Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/616 E. 2020/749 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/616 Esas
KARAR NO:2020/749

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2020
KARAR TARİHİ:18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu … Mah. … Sk. Bina No:… D:… … adresinde bulunan ve tapuda, … pafta … parselde kayıtlı olan taşınmazın bulunduğu binanın tamamı 26/09/2019 tarihinde … meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremde tamamen hasarlı ve oturulamaz hale geldiğini, bu durumun karot raporu ve … Belediyesince tanzim edilen 10/03/2020 tarihli Riskli yapı raporu ile de tespit edildiğini, binanın riskli yapı olduğu için yeniden inşa zorunlu hale geldiğini, bu nedenle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, müvekkile ait dairenin hasar tarihinde yürürlükte olan, 68.530-TL sigorta bedelli 18/04/2019 tanzim tarihli ve … numaralı … poliçesinin mevcut olduğunu, müvekkili tarafından davalıya hasar dosyasının açıldığını ancak poliçe teminat tutarının tamamının ödenmediğini, ödenen tutarın 3.363,91-TL olduğunu, müvekkili “fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu” belirterek söz konusu tutarı tahsil ettiğini, davalının 67.159,40-TL ödenmesi gerektiğini ancak 3.363,91-TL ödediğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya dair haklarının saklı kalması üzere, 63.797,49-TL alacağın 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
Dava, DASK poliçesinden kaynaklanan teminat tutarının davalıdan tahsiline ilişkindir.
Dava dilekçesi ekindeki; zorunlu deprem sigorta poliçesi ve ekleri incelenmiştir.
28/11/2013 Tarihli resmi gazetede yayınlarak 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2.maddesinde ” Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar ” düzenlemesine yer verilip, 3.madde de ise tüketici işlemi tanımlanmış ve ” mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişilerinde dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ” ifadelerine yer verilmiştir.Bu düzenlemeler ile sigorta ilişkisinden kaynaklanan her türlü ilişkinin artık tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alınmış olduğunu açıkça göstermektedir. Ayrıca aynı kanunun 83.maddesinde de ” taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” denilerek 6502 Sayılı Kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır.Yasanın yürürlüğü ise geçici 1.madde de düzenlenmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesinde de Tüketici Mahkemeleri düzenlenmiş ve ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” denilmiştir. Somut olayda, 6502 Sayılı Yasa kapsamında taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi olup Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden (Yargıtay 17. H.D. 01/10/2015 tarih, 2015/10694 E.- 2015/10078 K. ) mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4- Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır