Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/628 E. 2021/637 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/628 Esas
KARAR NO:2021/637

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/11/2020
KARAR TARİHİ:12/10/2021

Taraflar arasında görülen İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; yüklenici sıfatı ile müvekkili …A.Ş. ile iş sahibi sıfatıyla davalı … Ticaret A.Ş. arasındaki ticari anlaşma tahtında müvekkilinin, davalı şirkete sunduğu finans modülü yazılım ve tasarım hizmetine ilişkin olarak 30.11.2017 tarihli ve 11516 sıra no’lu 46.500,00 –TL+KDV olmak üzere toplam 54.870,00-TL bedelli fatura, davalı şirkete sunduğu iki farklı mobil uygulama geliştirme hizmetine ilişkin olarak 31.01.2018 tarihli ve 11521 sıra no’lu 110.00,00-TL+KDV olmak üzere toplam 129.800,00-TL bedelli faturanın düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafça söz konusu faturalara herhangi bir itiraz söz konusu olmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 21/2 uyarınca, fatura alan kişinin sekiz gün içerisinde itirazda bulunmaması halinde, faturanın kabul edilmiş sayılacağını, bu çerçevede, müvekkili şirketin söz konusu faturalara konu toplam 184.670,00-TL alacağının, davalı yan tarafından kabul edilmiş bulunduğunu, söz konusu faturalar döneminde davalı tarafça müvekkili şirkete 2018 yılı içerisinde toplam 87.118,78-TL ödeme yapılmakla, toplam 184.670,00-TL bakiye alacaktan yılsonu itibariyle 97.551,22-TL bakiyenin kaldığını, 10.01.2019 tarihinde yapılan 2.133,00-TL’lik ödeme ile bakiye alacağın 95.418,22-TL olduğunu, yine yüklenici sıfatı ile müvekkilinin …A.Ş. ile iş sahibi sıfatıyla davalı … Ticaret A.Ş. arasında akdedilen 02.01.2019 tarihli eser sözleşmesi ile taraflar arasında sanal gerçeklik projesi hazırlama hizmeti teminine ilişkin ticari ilişki kurulduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından sözleşme kapsamında yüklenilen edimlerin yerine getirildiğini ve ilgili sözleşmenin 6. maddesinde kararlaştırılan hizmet bedeli tahtında; 31.01.2019 tarihli ve … sıra no’lu 112.500,00-TL+KDV olmak üzere toplam 132.750,00-TL bedelli fatura ile 31.01.2019 tarihli ve … sıra no’lu 112.500,00-TL+KDV olmak üzere toplam 132.750,00-TL bedelli fatura düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafça söz konusu faturalara herhangi bir itirazın söz konusu olmadığını, bu çerçevede, müvekkili şirketin söz konusu faturalara konu toplam 265.500,00-TL’lik alacağının, davalı yan tarafından kabul edilmiş bulunduğunu, söz konusu fatura bedellerine konu 265.500,00-TL’lik alacak ve devreden 95.418,22-TL’lik alacak toplamı ile, bakiye alacağın 360,918,22-TL olduğunu, davacı müvekkili vekilince söz konusu faturalar tahtında doğan alacaklar tahtında taraflar arası ticari ilişkilerden doğan bakiye alacak 17.10.2019 tarihinde davalı yana ihtar edildiğini, ancak herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, bu çerçevede davacı müvekkili vekilince davalı yana karşı …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı vekilince haksız ve hukuka aykırı olarak 20.11.2020 tarihinde itiraz edildiğini belirterek, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine karşı borçlu yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı vekili tarafından sunulan sözleşme uyuşmazlık konusu ile ilgisiz olduğunu, davacı vekili tarafından sunulan sözleşmede belirlenen hizmet ile sunulan faturaların açıklamasında yer alan hizmet birbiri ile örtüşmediği gibi müvekkili şirket söz konusu sözleşmede idare değil, yüklenici konumunda olduğunu, davacı vekilinin sunmuş olduğu sözleşme konusu hizmetin “reklam ve hizmet alım işi” olarak adlandırıldığını, devamla günde 10 defa olmak üzere ayda toplam 300 defa dijital ekran yayını yapılacağının ifade edildiğini, dosyada mübrez faturaların açıklamalarının sözleşme konusu ile tümüyle ilgisiz olarak “sanal gerçeklik projesi hazırlama hizmeti” olarak belirtildiğini, dolayısıyla ikame edilen davanın herhangi bir tutarlı hukuki mesnede dayanmıyor olması davanın reddinin gerekliliğini desteklediğini, sunulan faturalara karşılık herhangi bir mal ve/veya hizmet alınmamış olup, faturaların bu nedenle iade faturası yoluyla iade edildiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında çeşitli faturalaşmalar olduğunu ancak fatura konusu hizmetlerin alınmadığının ve alınamayacağının anlaşılması sonucunda faturaların iade edildiğini müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığı gibi aksine cari hesap dökümleri incelendiğinde müvekkili şirketin alacaklı olduğu görüleceğini, dava yoluyla talep edilen alacağın likit olmayıp icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, ancak somut olayda tarafların cari hesapları arasında bir mutabakatsızlık bulunmaktayken davacının taraf kayıtlarında mutabakat sağlanmaksızın sözde alacak iddiasını dava yerine icra takip yoluna başvurmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin icra inkar tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığı gibi aksine Davacı bir mal ve/veya hizmete dayanmayan faturaları takibe konu etmekle kötü niyetli olup tazminat ödemesi gerekmekte olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan Reklam ve Tanıtım Hizmeti Sözleşmesi, faturalar, BA ve BS formları, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının davalıdan, fatura alacağından kaynaklı olarak, 360.918,22-TL. asıl alacak ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve ferlerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 04/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “….Davacı ve davalı tarafın 2019 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığının tespit edildiğini, detaylıca verilen davacı taraf 2019 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturayla toplam 383.500,00TL tutarın hizmeti verdiğini, davacının 320 hesabında davalıya 22.581,78 TL borcu olduğunun görüldüğünü, hesapların mahsuplaştırmasıyla davacının davalıdan kaydi olarak 360.918,22 TL tutarında alacaklı olduğunu, Detaylıca verilen davalı taraf 2019 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre 320 numaralı hesap incelendiğinde 118.000,00 TL alacak bakiyesi olduğunu, davacı tarafından düzenlenen 30.01.2019 tarih … nolu 132.750,00 TL ve 30.01.2019 tarih … nolu 132.750,00 TL faturaların cari hesapta faturaların cari hesapta yer aldığı ve yine davalı tarafından 2019 BA formlarında beyan ettiğinin görüldüğünü, Tüm bu hususlar dikkate alındığında Davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak asıl alacak olarak 360.918,22 TL tutarında alacaklı olduğunu, İİK 67/2. maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceğini…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası,taraflar arasında imzalanan sözleşme, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, tarafların ticari defterler ve belgeleri, BA ve BS formları, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturaları düzenlendiği, bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun tutulmuş olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında, davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun tutulmuş olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında, davalının davacıya borçlu olduğu ve davalı şirketin, davacıdan hizmet alımında bulunduğuna ilişkin, Hocapaşa Vergi Dairesi’ne bildirimde bulunduğu, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form Ba) ile de icra takibine konu faturaların beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ….” (Yargıtay 19. H.D. 2012/9636 E.- 2012/17068 K), davalı yanca hizmetin alındığı, buna ilişkin düzenlenen ve icra takibine konu faturaların karşılığının da ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, faturalara dayalı alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı, kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, davalının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, davalının, 360.918,22-TL. asıl alacak üzerinden, yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, davalının, 360.918,22-TL. asıl alacak üzerinden, yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 72.183,64-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 24.654,32 TL harçtan, peşin alınan 4.451,88-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 20.202,44‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 33.714,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı + 4.451,88-TL peşin harç + 1.000-TL bilirkişi ücreti + 74,50-TL toplam 5.580,78-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL Arabuluculuk ücretinin; davalı taraftan alınarak, hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır