Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/605 E. 2023/802 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/605 Esas
KARAR NO :2023/802

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:11/11/2020
KARAR TARİHİ:02/11/2023

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili … Yönetimi A.Ş. ile … Bankası A.Ş. arasında yapılan temlik sözleşmesi gereği müvekkili şirket lehine iş bu davayı açtıklarını, alacaklı … … Bankası A.Ş. ile … İç ve Dış Ticaret. San. A.Ş arasında (Birleşen … İç ve Dış Ticaret A.Ş.) 01.07.2008 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri, 02.07.2012 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri, 21.10.2013 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri, 23.10.2013 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden … İç ve Dış Ticaret lehine Türk Lirası ve Döviz kredileri tesis edilerek kullandırıldığını, davalı ile birlikte diğer borçluların ise bu kredilere müteselsil kefil olduklarını, söz konusu kredilerin vadelerinde ödenmemesi sebebi ile kredi hesaplarının kapatıldığını ve sözleşmeden kaynaklanan borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle borçlulara … 1. Noterliğinin 25.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun borçlularca ödenmediğini, borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, dövize endeksli kredilerinden kaynaklanan alacak, dövize endeksli akreditif kredilerinden kaynaklanan alacaklara istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, tüm davalılar vekili tarafından yetkiye ve borca ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğunu, davalıların haksız ve kötüniyetli olarak sırf icra takibini durdurmak ve alacaklarının tahsilini geciktirmek için yetkiye ve borca ilişkin itirazlarda bulunduklarını, borçluların itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olup kötü niyetli olduğunu, bu itirazlarını taraflarına da tebliğ etmemiş olmakla bu durumun taraflarınca sonradan öğrenildiğini, banka alacağının genel kredi sözleşmeleri, ihtarname ve banka kayıtları ile de sabit olduğunu, davalı borçluların, davacıya takip talebinde belirtilen tutarda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile borçlarının bulunduğunu, işbu hususun davalı borçluların imzaladıkları genel kredi sözleşmesi ile sabit olduğunu, banka ile borçlular arasında imzalanan sözleşmelerde borçlular borçlarını ve yürütülecek faiz oranlarını açıkça beyan kabul ve ödemeyi müştereken ve müteselsilen taahüüt ettiklerini, bu nedenle 08.10.2019 tarihli icra takibinde de belirtildiği üzere; I-Dövize Endeksli Kredilerden Alacak: 7.691.260,12 USD, II-Dövize Endeksli Kredilerden Alacak: 7.061.560,83 USD, III-Dövize Endeksli Kredilerden Alacak: 5.382.076,99 USD, IV-Dövize Endeksli Kredilerden Alacak: 12.847.167,33 USD, (Ödenerek banka kaynağına dönüşen dökümü ilgili bankada mevcut akreditif/akredifler nedeniyle oluşan rakam) V-Kredi borçlusunun talebi doğrultusunda düzenlenerek muhatap kurumlara verilmiş meri teminat mektupları sebebiyle nakten depo edilmesi gereken tutar: 30,363,00 TL, VI-5941 Sayılı Çek Kanunu Öncesinde basılan 14 Adet iade edilmemiş/ karşılıksız yazılmış çek sebebiyle toplam 10.360,00 TL ve 5941 sayılı çek kanununa tabi 78 adet iade edilmemiş / karşılıksız yazılmış çek sebebiyle 99.940,00 TL (Çek sayfa sorumluluklarının kanunen arttırılması halinde arttırılan tutar üzerinden) olmak üzere şimdilik toplam: 110.300 TL, TCMB döviz efektif alış kurundan 1 USD=3.1842-TL’den hesaplanan alacaklar toplam 105.021.492,23 TL olduğunu, şirket ile banka arasındaki sözleşmenin altında kefil olarak imzaları bulunan … …, …, …, … …, … İç ve Dış Ticaret A.Ş.nin (Birleşen … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş.) borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalılar ile imzlanan genel kredi sözleşmesinin ticari iş niteliğinde olmasına rağmen, alacaklı banka tarafından adi kanuni faiz istendiğini, işbu temerrüt faizinin borçular lehine olup, borçluların işbu faiz oranına dahi itiraz etmelerinin de kötüniyetlerinin açık göstergesi olduğunu belirterek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; taraflarına arabuluculuk davetiyesi gönderilmediğini, davanın öncelikle bu şart gerçekleşmediği için usul yönünden reddinin gerektiğini, ….İcra Müdürlüğünün 2018/19342 Esas 500.000 TL’lik 23.10.2013 tarihli sözleşmeye ve ihtarnameye dayalı olarak açıldığını, 05.06.2018 tarihinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, 05.04.2019 tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, arabuluculuk tutanağında; itirazın iptali dava konusu olarak tarafların anlaşamadıklarını beyan ettiklerini, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının alacaklı … Bankası tarafından 02.07.2012 tarihli 15.000.000 USD, 01.07.2008 tarihli 5.000.000 USD ve 21.10.2013 tarihli 20.000.000 USD genel kredi sözleşmesinden kaynaklı icra takibi olduğunu, bu takiplerle aynı genel Kredi sözleşmelerine istinaden ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasından mükerrer olarak takibe konulduğunu, bu nedenle davanın derdestlikten dolayı usulden reddi gerektiğini, genel kredi sözleşmelerinin tümünde, müvekkilinin eşinin rızasının bulunmaması nedeniyle kredi sözleşmesindeki kefaletin geçersiz olduğunu belirterek davanın usulden ve esas yönünden reddine karar verilmesini, davacı alacaklının kötü niyetli olmasından dolayı takip konusu alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı tarafın arabuluculuğa başvurduğunu sonuç alamadığını söylemişse de; müvekkiline ulaşan böyle bir arabuluculuk olmayıp arabuluculuk tutanağının hukuka uygun bir şekilde yerine getirilmediğini, davacı tarafın 4 adet kredi sözleşmesi ile müvekkili ortağı olduğu … İç ve Dış Ticaret lehine krediler verildiğini, müvekkilinin de bu kredilere müteselsil kefil olduğunu belirtmişse de; kredi sözleşmelerine bakıldığında müvekkilinin kefil olması için yasaca aranan şartların yerine getirilmediğini, müvekkilinin eşinin muvafakati alınmamış olmakla kefilliğin yasal olarak oluşmadığını, davacının bu kefalete dayalı icra müdürlüğünde takip başlandığı belirtilmiş olup öncelikle alacak şirket alacağı olup şirket iflas aşamasına girdiğinden alacaklı tarafın öncelikle alacağını bu şirketin iflas masasına yazdırıp buradan tahsil etme imkanı varken direkt olarak müvekkiline takip açma girişiminin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak bu takibe itiraz edildiği belirtilmişse de; müvekkilinin hukuka aykırı bir şekilde kefil edilmiş olup kefalet yasal olarak bulunmadığından buna dayalı yapılan takibe itirazda haklı bir itiraz olduğunu, itirazın karşı tarafa tebliğ edilmediği belirtilmişse de; itirazın alacaklıya tebliğini zorunlu kılan bir yasa maddesinin bulunmamakta olduğunu, bu borçlar yanında takipte belirtilen faiz oranları yüksek olup müvekkillerin bu faiz oranlarını kabul ve taahhüt ettiği beyanının kabul edilebilir olmadığını, şirket tarafından alacağı temlik alan şirketten önceki bankalara şirketçe ödemeler yapılmış olup bu ödemelere bakıldığında şirketin dava dilekçesinde belirlenen kredilerle ilgili bir borcunun olmadığının da ortaya çıkacağını, temerrüt faizi olarak yasal faiz istendiğini, müvekkilinin buna bile itiraz ettiğini ve bu sebeple faize ilişkin itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını belirtmişse de; icra takibinde asıl alacakla birlikte tüm ferilerine itiraz edilmesinin olağan bir olay olduğunu, davacının itirazın kötü niyetli ve borcu ödememek için zaman kazanmaya yönelik olduğundan bahisle kötü niyetli müvekkilinin yüzde 20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine hükmedilmesini istemişse de; müvekkilince takibe kötü niyetli itiraz edilmemiş olup yargılama sonucu davacı tarafın kötü niyetli olduğu ortaya çıkacağından davacı tarafın yüzde 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili Mahkememize verdiği 19.03.2021 taihli dilekçesi ile; iş bu davada genel yetkili mahkemenin, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davanın, davalıların yerleşim yeri olan …’te açılması gerektiği halde İstanbul mahkemelerinde açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın bu nedenle yetki yönünden reddedilmesinin gerektiğini, söz konusu borcun taraflarından olan … İç ve Dış Ticaret A.Ş.nin, … İç ve Dış Ticaret A.Ş ile birleştiğini, …. A.Ş hakkında da …. Asliye Ticaret Mahkemesince … Esas numaralı dosyasıyla iflas kararı verildiğini, borcun tarafı olan şirketin iflas halinde olduğundan doyalı muhatabın iflas masası olması gerektiğini, davanın husumet yönünden reddedilmesinin gerekmekte olduğunu, alacaklı şirketin icra takibi öncesinde ve takip tarihinden itibaren işlettiği faizin fahiş ve hatalı olduğunu, faiz talebi ve yapılan faiz hesabının fahiş ve hatalı olduğundan işletilen ve talep edilen faizin reddedilmesinin gerekmekte olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Müflis …. A.Ş. İflas İdaresi vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Müflis …. A.Ş hakkında iflas kararı verildiğini, bu nedenle hakkında takip başaltılamayacağı gibi, Mahkemenin yetkili Mahkeme olmaması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davalı Müflis …. A.Ş hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile 09.11.2016 tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas kararının kesinleştiğini, iflas tasfiye işlemlerinin …. İcra ve İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası ile sürdürülmekte olduğunu, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığını, müflis şirket hakkında …. Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından iflas kararı verildiğinden, huzurdaki davanın görülmesi için yetkili olan Mahkemenin, İstanbul Anadolu Adliyesi Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, aynı alacak için açılmış olan tarafları aynı olan bir dava olduğundan, derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın reddinin gerektiğini, arabuluculuk sürecinin usule uygun olmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının talep ettiği alacakların kabulünün mümkün olmadığını, faiz oranına, türüne ve miktarına itiraz ettiklerini, davalı müflis hakkında İİK.nın 193. maddesi gereği takip başlatılamayacağını belirterek, davanın yetki yönünden reddine, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, huzurdaki davanın kayıt kabul davası olarak da devamının derdestlik nedeniyle mümkün olmadığından davanın reddine, aksi takdirde davanın 2. alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına bekletilmesine, takibin iptali için açmış oldukları davanın bekletici mesele yapılmasına, takibin iptali davasının neticesinde icra takibinin iptali halinde dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine, aksi kanaatte ise ortada bir icra takibi olmayacağından davanın konusuz kaldığına, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı gerçek kişiler ile … İç ve Dış Ticaret A.Ş. aleyhine 105.021.492,23 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ticaret sicil kayıtlarına göre takip yapılan … İç ve Dış Ticaret A.Ş.nin davalı Müflis … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. ile birleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; Müflis … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. tarafından … Yönetim A.Ş. aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında … İç ve Dış Tic. A.Ş. hakkında takip başlatıldığı, bu şirketin Müflis … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. ile birleştiğini, buna göre iflas etmiş şirkete karşı takip başlatılmış olduğundan ve müflise karşı takip yapılamayacağından takibin iptalinin talep edildiği, Mahkemece davanın kabulü ile davacı yönünden takibin iptaline karar verildiği, kararın istinafı üzerine İstanbul BAM 23. HD.nin 30.12.2021 tarih ve 2021/2881E., 2021/3571 K. sayılı ilamı ile, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında … İç ve Dış Tic. A.Ş. hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerinde olmadığından kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulü ile, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında … İç ve Dış Tic. A.Ş. hakkındaki takibin iptaline karar verildiği ve kararın Yargıtay 12. HD. nin 27.10.2022 tarih ve 2022/3591 E.,2022/11122 K. sayılı kararı ile onanarak kararın kesinleştiği görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında davacılar … Yönetim A.Ş., … Bankası A.Ş. Ve Dünya Varlık Yönetim A.Ş. Tarafından Müflis ….San. A.Ş. hakkında kayıt kabul davası olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …, Dr. … ve Doç. Dr. … Mahkememize sundukları 19/12/2022 tarihli raporlarında; temlik eden dava dışı banka ile davalı … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş., birleşen … İç ve Dış Tic. A.Ş. arasında,02.07.2012 tarihinde 15.000.000 USD limitli, 23.12.2013 tarihinde 20.000.000 USD limitli olmak üzere toplamda 35.000.000 USD limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalayan dava dışı ve davalıların kefalet limitlerinin şemada gösterildiğini, davalı kefillerin eş muvafakatnamesi verdiğini, davalıların temerrüdlerinin takiple başladığını, davacı bankanın takipte faiz talebinde bulunmadığını, diğer yandan davalı asıl borçlu … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş., birleşen … İç ve Dış Tic.A.Ş. için 09.11.2016 tarihinde iflasına karar verildiğinden davalı asıl borçlu için iflas taraihine kadar da ayrıca hesaplama yapılacağını, 26.972.495.09 USD +2.940.510.36 USD +147.025.52 BSMV=30.060.030.97 USD olduğunu, hukuki tavsif ve takdir tamamıyla Mahkemeye ait olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, Dr. … ve Doç. Dr. … Mahkememize sundukları 14/09/2023 tarihli ek raporlarında; temlik eden dava dışı banka ile davalı … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş., birleşen … İç ve Dış Tic. A.Ş. arasında, 02.07.2012 tarihinde 15.000.000 USD limitli, 23.12.2013 tarihinde 20.000.000 USD limitli olmak üzere toplamda 35.000.000 USD limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalayan dava dışı ve davalıların kefalet limitlerinin şemada gösterildiğini, davalı kefillerin eş muvafakatnamesi verdiğini, kefiller yönünden takip tarihi itibarı ile alacak takip tarihinden itibaren 95.051.816.41 TL alacağa %9 ve değişen oranlarda yasal faizin davalılardan istenebileceğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kefalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davacı varlık şirketi davaya konu kredi aracaklarını devralmış olup asıl borçlu ve kefiller hakkında takibe geçmiş olduğunu, asıl borçlunun iflas etmiş olması nedeniyle onun yaptığı şikayet üzerine …. İcra Hukuk Mahkemesinin 08.07.2021 tarih ve …/E.-… K. sayılı ilamı ile takip asıl borçlu açısından iptal edildiğini, davaya konu alacakların kaynağı GKS’lere bakıldığında; 01.07.2008 tarihli 5.000.000 USD limitli GKS’de tüm davalıların kefaleti bulunduğunun görülmekte olduğunu, bu sözleşmenin Türk Borçlar Kanununun yürürlüğü öncesine ait olup kefaletin geçerlilik koşullarını taşıdığının düşünülmekte olduğunu, 02.07.2012 tarihli 15.000 USD limitli GKS’de tüm davalıların kefaletleri bulunduğunu, kefalet beyanının limit içerecek şekilde el yazılı olarak alındığı, eş muvafakatlarinin bulunduğunun görülmekte olduğunu, (Muhammet … dışında) 21.10.2012 tarihli 20.000.000 USD limitli GKS’de tüm davalıların kefaletleri bulunduğunu, kefalet beyanının limit içerecek şekilde el yazılı olarak alındığı görülmekte olduğunu, 23.10.2012 tarihli 20.000.000 USD limitli GKS’de tüm davalıların kefaletleri bulunduğunu, kefalet beyanının limit içerecek şekilde el yazılı olarak alındığı görülmekte olduğunu, 1 nolu başlıkta aktarılan GKS’nin dışındakilerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na tabi olduğunu, bu sözleşmelerin şekil açısından geçerlilik koşullarını taşır görmekle birlikte hukuki takdirinin Mahkemeye ait olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; temlik eden … Bankası A.Ş. ile davalı müflis … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. arasında 02.07.2012 tarihinde 15.000.000 USD limitli ve 23.10.2013 tarihinde 20.000.000 USD limitli olmak üzere toplamda 35.000.000 USD limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, diğer davalıların ve birleşme nedeniyle tüzel kişiliği sona eren … İç ve Dış Tic. A.Ş.nin Genel Kredi Sözleşmelerini müteselsil kefil olarak imzaladıkları, kredinin geri ödemesinde aksaklık olduğundan hesabın kat edildiği, daha sonra banka tarafından alacağın davacıya temlik edildiği, borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafından icra takibi yapıldığı ve davalıların icra takibine itirazları üzerine takibin durduğu ve bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Genel Kredi sözleşmeleri, ihtarname, banka kayıtları, icra dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davalı kefiller …, … ve … …’ın eşinin 02.07.2012 tarihli 15.000.000 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesinde yazılı muvafakatlerinin bulunduğu, diğer kefil Muhammet …’ın Genel Kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarihte bekar olduğu, 2014 yılında evlendiği ve kefaletin diğer yasal şartları taşıdığı, bu nedenle davalıların kefalete ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, yine arabuluculuk tutanağına göre davalıların arabuluculuk itirazının, sözleşmelerdeki yetki kuralına göre İcra Müdürlüğünün ve Mahkememizin yetkili olması nedeniyle İcra Müdürlüğünün ve Mahkememizin yetkisine itirazın ve davalı kefiller yönünden derdestlik bulunmadığından derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket Genel Kredi sözleşmelerinde kefil olarak yer alan gerçek kişi davalılar ile tüzel kişiliği birleşme nedeniyle sona eren … İç ve Dış Tic. A.Ş. aleyhine icra takibi yapmıştır. Kefil … İç ve Dış Tic. A.Ş. daha sonra sözlemelerde asıl borçlu olarak yer alan … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. ile birleştiğinden davada birleşen şirket yerine … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. davalı olarak gösterilmiştir. Bu nedenle … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. hakkındaki …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasındaki kayıt kabul davasının bu dava için derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir.
Kefil … İç ve Dış Tic. A.Ş. hakkında her ne kadar icra takibi yapılmış ve akabinde itirazın iptali için iş bu dava açılmış ise de; …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında … İç ve Dış Tic. A.Ş. hakkındaki takibin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından ve itirazın iptali için geçerli bir takip olması dava şartı olduğundan dava şartı bulunmadığından bu şirketin birleştiği davalı müflis … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş. hakkındaki davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Genel Kredi sözleşmeleri, ihtarname, banka kayıtları, icra dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davalı müflis … İç ve Dış Ticaret Sanayi A.Ş.nin kullandığı kredi nedeniyle davacının davalı kefiller …’dan takip tarihi itibariyle kefalet limitleri dahilinde kalan 95.051.816,41 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından bu davalılar tarafından yapılan itirazın bu miktar için iptaline ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı müflis …. A.Ş. hakkındaki davanın usulden reddine,
2-a) Davalılar … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 95.051.816,41 TL asıl alacak için bu davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, asıl alacağa yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazla ilişkin talebin reddine,
b)Kabul edilen alacağın % 20’si olan 19.010.363,28 TL icra inkar tazminatının davalılar …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 6.492.989,58 TL harcın davalılar …’dan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen kısım için hesaplanan 1.254.518,16 TL vekalet ücretinin davalılar …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım için hesaplanan 403.696,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
6-Hakkındaki davanın usulden reddine karar verilen müflis …. A.Ş. için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 17.900 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 7.500 TL bilirkişi ücreti ve 690 TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 8.190 TL yargılama giderinin (Davalı müflis …. A.Ş. için yapılan yargılama giderleri düşülerek hesaplanmıştır.) davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 7.412,52 TL.sinin davalılar …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı müflis …. A.Ş.’nin yapmış olduğu 50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.194,69 TL’sinin davalılar …’dan, kalan 125,31 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin, davalı … vekilinin, davalı … ve … vekilinin ve davalı iflas idaresi vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır