Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/594 E. 2021/281 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/594 Esas
KARAR NO:2021/281

DAVA:Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/11/2020
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının tanışıklığı olmadığını, bununla birlikte aralarında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı 3. Şahıs …’ın (TC NO: …) hissedarı olduğu … Tic. Ve San. Ltd. Şti. İle geçmişte bir kira sözleşmesi akdettiğini, söz konusu kira sözleşmesi akdedilirken müvekkilinin kira sözleşmesi ekinde kimlik fotokopisini kullandığını, müvekkilinin kira sözleşmesine konu mecurda taşınmaz sahibi olarak bildiği dava dışı 3. Şahısa kiralarını düzenli olarak ödediğini ancak bir gün davalının bu iş yerinin … veya onun şirketine ait olmadığını belirttiğini ve içeride müvekkilinin işletmesine ait eşyalarla birlikte müvekkilinin iş yerine kilit vurduğunu, müvekkilini içeri almadığını, müvekkilinin sonradan haricen aldığı bilgiye göre mecurun sahibinin dava dışı … değil davalı … olduğunu öğrendiğini, …’ın sonrasında kayıplara karıştığını, işbu olay kapanıp üzerinden yıllar geçtikten sonra bir gün müvekkiline ödeme emri geldiğini, kefil sıfatı ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına borçlu olarak eklendiğini, işbu icra dosyasındaki alacaklının dosyamız davalısı … olduğunu, borçlusunun ise dava dışı 3. Şahıs … olduğunu öğrendiğini, dava dışı …’ın ya da başka bir kişinin müvekkilinin aleyhine olacak şekilde kimlik bilgileri ve imza örneklerini elinde bulundurarak sahte evrak ve imza ile kefalet verildiğini düşündüklerini, müvekkilinin dava dışı 3. Şahsa verdiği kefaletinin veya davalıya borcu bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin tedbiren ivedilikle durdurulmasını, müvekkilinin alacaklı görünen şahsa borcu olmadığının tespiti ile ilgili icra takibinin müvekkili yönünden iptalini, kötü niyetli davalının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, çekten doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde, icra kefili olan davacı tarafça açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı tarafça, dava dışı üçüncü kişiler aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasıyla, 03.05.2012 tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi başlatıldığı, 07.04.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında, davacı asilce, borcun tamamına kefil olunduğu, bila tarihli tanzim edilen ödeme emrinin, davacı asile 05.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 05.11.2020 tarihinde 4.000,00-TL harçlandırılan dava değeri üzerinden Mahkememizdeki iş bu davanın açıldığı, dava dilekçesinde talep edilen ihtiyati tedbir talebinin ise 01.03.2021 tarihinde harçlandırılan tutar üzerinden ve teminat karşılığında 2004 Sayıl Yasanın 72/3. Maddesi gereğince tedbir talebinin kabul edildiği, davacı vekilince 15.03.2021 tarihli dilekçe ile davanın miktar yönünden ıslahı ile birlikte Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına, miktar yönünden itiraz edildiği ancak ıslah harcının ödenmediği, dava dilekçesinin davalı asile, 7201 Sayılı Yasanın 21/2. Maddesi gereğince 08.03.2021 tarihinde tebliğine rağmen, davalı tarafça Yasal süresi içerisinde cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı-alacaklı tarafça, çekten kaynaklı olarak, dava dışı üçüncü kişiler aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi başlatılmış ise de davacı asilin, takip borçlusu olmaması, davaya sebebiyet veren hukuki olayın, icra müdürlüğünce yapılan keşif sırasında taahhüt edilen kefalete dayalı olarak iş bu davanın açılması, tarafların tacir olmadığı gibi Ticaret Kanununda sayılılan ticari davalardan olmadığı, bu haliyle Mahkememizin değil, genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilmiş, davacı tarafın ıslah dilekçesiyle birlikte, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik yaptığı itiraz yönünden ise ıslah harcının ödenmemiş olması sebebiyle dosyanın geldiği aşama itibariyle bu talebin reddine, ancak hak kaybına neden olmamak adına da Mahkememizce verilen ilk ihtiyati tedbir kararının, Mahkememiz kararının kesinleşmesine kadar aynen devamına yönelik olmak üzere, neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurulduğu takdirde dava dosyasının görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
2-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin Mahkememizce hüküm altına alınmasına,
3-Mahkememizce verilen 01/03/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, davacı tarafça tedbir verilen miktarın artırılmasına ilişkin talebin harçlandırılmaması sebebiyle bu aşamada reddine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır