Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/654 E. 2022/272 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/654 Esas
KARAR NO : 2022/272

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan…’a ait … plaka sayılı aracın, 18/09/2017 tarihinde müvekkiline ait …plaka sayılı araca çarptığını ve Şanlıurfa ilinin Hilvan ilçesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkiline ait araçta meydana gelen hasarın bağımsız eksper… tarafından KDV dahil toplam 32.342,28-TL olarak tespit edildiğini, kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen hasar onarım bedelinin tazmini amacı ile 25/11/2019 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na … Esas sayılı dosya ile başvuruda bulunulduğunu, 21/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkiline ait araçta KDV dahil 13.274,78-TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme tenzil edilince bakiye 7.274,78-TL hasar onarım bedeli alacaklarının bulunduğunun tespit edildiğini, söz konusu bilirkişi raporu doğrultusunda 07/04/2020 tarihli ıslah dilekçeleri ile taleplerini ıslah ettiklerini, 30/04/2020 tarih,… Karar sayılı karar ile sayın hakemin; “başvuru sahibinin talebi ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına, dosyadan el çekilmesine ” kararı verildiğini, taraflarınca 26/06/2020 tarihinde … sayılı başvuru ile İtiraz Hakem Heyeti’ne başvurulduğunu, yapılan yargılama sonucunda 28/08/2020 tarih, 2020 İHK 14261 sayılı karar ile itirazlarının reddine karar verildiğini, bu sebeple işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, her ne kadar bağımsız eksper tarafından hasar bedeline ilişkin bir tespitte bulunulmuşsa da yargılama sırasında celp edilecek belge, resim ve sair deliller doğrultusunda yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrasında hasar onarım alacaklarının miktarının belirlenebilir hale geleceğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, davalının sigortalısının müvekkilini kusuru ile hukuka aykırı bir fiil ile zarara uğrattığını ve bunu tazminle yükümlü olduğunun açık olduğunu, taraflarınca davalıya 21/10/2019 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 15 gün içinde yazılı cevap verilmesi veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılması, aksi takdirde her türlü yasal yollara başvurulacağının bildirilmiş olmasına rağmen davalı sigorta şirketinin kendisine 01/11/2019 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen değer kaybı ve hasar onarım bedelini ödememiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; kaza sebebi ile oluşan hasar onarım alacaklarının şimdilik 100-TL’sinin ve değer kaybı alacaklarının şimdilik 10-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak ekspertiz ücretleri tarifesine göre belirlenecek ekspertiz ücretinin, (TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince ve Yargıtay 17. HD 2015/6276 Esas ve 2016/4564 K. Sayılı kararı gereği yargılama gideri olarak davalıdan tahsilini, delil listesinde belirttikleri ve celbini talep ettikleri delillerin usul ekonomisi de gözetilerek tensiben celbine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının mahkeme nezdinde dinlenilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın davasını belirsiz alacak davası olarak açmış olduğunu, dava açılmadan önce aracın onarımının tamamlanmış, ekspertiz raporu ve bilirkişi raporu alınmış olduğundan artık dava değerinin bilinemeyeceğinden alacağın belirsiz olduğundan bahsedilemeyeceğini, belirsiz alacak davasının açılamayacağını, dava konusu incelendiğinde dava dilekçesine dayanak olarak bir sigorta eksperinden rapor aldığının görüldüğünü, bu rapor incelendiğinde hasar detayı, hasarlı parçaların listesinin eksper tarafından tespit edilmiş olduğunu, bu sebeple artık derdest uyuşmazlıkta alacaklının objektifleştirilmiş dikkat ve özen çerçevesinde alacağını bilemeyeceğinden bahsedilemeyeceğini, kaldı ki almış olduğu raporu dava dilekçesine eklemiş olduğunu ve ücretini de müvekkili sigorta şirketinden talep etmiş olduğunu, davacı tarafın alacağını belirlemiş ve bu belirlediği bedel üzerinden taraflarına talepte bulunmuş olmasına rağmen, alacağının hala belirsiz olduğu iddiasını sürdürmüş olduğunu, açıkça belirsiz alacak davasının şartlarını taşımadığının da dikkate alındığında Yargıtay Kararları çerçevesinde, işin esasına girilmeden hukuki menfaat yokluğundan davanın reddi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin, dosyada mevcut talep bakımından gerçek dışı belge düzenleyerek sigorta şirketinden tazminat almak suçundan “başvuran asil …”için, dosyadaki ekspertiz bürosu ve avukatının savcılığa şikayet edilmiş olduğunu,…Özel Sor. Bür. … cm. sayılı dosyasında soruşturmanın devam etmekte olduğunu, gerçek dışı beyan ve belgeleri kullanmak suretiyle müvekkili sigorta şirketinden haksız çıkar temin etmek isteyen bu şirketin diğer ortaklarının 3. kişiler, ekspertiz şirketi çalışanları ve yetkilileri ile sahte raporları düzenleyen kişiler hakkında da … Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Numaralı dosyası üzerinden soruşturma yürütülmekte olduğunu, davacı, davacı vekili, almış olduğu eksper raporlarını düzenleyen firma ve eksperler hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş olup, kanun eliyle hukuka aykırı kararlar verilmemesi adına savcılık dosyasının bekletici mesele yapılması gerekmekte olduğunu, davacı vekilinin ekspertiz raporunun ücretinin 6102 Sayılı Kanunun 1426. Maddesi gereğince ödenmesi gerektiğini belirterek ödenmesine karar verilmesi talep edilmişse de somut uyuşmazlıkta eksper ücreti faturası/serbest meslek makbuzunun davacının kendisi değil vekili adına tanzim edilmiş olduğunun görülmesine göre davacının bu konuda talepte bulunabilmek bakımından sıfatı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğundan tarafların kusur durumlarının tespiti gerektiğini, müvekkil şirketin sahte belge düzenleyerek sigorta şirketinden tazminat almak suçundan dosyadaki ekspertiz bürosunu ve avukatları savcılığa şikayet etmiş olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu ekspertiz raporunun bu sebeple delil olarak değerlendirilemez olduğunu, davacı tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasında da onarım bedeli, değer kaybı ve ekspertiz ücreti talepli dava açılmış olup bu mahkemeler tarafından taleplerinin incelenmiş, dosyaya bilirkişi atanmış ve davacının taleplerinin yerinde olup olmadığının araştırılmasının istenmiş olduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas Sayılı Dosyasında atanan Bilirkişi Makine Yüksek Mühendisi … tarafından incelemeler yapılmış olduğunu ve davacı tarafın dosyasına sunulan …’ye ait ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığını, her şeyin abartılı fiyatlandırıldığını, onarıma uygun olan parçaların bile değişim olarak gösterilmiş olduğunun belirtildiğini, yine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasına atanan Bilirkişi İtü Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr…. tarafından incelemeler yapılmış olduğunu ve davacı tarafından dosyasına sunulan …’ye ait ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığını, onarılan parçaların değişim olarak gösterilmiş olduğunun belirtilmiş olduğunu, huzurdaki uyuşmazlıkta davacı tarafından delil olarak sunulan Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından atanan bilirkişi tarafından da davacı tarafın sunmuş olduğu eksper raporunun yeteri kadar incelemeden, araştırmadan doğru kabul edildiğini ve sadece ekspertiz raporunda yapılan fiyatlandırmanın doğru olup olmadığına bakıldığını, oysa davacı tarafa ait aracın incelenmesi yapılarak değişim olarak yazılan parçaların gerçekten değişim gerekip gerekmediği, hasar gördüğü iddia edilen parçaların gerçekten hasar görüp görmediği, değişim yapılan parçaların gerçekten değişim yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiğini, kazaya sebep olan araçların kusur durumlarının tespitini talep ettiklerini, davacının ödemesini yapmadığı parça bedelleri için yapılan indirim-iskonto farkını talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, servis tarafından parça tedariği ile aracın tamir edilmiş olduğunu ve müvekkili şirket tarafından da bu bilgiler dahilinde davacıya ödeme yapılmış olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının somut dayanaktan yoksun olduğunu, hasar gören parçaların servis tarafından eksiksiz şekilde tedarik edilmiş olup tedarikçilere toplam 4.070-TL, işçilik ücreti için ise servise 1.930-TL olmak üzere toplam 6.000-TL ödenmiş olduğunu, davacı tarafın aracının onarımının tamamlanmış, servisten teslim alınmış olduğunu, aracın onarımı için talep edilecek işçilik ücreti için servis tarafından fatura kesilmeyeceğinin belirtilmiş olduğunu, bu nedenle KDV dahil 1.930-TL’nin müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğunu, davacı tarafın iskonto uygulanamayacağını ve gerçek zararı talep ettiklerini belirtmişlerse de aracın onarımının kendi tercihlerine göre yapılmış, servis tarafından tedarik edilen yedek parça bedellerinde halihazırda iskonto uygulanmış olduğundan artık gerçek zararın servise ödenen tutar olduğunu, hasar onarım servislerinde daha uygun fiyatlarla onarımını gerçekleştirmesi ve bu hasar zararlarının, özel olarak alınan ekspertiz raporlarında daha yüksek gösterilmesi nedeniyle başvuru sahibine aradaki farkı talep etme hakkı vermeyeceğini, davacı tarafa ait aracın anahtar teslim onarılmış olduğunu ve teslim edilmiş olduğunu, dava konusu dayanağı olan haksız fiil hükümleri gereği zararın karşılanmış olduğunu, dava konusu aracın onarımının ne kadara yapılacağı konusunda servis ile davacı tarafın anlaşmış olduklarını, yani taraflar arasında mutabakatname yapılmış olup bu mutabakatname gereği ödeme yapılmış olduğunu ve zararın karşılanmış olduğunu, zarar görenin makul tedbirler almak suretiyle kendi davranışı ile kaçınabilecek olduğu bir zararın tazminini zarar verenden talep edemeyeceğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun kaza tarihini itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olduğunu, yerleşik Yargıtay kararları gereği onarımı yapılan araçlar için fatura kesilmesinin zorunlu kabul edildiğinden, davacı tarafından da aracın onarımı yapıldığından eğer KDV ödenmiş ise faturaların dosyasına sunulması gerekme olduğunu, faturaların dosyasına sunulmadan onarım bedelinin KDV’sinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, değer kaybı hesaplamasının trafik sigortası genel şartları ekinde yer alan kriterlere göre yapılması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, kusur durumlarının tazminat tespitinin bilirkişi marifeti ile tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, trafik kayıtları, servis faturası, Tramer kaydı, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı zararına ilişkin tazminatın davalıdan tahsili davasıdır.
Davacı, sevk ve idaresindeki adına kayıtlı, … plaka sayılı araç ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki adına kayıtlı … plaka sayılı araçlar arasında, 18/09/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde, … plakalı aracında maddi hasar ile birlikte değer kaybına ilişkin zararın meydana geldiği, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle, aracında meydana gelen maddi hasar ve değer kaybının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen maddi hasar ve değer kaybı bedelinin tespiti noktalarında toplanmakta olup, kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Özel Sigortalar Bilirkişisi … ve Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan 28/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…. plakalı araç sürücüsü %100 kusurlu olduğu görüşüne varılmıştır.
4.2. Davacıya ait … plakalı aracın tespit edilen hasarı 4.249,82-TL (KDV hariç) olduğu değerlendirilmiştir.
4.3. Davacıya ait … plakalı aracın tespit edilen DEĞER KAYBI 3.000-TL olduğu değerlendirilmiştir.
4.4. … plakalı davacıya ait araca takılan sıfır parçaların yıpranma payı (… plakalı davacıya ait yeni takılan parçalardan dolayı değer kazanması) 4.212,41-TL davacının alacağından çıkarılması görüşündeyiz.
4.5. Madde 3.5 de hesap edildiği şekilde hasar tarihi itibari ile davacının davalıdan 6.062,38-TL daha tazminat alacağı olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 19/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” …4.1. … plakalı araç sürücüsü %100 kusurlu olduğu görüşüne varılmıştır.
4.2. Davacıya ait … plakalı aracın tespit edilen hasarı 4.249,82-TL (KDV hariç) olduğu değerlendirilmiştir.
4.3. Davacıya ait …plakalı aracın tespit edilen DEĞER KAYBI 3.000-TL olduğu değerlendirilmiştir.
4.4. …plakalı davacıya ait araca takılan sıfır parçaların yıpranma payı (… plakalı davacıya ait yeni takılan parçalardan dolayı değer kazanması) 4.212,41-TL davacının alacağından çıkarılması görüşündeyiz.
4.5. Madde 3.5 de hesap edildiği şekilde hasar tarihi itibari ile davacının davalıdan 6.062,38-TL daha tazminat alacağı olduğu tespit edilmiştir.
4.6. Eğer davacı tarafından dava dosyasına beyan edilen belge ve kayıtlarda davacı tarafın yapmış olduğu tüm harcamaları gösterir belgeler bulunmuyor ise, bu türden belgelerin dava dosyasına beyanı ile bu türden bir eksikliğin ortadan kalkacağı (işbu ek rapor ile sonuç bölümüne eklenmiştir),4.7. Tarafların diğer taleplerinin değerlendirilmesi Sayın Mahkeme takdirine bırakılmıştır…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı, 07/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, hasar ve değer kaybı talebini, ıslah ederek, toplam 6.062,38-TL. üzerinden, kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ettiği, ıslah harcını tamamladığı görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, mahkememizde de, … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın, kazanın meydana gelmesinde %100 kusuru ile sorumlu olduğu, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait… plaka sayılı araçta meydana gelen hasar bedelinin 3.062,38-TL., değer kaybı bedelinin 3.000-TL. olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan sigorta poliçesi kapsamında, bilirkişi tarafından hesaplanan, hasar ve araçla doğrudan ilişkili ve zarar görenin gerçek zararını ifade eden, değer kaybı zararının nitelik ve miktar olarak sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı, davalının, sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde hasar ve değer kaybına ilişkin maddi zarardan sorumlu olduğu, kazaya karışan araçların hususi olduğu, tazminatın haksız fiilden kaynaklandığı ve davacının, KTK’nın 99’ncu maddesi ve Yargıtay uygulamasına göre, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gereğince ödenmesi gereken maddi tazminatına, sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile 3.000-TL. değer kaybı, 3.062,28-TL. hasar onarım bedeli olmak üzere toplam 6.062,38-TL.’nin, 17/11/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı tarafa bilgi ya da haber verilmeksizin tek taraflı irade ile eksper atanmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi KTK 97 ve Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinin ilgili maddelerine aykırılık oluşturacağı ve dahi ekspere başvurmanın, trafik kazası sonucunda oluşan onarım bedeli ve hasar kaybı gibi belirsiz alacak davasına konu olabilecek bu davalarda, Yasal ve zorunlu bir gider olmadığı dikkate alınarak, yargılama gideri olarak talep edilen ekspertiz ücreti talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 3.000-TL. değer kaybı,3.062,28-TL. hasar onarım bedeli olmak üzere toplam 6.062,38-TL.’nin, 17/11/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 414,12-TL. harçtan peşin alınan 54,40-TL. + 101,70-TL. ıslah harcı toplamı olan 156,10-TL. harçtan mahsubu ile geriye kalan 258,02-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvurma harcı + 54,40-TL. peşin harç + 101,70-TL. ıslah harcı + 105-TL tebligat-müzekkere + 2.000-TL. bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 2.315,50-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın davacı tarafa iadesine,

Dair taraf vekillerinin yokluğunda,miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.