünün kusuru oranında teminat limiti kapsamında sorumluluğu bulunduğu ancak, davacının sürekli maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, kaza nedeni ile iyileşme süresinin dokuz aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş ise de, davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğu, davacının yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışma iddiasının olmadığı, bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden geçici iş göremezlik zararının da oluşmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40-TL. harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Dosyada Adli Yardım kabul kararı bulunduğundan; resmi ödenekten karşılanan 31-TL tebligat + 1.750-TL. bilirkişi ücreti + 2.320-TL. ATK fatura ücreti + 200-TL. ATGV araç ücreti + 419,90-TL. keşif harcı olmak üzere toplam 4.720,90-TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır