Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/614 E. 2022/1032 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/577 Esas
KARAR NO :2023/31

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/06/2017
KARAR TARİHİ:19/01/2023

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; taraflar arasında 22/12/2014 tarihli … Tuğla Tesis yapım işi sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmede … Tuğla Tesisinin ana özellikleri, Besleme Boyutu (F97) – 300mm, Ürün Çıkış Boyutu (P97) – 3mm, -2mm, -1mm ve Kapasite/Toplam da max 5t/h kırma, max 2,5 öğütme olarak belirlendiğini, Sözleşmede ayrıca teklife dahil ekipmanlar, teklife dahil ekipmanlar ek, besleme bunkeri + vibro besleyici, besleme bantları, o800 rotor çekiçli kırıcı, 1.000 X 2.500 titreşimli elek, o1.600X2.500 biyalı değirmen -2 adet, kırıcı değirmen çıkış bantları, kovalı taşıyıcılar, serbest akış borulama, sıralı ürün siloları, tartım ünitesi ve tartış şutları, silo altı taşıma bandı, taşıma arabası ve ray sistemi, 500 x 7.500 bantlı taşıyıcı – mikser besleme, ıslak toz mikseri, elektrik, otomasyon ve diğer işlerin de sayıldığını, montajın davalı tarafından yapılacağı, bu hususun sözleşmenin 17.maddesinde düzenlendiğini, enerji, hava, su ve montaj anındaki vincin teminin davacıya ait olduğunu, montaja gönderilecek personelin yıl, konaklama ve yemek masraflarının da davacı tarafından karışlanacağını, montaj bitiminde davalının, davacı elemanlarına ilk eğitimi vereceğini, sevkiyat ve üretimin ise 4 gruba ayrıldığını, 1. grubun 27 Şubat 2015 tarihinde, 2. grubun 30 Mart 2015 tarihinde, 3. grubun 30 Nisan 2015 tarihinde, 4. grubun Mayıs 2015 tarihinde,sevk edileceğinin düzenlendiğini, sözleşmede teslim süresinin toplamda 6 ay olduğunu, opsiyonun 15 gün olduğunu, işçilik ve malzeme hatalarına karşı 2 yıl ve yedek parça temini de 10 yıl garanti edildiğini, fiyat ve ödeme koşulları da sözleşmenin 19.maddesinde belirtildiğini, davalının sorumluluğunun sözleşmede son olarak ” Satıcı (…), bu teklifte belirttiği tüm makine, teçhizat ve hizmetleri yeni, kullanılmamış ve belirtilen kapasitelerde çalışır olarak Alıcı’ya (ATS), yukarıda belirtilen tarihlerde teslim etmekle yükümlüdür” şeklinde tanımlandığını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, 7 Ağustos 2015 tarihinde müvekkilinin davalıya ihtarname gönderdiğini, ihtarnamedeki uyarılara rağmen davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bunun üzerine 19 Ocak 2016 tarihinde müvekkilinin davalıya ikinci bir ihtarname gönderdiğini, müvekkilince açılan …D.İş sayılı tespit davasının Bozöyük Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 27/06/2016 tarihinde hukuki yararın varlığına kanaat getirilerek kabul edildiğini ve bilirkişilerden rapor alındığını, davalının bizzat kendi talebi üzerine 10 Ağustos 2015 tarihinde açılan tespit davası kapsamında gerçekleştirilen keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda “makine parkurunun %94.68’inin işletme sahasında çalışmaz halde bulunduğu tespit edilmiştir” denildiğini, sözleşme teslim tarihi olarak belirlenen 22/06/2015 tarihinden neredeyse 2 ay geçmiş olmasına rağmen makine parkurunun %94.68’inin çalışmaz halde olduğunun tespit edildiğini, bu tespitin müvekkilinin haklılığını ortaya çıkardığını, … Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan raporda davalının sözleşmeye ilişkin bir çok konuda sorumluluklarını yerine getirmediğini, taahhüt edilen tesis zamanında teslim edilmediğini ve üretime başlanamadığını, bu nedenle davalı şirket müvekkilinin zor durumda bıraktığını ve önemli miktarda zarara uğrattığını, müvekkili şirketin gerekli işlemleri kendisi yaparak ve/veya üçüncü kişilere yaptırmak suretiyle, söz konusu eksikliklerin 27/09/2016 tarihi itibariyle giderebildiğini ve tesisi Ekim 2016 itibariyle tam kapasite çalışır konuma getirebildiğini, müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin sadece makine imalatını ve tedariğini içeren bir sözleşme olmadığını, içerisinde kırma, öğütme, yardımcı ham madde aktarımı, tartımı ve harman sevk proseslerini gerçekleştiren makinelerin tedariki, montojlanması ve bunların tam verim ve otomasyon ile çalışması için otomasyon sistemi entegrasyonun sağlandığı komple çalışır entegre bir harman hazırlama … Tuğla Tesisi’nin teslim edilmesine ilişkin olduğunu, tesisin toplamda 35 ton hammadeyi 24 adet bulunan 3 m3’lük silolara stoklayabildiğini, madde yoğunluğu 1.6 olması sebebiyle bir silonun 4.8 ton kapasitenin olması dolayısıyla 24 adet silonun toplam stoklama kapasitesinin 115.2 ton olduğunun açıkça görüldüğünü, süreçler ve makinelerin harman hazırlama kapasiteleri göz önünde tutulduğunda, tesisin tam ve eksiksiz tesliminin tesisin günde 52.5 ton harman verebilir halde çalışması ile gerçekleşebileceğinin aşikar olduğunu, ancak davalının makinelerle alakalı eksiklikleri ve otomasyona entegrasyonu konusundaki yaşattığı sorunlar sebebiyle istenilen kapasitelere aylarca ulaşılamadığını, sorunların maliyetine müvekkili tarafından katlanılarak çözülmesi ve yeni otomasyon sisteminin entegrasyonu ile tesis tam kapasite çalışır hale ancak 27 Eylül 2016 tarihi itibari ile gerilebildiğini, söz konusu tesiste halen tek fırın faal olduğunu, günlük harman hazırlama kapasitesi 52.500 kg olsa da kapasite raporlarında sabit olmak kaydıyla günlük üretim kapasitesinin 21.000 kg olmasından dolayı aylık 630 ton üretim yapılabileceği görüldüğünü, ticari defter ve kayıtları incelendiğinde 27/09/2016 tarihinden itibaren olması gereken üretim miktarlarına ulaşıldığının görüleceğini, sonuç olarak toplam 1.110 + 3.258 = 4.368 ton eksik üretim gerçekleştiğini, ton başı 1.000 TL ürün satış bedelinin olması ve ürün kâr marjının sektörde %20 olması sebebiyle davalının, müvekkili tarafından 4.368*166,66=727.970,88 TL tutarında kâr kaybına uğratıldığını, davalının sözleşmesel yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini ve 15 gün opsiyon süresi ile en geç 7 Temmuz 2015 tarihinde tam kapasite çalışır biçimde teslim edilmesi gereken tesisi kusurlu bir şekilde zamanında teslim etmediğini, eksik hususları müvekkili tarafından 22 Aralık 2015 tarihine kadar tamamlanmayı devam edildiğini, aradaki bu süre içinde davalı çalışanlarına ait otel ve yemek masrafları olan 32.745 TL tutarındaki bedel müvekkili tarafından ödendiğini, bu hususla birlikte müvekkili tarafından davalının çalışmaları için sözleşme kapsamında kiralanan vinç devamla 22 Aralık 2015 tarihine kadar kiralanmak zorunda kaldığını ve 22.671 TL olan kiralama bedeli müvekkili tarafından ödendiğini, haksız bir şekilde müvekkili tarafından ödenmek durumunda kalınan ve müvekkili şirket aleyhine ekstra maliyet doğuran toplam 60.148 TL tutarındaki bedel kadar müvekkili şirketi maddi zarara uğrattığını, davalının fabrikayı terk ettikten sonra müvekkili şirketin makinelere ilişkin sorunlarla uğraşmaya devam ettiğini, çözüm taleplerine karşılık bulunamadığını, bunun sonucunda müvekkili şirket maliyetlerine katlanmak zorunda kalmak suretiyle malzemenin yoğunluğuna bağlı olarak 2 tonluk tedarik edilmesi gereken 1 tonluk vinçler, vinç firmasının da uyarılarıyla 2 tonluk olan vinçlerle değiştirildiğini, bu işlem 20.978 TL ek maliyet doğrulduğunu, davalı tarafından olması gereken şekilde yapılmayan ve makinelerin doğru şekilde sistem entegrasyonu sağlamayan otomasyon sistemi tüm taleplere rağmen değiştirilmediğini ve olması gereken hali getirilmediğini, bunun sonucunda müvekkili tarafından maliyetine tamamen katlanılarak değiştirilmek zorunda kalındığını ve bunun sonucunda 49.624,58 TL ek maliyet doğrulduğunu, müvekkilinin üretim yapmaması rağmen ödemek zorunda kaldığı işçilik maliyetinin 1.032.096 TL olduğunu, tüm bu zararların toplamı olan 1.891.085,46 TL’nin işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacının kar kaybı ve diğer tazminatları talep edemeyeceğini, davacı ile dava dışı … … A.Ş. arasında … sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili … sözleşmesine konu … Tuğla Tesisi makinelerinin bir kısmının üreticisi ve bir kısmının satıcısı olduğunu, davacı şirket ile … arasında karşılıklı taahhütleri içeren “… Tuğla Tesisi” Teklif/Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu makine ve diğer ürünlerin malikinin … … A.Ş. olduğunu, davacının … … A.Ş.’nin kiracısı olduğunu, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, sözleşmenin hem eser sözleşmesi hem de satış sözleşmesi niteliği taşıyan karma bir sözleşme olduğunu, sözleşme konusu makinenin, ekipman ve diğer parçaların bir kısmı … tarafından üretilen, bir kısmı ise … tarafından üçüncü kişilerden satın alınarak … Finansal A.Ş.’ye satılanlardan oluştuğunu, sözleşmenin karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, sözleşme kapsamına bağlı olarak tesisi imalatı, montajı ve devreye alma işlerini …’nın üstlendiğini, karşı tarafın ise sözleşme bedelini ödeme ve sair yükümlülüklerini üstlendiğini, sözleşme konusunu oluşturan makinelerin, ekipmanların ve diğerlerinin davacının …’te kuracağı tesisin bir kısmını oluşturmakta olduğunu, davacının ayrıca temin edeceği makine ve ekipmanları konusunda ise …’nın imalat, montaj ve devreye alma sorumluluğu bulunmadığını, 2016 yılında davacının Arnavutköy tesisini halen …’e taşımadığını, dava dilekçesinin 2.4.maddesinden anlaşıldığı kadarıyla davacının mevcut tesisini 2016 Haziranında taşıdığını ve montajını yaptığını, sözleşme ve teklif için ön görüşmelerin 2013 yılında başladığını, sözleşmenin 2014 yılı Aralık ayında imzalandığını, ön görüşmeler aşamasında davacının sözleşme konusu tesisten olan beklentisini ifade ettiğini, sözleşmede makine ve diğer ürünlerin üretim veya temin edilerek teslimi sürelere bağlandığını, sözleşme madde 19’da teslim süresi alt başlığı altında Siparişi müteakip 6 ay içerisinde hükmünün yer aldığını, bu süre … tarafından hem üretilecek hem de satılacak makine ve ekipmanların teslimine ilişkin olduğunu, aynı maddede Teslim Yeri alt başlığı altında; ” … Fabrika” yazılı olduğunu, Montaj, devreye alma ve diğer işlerin … fabrikasında değil davacıya ait işyerinde yapılacağından teslim ile ne kastedildiğinin ortada olduğunu, sözleşmede, montaj ve devreye alma ve diğer işler için süre belirtilmediğini, otomasyon, montaj, devreye alma ve diğer işler için belirli süreli bir sözleşmeden bahsetmenin mümkün olmadığını, davacının yükümlülüklerini sözleşmeye uygun ve süresi içinde yerine getirmediğini ve sözleşmeyi ihlal ettiğini, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiğini, davacı ve … … A.Ş. sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerini, zamanında teslim alma/sevkiyat ve sair yükümlülüklerini süresinde yerine getirmediğini, sözleşmenin 19.maddesi uyarınca sözleşme bedelinin %40’ı (196.000 Euro) sipariş avansı olarak ödeneceğini, kalan %60 oranındaki tutar (294.000 Euro) sevkiyat öncesi ödeneceğini, sözleşme madde 19’un “Ödeme Aralıkları” alt başlıklı hükmü uyarınca tüm sevkiyatın dört gruba ayrıldığını, her bir sevkiyatın ödemesi sevkiyat öncesi yapılması gerektiğini, yine aynı maddenin ödeme aralıkları alt başlıklı hükmünün son cümlesi uyarınca “gruplar imalat şartlarına göre yer değiştirebileceği gibi içeriği de değişebileceğini, imalat şartları ile kastedilenin imalatçı olan … şartları olduğunun açık olduğunu, davacının tüm teslimatın 6 ay süre içinde yapılmadığını iddia ettiğini ancak davacının iddia ettiği bu süre 7 Temmuz 2015 tarihi olduğunu, sözleşme madde 19 uyarınca 1. grup Sevkiyat Ödemesi 27 Şubat 2015 tarihine kadar yapılması gerektiğini, …’nın, 26, 27 Şubat 2015 v.d. tarihli e-postalar ile hazır olan imalatın teslim alınmasını ve ödemeyi talep ettiğini, dava dilekçesinin ekinde sunulan … Makina’nın 17.03.2015 tarihli sevk irsaliyesinden anlaşılacağı gibi bunların geç teslim alındığını, davacının 27 Şubat 2017’de hazır olan sevkiyat öncesinde gerçekleştirmesi gereken ödemeyi 13.03.2015 tarihinde ve eksik yaptığını, bu durumun sevkiyatlar öncesi ödemeye güvenerek taahhütte bulunan …’yı zora soktuğunu, … imalat şartlarını göz önünde bulundurarak sevkiyata hız verdiğini ve Sözleşmede yer alan sevkiyat tarihlerinden önce imalatları gerçekleştirmeye çalıştığını, bu çerçevede; …’nın ürettiği bunkerler ve otomasyon panoları da 2. Grup Sevkiyat tarihi olan 30 Mart 2014 tarihine kadar olması gerektiği halde 17 Mart 2015 tarihinde 2. Grup Sevkiyatı olarak davacı tarafından ödeme yapılmaları teslim alınarak sevk edildiğini, daha sonra 30 Nisan 2015 tarihine kadar yapılması gereken 3. Grup Sevkiyatı da 30 Mart 2015’de hazır hale getirildiğini, sevkiyatın hazır olduğu hususunun davacı taraf yetkilisi … tarafından gönderilen e-mail ile açık olduğunu, sevkiyat öncesi ödeme yapılmamasına rağmen …’nın, 2. Grup sevkiyatına 17 Mart 2015’de, 31 Mart’ta hazır olduğu ikrar edilen Sözleşmeye göre en geç 30 Nisan 2015’de yapılması gereken 3. Grup Sevkiyatına ise 8 Nisan 2014 tarihinde fatura ve sevk irsaliyesi düzenleyerek daha önce izin verdiğini, ancak davacının yine Nisan ayı içinde olmakla birlikte geç teslim aldığını, …’ya ödeme ise yine getiktirilerek ve eksik olarak 14.04.2015 tarihinde yapıldığını, bu durumun sevkiyat öncesi ödemeye güvenen …’yı yine zora düşürdüğünü, davacı ödemeleri geciktirerek teslimatı aksatarak, …’nın işyeri düzeninin ve üretimini bozarak sözleşmeyi ihlal ettiğini ve sözleşme düzenini bozduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan irsaliyelerden de anlaşılacağı üzere davacı 29.04.2015’de 2 adet, 20.05.2015 tarihinde 1 adet irsaliyeler ile teslimatları alarak sevkiyatları gerçekleştirdiğini, 08.06.2015, 11-12. Haziran 2015 tarihli irsaliyeler ile de teslimat aldığını, tüm bu teslimatlara karşı 08.06.2015 ve 15.06.2015 tarihli faturalar düzenlendiği halde …’ya ödenmediğini, bu süreçte … personelinin halen montaj ve diğer işler için sahada hazır bulundurulduğu da davacının da bir kısmını ibraz ettiği yol, yemek, konaklama faturaları/taşkın otel yazısı ile sabit olduğunu, müvekkili tarafından … 16. Noterliğinin 12/08/2015 tarih ve … numaralı ihtarname ile cevaplar, davacının sözleşme ihlalleri ve sair hususlar davacıya bildirildiğini, tesisin 2015 yılı Ağustos ayında çalıştırılmaya başlanıldığını, …’ya sevkiyat öncesi yapılması gereken ve sözleşmede açıkça belirtilen 490.000 Euro ödeme ise ancak 2015 yılı Ekim ayı sonunda tamamlandığını, sözleşme madde 17 uyarınca ayrıca ödeneceği sözleşmede belirtilen yemek, yol, konaklama gibi bedellerin bir kısmı ile halen ödenmediğini, sözleşmedeki sevkiyat tarihleri dikkate alındığında ödemelerde en az 6 aylık gecikme söz konusu olduğunu, bu açıklamalardan da açıkça anlaşılacağı gibi, 2015 yılı ekim ayı sonuna kadar ödemenin yapılamadığı sürece davacı ve … … A.Ş.’nin …’dan herhangi bir talepte bulunma hakkı bulunmadığı gibi, … lehine en az 6 ay süre uzatımı olarak tanınması zaruriyeti doğduğunu, 2015 yılı ekim ayı sonuna kadar esaslı edimini yerine getirmeyen davacının müvekkilinin sözleşmeyi ihlalinden bahsetmesi ve zararlarını talep etmesinin kabul edilebilir olmadığını, 2015 Ekim sonuna kadar davacının yükümlülüklerini ihlali … lehine süre uzatım hakkı doğurduğunu, bu hususta … tarafından ihtarname ve yazışmalarda açıkça belirtildiğini, davacının bunun bilincinde olduğunu, taleplerini Kasım ayından itibaren yöneltildiğini, sözleşme kapsamındaki yükümlülükler … tarafından ifa edildiğini, buna ikna olunduğundan …’nın haksız yere yapılmayan 138.000 Euro bakiye ödemesi yapıldığını, davacının 2015 yılı Ekim ayında Sözleşmede yazılı fakat geciktirilmiş 138.000 Euro bakiye ödemenin eksik kalan kısmını da yaptığını ve garanti süresinin başladığını, 138.000 Euro, 490.000 Euro olan Sözleşme bedelinin %28’ini oluşturduğunu, daha önce ihtarname ile ödeme yapılmayacağını ihtar eden davacının bu orandaki bir ödemeyi 2015 yılı Ekim ayı sonunda tamamlamış olması, Sözleşme konusu tüm işlerin yapıldığına karar verdiğinin açık bir kanıtı olduğunu, bu süreçte ve sonrasında davacı/… … A.Ş.’nin Sözleşme ihlali devam ettiğini, davacının 2015 Ekim ayı sonrası dönemde … tarafırıdan üretilen makine ve diğerlerinin tam ve gereği gibi çalışmadığını iddia ettiğini, ancak halen tesiste üretimin … tarafından üretilen makine ve diğerleri ile yapılıyor olması, dava dilekçesinde bunun aksinin iddia edilmemiş olması, … makinelerinin yerine başka makinelerin ikame edildiğini veya bu makinelerin iyileştirildiği vb. hususunda hiçbir delil sunamamış olması bu iddiaların samimi olmadığını gösterdiğini, davacının 19 Ocak 2016 tarihli ihtarnamesinde sözleşmeye aykırı talepler içerdiğini, iddia olunan eksiklikler üretimi etkilemeyecek nitelikte olduğunu, dava dilekçesindeki iddia ve taleplerin sözleşmeye, kanunlara, yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, bu nedenle davacının iyi niyetli olmadığını, davacının otomasyon ile ilgili iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının iddiaları ve talepleri iyi niyet kuralları ve basiretli işletmeciliğin ve kanunların gereklerine uygun olmadığını, üretim ve kâr kaybından dolayı iddia edilen 727.970,88 TL olduğunu, hiçbir kabul anlamına gelmemek üzere bir an için iddiaların doğruluğu kabul edilmiş sayılsa bile davacı bu hesaba …’nın taahhütlerine uymayarak ulaştığını, sözleşmeye göre tesis kırma kapasitesi max. 5 ton/saat öğütme kapasitesi toplamda max. 2,5 ton/saat olduğunu, sözleşmeye aykırı bir iddia üzerinden yapılan hesaplamanın kabulünün mümkün olmadığını, sözleşme aşamasında beklentisini ortaya koymuş davacının şimdi bu beklentinin çok üstünde iddia ve talepler ortaya koymasının samimi olunmadığını, kötüniyetin varlığını ortaya koyduğunu, kapasite raporunda tesisin yılda 300 gün çalışacağı üzerinden hesap yapılırken dava dilekçesinde ayda 30 gün yılda 360 gün çalışacağı üzerinden hesaplama yapıldığını, davacı zararını varsayımlarla değil maddi delillerle ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacının mevcut tesisinde yıllık 6000 ton üretim yapıldığı açık olduğu halde, mademki davacı bu kapasiteye sahiptir ve müşterisi olduğunu, orada neden üretim yapmadığını veya neden o tesisi …’e taşıyarak iddia ettiği ihtiyaç ve kapasiteyi sağlamadığını, zamanında tamamlanmadığı iddia olunan montaj nedeniyle ödenmek zorunda kalındığı iddia olunan otel ve yemek masrafı ile kiralanmak zorunda kalındığı iddia olunan vinç masrafı, davacı teslim 7 Temmuz 2015 olması gereken teslim tarlhinin geciktirilmesi nedeniyle Sözleşme uyarınca kendilerince karşılanması gereken otel ve yemek masrafı ile vinç kiralama bedelini karşılama yükümlülüğünün 7 Temmuz 2015 tarihinde sona erdiğini ileri sürerek bu bedelleri …’dan talep ettiğini, öncelikle davacının bu bedelleri herhangi bir ihtirazı kayıt koymaksızın, hakkını saklı tutmaksızın ödemiş olduğundan …’dan talep hakkının bulunmadığını, ayrıca bu bedelleri ödeme yükümlülüğünü sözleşme gereğince kendilerine ait olduğunu davacının da kabul ettiğini, dava dilekçesinde …’nın 2 tonluk yerine 1 Tonluk vinç tedarik ettiği ve bunun değiştirilmek zorunda kalınması nedeniyle maliyet oluştuğu iddia edilerek bu maliyet …’dan talep edildiğini, sözleşme uyarınca …’nın 2 tonluk vinç taahhüdü bulunmadığını, vinçli araba düzeneğinin bir parçası olan bu vinçler … tarafından sağlanan vinç kapasitesi yeterli olduğunu, … garanti sözleşmesi dahilinde …’ya ait bir makine veya ekipmana … harici müdahale edilirse o ünite garanti kapsamı dışında kalacağını, davacın talebinin haksız olduğunu, 19.02.2016 tarihli mail ile işin teknik hesabı davacıya gönderildiğini, davacının tüm iddia ve talepleri ile faiz taleplerinin haksız olduğunu ve kabul etmediklerini, sözleşme gereği davacı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmeyen ve sözleşme dışında olmasına rağmen … tarafından karşılanan ve …’ya ödenmeyen maliyetlerin takas mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 08/02/2019 tarihli raporlarında; davacının ve davalının talepleri değerlendirilerek ayrıca Bozhöyük ve Sancaktepe’de yerinde incelemeler yapılarak yapılan değerlendirme sonucunda; TBK.nın 112.maddesi (EBK.nın 96.maddesi) çerçevesinde sözleşme gereği edimini yerine getirmeyen davacının davalıdan sözleşme hükümlerine uymasını talep edemeyeceğini, dolayısıyla ortaya çıkan zararlardan sorumlu tutamayacağını, TBK m.114/2 hükmünün atfıyla TBK m.52 uyarınca mahkeme aksi kanaatte ise tazminatın indirilemeyeceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 13/11/2019 tarihli ek raporlarında; sözleşmenin 19. maddesine göre davalının grupların yerlerini ve içeriğini değiştirme yetkisinin bulunduğunu, davacının sevkiyatları zamanında almadığını, sevkiyatlar öncesi ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeyerek aksattığı ve temerrüde düştüğünü, davalının sevkiyat öncesi ödemeleri almadığı halde ürünlerin sevkiyatına izin vermediğini, davacının sevkiyat öncesi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin sözleşme ve kanun hükümleri ile bağdaşmadığını, TBK.nın 112. maddesi çerçevesinde mezkur sözleşme gereği edimini yerine getirmeyen davacının davalıdan sözleşme hükümlerine uymasını talep edemeyeceğini, dava dosyasında davacının temin ettiği makinelerin sözleşme ile belirlenen kapasiteyi sağlanmadığına dair bir ölçüm, değerlendirme, tespit ve başkaca delil bulunmadığını, dosyada yer alan iki adet tespit raporlarında da kapasite ölçümü yer almadığını, 2015 yılı Aralık ayında düzenlenen kapasite raporunun davalı tarafından temin edilen makinelerin mevcudiyet ve kapasitesini doğruladığını, davacının davalı tarafından üretilen makineleri değiştirmediğini, bunlara kapasiteyle ilgili, eksiklik ve gereği gibi çalışmamaya dair bir iyileştirme yapıldığına dair davayı ispat edecek mahiyette delil sunulmadığını, davacının kök rapora itiraz dilekçesi ile 2015 Kasım ayında tesiste 5.700 ton/yıl kapasitenin sağlandığını beyan ederek dava dilekçesindeki iddialarının aksine beyanının bulunduğunu, mahkeme aksi kanaate ise davacının iddia ettiği eksiklikleri iddiaya göre yaklaşık 1 yıl boyunca gidermediği ve tesisin çalışmadığını bildiğini kabul ettiği dönemde İstanbul’daki mevcut/çalışan tesisini de tamamen kapattığı dikkate alındığında TBK m 52. uyarınca tazminatta indirim veya tamamen kaldırma hususunun mahkemece takdir edileceğini, yapılmış olan inceleme ve değerlendirmelerde bir değişiklik olmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Dr. …’ın mahkememize sundukları 12/04/2021 tarihli raporlarında; Davalı/yüklenici ile davalı/iş sahibi arasında 22/12/2014 tarihli eser sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeyle davalı/yüklenicinin, sözleşmede belirtilen makineleri imal etmeyi, davacının fabrikasına monte etmeyi (montajı yapmayı) ve bu suretle … Tuğla Tesisini meydana getirmeyi, yani kısaca, “sözleşme konusu Tuğla Yapım Tesisi’ni imal etmeyi” borçlandığını, davacının da, toplam 490.000 Euro iş bedeli ödemeyi borçlandığını, sözleşmenin 18.numaralı maddesi hükmünde; “hangi grup makinenin hangi tarihe kadar davacıya teslim edileceği” kararlaştırıldığını, bu hükme göre, 4 grup makinenin 30/05/2015 tarihine kadar davacının fabrikasını teslim edilmesi gerektiğini, sözleşmenin 19 numaralı maddesi hükmünün yorumundan çıkan anlama göre; makinelerin montajının (yani tesisin kurulumunun) 6 ay ve 15 günlük opsiyon süresi içinde tamamlanması gerektiğini, dolayısıyla da tüm tesisin 07/07/2015 tarihinde çalışır vaziyette tamamlanması gerektiğini ancak tesisin hangi kapasite (ne miktar üretim kapasitesi) ile çalışır vaziyette tamamlanmış olacağının sözleşmede açıkça kararlaştırılmadığının görülmekte olduğunu, sözleşmenin 19 numaralı maddesi hükmünde ayrıca; “toplam 490.000 Euroluk iş bedeli tutarının, hangi tarihlerde ne kadarlık taksitler halinde davalıya ödeneceği” kararlaştırıldığını, bu hükme göre, işbu tutarın, 196.000 Euroluk kısmı siparişle birlikte peşin (avans) olarak ödeneceğini, geri kalan kısmının ise taksitler halinde, her bir grup sevkiyatın yapıldığı tarihlerde ödeneceğini, gerek işbu raporun teknik ve mali kısmındaki tespitlerde, gerekse dava dosyasına daha öne sunulmuş olan 08/02/2019 tarihli kök bilirkişi raporundaki (sayfa 9 ila 10’daki) Teknik ve Mali Tespitlere göre; davacı iş bedeli taksitlerin bir kısmını sevkiyat tarihlerinde ödemediğini, dolayısıyla da davalı, bir kısım taksitleri ödeme burcunun ifasında gecikerek temerrüde düştüğünü, kendi borcunun (iş bedeli taksitlerini ödeme borcunun) ifasında gecikerek temerrüde düşmüş olan davacının, davalının borcunun (tesis yapma borcunun) ifasında gecikerek temerrüde düştüğü gerekçesiyle davalıdan, tesisin yapımındaki gecikmeden kaynaklanan zararının tazmini talep edemeyeceğini, zira bu durumun, hem MK md.2’deki dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağını ve hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceğini, hem de TBK md.97 hükmü ile bağdaşmayacağı kanaatine varıldığını, bu nedenlerle, davacının bu davadaki tazminat taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığını, nitekim dava dosyasına daha önce sunulmuş olan 08/02/2019 tarihli kök bilirkişi kurulu raporunda da (sayfa 24) aynı kanaate varılmış olduğunun görüldüğünü, raporun mali ve teknik kısmındaki tespitlere göre, davacı iddia ettiği zararlara uğradığını da ispat edebilmiş olmadığını, raporun mali ve teknik kısmında, davacının iddia ettiği zararlara uğradığı hususunun tespit edilmediğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Dr. … Mahkememize sundukları 26/12/2021 tarihli ek raporlarında; taraflar arasında imza altına alınan sözleşmenin ayrıntılı teknik şartname içermediğini, anahtar teslim tesis olarak değil tek tek makinalar şeklinde düzenlendiğini, mahkeme tarafından verilen keşif kararına istinaden yapılan incelemede fabrikada sözleşmeye ilişkin makinelerin faal olduklarını, makinelerin çoğunluğu konusunda uygunluk açısından mutabakat bulunduğunu, özellikle özel imalata konu makinelerde her makine de olduğu gibi devreye alma ve kullanım sırasında arızalar çıkabileceğini, bu nedenle garanti prosedürünün bulunduğunu, makinelerdeki arızaların garanti kapsamında bir faaliyet oluşmadığını, bir kısım uyuşmazlığa konu makinede mevcut olduğu belirtilen arıza ve kiyafetsizliklerin müdahaleler veya hattan sökülerek dağıtılmış olmaları nedeni ile tasarım ve imalat veya kullanım ve çevre şartlarından mı kaynaklandığının mevcut durumda tespitinin mümkün olmadığını, ıslak toz mikseri için ise; sözleşme şartının tam olarak sağlanmadığını, uygun hale getirilmesinin 1.000 Avro bedel ile gerçekleştirilebileceğini, taraf vekillerinin, itiraz ve beyanlarının kurul üyesi mali bilirkişinin önceki raporlarında belirli görüşünü değiştirici nitelikte olmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Dr. … Mahkememize sundukları 26/12/2021 tarihli 2.ek raporlarında; inceleme sonrası hazırlanan ek raporda ayrıntıları ile açıklanmış olduğu ve mevcut raporda altı çizilerek tekrarlanarak ek izahat verildiği üzere; teknik açıdan bilirkişilik müessesesinin gereklerine istinaden ek rapordaki teslimat dahil kanaatin muhafazası gerektiğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında 22.12.2014 tarihli … Tuğla Tesisi Yapım İşi Sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşmeyle davalı/yüklenicinin, sözleşmede belirtilen makineleri imal etmeyi ve davacının fabrikasına monte etmeyi ve davacı çalışanlarına eğitim vermeyi üstlendiği, dolayısıyla davalının, sadece makineleri imal edip teslim etmeyi değil, makineleri imal etmeyi, montajını yapmayı ve tesisi çalışır hale getirmeyi borçlandığı buna göre sözleşme konusu makineler ile çalışacak olan Tuğla yapım tesisini imal etmeyi üstlendiği, davalı/işverenin ise buna karşılık bedel ödemeyi üstlendiği anlaşılmıştır.
Davacı; taraflar arasındaki sözleşmenin işin teslim süresinin 6 ay normal süre + 15 gün opsiyon süresi olarak kararlaştırıldığını, dolayısıyla işin en geç 07/07/2015 tarihinde tamamlanmış olarak teslim edilmesi gerektiğini fakat davalının bu süre içerisinde sözleşme konusu makineleri imal edip montajı tamamlamadığını, eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim edemediğini, davalının eksik bıraktığı işleri kendisi tarafından 27/09/2016 tarihinde tamamlandığını ve tesisin 2016 yılı ekim ayı itibariyle tam kapasiteyle çalışır hale gelebildiğini, buna göre davalının işi teslim etmekte temerrüde düştüğü 07/07/2015 – 27/09/2016 tarihleri arasında birçok zarara uğradığını, söz konusu dönemde tesisin tam kapasite ile çalışamadığından dolayı 727.970,88 TL kar mahrumiyeti zararına uğradığını, bu dönemde davalı şirket çalışanları için ödenmek zorunda kalınan ek otel ve yemek masraflarından dolayı 32.745 TL zarara uğradığını, bu dönemde kiralanmak zorunda kalınan vinç için yapılan kira masraflarından dolayı 27.671 TL zarara uğradığını, bu dönemde değiştirilmek zorunda kalınan vinç için yapılan kira masraflarından dolayı 20.978 TL zarara uğradığını, bu dönemde yeniden yapılmak zorunda kalınan otomasyon sistemi için yapılmış masraflardan dolayı 49.624,58 TL zarara uğradığını, bu dönemde davacı şirketin tam kapasite ile üretim yapmamasına rağmen işçilere ödenmek zorunda kalınan işçilik bedellerinden dolayı 1.032,096 TL zarara uğradığını belirterek toplam 1.891.085,46 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davacının teslim edilmek istenen malları geç teslim alarak ve sözleşme bedellerini zamanında ödemeyerek sözleşme konusu işlerin yapımında gecikmelere yol açtığını, yapılan işlerdeki eksikliklerin tesisin üretim kapasitesini aksatmayacak derecede eksiklikler olduğunu, davacının uğradığını iddia ettiği zararlara uğramadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı şirketin iddiası ve davalı tarafın savunması göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı/yüklenicinin taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan borcunu kendi kusurundan dolayı gecikmeli ve eksik ifa edip etmediği, davacının davalıdan tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 22/12/2014 tarihli … tuğla tesisi sözleşmesinin incelenmesinde; davalı/yüklenicinin sözleşmede belirtilen makineleri imal etmeyi, bunları davacının fabrikasına monte etmeyi ve bu suretle tuğla yapım tesisini meydana getirmeyi üstlendiği, davacı/iş sahibinin ise; buna karşılık 490.000 Euro ödemeyi taahhüt ettiği, sözleşmenin 19.maddesinde bu ödemenin %40’ının sipariş avansı, %60’ının sevkiyat öncesi ödeneceğini, ödeme aralıklarının 196.000 Euro siparişle birlikte avans alınarak ödeneceği, 114.000 Euro’nun birinci grup sevkiyat ödemesi – 27/02/2015 tarihinde ödeneceği, 78.000 Euro ikinci grup sevkiyat ödemesi – 30/03/2015 , 60.000 Euro üçüncü grup sevkiyat ödemesi 30/04/2015, 42.000 Euro dördüncü grup sevkiyat ödemesi- 30/05/2015 olduğu, imalat şartlarına göre grupların yer değiştirebileceği gibi içeriğinin de değişebileceği, teslim süresinin siparişe müteakip 6 ay olduğu, opsiyonun 15 gün olduğu, teslim yerinin … fabrikası olduğu, sözleşmenin 18.maddesinde hangi grup makinelerin hangi tarihe kadar davacıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, buna göre tesisin kurulumunun 6 ay 15 gün içinde tamamlanması gerektiği, bu tarihinde 07/07/2015 olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere sözleşme bedelinin %40’ını oluşturan avans tutarının davalıya ödendiği, avans ödemesinde davacının temerrüdünün söz konusu olmadığı, buna karşılık davacı tarafın sunduğu sevk irsaliyelerine göre davacının sevkiyatı geciktirdiği, en geç 27/02/2015 tarihinden önce yapılması gereken ödemenin 13/03/2015 tarihinde yapıldığı, bu teslimatın fatura tutarının 186.600 Euro olduğu, ödeme tutarının fatura tutarından %40 eksik olduğu, toplam sözleşme bedelinin 490.000 Euro olduğu dikkate alındığında davalının birinci sevkiyatta %38,8 oranında ürün teslim ettiği, irsaliye ve faturalara göre 17/03/2015 tarihinde ikinci sevkiyatın yapıldığı, bu sevkiyatın davacı tarafından ödeme yapılmadan teslim alındığı, davacının sevkiyat öncesi ödeme yapmadığı, sevk irsaliyelerine göre 08/04/2015 tarihinde üçüncü sevkiyatın yapıldığı, davacının bu sevkiyattan önce de ödeme yapmadığı, ikinci ve üçüncü sevkiyatta sevk edilen ürünlerin toplam fatura tutarının 160.600 Euro olduğu, bu teslimatlardan önce ödeme yapmayan davacının teslimat sonrası 14/04/2014 tarihinde 96.600 Euro ödediği, ödeme tutarının fatura tutarından %40 eksik olduğu, toplam sözleşme bedelinin 490.000 Euro olduğu göz önüne alındığında davalının ikinci ve üçüncü sevkiyatta %32,77 ürün teslim ettiği, birinci, ikinci ve üçüncü sevkiyatta teslim edilen ürün fiyatının toplam fiyata oranının %71,57’si olduğu, 15/05/2015, 20/05/2015 ve 06/06/2015 tarihlerinde 3 sevkiyat daha yapıldığı, bu sevkiyatların fatura tutarlarının 78.000 Euro olduğu, önceki sevkiyatlar göz önüne alındığında toplam 425.200 Euro bedelli ürünün davacı tarafından teslim alındığı, davacı tarafından 20/05/2015 ve 06/06/2015 tarihli sevkiyatın ödemesinin yapılmadığı, 12/06/2015 tarihinde bir teslimat daha yapıldığı, bu teslimat tutarının 56.800 Euro olduğu, buna göre toplam sevkiyatın 482.000 Euro seviyesine ulaştığı, sözleşme bedelinin 490.000 Euro olduğu dikkate alındığında ürünlerin %98,37’sinin teslim alındığı, buna karşılık davacının ödeme edimlerini süresinde yerine getirmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesi karşılıklı borç yükleyen sözleşmedir. TBK’nın 97. maddesinde karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifa isteminde bulunan tarafın sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiğinin düzenlendiği, TBK’nın 112. maddesinde borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenmeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Kanuni düzenlemeler göz önüne alındığında davacı/işveren şirket sözleşme gereği ödeme edimini tam ve zamanında yerine getirmediğinden davalı/yüklenici şirketten edimini yerine getirmesini talep edemeyeceğinden, sözleşmeden kaynaklı olarak kar kaybı, ek otel ve yemek masrafı, vinç kira masrafı, değiştirilmek zorunda kalınan vinç için harcanan ücret, yeniden yapılmak zorunda kalınan otomasyona ilişkin masraf ve işçilik masraflarını talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 32.295,02 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 32.115,12 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 193.554,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yaptığı 42,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır