Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/637 E. 2021/881 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/637 Esas
KARAR NO:2021/881

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” hükümlerine göre, …’nun …’un … (…) yakasında bulunan kısmının işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının ise, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan ücretli geçiş yolunu, ücret ödemeksizin kullanmak suretiyle, ihlalli geçiş sağlamış bulunan tüzel kişi olan tacir olduğunu, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan …’nun … Yakasından (… Otoyolu’ndan) yapılan ihlalli araç geçişleri 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalının muhtelif plakalı araçları ile ücret ödemeksizin,… Otoyolu’ndan ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, işbu davalarının konusunu oluşturan ihlalli geçişlerden doğan müvekkili şirketin alacaklarının dayanak delillerle de görülebilecek olduğunu, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine … 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının ise, müvekkili şirkete borcu olmadığını ve icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davalının müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığını, ayrıca icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlunun itiraz sebeplerinin apaçık bir şekilde yersiz ve mesnetsiz olup kabul edilebilir olmadığını, davalınn itiraz dilekçesinde itirazlarına dair hiçbir gerekçe ve dayanak göstermediğini, kaldı ki, davalının …’ndan geçiş yapmadığı yönünde bir savunmasının da olmadığını, davalının itirazının dikkate alınır bir yanı olmayıp, süreci uzatma amaçlı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerinin, davalarının kabulü ile İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında … 12. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasından ihlalli geçişten kaynaklı olarak yapmış olduğu takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti bakımından … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, … Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, … Vergi Dairesine müzekkereler yazılmıştır.
… Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından verilen cevapta davalının esnaf kaydının olduğu fakat 13.09.2021 tarihinde kaydını kapattığı bildirilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen cevapta sicilde kaydının olmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi tarafından verilen cevapta işletme kaydına göre defter tuttuğu ve 177/1 deki sınırları aşmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Davalının tacir olup olmadığının tespiti bakımından yapılan araştırmalarda yalnızca esnaf kaydının olduğu fakat 13.09.2021 tarihinde kapatıldığı, ticaret sicil kaydının olmadığı, VUK 177/1 kapsamında esnaf işletmesi gelirlerini aşmadığı ve davalının tacir olmadığı, her iki tarafın tacir olma koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre davanın her iki tarafının tacir olmadığı ve davanın otoyol geçiş ihlalinden kaynaklı alacak davası olup mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı bu nedenle Mahkememizin bu davada görevli olmadığı anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır