Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/635 E. 2022/504 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/635 Esas
KARAR NO:2022/504

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 23/11/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili alacaklı … A. Ş. (Bundan sonra ‘Hancross’ olarak anılacaktır.) ve borçlu … arasında 01.05.2019 tarihinde Bağımsız Eğitmen Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme uyarınca davalı “Bağımsız Eğitmen” olarak müvekkilin spor salonunu kullanarak genel spor hizmeti verecek, genel spor hizmetinin yanı sıra özel ders de verebilecek ve tesisi kullanarak verdiği özel ders ücretlerinin tamamını kendisi alacak, tesisten yararlanması sebebiyle müvekkil şirkete kullanım bedeli ödeyeceğini, Davalı …, müvekkili şirketin sigortalı çalışanı olmayıp, vergi açılışı bulunan şahıs şirketi olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında fesih kuralları belirlenmiştir. Ancak davalı sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalının, müvekkil şirket çalışanları ve diğer Bağımsız Eğitmenlere müvekkil şirket Yönetim Kurulu başkanı ve genel müdürü, ayrıca şirket idari işler müdürü hakkında hakaretlerde bulunduğu, ahlak ve adap kurallarına aykırı davranışlar sergilemiş ve bu hususta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma süreci devam ettiğini, davalı borçlunun…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında ileri sürdüğü itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin vekalet ücreti, faiz, diğer masraflar ve sair hususlar yönünden devamına, davalının takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 25/02/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; İşbu dava Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali olarak açılmışsa da taraflar arasındaki sözleşmenin sebepleri ile esasen bir işçi/işveren sözleşmesi niteliğinde olması sebebi ile İstanbul Adliyesi İş Mahkemelerinin görev alanına girmediğini, bu yönü ile görev yönünden itiraz Müvekkilim … yıllardan beri çeşitli spor salonlarında eğitmen olarak çalıştığını, davacı şirketle de 2019 yılının mart ayında spor salonunun bünyesinde çalışma şartları ile ilgili görüşmeler yapmış ve mart sonu itibariyle sözleşmeyi imzaladığını, daha önceden bu sistemi uygulayan bir spor salonu ile çalışmayan müvekkilinin bir süredir işsiz olmasının ve yeni evlendiği için evlilik sebebi ile oluşan borçların yarattığı stres ve çaresizlikle davacı şirketin taleplerini zor durumda olmasının ve tecrübesizliğinin de getirdiği etki ile kabul ettiğini, öncelikle dosyada görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olması nedeniyle görevsizliğine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise davacının takibin devamı hususundaki taleplerinin reddine, müvekkili aleyhine açılmış işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, İİK 67 maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir: “MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Zincirlikuyu Vergi Dairesi’nin 08/03/2022 tarihli cevabi yazısı ile davalının işletme usulüne göre vergilendirildiği ve VUK 177/1 sınırlarını aşmadığının anlaşıldığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30/11/2021 tarihli cevabi yazısı ile davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığının bildirildiği gözetilerek davalının tacir olmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir. HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır