Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/649 E. 2023/842 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/649 Esas
KARAR NO : 2023/842

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:27/11/2020
KARAR TARİHİ:15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait …plakalı araca (davalılardan…’in sürücü, …‘in maliki, diğer davalı … Sigorta A.Ş.‘nin de ZMM ve kasko sigorta poliçeleri düzenleyeni olduğu) … plakalı aracın 10.10.2020 tarihinde park halinde iken 168 promil alkollü halde % 100 kusurlu olarak çarptığını ve bu olay sonrasında müvekkilinin aracında çok büyük hasar zarar ziyan meydana geldiğini iddia ettiğini, müvekkilinin uğradığı zarardan davalıların (araç sürücüsü, sahibi ve kasko sigortacısı) müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, ikame araç bedelinden sorumluluğu olmadığını, ancak faizden (anlaşmama tutanağı) tarihi olan 09.11.2020 den itibaren sorumlu olduğunu, ardından fazlaya dair talep dava haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik; müvekkilinin 10.10.2020 tarihli kaza nedeniyle maruz kaldığı, değer kaybı zararından 55.000,00-TL ve aracın tamirat süresince kullanılamamasından kaynaklı/ikame araç bedeli zararı için 5.000,00-TL olmak üzere 60.000,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı ve faizden sorumluluğu da 09.11.2020 tarihinden itibaren olduğunu, ikame araç bedelinden sorumlu olmadığını belirtmiştir) tahsiline, masraf, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta kuruluşu 10.10.2020 tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde …plakalı araçta meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan zarar ziyanın tazmini müvekkili şirketten tazminini talep ettiğini, ancak müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın KTK ZMMS poliçesinde görüleceği üzere araç başı maddi zarar limiti 41.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükârda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini savunarak, her durumda davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmesi halinde, bu sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, kusur oranlarının ve hasar tutarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini alep etmiştir.

CEVAP: Davalı… vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalılardan … adına kayıtlı olan … plakalı aracın müvekkili davalı… sevk ve idaresinde iken, 10.10.2020 günü saat 22:46 sıralarında … caddesi üzerinde park halindeki … plakalı araçların da karışmış oldukları maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada can kaybı veya yaralama oluşmadığını, sadece maddi hasar meydana geldiğini ve diğer müvekkili …’in ruhsat sahibi olduğu … plakalı araç da bu kazada ağır hasar aldığını, her ne kadar kaza sonrasında trafik ekiplerince olay yerinde düzenlenmiş olan kaza tespit tutanağında sürücü müvekkili…’in 1,68 promil alkollü çıkması sebebiyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan sürücü kusurlarından 51/1-a kusurunu işlemiş olduğu belirtilmişse de, kaza tespit tutanağındaki bu haksız ve hatalı kusur izafesine katılmanın mümkün olmadığını, kaza mahallinde yapılacak keşif, uzman bilirkişi incelemesi, kaza tespit tutanağı, kazanın oluş anına ilişkin kamera kayıtları, yolun durumu, park yasağı ve kazaya karışan araçların park yasağı olan yerde park etmeleri ve park şeklinin yolun görüş mesafesini engeller nitelikte oluşu, daracık yolda sağlı sollu park edilerek sürüş yeteneği kısıtlanmış olduğu halde sürücünün sol tarafında, yaya kaldırımında olmadan araç yolunda yürüyen yayanın aniden belirmesi, hususları bir arada değerlendirildiğinde kazanın meydana gelmesinin sebebi alkolün etkisi ile değil tam aksine park yasağı bulunan dar bir yolda sağlı sollu ve görüş mesafesini engeller nitelikte parkın yapılmış olması sebebi olduğunu, bu nedenle mahalde tutulmuş olan kaza tespit tutanağındaki müvekkili…’e yönelik kusur tespitini kabul etmek mümkün olmadığını, kaza mahallinde yapılacak olan keşif ve uzman bilirkişi incelemesi ve ondan öncesinde mahkemenize delillerin ibrazı aşamasında ibraz edeceğimiz kusur tespit raporundan da anlaşılacağı gibi, kazanın meydana geldiği yolun tek şeritli bile olmaya müsait olmayan eski ve dar bir yol olduğunu, aracın gidiş istikametine göre yokuş yukarı giden, meyilli, eğimli ve engebeli bir yol olduğunu ileri sürmüştür. Kaza gece saat 22.46 sıralarında meydana geldiğini, yolun trafik standartlarına uygun olarak yeterli aydınlatmasının yapılmamış olduğunu, olay anına ait mobese ve kamera kayıtlarında görüleceği üzere, yolun girişinde park edilmez levhası ve yolun baş tarafında 2 tane ücretli otopark bulunmasına rağmen gerek kazaya karışan diğer araç sürücüleri ve de gerekse kazaya karışmayan başka araç sürücüleri bu nitelikteki bir yola tamamen kurallara aykırı olarak sağlı sollu park ettiklerini ve bu park ediş şeklinin yolda sürüş yapacak diğer araç sürücülerinin görüş mesafesini engeller nitelikte olduğunu ve yine olay anına ait kamera kayıtlarında açıkça görüleceği gibi, diğer davalı müvekkili… seyir halinde bu yola girdiği anda, sağlı sollu park edilerek daraltılmış ve geçiş kabiliyeti düşürülmüş iken aynı anda kendisine göre sol tarafında bir yayanın, yaya kaldırımında değil de araç yolunda aşağı doğru yürüdüğünü fark edince yayaya da çarpmamak ve ona geçiş mesafesi bırakmak için sağ tarafa yanaşmak zorunda kaldığını ve bu anda sağda park halindeki araçlara da sürtünme yolu ile çarpma meydana geldiğini, kaza anında kamera kayıtlarında görülen yayanın yaya yolunda değil de araç yolunda yürümesinin sebebi de yine kurallara aykırı olarak yaya yolunu da kapatacak şekilde park etmiş araçlar olduğunu, kazanın olduğu anda kamera kayıtlarında yaya olan şahısın dikkatle izlenirse, kendisini korumak için yaya yolu olan kaldırıma kaçmak için mücadele etse de kaldırıma park etmiş olan araçlar dolayısı ile bu mümkün olmadığını, yaya şahısın, ancak park eden iki aracın arasına zoraki girerek kendisini korumaya çalıştığını, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmediği aksine kurallara aykırı olarak park etmiş olan davacı ve diğer araç sürücülerinin kusurlarından meydana geldiği açıkça anlaşılacağını, dolayısı ile sırf 1.68 promil alkollü olduğu için hiç kusur araştırması yapılmadan tüm kusurun davalı müvekkili…’e yüklenmesi hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, kazanın davacı ve diğer park halindeki araç sürücülerinin kusurundan kaynaklandığı iddiasıyla, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta da ağır hasarın meydana gelmiş olması sebepleri ile davacı tarafa yönelteceği dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının, davalı müvekkili aleyhinde açmış olduğu işbu davanın, haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürmesi sebebiyle reddine ve ayrıca tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … adına kayıtlı olan … plakalı araç diğer müvekkili davalı… sevk ve idaresinde iken, 10.10.2020 günü saat 22:46 sıralarında … caddesi üzerinde park halindeki … plakalı araçların da karışmış oldukları maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada can kaybı veya yaralama oluşmadığını sadece maddi hasar meydana geldiğini ve diğer müvekkili …’in ruhsat sahibi olduğu … plakalı araç da bu kazada ağır hasar aldığını, her ne kadar kaza sonrasında trafik ekiplerince olay yerinde düzenlenmiş olan kaza tespit tutanağında sürücü müvekkili…’in 1,68 promil alkollü çıkması sebebiyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan sürücü kusurlarından 51/1-a kusurunu işlemiş olduğu belirtilmişse de, kaza tespit tutanağındaki bu haksız ve hatalı kusur izafesine katılmanın mümkün olmadığını, kaza mahallinde yapılacak keşif, uzman bilirkişi incelemesi, kaza tespit tutanağı, kazanın oluş anına ilişkin kamera kayıtları, yolun durumu, park yasağı ve kazaya karışan araçların park yasağı olan yerde park etmeleri ve park şeklinin yolun görüş mesafesini engeller nitelikte oluşu, daracık yolda sağlı sollu park edilerek sürüş yeteneği kısıtlanmış olduğu halde sürücünün sol tarafında, yaya kaldırımında olmadan araç yolunda yürüyen yayanın aniden belirmesi, hususları bir arada değerlendirildiğinde kazanın meydana gelmesinin sebebi alkolün etkisi ile değil tam aksine park yasağı bulunan dar bir yolda sağlı sollu ve görüş mesafesini engeller nitelikte parkın yapılmış olması sebebi olduğunu savunmuştur. Bu nedenle mahalde tutulmuş olan kaza tespit tutanağındaki müvekkili…’e yönelik kusur tespitini kabul etmek mümkün olmadığını, kaza mahallinde yapılacak olan keşif ve uzman bilirkişi incelemesi ve ondan öncesinde mahkemenize delillerin ibrazı aşamasında ibraz edeceğimiz kusur tespit raporundan da anlaşılacağı gibi, kazanın meydana geldiği yolun tek şeritli bile olmaya müsait olmayan eski ve dar bir yol olduğunu, aracın gidiş istikametine göre yokuş yukarı giden, meyilli, eğimli ve engebeli bir yol olduğunu, kaza gece saat 22.46 sıralarında meydana geldiğini, yolun trafik standartlarına uygun olarak yeterli aydınlatmasının yapılmamış olduğunu, olay anına ait mobese ve kamera kayıtlarında görüleceği üzere, yolun girişinde park edilmez levhası ve yolun baş tarafında 2 tane ücretli otopark bulunmasına rağmen gerek kazaya karışan diğer araç sürücüleri ve de gerekse kazaya karışmayan başka araç sürücüleri bu nitelikteki bir yola tamamen kurallara aykırı olarak sağlı sollu park ettiklerini ve bu park ediş şeklinin yolda sürüş yapacak diğer araç sürücülerinin görüş mesafesini engeller nitelikte olduğunu ve yine olay anına ait kamera kayıtlarında açıkça görüleceği gibi, diğer davalı müvekkili… seyir halinde bu yola girdiği anda, sağlı sollu park edilerek daraltılmış ve geçiş kabiliyeti düşürülmüş iken aynı anda kendisine göre sol tarafında bir yayanın, yaya kaldırımında değil de araç yolunda aşağı doğru yürüdüğünü fark edince yayaya da çarpmamak ve ona geçiş mesafesi bırakmak için sağ tarafa yanaşmak zorunda kaldığını ve bu anda sağda park halindeki araçlara da sürtünme yolu ile çarpma meydana geldiğini, kaza anında kamera kayıtlarında görülen yayanın yaya yolunda değil de araç yolunda yürümesinin sebebi de yine kurallara aykırı olarak yaya yolunu da kapatacak şekilde park etmiş araçlar olduğunu, kazanın olduğu anda kamera kayıtlarında yaya olan şahısın dikkatle izlenirse, kendisini korumak için yaya yolu olan kaldırıma kaçmak için mücadele etse de kaldırıma park etmiş olan araçlar dolayısı ile bu mümkün olmadığını, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmediği aksine kurallara aykırı olarak park etmiş olan davacı ve diğer araç sürücülerinin kusurlarından meydana geldiği açıkça anlaşılacağını, dolayısı ile sırf 1.68 promil alkollü olduğu için hiç kusur araştırması yapılmadan tüm kusurun davalı müvekkili…’e yüklenmesi hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, kazanın davacı ve diğer park halindeki araç sürücülerinin kusurundan kaynaklandığı iddiasıyla, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta da ağır hasarın meydana gelmiş olması sebepleri ile davacı tarafa yönelteceği dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, davacının davalı müvekkiline aleyhinde açmış olduğu iş bu davanın, haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürmesi sebebiyle reddine ve ayrıca tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı tazminatının ve ikame araç bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 10/09/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; bu kazanın oluşumunda … plaka sayılı otomobil sürücüsü…’; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmeliğin ilgili bentleri gereği tek kusurlu olduğunu, bu kazanın oluşumunda … plakalı araçların park halinde olması sebebiyle kusurunun olmadığını, bu kazanın sonucunda …plakalı araçta oluşan hasar bedelinin KDV dâhil 127.960,50 TL olduğunu, 10.10.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında …plakalı … marka … 3.0 (340) tipi 2020 model ve 4416 km de olan hususi otomobilde oluşan değer kaybının Yargıtay İçtihatlarına göre 262.000,00 TL seviyelerinde olabileceğini, 10.10.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında …plakalı … marka … 3.0 (340) tipi 2020 model ve 4416 km de olan hususi otomobilde oluşan değer kaybının Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartlar için 20 Mart 2020 Cuma Tarihli 31074 Sayılı Resmi Gazete yayımlanan tebliğe göre ise 209.384,03 TL seviyelerinde olabileceğini, araçtan yoksun kalma/ikame araç bedelinin 7.351,40 TL olabileceğini, … plakalı aracın sürücüsü…’in 10.10.2020 tarihinde saat 22.46’da yapılan testte 1,68 promil alkollü olduğunu, nöroloji uzmanı değerlendirmesi açısından, somut olayda alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olan davalının kazanın meydana gelmesinde alkol dışında herhangi başka bir faktör (yol, iklim, araç vb.) rol oynamadığından kaza münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği anlaşılmakta olup, alkolün etkisiyle kaza meydana gelmiş olduğunu, uyuşmazlık hususunda tüm ve nihai takdirin mahkememizde olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 30/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; davalı sigorta şirketinin kaza tarihinde geçerli poliçe limiti kapsamında araç başı maddi zarar için 41.000-TL, kaza başı maddi zarar için ise 82.000-TL ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduğunu, … plakalı araca ait Kasko Poliçesi sureti dosya kapsamında mevcut olmadığından davalı sigorta şirketinin İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sorumluluğuna ilişkin olarak değerlendirme yapılamadığını, dosyada mübrez belgeler arasında davaya konu kaza dolayısıyla zarar gören diğer araçların hasarına ilişkin bilgi ve belge mevcut olmayıp davalı sigorta şirketi tarafından bu araçlar için ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa miktarı, uyuşmazlık yargıya taşındıysa alınmış bilirkişi raporu olup olmadığı hususunda yeterli bilgi mevcut olmadığından garameten paylaştırma hesabı yapılamadığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kazada zarar gören diğer araçlarda meydana gelen zarar miktarının kesin olarak tespiti sonrası belirlenebileceğini, …’in davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, aracın kullanılamamasından kaynaklanan araç mahrumiyeti zararının davalılar …’ten talep edilebileceğini mütala etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 17/02/2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporuna göre; davalı sigorta şirketinin kaza tarihinde geçerli poliçe limiti kapsamında araç başı maddi zarar için 41.000-TL, kaza başı maddi zarar için ise 82.000-TL ve Kasko Poliçesinde yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet klozu ile 500.000-TL ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduğunu, dosyada mübrez belgeler incelendiğinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS kapsamında … Sigorta A.Ş.’ye 17.000-TL rücu ödemesi yapılmış olduğu, bunun dışında ödeme bilgisi sunulmadığını, davalı sigorta şirketinin;
– 17.000-TL’lik ödemenin davacıya ait araç için yapılmış olması halinde; ZMMS poliçesi kapsamında bakiye 24.000-TL ile aşan kısma ilişkin İMMS poliçesi limitleri kapsamında değer kaybı zararının tamamından,
– 17.000-TL’lik ödemenin davacıya ait araç için yapılmamış olması halinde; ZMMS poliçesi kapsamında 41.000-TL ile aşan kısma ilişkin İMMS poliçesi limitleri kapsamında değer kaybı zararının tamamından sorumlu olacağını,
…’in davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, aracın kullanılamamasından kaynaklanan araç mahrumiyeti zararının davalılar …’ten talep edilebileceğini mütala etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 28/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; kök raporumda detaylıca açıklanan görüşümün iş bu ek raporumda da geçerli olup kusur oranlarının ve oluşan hasar değerlendirmesinin değiştirilmesine gerek olmadığı kanaatinde olduğunu, dolayısıyla; bu kazanın oluşumunda … plakalı otomobil sürücüsü…; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmeliğin ilgili bentleri gereği tek kusurlu olduğunu, bu kazanın/kazaların oluşumunda … plakalı araçların park halinde olması sebebiyle kusurlarının olmadığını, bu kazanın sonucunda …plakalı araçta oluşan hasar bedelinin KDV dâhil 127.960,50 TL olduğunu, 10.10.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında …plakalı … marka … 3.0 (340) tipi 2020 model ve 4416 km de olan hususi otomobilde oluşan değer kaybının Yargıtay İçtihatlarına göre 262.000,00 TL seviyelerinde olabileceğini mütalaa etmiştir.Davalı sigorta şirketinin kaza tarihinde geçerli poliçe limiti kapsamında araç başı maddi zarar için 41.000-TL, kaza başı maddi zarar için ise 82.000-TL ve Kasko Poliçesinde yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet klozu ile 500.000-TL ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduğunu mütala etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 31/05/2023 tarihli bilirkişi 3. ek raporuna göre; tüm dosya kapsamında davaya konu kaza dolayısıyla zarar görenlere yapılan ödemeler birlikte değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ait araç hasarı için 127.874,50-TL, dava dışı …plakalı aracın hasarı için 103.498,55-TL ve … plakalı aracın hasarı için 12.356-TL olmak üzere toplam 243.729,05-TL hasar ödemesi yapıldığını, ihtiyari Mali Mesuliyet Poliçesi teminatından yararlanılabilmesi için ZMMS limitlerinin tüketilmiş olması gerektiğinden yapılan bu ödemelerin 82.000-TL’sinin Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi teminatı ile kalan 161.729,05-TL’nin ise İhtiyari Mali Mesuliyet Poliçesi teminatından karşılandığı, yapılan ödemelerin tenzili ile İhtiyari Mali Mesuliyet Poliçesi bakiye teminat limitinin 338.270,95-TL olduğunu, halihazırda henüz hasar tespitine ilişkin yargılaması devam eden dosyalar birlikte değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı tutarın 292.000-TL olacağını, yapılacak olan bu ödemenin İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası bakiye teminat limitleri dahilinde kaldığı, sigorta şirketince bu ödemelerin yapılması ihtimalinde dahi bakiye 46.270,95-TL poliçe limitinin kalacağını, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ve yapılacak olan tüm ödemeler birlikte değerlendirildiğinde davacıya ait araçta meydana gelen 262.000-TL değer kaybı zararının tamamının davalı sigorta şirketinden tahsilinin talep edilebileceğini, …’in davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aracın kullanılamamasından kaynaklanan araç mahrumiyeti zararının davalılar …’ten talep edilebileceğini mütala etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının trafik kazası nedeniyle aracında oluşan değer kaybı zararının ve ikame araç bedeli zararının tahsiline karar verilmesini talep ettiği, kusur uzmanı makine mühendisi bilirkişinin bulunduğu bilirkişi heyetinden alınan 10/09/2021 tarihli raporla dava konusu kazada davalı sürücü…’in tek kusurlu olduğunun, araçtaki değer kaybının 262.000 TL, ikame araç bedelinin ise 7.351,40 TL olduğunun tespit edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından kazada hasarlanan 7 ayrı araç olduğu belirtilerek garame hesabının yapılmasının talep edildiği, sigorta uzmanı bilirkişiden alınan 31/05/2023 tarihli rapor ile davalı sigorta şirketinin, davacıya ve dava dışı araçlara toplam 243.729,05 TL ödeme yaptığının, yapılan ödemelerin tenzili ile İhtiyari Mali Mesuliyet poliçesinin bakiye limitinin 338.270,95 TL olduğunun ve davaya konu ödemenin bakiye teminat limitlerinde kaldığının tespit edildiği, alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu, dava konusu kaza nedeniyle kusuru bulunmayan davacının hükümde belirtilen değer kaybı tazminatını tüm davalılardan, ikame araç bedelini ise davalı … ve …’ten isteyebileceği kanaati ile sunulan talep artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 7.351 TL ikame araç bedelinin 10/10/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-262.000 TL değer kaybı tazminatının …’ten 10/10/2020 kaza tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 18.399,36 TL harçtan peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 13.798,71‬ TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına(davalı sigorta şirketinin 13.296,57 TL’sinden sorumlu olması şartıyla),
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.024,65 TL peşin harç ve 3.576 TL ıslah harcı toplamı olan ‭4.655,05 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 42.402,65 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine(davalı sigorta şirketinin 41.300,00 TL’sinden sorumlu olması şartıyla),
6-Davacı tarafından yapılan ve keşif harcı dahil hesaplanan ‭3.859,9‬0 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalılardan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır